2022-2024 Dönemi Orta Vadeli Program açıklandı; Ekonomide Yeni Yol Haritası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022-2024 Dönemi Orta Vadeli Programı (OVP)açıklayarak, “Ekonominin yıllık ortalama 5.3 oranında büyümesini, istihdamın yıllık ortalama 1 milyon 170 bin kişi artmasını, ihracatın 3 yılın sonunda 250 milyar doları aşacağını öngörüyoruz. Milli gelirimizi; bu yıl 800 milyar doların üzerine, Orta Vadeli Program dönemi sonunda da 1 trilyon dolar seviyesine taşıyacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı. Önümüzdeki 3 senenin ekonomideki yol haritasını içeren Orta Vadeli Program (OVP) hakkında detaylı açıklamalarda bulunan Erdoğan, Kabine Toplantısı’nda salgından güvenliğe, afetlerden yeni turizm sezonuna gündemlerindeki hususları etraflıca istişare edip, değerlendirdiklerini, ülke ve millet için gece gündüz çalıştıklarını, eser ve hizmet siyasetlerinin ürünü projeleri, yatırımları, icraatları adım adım hayata geçirdiklerini kaydetti: “İnşallah 2023 hedeflerimize ulaşarak tüm bu gayretleri taçlandıracak, ülkemizi hak ettiği seviyeye çıkartacağız.”
Türkiye’nin salgınla mücadeledeki başarısı
“2020’de yüzde 1.8 büyümeyle OECD ve G20 ülkelerinde bu başarıyı elde edebilen birkaç ülkeden birisi olduk”: Geçtiğimiz yıl dünyanın her türlü ekonomik ve sosyal düzenin test edildiği oldukça zorlu bir dönemin yaşandığını, pek çok ülkenin mevcut imkanları çerçevesinde krizin etkilerini azaltmak için görülmemiş ölçülerde genişleyici politikalara yöneldiğini, buna rağmen küresel ekonomide küçülmenin önüne geçilemediğini aktaran Erdoğan, böylesine zorlu bir dönemde Türkiye’nin salgının olumsuz etkileri ile mücadelede son derece başarılı olduğunu söyledi: “Ekonomilerin derinden sarsıldığı 2020 yılında yüzde 1.8’lik bir büyüme kaydederek OECD ve G20 ülkeleri arasında bu başarıyı elde edebilen birkaç ülkeden birisi olduk. Bu gelişmede salgın tedbirlerinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek amacıyla uyguladığımız kararlı ve etkin politikalar ile büyümeyi destekleyici adımlar önemli rol oynadı. Türkiye ekonomisi küresel krizden bu yana iç ve dış konjonktürde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kesintisiz büyümesini sürdürdü. Bu senenin ilk yarısında da güçlü büyüme devam etti. Yılın ilk çeyreğinde yıllık yüzde 7.2 ve ikinci çeyreğinde yüzde 21.7 oranında bir büyüme rakamına ulaştık. Bunu başararak, buna ulaşarak Türkiye dünyada İngiltere’den sonra ikinci sırada yer aldı.”
“Yıllık ihracatımız 207 milyar doları aştı”
Erdoğan, sanayi üretiminin güçlü ihracatın da desteğiyle çarpıcı bir şekilde artarak büyümenin sürükleyici gücü haline geldiğini belirtti: “İkinci çeyrek performansımızda iç talepteki güçlü görünümün yanı sıra dış talebin 6.9 puanlık katkısı da belirleyici oldu. Özellikle bu dönemde sabit sermaye yatırımlarımızın yüzde 20.3 oranında büyümesi oldukça sevindiricidir. Bir diğer olumlu gelişme ise makine teçhizat yatırımlarımızın 2019 yılının 3. çeyreğinden bu yana 7 çeyrektir büyümeye devam etmesidir. Hiç kuşkusuz bu yatırımlar üretim kapasitemizi ve büyüme potansiyelimizi daha da artıracaktır. Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özelliği de yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır. İhracatımız rekorlar kırmaya devam ediyor, Ağustos itibariyle yıllık ihracatımız 207 milyar doları aştı. Dünya ihracatından aldığımız pay da artıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de zayıflayan turizm sektörünün hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini ifade etti: “Seyahat gelirleri bu yılın Haziran itibarıyla yıllık yüzde 31 oranında artarak cari dengenin iyileşmesine önemli katkı sağladı. Cari işlemler açığımız yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre 7.6 milyar dolar azalarak 13.6 milyar dolar seviyesine geriledi.”
