Dr. Akkan Suver: Avrupa'da Koronavirüs’ten kurtulan ilk ülke: Montenegro (Karadağ)
“Önümüzdeki günlerde Coronavirüs ile birlikte yaşayacağımıza göre, Avrupa’da bu salgını az bir hasarla atlatan ilk ülke olan Montenegro (Karadağ); gezmek, görmek ve tatil yapmak için seçilebilecek ülke olmaya aday olmağa hazırlanıyor.”
Bugün bağımsızlığının 14. yılını yaşamakta olan Balkanların en önemli turizm ülkesi olan Montenegro (Karadağ) bu yazı tatilcilerle beraber güven içinde yaşayabilmenin planlarını yapıyor. Geride bıraktığımız 14 yıl içinde Avrupa ve Atlantik kurumlarına üyelik sürecinde önemli başarılara imza atan ve 2017 yılında NATO’ya üye olan Montenegro (Karadağ), AB (Avrupa Birliği) üyelik yolunda katılım müzakerelerinin sonuna yaklaşıyor.
Dünyanın yaşanmakta olan Koronavirüs salgınını daha az bir hasarla atlatan Montenegro (Karadağ) gelecek günlerde bu virüsle birlikte yaşayacağımız gerçeğinden yola çıkarak tatilcileri sağlık içinde ağırlamanın yol haritasını çizmeye çalışıyor.
Avrupa’da Koronavirüs pandemisini başarıyla atlatan ilk ülke olan ve her yıl ülkesinin nüfusunun iki katı turist ağırlayan Montenegro (Karadağ) sahip bulunduğu yüksek turizm potansiyelini yaşatmanın yeni projelerini tasarlıyor.
İklimiyle, gezecek ve görülecek mekanlarıyla Avrupa’da dikkat çeken bir turizm merkezi olan Montenegro’yu (Karadağ), Korona günleri, her ülke gibi turizm coğrafyasında hissedilen ölçüde bir daralma ile karşı karşıya getirdi. Bazı sektörlerde Koronavirüs sonrası fiyat artışları yaşanırken Montenegro (Karadağ) turizme bir canlılık kazandırabilmek için konaklama sektöründe indirimlere yöneldi.
Adriyatik kıyılarının, ormanlarıyla, dağlarıyla, gölleriyle, parklarıyla ve kumsallarıyla ünlü ülkesi Montenegro (Karadağ), Koronavirüs sıkıntısını hafif bir hasarla atlatmış olmasına rağmen ağırlayacağı turistlerin içinde bulunduğu tedirginlikleri ortadan kaldırabilmek amacıyla promosyonlu bir tatil tertiplemenin arayışına yönelmiş bulunmaktadır. Özellikle ülkenin tatil cenneti olarak adlandırılan Budva’da oteller ve diğer konaklama tesisleri turistlerin kısıtlı seyahat alışkanlıklarını göz önüne alarak, misafirlerine geçen yıla göre yüzde 30 daha ucuz ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Tarihi dokusu, mükemmel denizi ve en çok da sakinliği ve huzuru ile dikkat çeken bir turizm beldesi olan Montenegro (Karadağ); dehliz misali dar sokakları ve taş evleri ve deniz mahsullerinin oluşturduğu ahşap panjurlu mutfaklarıyla Koronavirüs sonrası örnek bir turizm merkezi olmaya aday bir ülke olmaya hazırlanıyor. Öte yandan herhangi bir köşeyi döndüğünüzde asırlık bir kiliseyle veya camiyle karşılaşabileceğiniz Karadağ’da dünle bugün iç içedir. Hâsılı önümüzdeki günlerde Koronavirüs ile birlikte yaşayacağımıza göre gezmek, görmek ve tatil yapmak için Montenegro (Karadağ) seçilebilecek güvenli bir ülke olmaya adaydır.
