Page 20 - KobiEfor Şubat 2023 Sayı 281
P. 20
KAPAK
kalkınma hedeflerini belirledi. Sürdürülebilirliğin üç
boyutunun, birbirine bağımlı ve uzun vadede hiçbirinin Sıfır Atık Projesi
diğerleri olmadan var olamayacağı vurgulanıyor. Bazı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emi-
uzmanlar ‘gelecek nesiller’i de bir boyut olarak öngö-
ne Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde büyü-
rüyor. Sürdürülebilir gelişmenin alt etki alanları; kültü-
kelçiler ve eşleri için
rel, teknolojik ve politik kabul ediliyor. BM Binyıl Beyanı, düzenlenen ‘Ortak Evi-
ekonomik kalkınma, sosyal gelişme ve çevre koruma
miz Dünya İçin Sıfır Atık’
dahil olmak üzere sürdürülebilir gelişmeyle ilgili ilke-
temalı programa katıldı.
leri ve anlaşmaları tanımlarken 3 boyut kullanmaya
Çevre, Şehircilik ve İklim
devam etti: ekonomi, çevre ve sosyal sürdürülebilirlik.
Değişikliği Bakanı Murat
Son yıllardaki tartışmalarla Sürdürülebilirlik Halkaları Kurum, Dışişleri Baka- Emine
yaklaşımı; ekonomik, ekolojik, politik ve kültürel sürdü- nı Mevlüt Çavuşoğlu ile Erdoğan
rülebilirlik olarak 4 birbirinden ayrı boyut belirledi. Bu
uluslararası kurum ve kuruluşların temsilcilerinin yer
yaklaşım, BM, UNESCO ve Gündem 21 ve özellikle de
aldığı programda konuşan Emine Erdoğan, “Bugün
‘kültür’ü 4. sürdürülebilir gelişme boyutu olarak belir-
küresel düzeyde etkili ve somut adımlar atmazsak,
ten ‘Kültür İçin Gündem 21’le uyum içinde. Bu model, üzerinde barış ve adaleti tesis edebileceğimiz bir ya-
günümüzde BM Şehirler Programı ve Metropolis gibi
şam alanı ne yazık ki kalmayacak. İklim krizi yalnızca
kurumlar tarafından kullanılıyor. Başka bir model, in-
tabiatın değil her birimiz için bir ölüm kalım mücade-
sanların tüm ihtiyaçlarını ve özlemlerini 7 değişkenle
lesi olarak karşımızda duruyor. Böylesi bir durumda,
sağlamaya çalıştıklarını gösteriyor: ekonomi, toplum,
dünyanın tüm krizlerinde aldığımız vicdani tutumu,
meslek grupları, hükümet, çevre, kültür ve fizyoloji. çevre sorununda da gösteriyor, sorun yerine çözümün
Uzmanlar, “İnsan sürdürülebilirliği 7 boyutun tümünde bir parçası olmaktan iftihar ediyoruz” dedi.
sürdürülebilirliğe ulaşarak sağlanabilir” diyor. Erdoğan, kendi öncülüğünde 5 yıl önce başlatılan
Sıfır Atık Projesi’nin, daha yaşanabilir ve adil bir dünya
DÜNYA VE TÜRKİYE hayaliyle hayata geçirildiğini, süreçte, Türkiye’de elde
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve edilen başarılarla Sıfır Atık hareketinin dünyanın da
Bütçe Başkanlığı’nın “Sürdürülebilir Kalkınma” tanımı; takdirini kazandığını, 3’ü BM ofis ve programlarından
çevre ile sosyoekonomik gelişme arasındaki ilişkileri olmak üzere, toplam 5 uluslararası ödül aldığını aktardı.
iyi kurgulanmamış bir kalkınma stratejisinin uygulan- BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le yaptıkları
masının şu anki ihtiyaçları karşılayabileceğine ancak görüşme sonucunda Eylül’de imzalanan ‘Sıfır Atık İyi
insanların gelecekteki temel ihtiyaçlarının karşılanma- Niyet Beyanı’nın da bu ortak umudun nişanesi oldu-
sını tehlikeye sokabileceğine dikkat çekiyor: “Çünkü ğunu belirten Emine Erdoğan, bunun hemen ardın-
büyümenin hangi sınırdan sonra çevresel felaketlere yol dan Türkiye’nin BM Genel Kurulu’na sunduğu, 105
açacağı kesin değildir ve çevresel bozulma çoğu zaman ülkenin eş-sunuculuğunda oybirliğiyle kabul edilen
geri döndürülemez niteliktedir. Bu nedenle, ekonomik ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına Ulaşmak İçin
ve sosyal yapı ile çevre etkileşiminin bütüncül bir şekilde Sıfır Atık Uygulamalarının Teşvik Edilmesi’ kararını
değerlendirilerek bugünkü ve gelecekteki nesillerin kal- anımsattı. Kararla her yıl 30 Mart’ın Uluslararası Sıfır
kınmanın getirdiği fırsatlardan hakkaniyetli bir şekilde Atık Günü olarak dünyanın her yerinde kutlanacağı-
yararlanmasının sağlanması, sürdürülebilir kalkınma- nı kaydeden Emine Erdoğan, “BM bünyesinde tesis
nın temel felsefesini oluşturmaktadır. Geçmiş deneyim- edilecek Sıfır Atık Danışma Kurulu ile uygulamanın
ler bu yaklaşımın önemini daha iyi vurgulamaktadır.” tüm dünyada yaygınlaştırılması için de girişimlere
başladık. Kimseyi geride bırakmadan, biriktirdiğimiz
tecrübe ve bilgileri dileyen tüm ülkelerle paylaşma-
ya hazırız. Unutmayın ki; sizler olmadan hep bir kişi
eksiğiz” sözleriyle herkesi kendileriyle bu yolda omuz
omuza yürümeye davet etti.
Viyana Sözleşmesi, Montreal Protokolü, BMİDÇS, Tabakasının Korunması için Viyana Sözleşmesi, Mart
Rio+20, Kyoto Protokolü, Paris Anlaşması: Dünya’nın 1985’te kabul edilmişti. Eylül 1987’de Ozon Tabakasını
ve Türkiye’nin ‘Sürdürülebilir Kalkınma’ yolunda attı- İncelten Maddelere İlişkin Montreal Protokolü kabul
ğı küresel adımlardan en önemlileri; Viyana Sözleş- edildi. Türkiye, 8 Eylül 1990 Tarih ve 20629 Sayılı Res-
mesi, Montreal Protokolü, Birleşmiş Milletler İklim mi Gazete’de, ‘Ozon Tabakasının Korunmasına Dair
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS), Rio+20, Viyana Sözleşmesi’ ve ‘Ozon Tabakasını İncelten
Kyoto Prokotokolü ve Paris Anlaşması. Maddelere Dair Montreal Protokolü’nü yayımla-
Ozon tabakasını incelten maddelerin azaltılmasına yarak onayladı. 196 ülkenin taraf olduğu Montreal
ilişkin ilk hükümetlerarası temasların ardından Ozon Protokolü’nün ardından Haziran 1990’da Londra’da
20 KobiEfor ìXEDW