“Döviz rezervlerimiz 118 milyar doları aşmış durumda”: Erdoğan, uluslararası rezervlerin de belirgin şekilde arttığını kaydetti: “Geçen seneyi 93.3 milyar dolarla kapattığımız döviz rezervlerimiz, özellikle muhalefetin, ana muhalefet ile diğer hepsinin buraya çok dikkat etmesi lazım, 27 Ağustos itibarıyla 118 milyar doları aşmış durumdadır.”
İstihdam artışı 1.5 milyon kişiye çıkarak salgın öncesi seviyelerini bile aştı: Salgın döneminde tüm dünyada olduğu gibi işgücü piyasasının da olumsuz etkilendiğini ancak işgücü piyasalarında kısa zamanda bir toparlanmanın yaşandığını belirten Erdoğan, gelişmeyi şöyle vurguladı: “Bu yılın ilk yarısında sağlanan istihdam artışı 1.5 milyon kişiye çıkarak salgın öncesi seviyeleri bile aşmıştır.”
Önümüzdeki 3 yılın ekonomideki yol haritası
Ekonomimizin en önemli sorunlarından birinin enflasyon olduğunu bildiklerini vurgulayan Erdoğan, şu açıklamayı yaptı: “İnşallah bu meselenin de üstesinden geliyoruz. Salgınla birlikte yeniden şekillenmeye başlayan küresel ekonomik düzende, ülkemizi sürekli daha üst sıralara taşımanın gayretindeyiz. Bu amaçla programlarımızı ve hedeflerimizi sürekli güncelliyoruz. Önümüzdeki 3 senenin ekonomideki yol haritasını içeren Orta Vadeli Programımızı (OVP) Resmi Gazete’de yayınladık. Makroekonomik politikaları, temel ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki ekonomik büyüklükleri bu politika belgesi ile ortaya koyduk. Program, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Bütçe ve Strateji Başkanlığımız tarafından hazırlandı. Bu süreçte ilgili tüm bakanlıklarımız, kurum ve kuruluşlarımızla işbirliği içinde çalıştılar. Öncelikleri hep birlikte belirledik. Programda temel amacımız yüksek katmadeğerli üretimi önceleyerek, ülkemizin büyüme potansiyelini artıracak politikalara hız vermektir.”
Nitelikli istihdam, yeşil dönüşüm, gelir dağılımı adaletiyle büyüme
Ekonomide şeffaflık, öngörülebilirlik, rekabetçilik ve verimliliği artıracak politikalar: Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektör öncülüğünde dayanıklı bir büyüme için makroekonomik istikrarı güçlendirerek ekonomide şeffaflığı, öngörülebilirliği, rekabetçiliği ve verimliliği artıracak bir dizi politikayı hayata geçireceklerini dile getirdi: “Nitelikli istihdamı oluşturan enflasyon ve cari açık üretmeyen, yeşil dönüşümü dikkate alan, istikrarlı, dengeli ve gelir dağılımı adaletini gözeten bir büyüme yapısını tesis edeceğiz. Büyümenin finansmanını ise ağırlıklı olarak yurt içi tasarruflar ve doğrudan uluslararası yatırımlarla yapmayı planlıyoruz. Küresel değer zincirlerindeki değişimleri dijital ve yeşil dönüşüm alanlarındaki eğilimleri de bu süreçte dikkate alıyoruz. Uluslararası arenada rekabet gücü yüksek ve istihdam potansiyeli barındıran sektörleri destekleyerek, cari işlemler dengesinde kalıcı ve sürdürülebilir bir iyileşmeyi de sağlayacağız.”
Enflasyonu tek haneli seviyelere indirmek ve mali disiplin hedefi: Program dönemi boyunca para ve maliye politikalarının eş güdümünü güçlendirmek, mal ve hizmet piyasalarında verimliliği artırmak suretiyle enflasyonun kalıcı olarak tek haneli seviyelere inmesini hedeflediklerini aktaran Erdoğan, “Mali disiplinin sürdürülmesi olmazsa olmazlarımızdandır. Bunu bir defa herkes böyle bilecek” dedi.
