6. İstanbul KOBİ’ler ve Bilişim Kongresi; KOBİ’lerde Yapay Zekâ ve Dijital Gelecek
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen, Dergimiz KobiEfor’un medya sponsoru olduğu, 6. İstanbul KOBİ’ler ve Bilişim Kongresi, ‘KOBİ’lerde Yapay Zekâ ve Dijital Gelecek’ teması ile İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi DES Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongre’de KOBİ’ler için önem arz eden yapay zekâ ve buna bağlı yeni teknolojilerin sundukları fırsatlar ve riskler ele alındı.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) İstanbul Şubesi, her yıl dergimiz KobiEfor’un da medya sponsoru olduğu İstanbul KOBİ’ler ve Bilişim Kongresi’ni düzenlemeye devam ediyor. TBD İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen, Dergimiz KobiEfor’un medya sponsoru olduğu, 6. İstanbul KOBİ’ler ve Bilişim Kongresi, bu yıl ‘KOBİ’lerde Yapay Zekâ ve Dijital Gelecek’ teması ile İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi DES Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Yapay zekâ ve buna bağlı gelişen teknolojiler, KOBİ’lerde verimliliği artırıyor, zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor, pazarlama ve müşteri hizmetleri çabalarını geliştirmelerine yardımcı oluyor, farklı disiplinlerle müşteri ihtiyaçlarına yön vermelerini sağlıyor, KOBİ’leri akıllı üretim merkezlerine dönüştürüyor. Kongre’de KOBİ’ler için önem arz eden yapay zekâ ve buna bağlı yeni teknolojilerin sundukları fırsatlar ve riskler ele alındı.
“Önce hukuki altyapı ve etik oluşturulmalı”
TBD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Gadiş’in sunuculuğunu yaptığı Kongre’nin açılış konuşmalarını; TBD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ceyda Cimilli Akaydın, İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi (İstanbul Dudullu OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Murat Önay ve TBD Genel Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı gerçekleştirdi. Başkan Av. Ceyda Cimilli Akaydın, yapay zeka ve dijitalleşme konusunda önce hukuki altyapı ve etiğini (ahlakını) oluşturmak gerektiğini söyledi. Kongre’de dijital dönüşüm, verimlilik, insan gücü, yapay zeka, bulut sistemleri, bilgi güvenliği gibi konuların ele alınacağını ve dijital dönüşümün yol haritasının konuşulacağını ifade etti.
Başkan Murat Önay, bugün şirketlerin teknolojiyle yönetildiğini, dijitalleşmenin birçok alanda ciddi kolaylıklar sağladığını, bazı konuları da tehlikeli hale getirdiğini kaydetti. Önay, bundan 50 yıl sonra birçok değerlerin çok farkı yerlere gideceğini de öngördü.
Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı ise TBD’nin Türkiye’nin sayısal okur yazarlığının artırılmasına, bilişim sektörü ve girişimcilik ekosisteminin gelişmesine 52 yıldır katkı sunmayı azimle sürdürdüğünü belirtti. KOBİ’lerin istihdam ve büyümenin temel kaynağı olduğunu söyleyen Yazıcı, TBD olarak onların farkındalık kazanmasına yönelik faaliyetler yürüttüklerini aktardı. Deprem sürecinde sınıfta kaldığımızı ve bu süreçte ikiz dönüşümün de yeterli olmadığını gördüklerini paylaşan Yazıcı, KOBİ’ler için siber güvenliğin önemine de değinerek, bu konuda farkındalık eğitimleri verdiklerini de sözlerine ekledi.
Yeşil OSB’ler ve Dijitalleşme
‘Yeşil OSB’ler ve Dijitalleşme Özel Oturumu’ başlıklı panelin moderatörü KOSGEB eski Başkanı ve KobiEfor Dergisi Yazarı Hilmi Develi, OSBÜK verilerine göre; Türkiye’de 391 OSB bulunduğunu, bunu önemli bulmakla birlikte OSB’lerde yaşanan altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini söyledi:“OSB’lerde liman bağlantılı demiryolu ağını mutlaka yaygınlaştırmalıyız. Bilişim uzmanları, şirketler ve satıcılar KOBİ’lerle mutlaka aynı dili konuşmalı ve güven veren ilişkiler kurmalı.”
