Ekonomik büyümenin motorlarından biri; Beyaz eşya ilk 9 ayda ihracat ile üretim kapasitesini korudu
Türkiye, dünya beyaz eşya sektöründe Çin’den sonra ikinci büyük üretim üssü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nin (TÜRKBESD) verilerine göre, ilk 9 ayda iç pazardaki satışlar geçen yıl aynı döneme göre adet bazında yüzde 10 oranında daraldı.
İhracat yüzde 1 oranında artarken üretim yüzde 2 oranında azaldı. TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Sektörümüz iç pazardaki daralmaya karşın yüzde 75 oranındaki güçlü ihracatı sayesinde üretim kapasitesini koruyor. Ancak uluslararası rekabet gücümüzü koruyabilmek için üretim ve Ar-Ge teşvikleri, vergi muafiyetleri gibi bazı düzenlemelere ihtiyaç var” dedi.
Dünya beyaz eşya sektöründe Türkiye, Çin’den sonra ikinci büyük üretim üssü durumundadır. Sektörün üretimi azalsa da ihracatı yüzde 1 oranında arttı. Sektörün büyüklüğü sadece üretim kapasitesinden kaynaklanmamaktadır. Türkiye beyaz eşya sektörü, Ar-Ge, patent, uluslararası marka yönetimi, tedarik zinciri yönetimi ve yan sanayisiyle de ülke ortalamasının üzerindedir.
Teknolojik gelişmeler sektörün omurgasını oluşturmaya başladı. Günümüz tüketici ihtiyaçları doğrultusunda bir yandan fabrikaların otomasyon seviyesi yükselirken diğer yandan sektör yapay zeka uygulamaları ve büyük veriyi analiz ederek üretim süreçlerini geliştiriyor, verimi ve kaliteyi artırırken maliyetleri düşürüyor. Sektörün bu gelişmesini değerlendiren Kabine, 11. Kalkınma Planı ile sektörü destekleme iradesini de göstermiş bulunmaktadır. Beyaz eşya sektörü net dış ticaret fazlası veren bir sektördür, bunu üretiminin yüzde 75’ini ihraç ederek başarmaktadır.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), Ocak-Eylül 2019 verilerine göre iç satışlarda daralma eğilimi 2019 yılının ilk 9 ayında da sürdü. Adet bazında satışlar bir önceki yıl aynı dönemine göre yüzde 10 daraldı. Sektör iç satışlardaki daralmayı ihracat ile dengeledi; ihracat geçen yıl Ocak-Eylül dönemine göre yüzde 1 oranında arttı. Üretim ise yüzde 2 oranında daraldı.
Yüzde 75 oranında ihracat
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Can Dinçer, “Sektörümüz iç pazardaki daralmaya karşın yüzde 75 oranındaki güçlü ihracatı sayesinde üretim kapasitesini koruyor istihdam için direniyor. Ancak uluslararası rekabet gücümüzü koruyabilmek için üretim ve Ar-Ge teşvikleri, vergi muafiyetleri gibi bazı düzenlemelere ihtiyaç var” dedi.
Beyaz eşya sektörünün cari dengeye pozitif etkisi artıyor
Dinçer, beyaz eşya sanayi üretiminin ekonomik dalgalanmalardan dayanıklı tüketim grubunun geneli kadar etkilenmediğine dikkat çekerek ihracatın önemini vurguladı ve şunları dile getirdi: “Beyaz eşya ihracat hacmimiz 2018 sonu itibariyle yaklaşık 20 milyon adet seviyesine ulaştı. İhracat hacmimiz sürekli artarken yaptığımız Ar-Ge yatırımlarıyla cari dengeye pozitif etkimiz yıllar itibariyle artış gösteriyor. ‘Türkiye Beyaz Eşya’ sektörü Ar-Ge, patent, uluslararası marka yönetimi, tedarik zinciri yönetimi anlamında da ülke ortalamasının üzerindedir. Teknolojik gelişmeler sektörümüzün omurgasını oluşturmaya başladı. Günümüz tüketicisinin ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde bir yandan fabrikalarımızın otomasyon seviyesini yükselterek, yapay zeka uygulamaları ve büyük veriyi analiz ederek üretim süreçlerimizi geliştiriyor, verimi ve kaliteyi artırırken maliyetlerimizi düşürüyoruz. Ar-Ge teşvikleri sektörün dönüşümü ve uluslararası rekabet gücünü artırması yolunda önemli bir destek olacaktır.”