Bu yıl yüzde 9 büyüme hedefleniyor: Büyümenin Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasının temel şartı olduğunun altını çizen Erdoğan, bu yılı dengeli iç ve dış talep kompozisyonunun katkısıyla yüzde 9 civarında büyümeyle kapatmayı ümit ettiklerini söyledi.
Yapısal reformlarla desteklenen kalkınma modeli
“Milli gelirimizi, OVP sonunda 1 trilyon dolar seviyesine taşıyacağız”: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Vadeli Program dönemi boyunca ekonominin yıllık ortalama yüzde 5.3 büyümesini öngördüklerini dile getirdi: “Milli gelirimizi bu yıl 800 milyar doların üzerine, program dönemi sonunda da 1 trilyon dolar seviyesine taşıyacağız. Bu büyümenin kaliteli, kapsayıcı ve sürdürülebilir olması için makro ekonomik dengeleri gözeten ve yapısal reformlarla desteklenen bir kalkınma modeli uygulayacağız. Bu kapsamda, ekonominin motoru olan sanayi sektöründe teknoloji seviyesi yüksek sabit sermaye yatırımlarını ve doğrudan yabancı yatırımları özendireceğiz.”
“KOBİ’lerin dijital dönüşüm projelerine daha çok katkı sağlanacak”: Özellikle yatırım teşvik sistemini sadeleştirmeye devam edeceklerini, yenilikçi üretime yönelen öz sermaye ağırlıklı gerçekleştirilen ve bölgesel kümelenme öncelikleriyle uyumlu yatırımları münhasıran destekleyeceklerini, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nı sürdürerek desteklenen projeler için yenilikçi finansman modelleri geliştireceklerini bildiren Erdoğan, modern teknolojilerle çalışma kapasitelerinin geliştirilip salgın sonrası döneme uyumlarını hızlandırmak için KOBİ’lerin dijital dönüşüm projelerine daha çok katkı sağlayacaklarını söyledi.
Yeşil dönüşümde iddialı politikalar
Yeşil dönüşüm alanında da iddialı politikaları bulunduğunu aktaran Erdoğan, Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda yer alan hedefler doğrultusunda gereken adımları atacaklarını, geri dönüşüm teknolojileri başta olmak üzere verimliliği artıran, sera gazı emisyon artışını sınırlayan yatırımlara daha çok destek vereceklerini, böylece uluslararası ticaret alanında iklim değişikliği politikalarıyla uyumlu şekilde ihracatın rekabet gücünü de artıracaklarını ifade etti.
“Gücümüzü genç ve nitelikli insan kaynağımızdan alıyoruz”: Erdoğan, Program dönemi boyunca, istihdamın yıllık ortalama 1 milyon 170 bin kişi artmasını ve işgücüne katılım oranlarındaki artışa rağmen işsizlik oranının kademeli olarak gerilemesini hedeflediklerini açıkladı: “Biz gücümüzü genç ve nitelikli insan kaynağımızdan alıyoruz. Evlatlarımızın istihdamını artırmak ve yeteneklerini geliştirmek bizim en temel önceliklerimiz arasındadır. Eğitim, istihdam, üretim ilişkisini güçlendirmek için sektör işbirliklerini artıracağız. Reel sektörün ihtiyaç duyduğu kalfa ve usta talebini karşılamak üzere meslek eğitim merkezlerini güçlendirecek, yaygınlaştıracak ve kazanılan yeteneklerin belgelendirilmesini sağlayacağız. Ülkemizin beşeri sermayesini güçlendirmek için okullar arası başarı farklarını azaltarak ve okul öncesi eğitimi yaygınlaştırarak eğitimde fırsat eşitliğini tahkim edeceğiz.”
Kadınların ekonomik hayata etkin katılımı için iş kurma ve geliştirme süreçlerinin kolaylaştırılacağını, elektronik ticaret platformlarındaki faaliyetlerinin teşvik edileceğini kaydeden Erdoğan, iş ve aile hayatını uyumlu hale getirerek işgücüne katılımı teşvik etmek amacıyla kaliteli, ekonomik ve kolay erişilebilir çocuk, engelli ve yaşlı bakım imkanlarını yaygınlaştıracaklarını söyledi.
