ATA TTO dezavantajını avantaja dönüştürüyor
ATA Teknoloji Transfer Ofisi (ATA TTO), ATA Teknokent altında 2013 yılında; üniversite-sanayi işbirliğinin sağlanması, Atatürk Üniversitesi’nin ve iş dünyasının ulusal ve uluslararası destek mekanizmalarından faydalanması, girişimciliğin geliştirilmesi, fikri sınai hakların yönetilmesi ve ticarileştirilmesi amaçlarıyla kuruldu.
ATA Teknokent Genel Müdürü Doç.Dr. Ersin Karaman, farkındalık oluşturmak, Ar-Ge, inovasyon, patent, kuluçka merkezi gibi kavramların bölgede bilinirliğini artırmak için büyük bir çaba içerisinde olduklarını belirtiyor. ATA Teknokent’in son üç yıl içerisinde gerçekleştirdiği etkinlik sayısı ise 131. Girişimcilik, ulusal ve uluslararası destekler, patent eğitimi, semineri ve tanıtımı, protokoller (Savunma Sanayii İçin Araştırmacı Yetiştirme Programı (SAYP), Atatürk Üniversitesi, ATA TTO ve Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. İşbirliği Protokolü vb.), yarışmalar ve proje pazarları bu etkinlikleri oluşturuyor. Etkinliklere toplamda 4.605 kişi katılmış.
Karaman, “Yeni YÖK vizyonu doğrultusunda, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ömer Çomaklı’nın önderliğindeki ‘Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi’ çerçevesinde ulusal ve uluslararası düzeyde etkinliğimizi arttırmaya yönelik çalışmalar devam ediyor” diye konuşuyor.
“Ülkesi İçin Düşünen Beyinler Aranıyor” sloganıyla başlatılan program kapsamında Atatürk Üniversitesi fakültelerine hazırlanan Akıl Fikir Kutuları’na Nisan 2019 tarihinden itibaren 29 faydalı fikir, 32 adet istek için başvuru yapıldı. Birçok öğrenci projelerini Teknokent’e iletip, faydalı fikir sürecinin Teknokent tarafından başlatılmasını sağladı. Ayrıca fikir sahiplerinin online olarak da fikirlerini paylaşabilmeleri amacıyla web sitesinde özel bir alan hazırlandı. Karaman, “Yürüttüğümüz TeknoGP1 Programı ile 4, TeknoGP2 Programı ile 5, TÜBİTAK BİGG ATA Programımız ile 1 firma kuruldu. Ayrıca BAP desteğiyle 57 patent başvurusunda bulunduk” bilgisini verdi.
Projelere devam edeceklerini kaydeden Karaman, AtaÜni-San 100 Yüze Programı ile üniversite sanayi işbirliği çalışmaları için sanayici ve akademisyen ziyaretleri yapmaya ve işbirliği potansiyellerini takip etmeye devam edeceklerini açıklıyor: “Uygulayıcı Kuruluş olduğumuz TÜBİTAK BİGG Programı ile de girişimcilere destek vereceğiz. Ayrıca TeknoGP1 ve TeknoGP2 Programı ile de girişimcilere destek verdiğimiz programın 3.’sünü yapmayı planlamaktayız. ‘Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları’ kapsamında ise tanıtım faaliyetlerine, üniversitedeki tezlerin okunmasına ve konularının patente uygun olup olmadığının incelenmesine devam edilecektir. Firmaların uluslararasılaşması için yürüttüğümüz Avrupa İşletmeler Ağı COSME projemiz de 2020-2021 yılları arasında da devam edecektir.”
AtaÜni-San 100 Yüze Programı çerçevesinde 2018 yılı içinde 54 işbirliği sağlanmış ve toplam 155 akademisyen-sanayi görüşmesi gerçekleştirilmiş. Karaman, “Proje kapsamında SAYP–Savunma Sanayiye Araştırmacı Yetiştirme Programı, TÜBİTAK Sanayi Doktora Programı, TÜBİTAK TEYDEB Projesi, Akademik Danışmanlık–Rektörlük Döner Sermaye Birimi veya ATA TTO üzerinden veya Ücretsiz Danışmanlık gibi seçeneklerle işbirlikleri kurulmaya devam edilecektir” diyor.
ATA TTO, küme işbirliklerine güveniyor
Erzurum’da faaliyet yürütmenin eksilerinden çok artılarına odaklandıklarını kaydeden Karaman, şu noktalara değiniyor: “Dezavantaj olarak görülen soğuk hava şartlarının, bazı test merkezleri için en uygun şartları sağladığını gördük. Aynı zamanda bilişim firmaları için de uygun çalışma ortamları oluşturduğunu düşünüyoruz. Sanayinin zayıflığı ve pazara uzaklık Erzurum için eksi yönler. Biz bunu kümelenme programlarına dahil olarak ve belli sektörlerde uzmanlaşarak aşabileceğimizi düşünmekteyiz. Erzurum’un en büyük artısı ise bir üniversite şehri olması ve hedef kitlemizi oluşturan akademisyen, girişimci ve öğrenci potansiyelinin oldukça fazla olmasıdır.”
En çok tercih edilen alanlarının ön kuluçka ve kuluçka merkezi ile prototip atölyesi olduğunu kaydeden Karaman, şunları dile getiriyor: “ATA TTO ve Teknokent olarak SAHA İstanbul ile ortak amaçlara hizmet etmekteyiz. Milli savunma sanayi için bütün yeteneklerimiz ve firmalarımız ile SAHA İstanbul’da yer alarak, savunma sanayimizi ileri teknolojiler üretebilen bir konuma getiren başarının bizler de bir parçası olmak istemekteyiz. Ayrıca ana yüklenicilerin teker teker firma bulmaları pek mümkün olmamakta, SAHA İstanbul ilgili tüm firmaları ana yüklenicilerin karşısına getirebilmektedir.
SAHA İstanbul’da yer alarak firmalarımız ‘Savunma Sanayi'nin öncü firmalarına tedarikçi olma şansını yakalayabileceklerdir. Pazara uzak bir kent olan Erzurum’da potansiyelli firmalar için bu büyük bir fırsattır. Küme firmaları ile bir arada, entegre bir şekilde çalışabilme imkanı bulan firmalarımız aynı zamanda yurt dışında birçok işbirliği geliştirme fırsatı yakalayacaktır.”