Çin Büyükelçisi, Marmara Grubu Vakfı konuğuydu; “Kuşak ve Yol, kazan-kazan ve kapsamlı bir hoşgörü inisiyatifidir”

Marmara Grubu Vakfı’nın Eylül ayındaki 37. Dönem, 1. Oturumu’nda, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, misafir konuşmacı olarak yer aldı. Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong ile birlikte Marmara Grubu Vakfı’na gelen Büyükelçi Lui Shaobin, onuncu yılını idrak eden Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin ortaya koyduğu kazanımları; Marmara Grubu Vakfı’nın aralarında işinsanlarının, akademisyenlerin, devlet adamlarının ve gazete yazarlarının bulunduğu yaklaşık 70 önemli şahsiyetine anlattı.
Toplantıya Devlet eski Bakanları; Çavit Çağlar ve Ali Talip Özdemir, Kocaeli Alikahya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ve KobiEfor Sahibi-Editör Yalçın Sönmez, KobiEfor Genel Koordinatörü Dr. Nurdan Sönmez, Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Ceylan, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Cafer Okray, Marmara Grubu Vakfı Genel Sekreteri Sezgin Bilgiç, Marmara Grubu Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri; Ümran Köksüz, Oğuzhan Ceylan, Mustafa Ergin, Mahmut Saklı, Marmara Grubu Vakfı Akademik Konsey Başkanı Prof.Dr. Uğur Özgöker, Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, İstanbul Galata Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Özgür Çengel, Prof.Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Prof.Dr. Sema Kalaycıoğlu, Doç.Dr. Pelin Sönmez, Gazeteci Leyla Emeç Tavşanoğlu da katıldı.
Toplantıda; Marmara Grubu Vakfı’nın Divan Heyeti; Prof.Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Başkonsolos Wei Xiaodong, Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar, Büyükelçi Lui Shaobin, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, Devlet eski Bakanı Ali Talip Özdemir ve Marmara Grubu Vakfı Genel Sekreteri Sezgin Bilgiç’ten oluştu. Büyükelçi Shaobin’in biyografisini ise Marmara Grubu Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzhan Ceylan okudu.
Yakasında Marmara Grubu Vakfı rozeti ile yemeğe gelen Büyükelçi’nin, yaptığı başarılı değerlendirmeler üzerine Marmara Grubu Vakfı Genel Sekreteri Sezgin Bilgiç, Büyükelçi’nin Vakfa Fahri Üye yapılmasını teklif etti. Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver; teklifin ilk Yönetim Kurulu’nda ele alınacağını söyledi.
Konuşması sonrası Büyükelçi Lui Shaobin’e, Marmara Grubu Vakfı adına Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar ile Devlet eski Bakanı Ali Talip Özdemir tarafından ayrı ayrı hediye sunumunda bulunuldu.

Kuşak ve Yol İnisiyatifi 10. yılında
Toplantının açılışında konuşan Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, bu yıl Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin 10. yılında olduğunu anımsatarak, bu 10 yılın 2 yılının Pandemi nedeniyle zor geçtiğini, gereken çalışmaların yapılamadığını belirtti: “Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Şi Cinping (Xi Jinping) Kuşak ve Yol Projesi’ni açıkladığında, bize göre bu İpekyolu Projesi’ydi. Biz bu İpekyolu Projesi’ni, Türkiye’de ilk savunan, ilk sahiplenen sivil toplum kuruluşlarından biri olduk.
O günden bugüne de Marmara Grubu Vakfı olarak, bu konuda sayısız toplantı yaptık. Bu toplantıların en son örneğini; son 15 gün için söyleyeyim size; Kırgızistan’da, Polonya’da, Özbekistan’da yaptık. Biz Özbekistan’dayken Mahmut Bey, Erol Bey, Serhat Bey arkadaşım, Sofya’daydılar, onlar Sofya’da toplantı yaptı. Cumartesi günü DEİK’in organize ettiği toplantıda Kırgızistan ile birlikte Kuşak ve Yolu konuştuk. Pazar günü Şinbua Enstitüsü bizim misafirimizdi, Şinbua Enstitüsü ile Kuşak ve Yol üzerine bir toplantı yaptık. Bu gece de burada Sayın Büyükelçi’den bu konuyu dinleyeceğiz.” Suver, Çin Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlık gününü de kutladı.