“Sözleşmeli tarım mekanizmalarını geliştireceğiz”: Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyon hedeflemesi uygulamasına devam ederek arz yönlü ve yapısal sorun alanlarına odaklanacaklarını, enerji piyasaları başta olmak üzere şeffaflık ve rekabet odaklı uygulamaları genişleteceklerini, gıda arz güvenliğini sağlamak amacıyla tarım arazilerinin korunması ve etkin kullanımı çalışmalarına ağırlık vereceklerini, ekilebilir ve sulanabilir alanların artırılması için yatırımları hızlandıracaklarını anlattı: “Tohum, gübre, yem, ilaç ve mazot gibi girdi maliyetlerinin yanı sıra çiftçilerimizin finansman yükünü hafifletici ve teknoloji odaklı dönüşümü sağlayıcı programları uygulamaya koyacağız. Tarım-sanayi entegrasyonunu sağlamak amacıyla sözleşmeli tarım mekanizmalarını geliştireceğiz.”
“Program sonunda cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 1 seviyesine gerilemesini öngörüyoruz”
“Seyahat gelirlerinin 33 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz”: Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orta Vadeli Program’la ödemeler dengesi tarafında da bir dizi kritik politikayı hayata geçiriyoruz. Program dönemi boyunca ihracattaki artışın devam etmesini bekliyoruz. İhracatın 2021 yılında 211 milyar dolar, program dönemi sonunda ise 250 milyar doları aşacağını tahmin ediyoruz. Seyahat gelirlerinin bu yılki 17 milyar dolar seviyesinden 33 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz. Cari işlemler açığının milli gelire oranının program sonunda yüzde 1 seviyesine gerilemesini öngörüyoruz” diye konuştu.
“İhracat potansiyeli yüksek ülkelerle ticaretimizi geliştirmek amacıyla uzak ülkeler stratejisini hayata geçireceğiz”: Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için Gümrük Birliği başta olmak üzere mevcut tercihli ticaret ve serbest ticaret anlaşmalarının güncellenmesini sağlayacaklarını açıkladı: “Türkiye’ye coğrafi olarak uzak ancak ihracat potansiyeli yüksek ülkelerle ticaretimizi geliştirmek amacıyla uzak ülkeler stratejisini hayata geçireceğiz. Elektronik ihracat dahil hizmet ihracatına yönelik destekleri etkinleştirecek ve yeni destek mekanizmaları oluşturacağız.”
Mali disipline kararlılıkla devam: Yurt dışı lojistik merkezler üzerinden ihracatçıların potansiyel pazarlara ve dağıtım kanallarına erişimini hızlandıracaklarını, Türk Eximbank’ı uluslararası uygulamalar dikkate alınarak yeniden yapılandıracaklarını aktaran Erdoğan, Türkiye’deki endüstriyel ve metalik maden cevherlerinin katmadeğeri yüksek ürünlere dönüştürülerek ekonomiye kazandırılmasını sağlayacaklarını, program döneminde mali disipline kararlılıkla devam ederek kaynakların verimli kullanılmasını temin edeceklerini ifade etti: “Bu yıl bütçe açığı hedefimizi sene başında yüzde 3.5 olacak şekilde revize etmiştik. Sözümüzde durarak inşallah bu hedefi rahat bir şekilde yakalayacağız. Bütçemizi bu şekilde yönetirken salgınla mücadele kapsamında esnafımızın, çiftçimizin, sanayicimizin ve tüm vatandaşlarımızın mağduriyetine de meydan vermeyeceğiz. Geçtiğimiz iki yıla yakın süre boyunca gerek bütçeden, gerekse diğer kamu kaynaklarından verdiğimiz doğrudan desteklerin yanında vergi ve prim kolaylıkları, uygun şartlı kredi imkânları da sağladık. Bu kapsamda aldığımız tedbirlerin ve sağladığımız desteklerin ekonomik büyüklüğü yılsonunda toplamda 734 milyar liraya ulaşacaktır. Önümüzdeki dönemde de vatandaşlarımızı ve üreticilerimizi desteklemeyi sürdüreceğiz.”
