Ar-Ge Hasadı Başlıyor
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 2. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’13 İstanbul’da gerçekleştirildi. Etkinlikte Ar-Ge Merkezi olmaya hak kazanan kurumlara sertifikaları verildi. Zirvede ayrıca firmalar, katmadeğeri yüksek ürün ve projelerini sergilediler.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 2. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’13, 15-16 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirve’nin açılış konuşmasında Bakan Nihat Ergün, Ar-Ge konusunda Türkiye’nin çok mesafeler katetmesine rağmen halen arzu ettikleri seviyede olmadığını söyledi. Ergün, 2023 yılı hedeflerinin ulaşılması zor ama gerçekleşmesi mümkün hedefler olduğunu dile getirdi. Bakan Ergün, bireylerin, firmaların ve ülkelerin bu tür hedefler belirlemesi gerektiğine işaret ederek, “Türkiye’nin de 2023 hedeflerine ulaşmasını sağlayacak kaynak genç, dinamik, iyi eğitilmiş nüfus potansiyelidir” dedi.
“Bizim zenginliğimiz kendi insanımızın, aklı, beyni ve akıl teridir” diyen Ergün, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hedeflerine ulaşmasını sağlayacak alanların başında bilim ve teknoloji alanının geldiğini ifade etti. Ergün, şunları kaydetti: “Türkiye son yıllarda diğer alanlarda olduğu gibi Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji gibi alanlarda da ivme artırdı. Ar-Ge harcamalarında kamunun payı azalırken, özel sektörün payı artmaktadır. 2023 sonunda Ar-Ge harcamalarının 3’te 2’sinin özel sektör tarafından yapılması sonucunu doğuracaktır. Yani 40 milyar dolarlık bir harcamayı özel sektörün yapmasını bekliyoruz. 1.000 kişiye düşen tam zamanlı araştırmacı sayımıza baktığımızda ABD, Güney Kore, Almanya gibi ülkelerin bir hayli gerisindeyiz. Bizde 1.000 kişiye 1 tam zamanlı araştırmacı düşmektedir. Halbuki adı geçen ülkelerde 1.000 kişiye 4-5 tam zamanlı araştırmacı düşmektedir. Biz de tam zamanlı araştırmacı sayımızı artırmalıyız.”
Ergün, Ar-Ge’ye özendirmenin önemine işaretle şu noktaya dikkat çekti: “Ar-Ge Merkezleri’ne çok önemli teşvikler verdik. Ar-Ge faaliyetlerinin maliyetlerini azaltmaya çalıştık. Ar-Ge Merkezi kurma potansiyeline sahip olan firmalarımızı davet ediyorum. Küçük işletmelerimizi de bir araya gelerek rekabet öncesi iş birliği projesi olarak Ar-Ge Merkezi kurmaya davet ediyorum.”
Bakanlık olarak Ar-Ge Merkezleri’yle yakın bir temas halinde olduklarını belirten Ergün, Ar-Ge Merkezleri’yle yaptıkları çalışmada 2 konunun ortaya çıktığını hatırlatarak; “Bunlardan biri Ar-Ge Merkezi kurmak için 50 tam zamanlı araştırmacı sayısının biraz daha düşürülmesi, daha fazla firmanın Ar-Ge Merkezi kurabilmesi, diğeri de araştırmacıların Ar-Ge Merkezi dışında geçirdiği sürenin muafiyet kapsamına alınmasıdır” şeklinde konuştu.
50 araştırmacı sayısı 30’a düşürülecek
Ar-Ge merkezlerinde 50 tam zamanlı araştırmacı sayısının düşürülmesi için kanuni düzenleme yaptıklarını, yakın zamanda bunu da parlamento gündemine getireceklerini ifade eden Nihat Ergün, bu sayıyı 30’a çekmeyi planladıklarını, Ar-Ge Merkezleri dışındaki sürenin muafiyet kapsamına alınması için yönetmelik değişikliği çalışmasının da başlatıldığını açıkladı. Teknoloji geliştirme bölgeleriyle ilgili yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere hazırlıklarının tamamlandığını dile getiren Ergün, Bakanlık olarak gerek teknoloji geliştirme bölgelerinde gerekse Ar-Ge Merkezleri’nde bugüne kadar sayıyı artırmaya, farkındalık meydana getirmeye öncelik verdiklerini söyledi.
‘Teknopark’a performans endeksi geliyor
Teknoparklarda ve Ar-Ge Merkezleri’nde 40 bine yakın araştırmacının çalışmasının önemli olduğuna işaret eden Nihat Ergün şu bilgileri verdi: “2 bin 500’den fazla firma teknoparklarda projeler üzerinde araştırma yapıyor. 148 Ar-Ge Merkezi’nde 3 bin 600 proje üzerinde araştırmalar devam ediyor. Bundan sonraki adımlarımız daha farklı olacak. Artık etki analizleri ve performans endeksleri oluşturarak ve bunları kullanarak nitelik artırmaya öncelik veriyoruz. Hem Ar-Ge Merkezleri hem de teknoloji geliştirme bölgeleri açısından yeni bir evreye geçmiş bulunuyoruz. Artık yavaş yavaş çıktıları almak, ürünleri ve hasılatı toplamak zamanı geldi.”
