banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

31.07.2023, 23:59 12462

Endüstri Mühendisliği Bizim İçin Lükstür!

Gelişmekte olan bir toplum için endüstri mühendisleri büyük bir ihtiyaç ancak yeni yüzyılın güncel rekabet alanı olan ‘bilgi toplumu’ anlayışından oldukça uzak olan bir toplum için sadece lükstür.
Ülkemiz için oldukça yeni bir alan olan endüstri mühendisliği toplumumuzda genel olarak farklı tanımlandığından ve yanlış yorumlandığından bu önemli konuda ne yazık ki gerekli faydayı sağlayamıyoruz.
Endüstri mühendisliği; tanım olarak, karmaşık süreçlerin, sistemlerin veya organizasyonların optimizasyonunu, insan, para, bilgi ve ekipmandan oluşan entegre sistemler geliştirerek, iyileştirerek ve uygulayarak sağlama ile ilgilenen bir mühendislik dalıdır. Burada özellikle ‘karmaşık süreçlerin, sistemlerin veya organizasyonların optimizasyonu’ tanımına dikkatinizi çekerim. Bu tanımdan dolayı endüstri mühendisliği; optimizasyon ve ‘onun olmaz-ise-olmaz’ unsurları matematik ve istatistiki odağına alan bir alandır. Üretim ve sanayiye yönelik uygulamalar ise endüstri mühendisliğinin kullanımı için sadece birer uygulama alanlarıdır.
Bu nedenle; temel bir bilim olan matematik mühendisliğini ‘matematik hocası mı olacaksın’ şeklinde küçümseyen bir toplumda başarılı bir endüstri mühendisliği alanının yeşermesi ve faydalı olması mümkün değildir. Siz hiç ekranlarımızda konuşma yapan ‘matematik profesörü’ gördünüz mü? Bu muhteşem alandan kaçan öğretim görevlilerimiz de kendilerini genelde bilgisayar programcılığına taşırlar.
Aynı şekilde uygulamalı matematiğin en önemli kalesi olan istatistik konularının gerçek hayattaki karşılıkları bilinmeden öğrenilmeye çalışılmasından ve üniversite öğrencilerinin bu konuyu sadece kendi mezuniyetini zorlaştıran bir alan olarak görmesinden dolayı istatistiğin önemi anlaşılmadığından endüstri mühendisliği uygulamalarının da yeteri kadar başarılı olması mümkün değildir.
Konunun enteresan olanı; üniversitede bir dönem istatistik eğitimi alan her üniversite mezunu bir ölçüde kendisini istatistik konusunda uzman zannetmektedir.
Karmaşık bir istatistik problemi içeren araştırmasını üniversitede öğrendiği ‘İstatistik 101’ ile çözmeye çalışan bir makine mühendisi, hasta olduğunda doktora gitmek yerine çözümü Google aramasında bulmaya çalışan bir kişiye benzer.
Karar alma kriteri ‘komşum neler yapmış, ben de aynısını yapmalıyım’ anlayışında olan ve kararlarını veriye değil sezgilerine dayandıran patron ve yönetim takımları için ekiplerinde endüstri mühendisi istihdam etmek sadece bir fantezidir.
Toplumumuzdaki bütün bu bakış açılarına ilave olarak üniversitelerimizin endüstri mühendisi bölümleri de ne yazık ki bu alanı yeteri kadar güçlü bir şekilde savunamamaktadırlar. Çünkü, bu alandaki öğretim görevlilerimizin bir kısmının kökeni endüstri mühendisliği değildir. Meslek hayatına üretim, yönetim veya buna benzer bir alanda başlayan birçok öğretim görevlisi ismindeki cazibeden dolayı kariyerine endüstri mühendisliği alanında devam etmektedir. Bir başka önemli nokta ise bu konuda çalışan akademisyenlerimiz ürettikleri projeler ile sanayideki tepe yönetimlerimizi ne yazık ki ikna etmekte zorlanmaktadırlar.
Kısaca, gelişmekte olan bir toplum için endüstri mühendisleri büyük bir ihtiyaç ancak yeni yüzyılın güncel rekabet alanı olan ‘bilgi toplumu’ anlayışından oldukça uzak olan bir toplum için sadece lükstür.

Yorumlar (0)