Ekonomide “Belirsizlik” yoktur
Şubat ayında X. KOBİ Zirvesi’ni gerçekleştirdik. Çoğumuzun belirsizlikten, önünü görememekten yakındığı bir ekonomik atmosferde Zirve bize gösterdi ki; KOBİ’ler önünü görüyor, sorunları da çözümlerini de biliyor.Zirve’nin bir önemli özelliği de KOBİ’leri, yeni Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı sayın Fikri Işık ile tanıştırması oldu. KOBİ’ler konuştu, Fikri Işık da Bakanlığının KOBİ’ler için orta ve uzun vadeli vizyonunu ortaya koydu.
KOBİ’ler şunu görüyor: Türkiye ekonomisinin küresel kaynaklı güçlükleri var. Bugün için özel olarak dış talep yetersiz olduğu için iç talebe dayalı büyüme basıncı yaşanıyor. Bu da cari açığı büyütüyor. Küresel kaynaklı KOBİ sorunlarının çözümü de küresel rekabete ayak uydurmaktan, rekabetçi olabilmekten geçer.
Bunun da şartları bellidir: Sanayide verimliliğin artırılmasıdır. Ar-Ge ve inovasyon yoğunluklu faaliyetin öne çıkarılmasıdır. Tasarım ve markalaşma yönünde hamlelerdir. Her bir KOBİ’nin kurumsal kapasitesini ve yenilikçi kültürünü geliştirmesidir.
KOBİ’lerin sorunu gördükleri ve çözümü kavradıkları bu noktada ortaya şu soru çıkar: Türk KOBİ’leri bunu başarabilir mi?
Bakan Işık, aynı zamanda bu sorunun da cevabı olmak üzere KOBİ Zirvesi’ne şu bilgiyi aktardı: Türkiye’de faal 39 teknoparkta 2.500’den fazla firma, 22 binin üzerinde tam zamanlı araştırmacıyla çalışıyor. Bu çalışmalarda 11 bine yakın proje sonuçlandırıldı; 7 bine yakın proje ise devam ediyor. Bu firmaların ihracatı 1.5 milyar doları geçti. Teknoparklardaki 2.500 firmanın yüzde 60’ına yakını bilgi teknolojileri, elektronik ve yazılım sektörlerinde faaliyet gösteriyor...
İşte bize KOBİ’lerimizin Ar-Ge ve inovasyon kapasitesini gösteren somut veri bu...
Bu potansiyelin yurtiçi ve dışı teknolojik işbirlikleriyle patlamaya dönüştüğünü düşünün!
Bakan Işık bu vizyon çerçevesinde KOBİ’lere söz de verdi. Daha nitelikli, katmadeğerli, ileri teknolojiye dayanan bir üretim yapısına geçmek için;
- Destek modelleri yeniden şekillendirilecek.
- Kaynaklar doğru ve nitelikli projelere yönlendirilecek.
- Rekabet gücü Ar-Ge, teknoloji, markalaşma, tasarımda aranacak.
- Makine ve otomotiv gibi yerleşik sektörler güçlendirilirken ilaç, uzay, bilişim gibi sektörlere ivme kazandırılacak.
- Kamu-üniversite-sanayi işbirlikleri hem somut projeler, hem de bir yeni felsefe ve kültür temelinde güçlendirilecek.
- Bilişim Vadisi bir ihtisas teknoparkı olarak inşa edilecek ve donatılacak.
- Türkiye bir üretim merkezine dönüşürken aynı zamanda bir teknoloji üssüne de dönüşecek.
KOBİ’ler için vizyon ve süreç öngörüsü bu olunca çözüm dönüp dolaşıp “nitelikli insan kaynağı”nda düğümleniyor. Bunu da kamunun desteği ile KOBİ’lerin kendisi çözecek. Nitekim çözmeye başladılar bile. OSB’lerdeki onbinlerce KOBİ bu yönde adımlar attı. Bugün 40 farklı OSB’de toplam 62 mesleki eğitim kurumu kurulmuş durumda. 2014-2015’te bir o kadar daha kurulacak. Bu mesleki eğitim kurumlarında devlet öğrenci başına 5 bin TL destek sağlıyor.
OSB’lerde Teknoloji Geliştirme Projesi ve OSB Politikaları Etki Analizi Projesi bu yıl tamamlanacak ve “belirsizlik” yakınması sadece OSB’ler ve KOBİ dünyası ile ilgisiz olanların kafasında kalacak!
