O’nunla dünya daha adil dönecek;
İslami Finans. Uluslararası Finans Sistemleri Forumu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımı ile açıldı. Finans dünyasının önde gelen temsilcileri, gelecek nesiller için daha adil, kapsayıcı ve istikrarlı bir finansal sisteminin inşası yolunda potansiyel çözüm yollarını masaya yatırdı.
İstanbul’da ‘Uluslararası Finans Sistemleri Forumu’ yapıldı. İlginç ve ezber bozmaya aday bir konusu vardı: ‘Sürdürülebilir Kalkınma İçin Sürdürülebilir Finans’. Forum, İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC), Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), Borsa İstanbul, İslam Kalkınma Bankası Grubu ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ortaklığında gerçekleştirildi. Forum’a Türkiye’den; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de katıldılar.
Paradigma değişimine ihtiyaç var
İslami finans gelişemedi
Forum’da konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, küresel risk ve belirsizliklerin devam ettiğine dikkat çekerek “Piyasalara olan güven hala tam anlamıyla tesis edilemedi. Bu nedenle küresel finans sitemi sorgulanmaya başlandı. Bunun en önemli sebebi ekonomi ve finans sektöründe amaç ile araçların birbirine karıştırılmasıdır” dedi.
Hazırlıkları süren İstanbul Finans Merkezi’ne de işaret eden Gül, şu noktalara değindi: “Hazırlıkları büyük bir hızla yürütülen İstanbul Finans Merkezi sadece ülkemiz için değil bölgemiz için de büyük kazanç olacaktır. İstanbul Finans Merkezi ile birlikte -başta İslami finans alanında olmak üzere- yeni mali enstrümanların küresel mali sisteme kazandırılmasına yardımcı olmayı öngörüyoruz. Esasen Türkiye İslami finans alanında en hızlı gelişme gösteren ülkelerdendir. Ekonomik aktörlere, geleneksel bankacılık sistemine ilave seçenekler sunan bu uygulama, Türk ekonomisine de dinamizm kazandırmıştır. Katılım bankaları olarak adlandırılan ülkemizdeki faizsiz finans kuruluşları, bankacılığı düzenleyen yasalarla aynı kapsamdadır. Bu son derece isabetli bir yaklaşımdır. Zira faizsiz iş modeli bu tür bankaları faiz riskinden muaf tutuyor görünse de likidite riski tüm finans kuruluşları için geçerlidir. Katılım bankaları yeterli mevduat toplayabildikleri ve gerektiğinde varlıklarını satabildikleri ölçüde bu riski aşabilir. Bu açıdan katılım bankaları ile diğer bankalar arasında fark yoktur. Hatta katılım bankacılığı ilave bazı kısıtlamalarla da karşı karşıyadır. Faizli işlemlerden uzak durulması, bu bankaların likidite ihtiyaçlarını karşılamalarını zorlaştırmakta ve maliyetleri de artırmaktadır. Örneğin bankalar arası para piyasası, mali enstrümanların işlem gördüğü ikincil piyasalar ve en önemlisi merkez bankalarının sağladığı son kredi mercii kolaylığı gibi likidite yöntem ve enstrümanları -faiz bazlı işlemler olduğu için- katılım bankalarınca kullanılamamaktadır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde katılım bankaları için en önemli meydan okuma bu sorunların çözüme kavuşturulması meselesidir.”
Şimşek: FED’in kararını bekliyorduk
Maliye Bakanı Şimşek alternatif piyasaların gelişmesinin Türkiye’nin lehine olacağını ifade ederek, şunları kaydetti: “Türkiye tasarruf ihtiyacı olan bir ülkedir. Bu yolla körfezdeki yatırımcıdan daha çok kaynağı Türkiye’ye getirirsek, bu hem maliyetlerimizi olumlu etkiler. Hem de imkanlarımızı olumlu etkiler. O nedenle bu konferans çok anlamlı. Özellikle İslami finans ürünlerinin likiditesinin artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması çok önemli. Şuan en büyük sıkıntı bu. O yüzden İbrahim Bey’in (Borsa İstanbul) dükkanını çok sık kullanmalıyız. Borsa İstanbul’u kullanmamız lazım. Borsa İstanbul bu likiditeyi sağlayacak tek platformdur ve çok önemlidir. Ancak bu enstrümanlar el değiştirip, fiyatlanabilirse ve işlem görürse likidite artar. Bunun sayesinde sistem daha da gelişir.”
Krizin çaresi alternatif finans