Çeşitlilik, şirketlerin verimlilik gücünü artıyor
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde düzenlenen CEEMAN toplantısında, Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, iş dünyasında kadın sayısının artması gerektiğini söyledi.
Merkezi Slovenya’nın Bled şehrinde bulunan CEEMAN (Orta ve Güney Avrupa Yönetim Geliştirme Derneği) tarafından, 5-6 Kasım 2015 tarihinde, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Yönetici Eğitim Forumu’nda, “Güney Doğu Avrupa’nın Mevcut ve Gelecek Çalışma İhtiyaçları ile Üst Düzey Yönetici Eğitim Arayışları” tartışıldı. IEDC-Bled Yönetici Okulu ve İzmir Ticaret Odası tarafından desteklenen toplantının açılışı CEEMAN Başkanı Prof.Dr. Danica Purg tarafından yapıldı. Toplantıya, Türkiye’den akademisyenler ile iş dünyasından yöneticiler, Arnavutluk, Avusturya, Estonya, Slovenya, Rusya’dan akademisyenler ve yöneticiler katıldı.
Toplantıda Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türkiye’nin genç ve dinamik insanlarını heyecanlandıracak hikayeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Özince özellikle istikrarsızlık ortamının bir an önce sona ermesi gerektiğini dile getirdi.
Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, “Yükselen Değer: Kadın Yetenekler” başlıklı konuşmasında günümüzde bilim ve teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlediğini vurguladı. Suver, “Doğal olarak bunun paralelinde toplumsal kültürel bireysel yaşam bekleyenler iş yaşamındaki küresel rekabeti şirketlerdeki stratejik yönetimi de önplana çıkarıyor. Gelecekte farklı kuşaklar, farklı duygularla birarada çalışacaklar ve yaşayacaklar. Çeşitlilik ve sorumluluk sahibi iş kültürüne sahip olacağız. Buna mecburuz. Başka türlü bu işi yürütemeyeceğiz” dedi.
Müjgan Suver, çeşitliliğin şirketlerin rekabet gücünü artırdığını söyledi: “Çeşitlilik şirketlerin ekonomik performansını da güçlendirecek. Yönetimde etnik çeşitlilik ve cinsiyet eşitliği sağlayan şirketlerin faaliyet karlarının artacağına işaret ediyor. Sorumluluklarda yeni bir dönem başlıyor; sürdürülebilirlik. Firmaların vizyonunda önemle korumaları gerekecek olan bir konu olmaya devam ediyor. Ekonomide karlılığın yanında artık topluma ve çevreye katkılarını düşünmemiz gerekiyor. Çevreyi yok eden bir ekonominin yaşamasına müsaade edemeyiz. Toplumu kalkındırmayan, refahı eşit bölüştürmeyen bir ekonomiyi de toplumsal kalkınma olarak isimlendirmeyiz.”
Önümüzdeki yıllar içinde şirketlerin yeniden yapılanacağını aktaran Suver, “İş dünyasını şekillendiren uzun vadeli küresel eğilimlere baktığımızda yine birçok ihtimalleri görüyoruz. Ama bunların içinde yükselen ekonomilerde artan tüketici sayısı, yaşlanmaya başlayan dünya nüfusu ve yetenekli işgücü için küresel rekabet; en önemlilerinden diye düşünüyorum. Tüm bu değişimler doğrultusunda önümüzdeki yıllar içinde şirketler yeniden yapılanacak. Rekabet ortamında kalıcı olabilmek için yetenekli eleman arayışına girecekler. Teknolojisinin gelişmesiyle şirketlerin sosyal sorumlulukları artacak. İnsani özellikler önem kazanacak. Erkeklerin yaptığı pek çok işi kadınlar yapmaya başlayacak. Üst yönetimlerde kadın sayısı artacak” diye konuştu.