Ar-Ge Merkezleri’nin ve teknoparkların niteliğinin artırılması konularına bundan sonraki süreçte daha fazla ağırlık vereceklerini vurgulayan Ergün şu değerlendirmede bulundu: “Ar-Ge Merkezleri’yle ilgili hazırladığımız performans endeksinde patent, istihdam, işbirliği, proje, ticarileşme gibi değişik kriterleri göz önüne aldık. Bu endeks şu anda hazır durumda ancak rekabet kuralları gereği kamuoyu ile paylaşmama kararı aldık, endeks sonuçlarını firmalarla paylaşacağız.”
Yeni yatırım destek programı geliyor
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, Türkiye’de ilk defa orta yüksek ve ileri teknoloji alanlarında yapılan Ar-Ge projelerinin yatırım ve üretime dönüşmesi için yeni bir yatırım destek programı başlatacaklarını belirterek, bu program kapsamında, toplam 50 milyon liraya kadarlık olan projelerin destekleneceğini, bu projeler için 3 milyon 600 bin lirası hibe olmak üzere, toplam 10 milyon liraya kadar destek sağlanacağını açıkladı. Ergün, önümüzdeki birkaç ay içerisinde bu programa da son şeklini vermiş olacaklarının altını çizerek, Programın özellikle sermaye sorunu yaşayan tekno girişimciler ve KOBİ’ler için isabetli olacağını paylaştı.
500 şirketin 68’inin Ar-Ge merkezi var
Zirvede daha sonra ‘Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliğinde Ar-Ge Merkezlerinin Rolü’ konulu panele geçildi. Panele Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Ersan Aslan başkanlık etti.
Yerli üretime odaklanılmalı: Aslan, yer altı kaynakları yerine yer üstü kaynakları kullanmak gerektiğini belirterek, “Türkiye’de kamunun desteklediği 147 Ar-Ge Merkezi bulunuyor. Türkiye’nin ilk 500 şirketi içerisinde sadece 68 tane şirketin Ar-Ge Merkezi var. Bütün şirketlere Ar-Ge Merkezi kurma noktasında kamunun desteklerinden faydalanmalarını söylüyoruz” diye konuştu. Aslan, şunları aktardı: “Hem sektör hem de üniversiteler, yüksek teknolojili ürünler geliştiremiyorlarsa en azından bölgelerindeki KOBİ üzeri şirketlerin teknoloji kullanımını artırmaya yönelik çalışmalar yapmalı ya da Türkiye’nin toplam ithalatının önemli bir bölümünü oluşturan ara ürün ithalatı listesindeki ürünlerden üretebileceklerine yönelmeli.”
Üniversiteler yeniden doğuyor: Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Yüksek, eğitim–öğretimin 19.yy, Ar-Ge’nin 20.yy, inovasyon ve ticari uygulamaların ise 21.yy’a hakim olduğunu söyledi. Türkiye’nin 20.yy’ı hiç yaşamadığını söyleyen Yüksek, üniversitelerin ise şimdi inovasyon odaklı eğitim kurumu olmaya yoğunlaştığına dikkat çekti. İlk 500 şirketin 68’inin Ar-Ge Merkezi olduğu söylemine de atıfta bulunan Yüksek, inovatif üretim yapamayan kurumların başka bir yıl ilk 500 şirket sıralamasına giremeyeceğini aktardı. Yüksek, daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ına ilişkin bilgi verdi. Yüksek, teknoparklarında 150 akademisyen ve 180 firmanın yer aldığını, 30 öğretim üyesinin kendi firmasını kurduğunu aktardı.
Türkiye Ar-Ge konusunda deneyim kazandı: Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof.Dr. Habip Asan, sınai mülkiyet odaklı kurumlar arası işbirliği sürecinde Türk Patent Enstitüsü’nün rolünü anlattı. Sınai mülkiyet sistemi içinde yer alan paydaşlardan ve sistemin iyi işlemesi için bu paydaşların üzerine düşen sorumluluklardan söz eden Asan, “Türkiye'de son dönemde Ar-Ge konusunda ciddi deneyimler elde edildi ancak bu çalışmaların hem fikri mülkiyetleşme hem de reel sektöre aktarılması noktasında problemler var. Sınai mülkiyet tüm tarafların ortak çıkarlarına hizmet eden ve taraflar arasında işbirliğini kolaylaştıran stratejik bir araç olarak görülmeli” diye konuştu.