“Maliye politikasının sürdürülebilirliğini güçlendireceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu kesimi borçlanma gereği ve kamu borç stokunun milli gelire oranını düşürerek maliye politikasının sürdürülebilirliğini güçlendireceğiz. Bu kapsamda merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranının program dönemi sonunda yüzde 2.9 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Faiz dışı dengenin de program dönemi sonunda yüzde 0.3 fazlaya dönmesini bekliyoruz” diye konuştu.
“Kamu Taşıt Filo Yönetim Sistemi’ni kuracağız”: Erdoğan, Program süresince harcamaları gözden geçirmeye devam edeceklerini vurguladı: “Kamu taşıtlarının tedarikinde, kullanımında ve tasfiyesinde verimliliği artırmak için Kamu Taşıt Filo Yönetim Sistemi’ni kuracağız. Dijital ekonominin sağlıklı ve tam olarak kavranmasına ve vergilendirilmesine yönelik çalışmaları hızlandıracağız.”
Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kapsamlı bir program geliyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan, stratejik öncelikler çerçevesinde yürüttükleri borçlanma politikasını, Türk lirası öncelikli hale getireceklerini, yurt içi döviz ve altın cinsi borçlanmaları daha da artıracaklarını açıkladı: “Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kapsamlı bir program oluşturup uygulamaya koyacağız. Orta Vadeli Programı’mızla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarımızın bütçelerinin hazırlanmasına yönelik yasal süreci başlatıyoruz. Bu kapsamda Meclisimize sunacağımız ödenek teklif tavanlarını belirledik. İnşallah Meclisimizden de onay aldıktan sonra 2022 yılında yapmayı hedeflediğimiz işler için hemen kolları sıvayacağız.”
Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda önemli bir adım olduğuna inandığı Orta Vadeli Program’ın ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi ve programın hazırlanmasında emeği geçen tüm kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür etti.
Vatandaşlara aşı yaptırma çağrısı: Erdoğan, salgınla mücadelede hala tek ve en önemli kozumuzun aşı olduğunu vurgulayarak, vatandaşları aşılarını yaptırmaya ve tamamlamaya davet etti ve temizlik, maske ve mesafe başta olmak üzere tüm tedbirlere hassasiyetle riayet etmeyi sürdürmemiz gerektiğini vurguladı.
2022-2024 Dönemi Yeni Orta Vadeli Program, Resmi Gazete’de yayımlandı
Türkiye ekonomisine ilişkin hedef ve politikaların yer aldığı Orta Vadeli Program’ın (OVP) onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.
2021’de yüzde 9 büyüme tahmini: Türkiye’nin ekonomide yeni yol haritası açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve 2022-2024 dönemini kapsayan OVP ile temel ekonomik büyüklükler ve hedefler belirlendi. Program’da, büyüme tahmini 2021’de yüzde 9, 2022’de yüzde 5, 2023 ve 2024 yıllarında ise yüzde 5.5 olarak yer aldı.
2021’de yüzde 16.2 enflasyon tahmini: Enflasyonun bu yıl yüzde 16.2 olacağı tahmin edilirken, enflasyon hedefi gelecek yıl için yüzde 9.8, 2023 için yüzde 8, 2024 için yüzde 7.6 olarak belirlendi. Bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2022’de yüzde 3.5, program dönemi sonunda ise yüzde 2.9 olarak gerçekleşeceği öngörüldü.
İşsizliğin 2022’de yüzde 12 olması bekleniyor: Programda, işsizlik oranının bu yıl yüzde 12.6 olması bekleniyor. 2022’de yüzde 12, 2023 yılı için yüzde 11.4 ve 2024 için ise yüzde 10.9 olarak tahmin edildi.
1 milyon istihdam: 2021 yılında cari işlemler açığının gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 2.6 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Program boyunca istihdam yıllık 1 milyon 170 bin kişi artacak.
İhracatta hedef 255 milyar dolar: İhracatın, 2021 sonunda 211 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2022’de 230.9 milyar dolar, 2023’te 242 milyar dolar, program sonunda 255 milyar dolar olması hedeflendi. İthalatın, 2021 sonunda 258 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2022’de 282.7 milyar dolar, 2023’te 294 milyar dolar, 2024’te de 309 milyar dolar olması öngörüldü.
