BÜYEM ve SDSN Türkiye Direktörü Dr. Tamer Atabarut: “Dijital dönüşüm eğitim modelini yeniledi”
Dijital dönüşüm bütün sektörler açısından özellikle Pandemi ile birlikte oldukça hızlandı. İstisnasız tüm sektörlerin evden çalışmaya geçmesi, işgücünün kullanımı açısından dijitalleşmenin önemini tüm kurumlara hatırlattı, anlaşılmasını sağladı.
BÜYEM (Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi) ve SDSN Türkiye Direktörü Dr. Tamer Atabarut, SEM’lerin eğitim alanından başlayarak sertifikasyon sürecini de içine alan tüm eğitim süreçlerinin dijital dönüşüme entegre, operasyonel süreçlerin de dijitalleşmeye evrilmiş şekilde yenilenmesi sonucu ile yüzleştiklerini söyledi. Atabarut, bu dönüşüm ve entegrasyonu hızlıca sağlayabilen SEM’lerin hizmetlerine kesintisiz şekilde devam edebilirken dönüşümün gerisinde kalan, entegrasyonu yeterince hızlı sağlayamayan kurumların bir nevi oyun dışında kaldığını belirtti.
Atabarut, yürüttükleri çalışmaları ise şöyle anlattı: “Dijital dönüşüm sürecinde içeriklerimizden önce eğitim sürelerimizi ve planlarımızı yenilemek zorunda kaldık. Eğitim veriş şeklimizi alışagelmiş yüz yüze eğitim formatından internet üzerinden verilen canlı ders moduna almamız sınıf düzeninde alışagelinen 1 günlük kesintisiz eğitim konseptini terk etmemiz gerekliliğini bize gösterdi. Eğitim süreleri canlı online eğitimlerde en fazla 3 saat süreli hale evrildi. Buna bağlı olarak da eğitim içerikleri öncelikle bu yapıya uygun hale getirildi. Ayrıca belirli konularda kısa videolar çekerek asenkron yani önceden kayıt yapılarak verilen online eğitim metodolojisine de uygun içerikleri hazırlamamızın önemi ortaya çıktı ve eğitim içeriklerimizin bazılarını da bu formata uygun hale getirdik.”
Dönüşüm katmadeğer sağladı
Dönüşümün hem kursiyerler hem de bünyelerinde eğitim aldıran kurumlar açısından önemli olduğunu paylaşan Atabarut, “Öncelikle insanlar ve kurumlar eğitimlerini iletişimin yani internet erişiminin olduğu her yerden almanın mümkün olduğunu ve eğitimlerin efektif şekilde devam ettiğini görebildiler. Bireyler ve kurumlar, ulaşım, güvenlik vb. masraflar ile zamandan ne denli tasarruf yapılabildiğini de bu süreçte gördüler” dedi.
Dönüşümün olumsuz yanının yüz yüze eğitimlerde sağlanan interaktif öğrenme sürecinin bir anlamda kesintiye uğraması olduğunu kaydeden Atabarut, “Ancak görece olarak bu sorunun alışagelmiş düzene göre eğitim planlaması yapıldığında yaşandığını gördük, dijital dönüşümün getirdiği olanakların kullanılması bu sorunun da eğitmen ve öğrenci açısından yeni metodolojiler kullanılarak aşılabildiğini de eğitimlerimiz ile deneyimledik” bilgisini verdi.
SEM, dönüşüme adapte edecek
Dönüşümün hiç bitmeyen bir süreç olduğunun altını çizen Atabarut, “Dönüşüm artık hepimizin günlük hayatının birer parçası. Yol haritamız olarak baktığımızda ise dönüşümden biz merkez olarak kullanılan yöntem ve araçların hızlıca operasyonlarımıza adaptasyonunu anlıyoruz. Yol haritamızı kısaca yaşanan ve deneyimlenen yeni araç ve yöntemlerin hızlıca operasyonlarımıza uyarlanmasını anlamaktayız ve açıkladığımız şekilde aslında süreç hiç bitmeyen bir döngü bizim için” diye konuştu.
2022 ve sonrası dijital dönüşümün hızını arttırarak hayatımızın önemli ölçüde ve geri dönülmez şekilde değişeceği artık yadsınamaz bir gerçek. Atabarut, “Bu gerçeklikle biz merkezimizde sürdürülebilir, kendi kendine öğrenen organizasyon yapımız altında gelişen ve devinimi hızla artan şartlara çabuk adapte olabilecek çevik yönetim yapısı ile yolumuza devam edeceğiz. Bu vizyon ile gelişen ve değişen sektörümüz ile ilgili yeni uygulama ve yöntemleri deneyimlemeleri ve sonuçlarını inceleyerek merkezimize adapte edecek, bizden hizmet alan kurum ve bireylerin dönüşüme adapte olmalarına yardım edeceğiz” mesajını verdi.