İkitelli OSB Bölge Müdürü İhsan Özleyen, yeşil dönüşüm konusunda, rekabet ortamında KOBİ’leri maliyetlerin zorladığını ve özellikle teknolojik altyapılarının yetersiz olduğunu belirterek, “Korkunun ecele faydası yok, dünya dijitalleşiyor” dedi. Dijitalleşmeyle çevrenin de korunabildiğine dikkat çeken Özleyen, yeşil ve dijital dönüşen İkitelli OSB’de SCADA sistemleri, bulut bilişim sistemleri ve mali durumlarının çok iyi olduğunu ifade etti. İstanbul Tuzla OSB Bölge Müdürü Çağlar Kahraman, dijitalleşmeyle birlikte üretim metotları ve üretim kapasitelerinin değişmeye başladığını, verimliliğin arttığını, geleceğin bilişime, Ar-Ge ve inovasyona dayandığını söyledi: “Bizim OSB’miz, Türkiye’nin en katmadeğerli ürünlerini ortaya çıktığı, firmalarının tamamının ihracat yaptığı bir OSB. Dünyanın en büyük 5 robot firmasından 3’ünün yer aldığı bir OSB. Biz, çevreci, yenilikçi, üreterek büyüyen bir OSB hayal ettik. Yeşil ve dijital dönüşüm, çevrenin korunmasına da katkılar sağlıyor.” İstanbul Tuzla OSB’de çevreci bir ekosistem kurduklarına değinen Kahraman, yeraltı sularını toplayıp arıtarak, OSB’de içme ve kullanım suyuna dönüştürdüklerini, kullanılan suyu da tekrar arıtarak, OSB’de 200 bin ağacın ve yeşilliklerin sulanmasında kullandıklarını, böylece çevreyi koruyup, endüstriyel su dönüşümünü sağladıklarını anlattı.
AKDATASOFT Kurucusu Genel Müdür Hakan Akalın, 40 yıldır yazılım üzerinde çalıştığını ve kod yazdığını belirterek, “KOBİ’nin ihtiyacı olan ona sürekliliği sağlayacak sistemi kurmak önemli. Her firma yeniden yapılandırmasını yapmak zorunda” dedi.
Dijitalleşme Bileşenleri ve Dijital Dönüşüm Yol Haritası
‘Dijitalleşme Bileşenleri ve Dijital Dönüşüm Yol Haritası’ panelinin moderatörlüğünü TBD İstanbul Dijital Dönüşüm Çalışma Grubu Başkanı Emre Güngör yürüttü. Enfotek A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Tamtürk, yalın dijital dönüşüm çalışmalarının dönüşüm haritalarını oluşturması ve yazılım devreye girdikten sonra yeterli kullanılıp kullanılmadığının dijital dönüşüm karneleriyle ölçülmesi gerektiğini söyledi: “ABD’de yapılan bir araştırmaya göre; dijital dönüşüm için yapılan yazılımların sadece %10’u başarılı. Yalın dijital dönüşüm kullanılırsa 4 ila 20 kata kadar ciro ve karlılık artışı görülüyor. Öner Bilişim A.Ş. Kurucusu Cemal Kıvanç Öner, hızlı, dönüşüm yeteneği, beraber çalışma yetkinliğine sahip, sayısal dönüşümün kökten değiştireceği KOBİ’lerin rekabet edebilmeleri için şunları önerdi: “İlk önce kendimi tanıma (durum), sonra hedef belirleme, daha sonra bunu nasıl yapacağım ve ölçmem gerekiyor. Yazılım, teknoloji, donanım aldım ama insan kaynaklarını (İK) da eğitmem lazım. İK ve yetenek geliştirme de önemli.” Logo Yazılım Kanal Satış Direktörü Altuğ Özmen, getirdiği fırsatlarla yer ve zaman kavramını ortadan kaldıran bulut bilişim teknolojilerinin şirketlere yön verdiğini, bulut bilişimin ise yapay zeka gibi yeni yeteneklere olanak sağladığını, verimliliği artırdığını, zaman ve maliyet tasarrufu sağladığını söyledi. Ekosistemin dijitalleşmesinin önemini vurgulayan Özmen, Türkiye’de firmaların teknoloji kullanımının çok yeterli olmadığını, ERP kullanım oranının Avrupa’da %36, Türkiye’de %28 olduğunu belirtti. TÜBİSAD’ın Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi’nde 2019’dan 2022’ye sürekli artan bir ivme görüldüğüne de değinen Özmen, ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) kullanan KOBİ’lerin 2-3 kat, CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) kullanan KOBİ’lerin ise 1-3 kat verim sağladığını ifade etti. Logo Yazılım’ın işletmelerin teknolojik dönüşümlerini sağlamak için çalıştığını kaydeden Özmen, dijital dönüşüm projelerinin sadece teknolojik yatırım olmadığını, iş yapış şekillerini de değiştirmek gerektiğini vurguladı. Genemek Genel Müdürü Çağlar Sarıkaya, Genemek olarak dikey yolcu taşımacılığında dijital dönüşüm hizmeti verdiklerini belirtti. Dikey yapılaşmanın asansörlerle mümkün olduğunu, Yapay Zekâ (Al) destekli akıllı asansörlerin gelecek 10 yılda popülerleşeceğini söyleyen Sarıkaya, temassız kullanımla ulaşımı sağlayan Call My Lift (Asansörümü çağır) sistemiyle geliştirdikleri ürünün çevreci özelliklerini anlattı.