Kişi başı gelir 10 bin doları aşacak: OVP’de bu yıl kişi başına gelir 9 bin 489 olarak tahmin edildi, 2023 yılı itibariyle ise 10 bin doların üzerine çıkılacağı öngörülüyor. OVP tahminlerine göre; kişi başına gelir 2022’de 9 bin 947, 2023’te 10 bin 703, 2024’te ise 11 bin 465 dolar olacak.
Yeşil ekonomiye geçiş de programda: OVP’de iklim değişikliğinin etkisini tüm dünyada daha şiddetli bir şekilde göstermesinin, sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde yeşil ekonomiye geçiş sürecinin önemini artırdığının altı çizilerek, Avrupa Birliği (AB) tarafından 2019 yıl sonunda açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi yaklaşımlarla gelişmiş ülkelerin öncülüğünde küresel düzeyde ekonomi politikalarında iklim değişikliğinin ağırlığının arttığına işaret edildi. Bu durumun, başta Türkiye’nin ana ihracat pazarı AB olmak üzere ülkelerin uygulayacağı yeni politikalara göre sanayide ve ekonomi genelinde yeşil dönüşümün gerekliliğini beraberinde getirdiği vurgulanan OVP’de, program döneminde küresel değer zincirleriyle bütünleşme ve daha fazla uluslararası yatırım çekme sürecinin, bu yeni anlayış çerçevesinde Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda yer alan hedef ve eylemler de dikkate alınarak şekilleneceği belirtildi.
Buna göre, sanayi, ticaret, ulaştırma, çevre ve enerji alanlarında yeşil dönüşüm ve döngüsel ekonomiye geçişi destekleyici yeni yaklaşımlar, dış finansman imkanları da dikkate alınarak destek, kredi teşvik mekanizmaları çerçevesinde hayata geçirilecek. Başta geri dönüşüm teknolojileri olmak üzere verimlilik artıran ve sera gazı emisyon artışını sınırlamayı hedefleyen yatırımlar desteklenerek, uluslararası ticaret alanında iklim değişikliği politikalarıyla uyumlu ihracatın rekabet gücü artırılacak.
Yeşil dönüşüm için Ar-Ge çalışmaları desteklenecek: Yeşil dönüşümü hızlandırmak amacıyla Ar-Ge çalışmaları desteklenerek yeşil üretim için gerekli teknolojiler geliştirilecek ve yaygınlaştırılacak. Yeşil OSB ile yeşil endüstri bölgesi sertifikasyon sistemi tamamlanarak, çevreye duyarlı, sürdürülebilir sanayi ve döngüsel ekonomi alanları oluşturulmasına hız verilecek. Finansal sektörün düzenleyici çerçevesi sanayinin yeşil dönüşümünü kolaylaştıracak şekilde geliştirilecek.
Sıfır atık uygulamaları yaygınlaştırılacak: Çevreye duyarlı yatırımların finansmanı amacıyla uluslararası standartlarla uyumlu rehber hazırlanarak yeşil tahvil ve sukuk ihraçları teşvik edilecek. Küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla enerji ve üretim kaynaklarını verimli şekilde kullanan, çevre dostu üretime yönelik yatırımlar desteklenecek. Sıfır atık uygulamaları hane halkını da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacak.
Üretimin kritik alanlarındaki ihtiyacın dışında kalan atık ithalatının azaltılmasına yönelik tedbirler alınacak.
OVP’DE POLİTİKALAR
BÜYÜME: Sanayi sektöründe teknoloji seviyesi yüksek sabit sermaye yatırımları ve yabancı yatırımlar özendirilecek. Yatırım teşvik sisteminde sadeleştirme süreci devam edilecek, katmadeğere yönelen, öz sermaye ağırlıklı gerçekleştirilen, küresel değer zincirinin bir parçası olan ve bölgesel kümelenme öncelikleriyle uyumlu yatırımlara ayrı destek sağlanacak.
KOBİ’lerin kurumsal gelişim projeleri önceliklendirilecek. KOBİ’lerin salgın sonrası döneme uyumunu hızlandırmak için dijital dönüşümleri desteklenecek. Yerlileşme ve teknoloji transferi içeren kamu alımları yoluyla Ar-Ge’den ticarileştirmeye kadar uçtan uca tüm süreci kapsayacak özel modeller geliştirilecek. Değerlenmiş ve patent gibi gayri maddi varlıkların şirket bilançolarına ve ülke ekonomisine katkısı artırılacak.