Brexit sürecine de değinen Dinçer, sektörün en fazla ihracat yaptığı ülke olan İngiltere’deki gelişmelerden etkilenebileceğini, İngiltere’ye olan ihracatının korunması için de bazı düzenlemelere ve ihracat teşviklerine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
“ÖTV, beyaz eşyadan tamamen kaldırılmalı”: Geçen yıl devreye giren ve Haziran sonuna kadar geçerli olan ÖTV sıfırlanması uygulamasının sektöre önemli bir destek olduğunu da aktaran Dinçer, beyaz eşyanın artık lüks tüketim maddesi olmaktan çıktığını kaydetti. Dinçer, sektörün ÖTV’nin beyaz eşyadan tamamen kaldırılması talebini yineledi.
Sektörün talepleri
• Avrupa Birliği’nde 2021’de yürürlüğe girecek yeni enerji etiketi uygulamasına Türkiye’nin geçişinde sektörün desteğe ihtiyacı sözkonusu. Sektör, maliyeti daha yüksek olan enerji verimli ürünlerle ilgili teşvik bekliyor.
• Sektörün uluslararası rekabet gücünü koruyabilmesi için beyaz eşyanın en önemli girdisi olan yassı çelikle ilgili destek ve düzenlemelere de ihtiyaç sözkonusu.
• Mevcut vergilerin azaltılmaması da sektörün uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Sektörün özellikle yassı çelik ile ilgili vergi düzenlemesi talebi mevcut.
“Sanayi 4.0, beyaz eşya sektörünü öncelikli etkileyecek”
BEYSAD (Beyaz Eşya Yan Sanayiciler Derneği), beyaz eşya üreticilerine tedarikçi olarak çalışan kuruluşların biraraya gelip, ortak söylemleri daha yüksek ve etkili sesle dile getirmek, ortak problemlerin çözümünde de bireysel çabalara göre daha etkin sonuçlar almak maksadıyla oluşturduğu bir dernektir; 1993 yılından beri faaliyetlerine etkin olarak devam ediyor.
BEYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ş. Burak Özaydemir, sektöre ilişkin verileri alabildikleri kurumlardan ulaşan sektörel rakamlara göre şu değerlendirmeyi yapıyor: “Türkiye beyaz eşya sektörü hızlı adımlarla yoluna devam ediyor. Özellikle yüksek paya sahip ihracat adetlerinin sağlıklı yükselişi, sektörün üretim ve büyümesini destekliyor. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) istatistiklerine göre 2019’un ilk 6 ayında Türkiye’de üretilen ana beyaz eşyaların ihracatı yüzde 1 artış ile 10.1 milyon olarak gerçekleşti. Bu sayede sektörün genel iç piyasa koşullarından etkilenmesi sınırlı kalarak, toplam sektör üretim rakamları geçen yıl seviyelerinde 12 milyon olarak gerçekleşti. Sektörümüzün ihracat odaklı yapısının önemini ve olumlu etkisini bu dönemde hep birlikte yaşamış olduk. BEYSAD olarak ana üreticilerimizin ihracatları yanında yan sanayi firmalarımızın direkt ihracatlarının artışının öncelikli olduğunu düşünerek faaliyetlerimizi bu yönde odaklaştırıyoruz.”