Ülkenin her köşesi ayrı bir turizm merkezi
Dolayısıyla tatilcilere bir yol haritası çizmek gerekirse Adriyatik sahillerinden başlamak gerekir. Bar şehri bu bölgenin en önemli alanıdır. Deniz turizminde olduğu kadar dağcılık turizmine de ilgi duyanların tercih ettiği bu bölge Karadağ’ın dışa açılan en önemli deniz kapısıdır.
Budva şehri ise muhteşem turizm imkânlarının mütevazı ölçüler içinde sunulduğu bir alandır. Yüksek dağlık alanlarla, Adriyatik sahilinin doğal deniz uçurumları ve tabiatın bütün güzellikleriyle burada karşılaşmak kabildir. Eskiden bir ada olan bugün ise kara ile bağlantısı bulunan Sveti Stefan, Budva’nın en güzel yanını oluşturmaktadır. Sveti Stefan’ın muhteşem kumsalları dillere destandır.
Karadağ’ın sahildeki topraklarının merkezinde yer alan önemli bir turizm merkezi olan Budva’nın birbirinden cazip on bağımsız plajı vardır. Plajların hepsi “Mavi Bayraklı” olarak tescillenmiştir. Burada dini turizm açısından da önemli yerler vardır. Aziz Ivan Kilisesi, Aziz Sava ve Trinity Kiliseleri, Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen mekânlar arasındadır. Camiler de asırlar ötesinden adeta gelenleri selamlamaktadır.
Kotor şehri ormanların ve dağların içinden birden deniz seviyesine inen bir körfezdedir. Bu körfez bir fiyortlar vadisidir. Kotor aynı zamanda bir eski şehirdir. Tarihi Ortaçağ’a dayanan bu şehrin mimarisinin çok iyi korunmuş olması da dikkat çekmektedir. Kotor da dini merkezler önemlidir. 17. yüzyıldan kalma Aziz Joseph Kilisesi ile Aziz Francis Manastırı görülmeye değer yerlerdir. Kotor’un eski kenti aynı zamanda UNESCO dünya mirası listesindedir. Bir başka güzellik de Tivat şehrindedir. Herceg Novi, Durmitor, Ulcinj görülmesi gerekli merkezlerdir.
Durmitor Milli Parkı da bir doğa harikasıdır
Ulcinj Adriyatik’in en önemli ve uzun sahilidir. Burada bulunan Ada Bojana nehri zeytin ağaçları arasından süzülerek kara ile denizi birleştirir. İslam mimarisinin eşsiz örneklerini de Ulcinj’de bulabilirsiniz. Adını Gorica tepesinden alan Karadağ’ın başkenti olan Podgorica eski Yugoslavya zamanında Titograd diye adlandırılmıştı. Skadar gölünün kıyısında oluşan Polgorica’da Ostrog Manastırı, Tara nehri ile Moraca ve Cejevna kanyonları görülecek yerler arasındadır.
Dünyaca ünlü kuş gözlem alanlarının bulunduğu Manstirska Tapija, Grmozur ve Omerora gezilecek yerlerin başında gelmektedir.
Çetine ise Karadağ’ın eski başkentidir. Ortodoks aleminin 12. yüzyılda yapılan ve 15. yüzyılda olarak kabul edilen manastırıyla ünlüdür. Kralın evi buradadır. Günümüzde müze olarak gezilen bu mekanın yanı sıra Osmanlı döneminin Büyükelçilik binası da bu şehirdedir.
Yat turizminde yeni bir adres
Her sene nüfusunun iki katı turisti misafir eden Karadağ gemi ve yat turizmi olanaklarında da öncüdür. Açılan yeni turizm işletmeleri ve marina hizmetleri bu sektöre önemli bir katkıda bulunmaktadır. Kara ve demiryolu ağlarıyla hava ulaşım imkanlarının iyileştirilmiş ve genişletilmiş olması da turizm sektöründe alternatif destinasyon arayan turistlerin ülkeye yönelmelerinde önemli bir etken olmaktadır.
Bütün bunların gerçekleşmesi ise bir süre daha virüsle birlikte yaşayacağımızdan farklı ve değişik duygular içinde bulunan tatilcilerin tercihleri sonunda belli olacaktır.