Page 28 - KobiEfor_Temmuz_2020
P. 28

KAPAK



                      SÜLEYMAN ONATÇA
                      TÜRKONFED Baflkan›
                      Faiz reformlarla ‘kal›c›’
                      indirilmeli

                         Faiz oranlar›n›n tek haneye düfl-
                      müfl olmas› ve faiz giderlerinin büt-  hizmet hareketleri nedeniyle ortaya ç›kan cari a盤›n
                      çe harcamalar› içindeki pay›n›n da  finansman›, biraz önce ifade etti¤im flekilde ve da-
                      yüzde 10’lar mertebelerine do¤ru    ha önceki y›llarda da ifade edildi¤i üzere, sa¤lam d›fl
                      gerilemifl olmas›, faiz indirimlerinin  kaynaklardan de¤il, d›flar›dan sa¤lanan krediler yo-
            bütçe üzerinde rahatlat›c› etkisinin eskisi gibi  lu ile kapat›labilmektedir.
            güçlü olmayaca¤›n› gösteriyor.                   Türkiye, 2001 y›l›nda mali sektöründe bafllayarak
              Vergi oranlar›n› yükseltmeden sermaye ve ge-  ekonomik krize dönüflen oluflum sonras›nda izledi¤i
            lir vergisi tahsilat›n›n art›r›lmas› mümkün. Bunun  ve günümüzde de aynen uygulamaya devam edilen
            için vergiyi tabana yayacak ve kay›td›fl›l›¤› azal-  ekonomik program, küresel ticaret ve finansal hare-
            tacak bir vergi reformunun bir an önce yap›lma-  ketlerin de¤iflimi sonras›nda, sürdürülebilirli¤i tart›-
            s› gerekiyor.                                 fl›lacak bir boyuta geldi¤inden yeniden gözden geçi-
              Faiz hadlerinin belirlenmesinde yurtd›fl›ndaki  rilmelidir. Bana göre, üretime dayanmayan ve mali
            faiz oranlar› ve para birimleri de etkili oluyor.  sektörü de dahil olmak üzere yeniden yap›land›rma-
            Dolay›s›yla küresel piyasalara entegre olmufl bi-  ya yönelik reformlar›n yap›lmad›¤› bir ekonomi poli-
            zim gibi ülkeler için finansman riski de gözönü-  tikas› de¤iflimi kal›c› olmaktan ve Türkiye ekonomi-
            ne al›nd›¤›nda faiz indirimlerini d›fl ülkelerdeki  sinin temel sorunlar›n›n çözülmesini sa¤lamaktan
            para politikalar›ndan ba¤›ms›z düflünmek ger-  uzak olacakt›r.
            çekten zor. Ayr›ca cari aç›k düflme e¤iliminde ol-  Haks›zl›k da etmemek gerekti¤inin alt›n› çizmek
            sa dahi y›ll›k 56.8 milyar dolar düzeyinde ve yi-  isterim. Türkiye kavufltu¤u politik istikrar sayesin-
            ne Ocak-Nisan döneminde ihracat›n ithalat› kar-  de ve dünyada yaflanan ekonomik krizin de etkisiy-
            fl›lama oran› yüzde 68.5. Bu bize hala üretti¤i-  le, bu süreçte küresel likidite art›fl› sayesinde cazip
            mizden fazla tüketti¤imizi gösteriyor. Üretimin  bir yat›r›m destinasyonu olmufltur. ‹ç talebin canl›-
            üzerindeki tüketim nedeniyle ortaya ç›kan a盤›  l›¤›n› korumas›, spekülatif amaçl› da olsa yabanc›
            d›flar›dan borçlanarak karfl›lamak zorunda kal›-  yat›r›mc›lar ve Türkiye’de sahip olduklar› finansal
            yoruz. Dolay›s›yla faiz indirimi tart›flmas›na bu  kurumlar›n tutumlar› y›llard›r cari aç›kla yaflanmas›-
            çerçeveden de bakmak gerekiyor.               na yard›mc› olmufl ve Türkiye büyümesine, –d›fl
              ‹fl dünyas› aç›s›ndan bakt›¤›m›zda, yat›r›mlar›n
            ve istihdam›n artmas› için tabii ki yüksek faiz ye-  borçlulu¤unu art›rarak– devam etmifltir. Art›k bura-
                                                          da dikkat edilecek husus, bu durumun daha ne ka-
            rine düflük faiz tercih edilir. Fakat yüksek faiz bir  dar  sürdürülebilece¤i sorusuna cevap  aramakt›r.
            neden de¤il, sonuçtur. Bu nedenle yeni yat›r›m-  Cevap ise biz de de¤il, özellikle uluslararas› para
            lar›n ve istihdam›n önünde bir engel olan yüksek  otoritelerinin likidasyonu  k›sma karar› al›p  alma-
            faizlerin afla¤›ya gelmesini arzu ederiz. Ancak fa-  malar›nda aranmal›d›r.
            izlerdeki düflüfl suni ve bu nedenle geçici olabi-  D›fl finansmana ihtiyac›m›z var ise ki, cari a盤›m›z
            lecek biçimde de¤il, kal›c› olarak, yani ifl ve ya-  oldu¤u sürece var, Merkez Bankas›’n›n faiz enstrü-
            t›r›m ortam› iyilefltirilerek yap›lmal›d›r. Bu neden-  man›n› kullanmamas›n› düflünmek mümkün de¤ildir.
            le faiz oranlar›n›n kal›c› olarak düflürülmesini  Faizler indirilirse ne olaca¤›n› para otoritesinin iyi
            sa¤layacak bir reform program›n›n bir an önce  düflünmesi gerekir.
            uygulanmaya konulmas› gerekir.
                                                             Yabanc› yat›r›mc› bir getirisi yok ise Türkiye’ye
                                                          gelmeyi niçin tercih etsin sorusunu iyi de¤erlendir-
          2014 ilk döneme ait yüzde 4.3’lük büyüme oran›na  mek laz›md›r. Bu yönüyle bak›ld›¤›nda, serbest piya-
          bak›ld›¤›nda da kamunun pay› ile hizmetler sektörü-  sa mekanizmas›n›n geçerli oldu¤u bir ekonomik or-
          nün etkisinin bunu daha da belirginlefltirdi¤i ortaya  tamda, Merkez Bankas› para politikas›nda ya kur, ya
          ç›kmaktad›r.                                    da faiz tercihinde bulunmak zorunda oldu¤una gö-
            Asl›nda her iki kalem de “katmade¤eri” yüksek  re, bence do¤rusunu yaparak faiz ile oynamaktad›r.
          olmayan, istihdam yaratmayan ve ihracat gelirine   Aksi uygulamalar, yani faizleri düflürmek suretiyle
          yönelik olmayan bir nakit ak›fl›n›n mevcudiyeti göz-  yat›r›mlar›n artaca¤›n› beklemek bana pek rasyonel
          lenmektedir.                                    gelmedi¤i gibi böyle bir tercih, bir taraftan kurlar› et-
            Finansal kurumlar, iç talebin yüksekli¤i nedeniyle  kileyece¤inden Türkiye’nin büyümesine, cari a盤a
          tüketici kredilerine yönelik, d›fl borçlanmalar›n› art-  ve enflasyona olacak etkilerini de hesaplamak gere-
          t›rm›fllard›r. Toplamda bunlar› en iyi izleyebildi¤imiz  kir. K›sacas› Merkez Bankas›’n›n para uygulamas›
          raporlar, Ödemeler Dengesi istatistikleridir. Mal ve  yerindedir.


          28 KobiEfor Temmuz 2014
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33