Yeşil dönüşüme finansman desteği sağlanacak: Sanayi, ticaret, ulaştırma, çevre ve enerji alanlarında yeşil dönüşümü destekleyici yaklaşımlar teşvik edilecek. Bu alanda Ar-Ge çalışmaları desteklenecek. Yeşil OSB ile yeşil endüstri bölgesi sertifikasyon sistemi tamamlanarak sürdürülebilir sanayi ve döngüsel ekonomi alanlarının oluşturulmasına hız verilecek. Yeşil tahvil ve sukuk ihraçları teşvik edilecek.
İSTİHDAM: Yıllık ortalama 1 milyon 170 bin istihdam artışı: Dönemi boyunca yıllık ortalama 1 milyon 170 bin kişilik istihdam artışı öngörülen programda, 15 tedbir yer alıyor. Teşviklere ilişkin etki değerlendirmesi yapılarak, teşvikler sadeleştirilecek, makroekonomik hedefler ve bütçe ile uyumu sağlanacak. Yeşil dönüşüm ve dijitalleşme başta olmak üzere, geleceğin işlerine yönelik farkındalık geliştirilecek. Mesleki eğitim programlarının dijital ekonominin değişen gereklerine uyumlaştırılması sağlanacak. Genç İstihdam Ulusal Strateji Belgesi hayata geçirilecek.
ENFLASYON: “Fiyat İstikrar Komitesi yapısal sorunlara odaklanacak”: Enflasyon hedeflemesi uygulamasına devam edilecek, Merkez Bankası para politikası araçları, fiyat istikrarı hedefi gözetilerek kullanılacak. Fiyat İstikrar Komitesi, arz yönlü ve yapısal sorun alanlarına odaklanacak. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar, enflasyon tahminiyle uyumlu olarak belirlenecek. Başta gıda fiyatına yönelik Erken Uyarı Sistemi olmak üzere veri analiz sistemleri oluşturulacak. Tarım sanayi entegrasyonu için sözleşmeli tarım mekanizması geliştirilecek.
ÖDEMELER DENGESİ: Uzak ülkelere ihracat, 12 ay turizm: Gümrük Birliği, Tercihli Ticaret Anlaşmaları ve STA’lar, hizmet ve dijital ticareti de kapsayacak şekilde güncellenerek, kapsamları genişletilecek. Yeniden Asya girişimi ile Uzak Ülkeler Stratejisi hayata geçirilecek. İhracat odaklı izinli gönderici sistemi yaygınlaştırılacak, e-ihracat başta olmak üzere kamu ihracatına yönelik destekler etkinleştirilecek. Eximbank, yeniden yapılandırılacak, uluslararası firmaların Ar-Ge ve Tasarım Merkezi yatırımları özendirilecek. Turizmin 12 aya yayılması sağlanacak, nitelikli yatak kapasitesi artırılacak. Sağlık, gastronomi, festival, kültür, eko, inanç, eğitim, spor ve bisiklet turizmi gibi alternatif turizm ürünleri tanıtılacak.
FİNANSAL İSTİKRAR: Yeşil bankacılık ve yeşil yatırımlar: Başta Basel III olmak üzere banka ve banka dışı mali sektörün uluslararası düzenlemelere uyumu için gerekli mevzuat düzenlemesi gerçekleştirilecek. Katılım finans ve banka dışı mali kuruluşların faaliyetlerine yönelik yasal altyapı geliştirilerek, bunların finans sistemi içindeki payının artırılması için çalışma yapılacak. Yeşil Mutabakat’a uyum kapsamında yeşil bankacılık uygulamalarının geliştirilmesi için rehberler hazırlanacak. Yatırım taahhütlü avans kredileri, yerli üretim ve yeşil yatırımlara dönük yeni bir çerçeveye oturtulacak. İç borçlanmada sabit getirili TL enstrümanlara ağırlık verilerek, döviz cinsi borçlanmanın payı azaltılacak. Yakın izleme ve donuk alacak grubunda yer alan kredilerin menkul kıymetleştirilebilmesine yönelik mevzuat değişikliği tamamlanarak bilanço dışına aktarma imkanı sağlanacak. Tahvil Garanti Fonu oluşturulacak. İstanbul Finans Merkezi’nin fintek alanında küresel merkez olması güçlendirilecek şekilde ödemeler alanında düzenleyici deney alanı kurulacak.