Dijital Üretimde Kalite ve Verimlilik
‘Dijital Üretimde Kalite ve Verimlilik’ panelinin moderatörlüğünü yürüten TBD İstanbul Şubesi Onur Kurulu Üyesi Deniz Tiryakioğlu, KOBİ’ler için en öncelikli olanın doğru veri ve veri analizini en iyi noktaya getirmek olduğunu söyledi. Dijital dönüşüme ayak uyduramayan KOBİ’lerin yok olmaya mahkum olduğuna dikkat çeken Tiryakioğlu, Yeşil Mutabakat için de dijital dönüşümün şart olduğunu, yatırımdan çok gereklilik haline geldiğini kaydetti.
Protek Teknoloji Ltd. Şti. Genel Müdürü Gürkan Börek, tamamını bulut platformla geliştirdikleri GecKO Geçiş Kontrol Platformu hakkında bilgiler verdi. CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol, dijital dönüşüm çağında verinin hızlı, doğru ve hatasız akmasının önemini vurgulayarak, üretim alanlarına hakim CLPA’nın 38 binden fazla ürünle ve çözümleriyle; veri kaybetmeden, doğru verinin, hızlı, güvenilir akışını sağlamak için çalıştığını anlattı. Şenol, fabrikaların adım adım, dijital fabrikalara dönüşmesi gerektiğini söyledi. Parametre CEO’su Can Dağdelen, mekânsal süreç yönetim uygulamaları çözümleri hakkında bilgiler verdi.
Yapay Zekâ ve Bulut Sistemlerde Bilgi Güvenliği
‘Yapay Zekâ ve Bulut Sistemlerde Bilgi Güvenliği’ panelinin moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Elif Kartal yürüttü. Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Başkanı Prof.Dr. Bilgin Metin, siber güvenlik zafiyetleri ile deprem sorununun köklerinin aynı olduğunu söyledi: “Gelecekte ne olduğu düşünülmemiş, sistem çok iyi ama cihazlarda konfigürasyon hataları oluyor. Bilgi güvenliği politikalarının noksanlığı sözkonusu.” Sızma Testi yapılan bazı firmalarda, testin sonuçları dikkate alınmayarak zafiyet ve açıkların kapatılmadığını gözlemleyen Metin, Kerberos gibi önemli güvenlik protokollerinin sistemleri yavaşlattığı gerekçesiyle kaldırıldığını da anlattı: “Bazen orta dereceli zafiyetler çok daha önemli hale gelebiliyor.” ChatGPT ve ofansif siber güvenlik, sosyal mühendislik konularına da değinen Metin, yapay zekanın gelişimiyle ilgili endişeleri de yanıtladı: “Yapay Zekâ henüz insanlığı esir almadı.”
İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Şadi Evren Şeker, sebepleri açıklayabilme ve teşhis koyabilmenin önemini vurguladı: “Yapay Zekâ ile bunlar tahminlenebiliyor ve buna bağlı olarak aksiyonlar alınabiliyor. KOBİ’lerin büyük bir kısmında veriyle ilgili problemler var. Veriler tutulmuyor ve veri kirliliği sözkonusu. Yeni çağın petrolü veri ancak o petrolü nasıl işleyeceğimiz önemli. İşleme seviyesini ne kadar kaliteli yaparsanız, o kadar yüksek değer elde edilebiliyor. Yapay zekaların sosyal ağı gibi birbirini ekledikleri, konuştukları bir ağa doğru gidilebileceğine inanıyorum. Veri güvenliği henüz netleşmiş değil. NORA (ilk başta gözle görülemeyen verilerin zararı), yapay zeka ağıyla bunun çarpan etkisi olabilecek.”
Siber Güvenlik Uzmanı, Bilgi Güvenliği Baş Denetçisi Alper Sağdıç, Kadıköy Belediyesi’nde yazılım uzmanı olarak çalıştığını belirterek, güçlü bir dil işletim sistemi olan ChatGPT’nin siber güvenlikteki faydalarını anlattı. Çok ciddi maliyet faydaları, phishing tespiti, güvenlik ekiplerine yardımın sözkonusu olduğunu paylaşan Sağdıç, ChatGPT kullanırken dikkat edilmesi gerekenleri de sıraladı: “Algoritmasına çok fazla güvenilmesi, hayalgücünün kullanılmasını engelleyecektir. İntihal olma riski yüksektir. Google ile farkı ChatGPT soru sorunca doğrudan yanıt sağlıyor. ChatGPT’nin bazen sorulara yanlış yanıt verebilme olasılığı var. ChatGPT’yi iyi taklit eden Spynote aslında zararlı bir yazılım. Yapay zekalı virüslere örnek; DeepLocker adı verilen radar altında gizlenebilen ve hedefine ulaşıncaya kadar fark edilmeyen yeni nesil kötü amaçlı yazılım.”