Burak Özaydemir, BEYSAD olarak sektörün gelişimi yönünde çalışmalarında Sanayi 4.0’ın ‘Beyaz Eşya Sektörü’nü öncelikli etkileyeceği görüşü ile öncü olmak üzere çalışmalarını yönlendirdiklerini söylüyor: “Sanayi 4.0 konusu tüm dünyada hızlı bir dönüşüm içerisindeyken öncelikle farkındalık oluşturabilmek için Haziran 2016 ve 2018’de Automatica Fuar Ziyareti ve Almanya’daki örnek KUKA ve FESTO işletme ziyaretlerini organize ettik. Sanayi 4.0 konusunda Kasım 2016 ve 2018’de yaptığımız BE4 Zirveleri ile ana sanayilerimiz, teknoloji firmaları ve üyelerimizle etkin bir paylaşım ortamı oluşturmayı amaçladık. Çalışmalarımızı 4. Strateji Belgesi ve BE4 Çalıştay olmak üzere 2 rapor olarak yayınladık ve tüm paydaşlarımızla paylaşarak karar verme süreçlerinde etkili olmalarını sağlamayı amaçladık. Sektörümüzün Sanayi 4.0 konusunda global seviyedeki üretim liderliğinin, teknoloji altyapısı ve rekabetçiliği açısından Sanayi 4.0 konusunda, öncü olabileceğini görüyoruz. Mutlulukla ve gururla paylaşmak isteriz ki… Endüstri 4.0 konusunu 3 kademede sektörümüze kazandırabileceğimize inandık. Farkındalık oluşturma; pilot projeler oluşturma ve genel yayılım…
Bu plan çerçevesinde BEYSAD olarak, 6.4.2017-5.7.2017 tarihleri arasında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rekabetçi Sektörler Programı (IPA-II) tarafından açılan ACTIVITY 1.1 MANUFACTURING INDUSTRIES çağrısına, Özyeğin Üniversitesi ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ortaklığında geliştirilen ‘Digital Transformation of SMEs in Turkey through Establishment of the Industry 4.0. Competence Center’ (Sanayi 4.0 Mükemmeliyet Merkezi Kurulması ile Türkiye’de KOBİ’lerin Dijital Dönüşümü) isimli proje ile resmi başvurumuzu yapmış olduk ve desteklenecek öncelikli projeler içerisinde seçildik. Bu proje kapsamında ülke ve sektör olarak, ‘Sanayi 4.0 Dönüşümü’nde üyelerimizi pilot proje, danışmanlık, eğitim ve Ar-Ge çalışmaları kapsamında destek olabilecek teknik altyapı ve kadroya sahip ABD ve AB’deki örneklere benzer bir Mükemmeliyet Merkezi’ne kavuşturabilmeyi amaçladık. Bu planlar kapsamında Sanayi 4.0 Mükemmeliyet Merkezi kurulumu için paydaşımız Özyeğin Üniversitesi ve TÜSİAD ile oluşturduğumuz proje AB’nin IPA programı ciddi bir bütçe ile desteklenmeye hak kazandı. Yeni teknolojilerin ve sektör ekipmanlarının bulunduğu ciddi bir teknik altyapıya ve Özyeğin Üniversitesi desteğinde akademik kadroya sahip olacak merkezimizin 2020 yılında devreye girmesini hedefliyoruz. Dünyadaki yeni dönem sanayi politikalarının odağında yer alan örnekler gibi bu merkez ile KOBİ’lerin Sanayi 4.0 dönüşümünün nitelikli yönlendirme ve pilot çalışma ortamlarının sağlanması sayesinde daha sağlıklı gelişeceğini düşünüyoruz.
Merkezde verilecek hizmetler başta KOBİ’lere hizmet odaklı olacak ve bu hizmetlerle Sanayi 4.0 sürecine hızlı dönüşümde firmalar için Sanayi 4.0 dönüşüm strateji danışmanlığı verileceğini, belirsiz olan maliyet fayda analizlerinin ve fizibilitelerin hızlı pilot denemeler ile kolaylaşacağını, öncü firmaların yapacağı pilot projelerin sektörde yayılımı kolaylaştıracağını, firmaların Ar-Ge kapasitesinin artacağını düşünüyoruz.
Proje ile lokal çözüm ortaklarının gelişmesi için özellikle beyaz eşya sektöründe Sanayi 4.0 odaklı projelerin start-uplarının oluşturulup, sonuçta tüm sektörü kapsayan bir ekosistem yaratılması amaçlanıyor. Eğitimin yanı sıra akıllı üretim modülü ile robot teknolojisi, internet uygulamaları, simulasyonların birarada çalıştırılması hedefleniyor. Mükemmeliyet Merkezi’nin sektörümüze güç katacağını düşünüyoruz ve bu vesile ile KobiEfor okurları ile de paylaşabilmiş olmaktan duyduğumuz memnuniyeti dile getirmek istiyoruz. Bu ve benzeri projelerde nice 20 yıllarda birlikte olabilmek dileklerimizle…”