KAMU MALİYESİ: “Mali disipline devam”: Mali disipline kararlılıkla devam edilerek, kaynakların verimli kullanılması sağlanacak, maliye politikasının sürdürülebilirliği güçlendirilecek. Performans esaslı program bütçesi sistemi geliştirilecek, özel hesap uygulaması acil ve zorunlu olanlarla sınırlandırılacak, bu kriteri karşılamayan uygulamalar kadameli olarak kaldırılacak. Vergisel teşvikler ile istisna ve muafiyetler etkinlik prensibi gözetilerek gözden geçirilecek. Dijital ekonominin sağlıklı ve tam olarak kavranması ve vergilendirilmesine yönelik çalışmalara devam edilecek. Sosyal yardım verilerinin tamamı, Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi’ne entegre edilecek. Sağlık hizmetleri geri ödemesinde risk paylaşım modelini destekleyen proje çalışmalarına başlanacak. DMO ile Sağlık Market Uygulaması’nın kapsamı genişletilerek ilaç ve medikal malzeme tedarik zinciri güçlendirilecek.
“Ülkemizi hak ettiği seviyeye çıkartacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki sürece ilişkin de “Yeni reformlarla yargıya verdiğimiz desteği sürdüreceğiz” dedi.
“Türkiye kapsamlı ve işler afet müdahale planına sahiptir”: Sel bölgelerinde yıkılan evlerin ve işyerlerinin tamamını bir yıla kadar teslim etmeyi planladıklarını kaydeden Erdoğan, hatta sokak hayvanlarına kadar felaket bölgesindeki tüm canlıların ihtiyaçlarının düşünüldüğünü, gereken mekanizmaların kurulduğunu ifade etti: “Yaşadığımız yangın ve sel olayları bize ülkemizin afetlere karşı daima en üst seviyede hazır bulunmasının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bilim insanlarının sürekli dikkat çektiği büyük depremlere karşı hazırlıklarımızı titizlikle yürütürken, diğer afetler hususunda da önemli bir kabiliyet kazandığımızı memnuniyetle görüyoruz. Türkiye gerçekten kapsamlı ve işler afet müdahale planına sahiptir. Bu plan yaşanan her tecrübeyle özellikle geliştirilmekte, yaygınlaştırılmakta, genişletilmektedir. Son dönemde yaşanan afetlere geçmişe göre daha hızlı ve etkin müdahalede bulunmayı elimizdeki plana borçluyuz.”
“Ülkemizi savunma sanayinde en üst lige çıkartmakta kararlıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisindeki önemli dönüm noktalarından biri olan taarruzi insansız hava aracı Akıncı’nın orduya teslim törenini 29 Ağustos’ta Çorlu’da yaptıklarını belirtti: “Kendi sınıfında dünyanın en iyilerinden olan Akıncı sayesinde bu teknolojiye sahip aracı üretebilen 3 ülkeden biri haline geldik. Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler savunma sanayisinde katettiğimiz mesafenin önemini tekrar tekrar ortaya koymaktadır. İnşallah halen devam eden projelerimizi de hızla neticelendirerek ülkemizi savunma sanayiinde en üst lige çıkarmakta kararlıyız.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos’u da dolu dolu geçirdiklerini, törenlerin ardından Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ortak yönetim merkezi olan Ayyıldız Projesi’nin de temelini attıklarını anlattı: “Ayyıldız Projemizle ordumuzu tek çatı altında yönetebileceğimiz en son teknolojiyle donatılacak ve çevre hassasiyetiyle de öne çıkacak dünyanın en modern savunma merkezlerinden birine sahip olmuş olacağız. İnşallah bu projeyi 19 Mayıs 2023 tarihinde ordumuzun ve milletimizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz.”
“Makroekonomik istikrarı daha da güçlendireceğiz”
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Twitter hesabından, ekonomide 2022-2024 döneminin temel politikalarına, ilkelerine, hedef ve gösterge niteliğindeki ekonomik büyüklüklerine yer verilen Orta Vadeli Program’ın yayımlandığını belirterek, “Özel sektör öncülüğünde dayanıklı bir büyüme için makroekonomik istikrarı daha da güçlendireceğiz” dedi.