Dünyanın sayılı şirketlerinden; Kale Grubu, Ar-Ge ve inovasyonla yükseliyor

Kale Grubu Başkan Yardımcısı Osman Okyay, “Aradan geçen 62 yılda dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren bir grup olarak bugün Avrupa’nın 4., dünyanın 15. en büyük seramik karo üreticisi, yapı kimyasalları sektöründe üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye ve bölgesinde 1., Avrupa’da ise 5. şirket durumundayız” diyor.
Osman Okyay, kuruluşlarından bu yana üretimde elde edilen yetkinliği dünyanın en önemli savunma ve havacılık projelerinde paydaş, yerli projelerin ise ana yüklenicisi olarak derinleştirdiklerini kaydediyor: “Yerelden küresele uzandık, dünyanın en önemli savunma ve havacılık gruplarıyla işbirlikleri kurduk. Bugün Kale Grubu olarak yapı ürünleri, yapı kimyasalları, savunma ve havacılık sektörlerinde faaliyet gösteren 20 şirkete sahibiz. Tüm sektörlerde de sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın da en köklü gruplarından biriyiz.”
Kale Grubu, savunma ve havacılık sektöründe 32 yılı geride bıraktı. Okyay, kurum olarak geldikleri noktayı şöyle özetliyor: “Şirketlerimiz bir yandan Boeing, Airbus, Lockheed Martin gibi çok uluslu OEM (Original Equipment Manufacturer) firmaları için uçakların yapısal parçalarının üretiminde alt yapımcı olarak faaliyet gösterirken diğer taraftan bugüne dek kazanılan kabiliyetler ve kurulmuş olan güçlü altyapı sayesinde, milli savunma ve havacılığımızın ihtiyaç duyduğu ürün geliştirme ve üretim çalışmalarında da aktif rol oynuyor. Bu kapsamda Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayisinde yerlileşme programının da en önemli paydaşlarından biri olarak, Türkiye’nin ilk milli piyade tüfeğinden ilk Turbojet motoruna kadar pek çok yüzde 100 yerli Ar-Ge projesinin ana paydaşı olduk.”
Dünyanın önde gelen uçak motor üreticisi Pratt &Whitney ile İzmir’de ortaklaşa kurulan şirkette       F-35’lerin F-135 olarak adlandırılan gelişmiş motorunun kritik parçalarını Türkiye’de üreten Kale Grubu, geçen sene Haziran ayında Amerika’da gerçekleştirilen törenle Türkiye’ye teslim edilen ilk F-35 savaş uçağında olduğu gibi dünyada uçan ilk F-35 olan AA1’de de parçası bulunan tek Türk şirketi. Okyay, “Bugün F-35 motoru ile birlikte bazı ticari havacılık motorlarının parçalarının üretimine de devam etmekteyiz. 2017 yılında, havacılık sektörünün önde gelen şirketi Rolls-Royce ile Türkiye'nin milli savaş uçağı projesi TF-X’e beraber talip olduk. Grup olarak kompozit malzemelerin savunma ve havacılık başta olmak üzere tüm sanayide dönüştürücü bir etkisi olduğunu biliyoruz. Bu nedenle biz de kompozit teknolojilerinde derinleşmek üzere 2018 yılında Kale Quattro’yu kurduk. Tüm bunların yanında bugüne kadar insansız hava araçlarından ileri robot sistemlerine kadar pek çok girişim için kuluçka merkezi rolü üstlendik” diye konuşuyor.
Osman Okyay, gelecekte büyük resimde güçlü bir sanayi ve müreffeh bir Türkiye ideali hayal ettiklerini belirterek, “Bunun için merkezinde sanayinin yer aldığı yenilikçi üretim odaklı bir büyüme programına ihtiyacımız var. Bu kalıcı büyümenin sağlanması için geçtiğimiz sene hükümetin başlattığı yerli ve milli üretim hamlesi önemli bir adım oldu. Son yıllarda devlet destekleriyle Ar-Ge yatırımlarının milli gelirimiz içindeki payı da giderek arttı. Sanayinin desteklenmesi, sanayicinin yüreklendirilmesi için atılan her adım kıymetlidir. Ancak bu noktada sektör oyuncularına da büyük görev düşüyor. Şu anda ülkenin en dinamik, en formda, en inovatif işleri savunma ve havacılıktan geliyor. Ancak ölçek, finansman ve teknoloji konusunda arzu ettiğimiz noktanın henüz uzağındayız. Hızlanmamız ve kalıcı çözümler üretmemiz gereken alanlar çok nettir. Eş güdüm, destek ve işbirliği konularında hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Rakiplerimizle aramızdaki teknolojik farkı kapatmamız şart” açıklamasını yapıyor. Okyay, Türkiye’nin en yenilikçi, en Ar-Ge odaklı şirketlerinden biri olan Kale Grubu’nun, cirosunun yüzde 2’sinden fazlasını Ar-Ge’ye ayırdığını sözlerine ekliyor.