Birleşmiş Milletler’in Kapısında Gereksiz Bekletilen Ülke: Kosova
Kosova, Türkiye ile arasında bulunan bağlarla geleceğe güvenle bakmakta “Yılmam, dert etmem Ucunda darağacı olsa da bu işin Ecdadımın ruhu Bir meltem gibi okşar günün her anı Kamçılar direncimi Dilim bir yüzyıl yalnızım dese inanmayın Bendim çeşmelerinde akan su Camilerinde okunan ezan Selama hasret cumbalı ev Güneş yüzü görmeyen kaldırımlı sokaklar Namazgâh, Terziler Köprüsü Mehmetpaşa Hamamı, Tekkeler Ben hala buradayım dostlar Yad elde değil, vatanımdayım Yoksa siz Rumeli’yi unuttunuz mu Rumeli, o benim işte!”
Avrupa'nın 50. ülkesi Kosova'yı geride bıraktığımız hafta içinde arkadaşlarım Şamil Ayrım ve İbrahim Aksoy ile birlikte ziyaret ettik.
Seçimlerden yeni çıkan Kosova'da çiçeği burnundaki hükümetin bakanlarından Mahir Yağcılar ile birlikte Cumhurbaşkanı Haşim Taci tarafından da kabul edildik. Gene bir günlük çalışma ziyaretimiz sırasında Türkiye Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç'ı da makamında ziyaret ettik.
Kosova bağımsızlığını kazandığından bu yana 112 ülke tarafından tanınmasına rağmen Rusya Federasyonu'nun Güvenlik Konseyi'ndeki vetosundan dolayı Birleşmiş Milletler'e hala üye olabilmiş değil! Türkiye, Kosova'nın tanınması sürecine ve Birleşmiş Milletler üyeliğine kabulü için özen ve ısrarla çalışmalarını sürdürmektedir. Hepimiz biliyoruz ki, bu tanınma sadece Kosova için değil tüm Batı Balkan ve Avrupa için hayati bir meseledir.
Kosova 2002 yılında resmi para birimi olarak avroyu kabul ettiğinden ülkede istikrarlı bir makroekonomik ortam ve sağlam bir ekonomik yapı oluşmuş bulunmaktadır.
Dolayısıyla Kosova, 2008 yılındaki bağımsızlıktan sonra, çok kısa bir süre içerisinde yasal düzenlemeleri gerçekleştirerek, piyasa ekonomisine geçişte ekonomik istikrarın korunmasında önemli gelişmeler kaydetmiştir.
Ekonomisinin büyük bir kısmını hizmet, tarım, sanayi ve inşaat sektörlerinin oluşturduğu Kosova'da, işsizlik ve milli gelir rakamları ile halkın yaşayış ve tüketim alışkanları karşılaştırıldığında ekonominin yeterli boyutta olduğu ve halkta büyük ölçüde nakite dayanan bir varlığın bulunduğu ifade edilmektedir.
Tarımsal alanların büyük çoğunluğunun özel işletmelerce işletildiği Kosova'da buğday, üzüm ve mısır en önemli tarım ürünleridir. Sanayi sektörü ise metal işleme, basit makine üretimi, deri işleme ve ağaç işleme, mobilya alanında faaliyet gösteren küçük ölçekli firmalardan oluşmaktadır. Gene Kosova geride bıraktığı 10 yılda istikrarlı bir büyüme kaydetmiştir.
Kosova’da Türk işadamları bekleniyor
İstikrar ve birliktelik içinde büyüyen Kosova, Türkiye ile arasında bulunan maddi ve manevi bağlarla geleceğe güvenle bakmaktadır. Bu güven Kosova'nın Türkiye'den beklentilerine yol açmaktadır.
Ahmet Çalık'ın, İbrahim Aksoy'un, Nihat Özdemir'in başını çektiği Türk işadamlarının Kosova'da başarılı ve o nispette de verimli çalışmalara imza atması da bu güveni arttırmakta dolayısıyla beklentilerin yoğunlaşmasına sebep olmaktadır. Özetlemek gerekirse Kosova Türk işadamlarını beklemektedir.
Yazımıza Kosovalı Şair Zeynel Beksaç'ın şiiriyle başladık, Kosovalı bir başka Şairin Aluş Nuş'un mahalli dille yazdığı bir başka şiirle son verelim;
“Topladım dertlerimi Topladım zevklerimi Attım bi kantara Cendi cendime dedim Alim asılim iplen Ema belçi yarın düzlenir işim Yaşarım hep ümitlen.”