“2 ülke arasında uzak mesafe olmasına rağmen kalbimiz çok yakındır”
Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, “2 ülke arasında uzak bir mesafe olmasına rağmen kalbimiz çok yakındır” dedi ve Türkiye’nin istikrarlı olmasını temenni ettiklerini söyledi. Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne değinen Shaobin, stratejik bir bakış açısına sahip Marmara Grubu Vakfı’na, Çin-Türkiye ilişkisine gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür etti.
Büyükelçi Shaobin, şunları ifade etti: “Çin-Türkiye arasında stratejik bir ilişki var. Bu ilişki kapsamlı olmalı. Az evvel sayın Bakan ‘Çin bir devdir’ dedi. Tabii ki Çin büyük bir ülkedir, nüfusu da çok büyüktür, gelişme formatı da dünya tarafından yakından takip edilmektedir. Büyük veya küçük tüm ülkeler eşittir. Ama biz büyük ülke olarak sorumluluğumuzu üstlenmeye hazırız. Biz Çin’in gelişmesini ilerletmeye devam ediyoruz. Çin 1.4 milyar nüfusa sahiptir. Çin tarzı modernizasyon ortak zenginlik modelidir. Çin Komünist Partisi’nin halk merkezli Devlet Başkanımız Xi Jinping, ‘Biz sadece maddi değil aynı zamanda manevi gökdelenleri istiyoruz’ diyor. Modelimizde insan ile doğa uyum içerisinde. Eskiden Çin de ekonomiye odaklanıyor, çevreye büyük zarar veriyordu. Bu sürdürülebilir değildir. Bunun için insan-doğa tarzını keşfettik. Çin dev bir ülkedir, bazı ülkeler Çin’in gelişmesinden endişe duyuyorlar, biz ne kadar gelişirsek gelişelim, hegomanyalık aramayacağız.”
Türkiye’de 2.4 milyar doları aşan doğrudan Çin yatırımı: Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıldönümünü kutlayacağını da anımsatan Shaobin, “Karşılıklı işbirliği yapabilir, ortak kalkınma gerçekleştirebiliriz. Bu sene Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin 10. yılına geldik” dedi. 2000 yıl önce eski İpekyolu’nun bizi birbirimize bağladığını, bugün de eski İpekyolu ruhunun yeniden canlandırılabileceğini söyleyen Shaobin, Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin ortak inşasını önerdi. Çin-Türkiye ilişkisinin büyük bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Shaobin, az olan diyalog mekanizmalarının çok daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Çin ile Türkiye arasında Kuşak ve Yol İnisiyatifi çerçevesinde somut işbirliği projeleri bulunduğuna da değinen Shaobin, Çin’in Türkiye’ye yaptığı en büyük yatırım olan ve deprem bölgesinde yer alan 1.6 milyar dolar değerindeki Hunutlu Termik Santrali, Kumport Limanı, Ankara Fotovoltaik Endüstri Parkı gibi önemli projeleri örnek verdi ve 2022 sonu itibariyle Çin’in Türkiye’deki tüm sektörlere doğrudan yaptığı yatırımların 2.4 milyar doları aştığını, Çin-Türkiye Swap anlaşmasının 46 milyar TL’ye genişletildiğini ve finansal entegrasyonun temelinin sağlamlaştırılmakta olduğunu aktardı.
Çin ekonomisinin avantajları: Çin-Türkiye arasındaki turizm işbirliğinden de söz eden Shaobin, Ocak-Haziran döneminde, 110 bin Çinli turistin Türkiye’yi ziyaret ettiğini, Çinli şirketlerin Türkiye’ye yatırım yapmasını teşvik ettiklerini anlattı. Türkiye şirketlerini de Çin’e yatırım yapmaya davet eden Shaobin, dünyanın önde gelen gelişmiş ülkelerinden daha yüksek; bu yılın ilk yarısında Çin GSYİH’sinin geçen yılın aynı dönemine göre %5.5 arttığını, IMF’nin Çin’in %5.2 büyüyeceğini öngördüğünü paylaştı. Shaobin, Çin ekonomisinin 4 avantajını da şöyle sıraladı: “Sosyalist piyasa ekonomisinin kurumsal avantajları, çok büyük bir pazarın talep avantajı, eksiksiz bir endüstriyel sistemin arz avantajları, çok sayıda yüksek kaliteli işçi ve girişimcinin insan kaynakları avantajları. Çin ekonomisi, son derece dayanıklı, büyük bir potansiyele sahip, uzun vadeli olumlu temelleri değişmeyecektir.” Türk şirketlerinin Çin ekonomisinin ekonomisinin avantajlarını değerlendirebilmesini temenni ettiklerini vurgulayan Shaobin, şu anda dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunun kalkınma olduğunu, Türkiye’nin her kesiminden gelen arkadaşlarla yakından ilgilenerek somut işbirliği alanlarını keşfetmeye devam edeceklerini söyledi.
152 ülke, 200’den fazla mutabakat anlaşması, 2.7 trilyon dolar ticaret hacmi: Kuşak ve Yol İnisiyatifi çerçevesinde 152 ülke, 32 uluslararası kuruluşla toplamda 200’ü bulan mutabakat anlaşması imzalandığını, 3 binden fazla işbirliği projesine ulaşıldığını, Çin Asya Altyapı Bankası’nın inşa edildiğini, İpekyolu Fonu oluşturulduğunu, ülkelerin ticaret hacminin 2.7 trilyon doları aştığını, 700 binden fazla kişinin istihdam edildiğini anlatan Büyükelçi Shaobin, “Dünya kalkınmasına fayda getiren her inisiyatife biz destek veriyoruz. Kuşak ve Yol İnisiyatifi, kazan-kazan ve kapsamlı bir hoşgörü inisiyatifidir” diye konuştu.
Çin-Türkiye turizm işbirliği konusunda T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile görüştüklerini ve 2 ülke işbirliğini konuştuklarını da paylaşan Shaobin, Avrupa ve Asya’nın kesişme noktasındaki Türkiye’nin, yaşam standartları oldukça artan Çinli turistler için  ilgi çekici bir noktada olduğunu ifade etti. Türkiye’nin kültür turizminin de önemini vurgulayan Shaobin, Türkiye’nin Çin’de daha fazla tanıtım yapmasını ve uçak biletlerinin fiyatlarını düşürmesini önerdi.

Çin’den vize kolaylığı
Sezgin Bilgiç’in vize konusunda kolaylık yapılması talebine ilişkin Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, büyük ticaret odalarının üyeleri için özel bir uygulama getirdiklerini, başkonsoloslukları, vize merkezleri veya Marmara Grubu Vakfı ile iletişime geçilmesi halinde daha kolayca vize alınabileceğini söyledi. Xiaodong, vize konusunda 10 maddelik yeni bir uygulama geliştirdiklerini, etkilerine göre uygulamayı geliştireceklerini, Türk vatandaşlarının Çin’e gidebilmesini daha da kolaylaştıracaklarını söyledi.