Araştırmacı özgürlüğü: 3M Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Ar-Ge Direktörü Dr. Chris Howitt ise, teknolojinin global düşünülmesi konusuna değinerek araştırmacının kendisini ifade etme özgürlüğünün olması gerektiğini paylaştı. ODTÜ Mikro Elektro Mekanik Sistemler (MEMS) Araştırma Merkezi Direktörü Prof.Dr. Tayfun Akın da yürüttükleri cip üretimi ile dünyada ilk 3’te yer aldıklarını söyledi. Akın, Ar-Ge Merkezleri’yle ilgili yasa taslağına ilişkin ise çekincesinin bulunduğunu belirterek, “Yönetimde bir belediye çalışanının bulunması’ ifadesini anlamadıklarını söyledi.
Ar-Ge Merkezleri Sergisi’ne ilgi büyüktü
Ar-Ge Merkezleri Zirvesi ve Sergisi 2013’e firmalar, katma değeri yüksek ürün ve projeleriyle katıldı. Zirve’de, AveaLabs bünyesindeki Kuluçka Merkezi’nde geliştirilen ürün ve projeler katılımcılara sunuldu. Avea tarafından deprem anında teknolojik yetersizlikler nedeniyle yaşanan can kayıplarının önüne geçmek üzere geliştirilen “Orada Kimse Var mı?” deprem uygulaması ile MIT/Mobile Experience Lab ile birlikte geliştirilen ve şehir hayatına renk katan “FotoFilm” uygulamaları, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.
Zirve’de ayrıca Avea Kuluçka Merkezi firmalarından BAYT’ın “küçük hücre çözümü” ziyaretçilere tanıtıldı ve yine AveaLabs tarafından geliştirilen büyük veri işleme ve anlamlandırma platformu ile MIT ve Bilkent Üniversitesi’yle yürütülen uzun soluklu işbirlikleri hakkında bilgi verildi. Avea’nın 2010 yılından bu yana Ar-Ge yatırımlarına 80 milyon TL’den fazla kaynak ayırarak Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan şirketler arasında yerini aldığını söyleyen Avea Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Coşkun Şahin, Avea Ar-Ge Merkezi’nde bu 3 yılda imza atılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Huawei, İTÜ işbirliği anlaşması imzalandı
Bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı çözüm üreticisi Huawei, en son teknoloji ve yenilikçi projelerini ve 4 yıl önce İstanbul’da kurmuş olduğu Ar-Ge Merkezi’nde gerçekleştirdiği çalışmaları sergiledi. Etkinlik sırasında, Huawei Türkiye Genel Müdürü Zhao Gang ve İTÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Sabri Çelik, Ar-Ge İşbirliği Anlaşması’nı imzaladı. Huawei ve İTÜ arasındaki işbirliği anlaşmasına göre, İTÜ akademisyenleri Huawei’nin Türkiye’deki Ar-Ge Merkezi’nde geliştirilecek projelere destek verecek. İşbirliği kapsamında, İTÜ öğrencileri ve akademisyenleri tez konularıyla ilgili her türlü çalışmayı Huawei Ar-Ge Merkezi’nde yapabilecek ve fikirlerini gerçeğe dönüştürme imkanına sahip olacak. İnovasyona verdiği önem ile tüm dünyada elde ettiği gelirinin yüzde 14’ünü Ar-Ge’ye ayıran Huawei’nin Türkiye ofisindeki çalışanların yarısı Ar-Ge Merkezi’nde çalışıyor. Ar-Ge Zirvesi’nde konuşan ve Huawei'nin Türkiye'deki Ar-Ge Merkezinde geliştirilen ürünleri tanıtan Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi Direktörü Wu Lianqing ise, Türkiye’nin, bölge içinde yazılım endüstrisinin gelişiminde öncü rol oynayacağına inandığını belirterek bunun için Türkiye’de mükemmel bir ortam ve potansiyel gördüğünü belirtti.
Bakan Ergün, Ford Courier’in direksiyonuna geçti
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Zirve’de Ford Otosan tarafından 2014 yılında açılacak Yeniköy Fabrikası’nda üreteceği Ford Courier modelinin prototipinin direksiyonuna geçti. Bakan Ergün ayrıca Ford Otosan standında Courier modeli gibi yine TÜBİTAK Ar-Ge teşvikleri ile geliştirilip üretilen Ecotorq motorlar ile Ford Cargo ağır ticari aracını da inceledi.
Ar-Ge Zirvesi’nde konu hakkında görüşlerini dile getiren Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan’ın 54 yılda geçirdiği değişim ve gelişimle bugün, büyük bir Ar-Ge şirketi ve mükemmel üretim kabiliyetine sahip büyük bir sanayi kuruluşu kimliği kazandıklarını söyledi. Yenigün, şöyle konuştu; “Bugün burada sergilediğimiz motor ve araçlarımız ne mutlu ki Türk mühendisler tarafından geliştirilip Türkiye’de üretilmektedir. Bu başarıda bakanlığımızın verdiği maddi ve manevi desteğin büyük katkısı olduğuna inanıyoruz.”