Dijital Çağda Aile İlişkileri
Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışma Merkezi uzmanlarından Uzman Psikolojik Danışman, Çift ve Aile Terapisti Nur Ağdelen,teknolojinin aile ilişkileri üzerindeki etkilerini ve teknoloji kullanımındaki sınırları belirlemenin yollarını anlattı.
Günümüzde çalışma yaşamının içerisinde olup da bilgisayar veya akıllı telefon kullanmayan anne babalar yok denecek kadar az. Telefon ve bilgisayarlar cebimizde taşınabilir hale geldiğinden beri, işlerin evlerimize veya bulunduğumuz farklı yerlere taşınması kaçınılmaz oldu. Hal böyle olunca; eve dönmüş olsak dahi işle ilgili e-postalar ya da grup mesajları almaya devam ediyoruz. ‘Okunmuş olduğu karşı tarafça görülen’ mesajları, ‘nezaket gereği’ cevapsız bırakamıyoruz. Böylece mesai saatlerine sığdıramadığımız işleri, ev içerisine de taşıyor ve mesaiye evde devam ediyoruz.
Bizler işlerimizle bu kadar meşgulken çocuklarımızın da sessizce ve güvenli biçimde teknolojiyle iç içe zaman geçirmesi bizim için kolaylık oluyor. Teknoloji hayatımızda birçok şeyi kolaylaştırıyor. Belli ki teknolojiyi ustaca kullanmak, gelecekte çocuklarımızda aranan bir nitelik olacak. Peki, bunun kullanımının ‘ideal’ bir sınırı var mıdır? Olmalı mıdır? Teknoloji bireysel yaşantımıza ve ailemizle hayatımıza neler katar, bunlardan neler alır?
Teknoloji kullanımının katkılarına baktığımızda, akla ilk gelen şey, hayatımıza getirdiği kolaylıklar olurken; hemen karşısında bizleri gözle görülür bir biçimde yüz yüze sosyal etkileşimden alıkoyması durur. Bazen fark etmeden teknolojik ürünlerle saatler geçer. Teknoloji, aile üyeleri, anne-baba-çocuk arasında duvarlar örer durur.
Çocukların akademik yaşamı açısından düşünüldüğünde, teknolojik aletler o kadar hızlıdır ve o kadar yoğun uyarıcı içerir ki gündelik hayattaki aktiviteler, sınıf ortamındaki dersler bazı çocuklar için çok sıkıcı hale gelir. Çocuklar ilgisini çekmeyen videoları bir parmak hareketiyle değiştirip kapatırken öğretmenler, dersler için bunu yapamazlar. Bu durumda çocuklar ilgilenmedikleri konularda dikkatlerini sürdürüp isteklerini ertelemekte zorlanabilirler.
Teknoloji kullanımının sınırları neye göre belirlenmelidir?
Teknoloji kullanımının sınırları elbette bireye ve aileye göre değişir. En önemli kriterler şunlar olabilir:
- Yapılacak işiniz bittikten sonra kullandığınız cihazı kapatabiliyor musunuz?
- Teknoloji kullanımınız yeterince uyumanıza, konforlu bir biçimde yemek yemenize engel oluyor mu?
- Teknoloji kullanımınız görevlerinizi yerine getirmenizi engelliyor mu?
- Teknolojiyle meşgulken ailenizin gözlerine bakarak konuşmadığınız günler olur mu?
Bu maddeleri kendiniz ve çocuklarınız açısından gözden geçirebilirsiniz. Eğer teknoloji işlerinizi yapmanızı engelliyorsa ailenizle ilişkinizi birbirinizin yaşamında olup biteni takip edemeyecek kadar kopma noktasına getiriyorsa o zaman teknoloji kullanımınızı gözden geçirmekte fayda vardır.
Bu noktada, teknolojik ürünlerin kullanımıyla ilgili konuşun, kullanım sıklığı ve şekliyle ilgili kararlar alın. Teknoloji kullanımıyla ilgili günlük limitler belirleyin ve bu limite sadık kalın. Bu kişi çocuğunuzsa ona teknolojinin sınırlandırılması gereğinin nedenlerini yaşına uygun olacak şekilde açıklayın.
Çocukların teknoloji kullanımı nasıl düzenlenebilir?
- Çocuğun teknoloji kullanımıyla ilgili koşullar belirleyin. Örneğin; ödevlerini yapıp, derslerine çalıştıktan sonra interneti kullanmak gibi.
- Çocukların internet kullanımını herkesin kullanımına açık olan odalarda sağlayın.
- Eğer çocuklar sosyal medya sitelerine üye olacaklarsa siber zorbalığa karşı çocuklarınızın duygusal ve fiziksel güvenlikleri için sorumluluk alın.
- Teknolojinin kullanılmayacağı alan ve saatler belirleyin. Örneğin; akşam yemekleri, mutfak gibi. Belirlenen zamanlar ve alanlarda teknolojik aletleri sepete atın!
- Teknolojinin çocuğunuz için en önemli işlevini keşfedin. Bunu gerçek hayatta deneyimleyebilmesi için fırsat yaratın. Örneğin; çocuğunuz ergense arkadaşlarıyla yüz yüze sohbet edebilecekleri buluşmalar yapmalarını destekleyin.
- Çocuğunuzu hangi bilgilerini paylaşabileceği ve hangilerinin özel kalması (adres, telefon numarası) gerektiği konusunda bilgilendirin. Bu konularda bilgi verebilmek için son çıkan uygulamalar hakkında kendinizi geliştirin.
- Çocuğunuzun neler yaptığını, hangi siteleri ziyaret ettiğini gözlemleyin. Bununla ilgili bilgisayarlara filtre programı kurabilir ve/veya çocukların ziyaret ettiği internet sayfalarını takip edebilirsiniz.
- Çocuğunuzda görmek istediğiniz davranışları siz de yapın. Böylece o da bu davranışları daha kolay geliştirecektir.
Sosyal medyada kişisel güvenlik nasıl sağlanabilir?
Çocuklar ve gençler internette kendileriyle ilgili birçok önemli bilgi paylaşabilirler. Çocukların, bu bilgilerin paylaşılmasının bazı olumsuz sonuçları olabileceği yönünde bilinçlendirilmeleri önemlidir.
- Yazılara, görüntü ve seslere dünyanın her yerinden erişmek mümkün olabilir. İnternete koyulan şeyler ebediyen orada kalır.
- Çocuk bir bilgi paylaşmak istediğinde durumu somutlaştırmayı sağlamak amacıyla şöyle denebilir: “Bunu yazıp okulun bahçesine asmak ister miydin? Bunu herkesin görmesini istiyor musun?”
- İnternet ortamına konulan bu bilgileri kimin göreceği ve bunlar üzerinde herhangi bir değişiklik yapıp yapamayacakları kontrol edilemeyebilir.
Sonuç olarak, teknolojinin hayatımızda önemli bir işlevi var. Fakat kullanım sıklığı zaman zaman aile iletişimini olumsuz yönde etkiler. Çocuğunuzun sınırlara ve sizinle geçireceği yüz yüze zamana daha çok ihtiyacı olabilir. Bu açıdan, bazı zamanlarda -günde en az yarım saat- tüm fişlerin çekilmesi ve teknolojik aletlerin rafa kaldırılması, teknolojisiz alanlar, zamanlar, yemek saatleri yaratılması aile ilişkilerinin güçlendirilmesi adına atılabilecek en önemli adımlardan olacaktır.