Page 9 - KobiEfor_Ekim_2012
P. 9

ED‹TÖR









                                                       Ne gaz, ne fren...

                                            Türkiye’nin 2012 y›l› büyüme h›z›n›n öngörülen yüzde 4’ün de al-
                                          t›na  düflece¤i y›l›n ilk yar›daki yüzde 3.1 büyümesinden anlafl›l›n-
                                          ca do¤al olarak bir tart›flma bafllad›. Tart›flmay› ikisi de ekonomi-
                                          den sorumlu, Baflbakan Yard›mc›s› Ali Babacan ile Ekonomi Baka-
                                          n› Zafer Ça¤layan, birincisi “frenden aya¤›m›z› çekmeyelim”, ikinci-
                                          si de “gaza basal›m” diyerek bafllatt›klar› için tart›flmaya kat›lma-
                                          yan kalmad›. Kat›lanlar da ayn› terimleri kulland›lar. Böylece halk›n
                                          tamam› konuyu anlad›: Para meselesi!
                                            Büyükler hariç piyasa aktörlerinin hemen tamam› kredi bulama-
                                          maktan, borçlar›n› ödeyememekten, dönen çeklerden ve yat›r›m
                                          yapamamaktan flikayetçi. Bu kesimin sözcülü¤ünü say›n Zafer Ça¤-
                                          layan yap›yor. ‘Piyasay› canland›ral›m, en az yüzde 6 büyümeliyiz’
                                          diyor. Bunu söylerken elbette istikrar›n bozulmamas›ndan, toplum-
                                          sal huzurun kaçmamas›ndan hareket ediyor. ‘Bizim için mali disip-
           YALÇIN SÖNMEZ                  lin esast›r, aya¤›m›z frende olmal›, hava sisli temkinli gidelim’ di-
           yalcinsonmez@kobi-efor.com.tr
                                          yen say›n Babacan da bunu istikrar ve toplumun huzuru için isti-
                                          yor. O halde nedir bu “gaz” m› – “fren” mi tart›flmas›?
                                            Makul bir finansal denge aray›fl›d›r bu.  Zorunlu bir tart›flmad›r.
                                          Piyasa paras›zl›¤a flartlan›rsa bir daha canlanmas› çok zor olur.
                                          Çünkü onbinlerce KOB‹ ölür, iflsizlik artar, toplum huzursuz olur.
             As›l gündemimize
                                          Faiz indirimi yoluyla dahi tüketimi canland›rmak mümkün olmaz.
                geçebilmek için           ABD Merkez Bankas›’n›n piyasaya saçt›¤› trilyonlarca dolar›n piya-
                ihtiyaç duyulan           say› canland›rmaya yetmemesi, ‘piyasa’ denilen alan› yönetmenin
                                          ne kadar hassas bir konu oldu¤unu gösterir. Ayn› bonkörlü¤ü AB
             vitesi küçültürken           Merkez Bankas› da yapt›, yap›yor ama durgunlu¤a do¤ru gidiflat›
                  ara gaz› verip          tersine çevirmek mümkün olam›yor. Kald› ki, krizden sonraki topar-
                                          lanma hareketinin dayana¤› olan ‘Geliflmekte Olan Ülkeler’in büyü-
                         finansal         mesi de yavafllarken paraya sihirli bir kurtar›c› gibi bakmak çok
                  operasyonlar›           do¤ru olmaz.
                                            Dünya ekonomisi, özellikle finansal bazda bütünlüklü bir eko-
                     bir an önce          sistem oluflturuyor. Bütün sistem solunum yetmezli¤i çekerken
            gerçeklefltirmeliyiz.          herhangi bir ülkenin bu sistem içinde rahat nefes almas› olanak-
                                          s›z. Babacan bu boyutta hakl›. Kafl yapay›m derken göz ç›kart-
                                          maktan korkuyor. Evet ama Ça¤layan’›n itiraz› da buna de¤il.
                                          Ça¤layan ‘Biz niye AB ekonomisinin toparlanmas›n› beklemek zo-
                                          runda olal›m, kendi iflimize bakal›m, soluk alaca¤›m›z istikamet-
                                          lere ilerleyelim’ önerisinde hareket ediyor. Ekonomik ekosistem-
                                          de böyle bir yer var m›?
                                            Var. AB’ye ihracat›m›z toplam ihracat›m›z›n yüzde 47’si iken
                                          2012’de yüzde 35’e düfltü¤ü halde Türkiye’nin ihracat perfonman-
                                          s› düflmedi. Üstelik bu yap› içinde ihracat›m›z ilk kez büyümeye
                                          katk›da bulundu. Burada mevcudiyetinden kuflku duyulmamas› ge-
                                          reken, varl›¤› kan›tlanm›fl bir dinamik var. Bu dinami¤e yaslanarak
                                          Türkiye’nin ekonomisini farkl›laflt›rmak, büyüme h›z›n› yüzde 5-
                                          6’lara ç›karmak, imkanlar› bu alana yo¤unlaflt›rmak içi bofl bir öne-
                                          ri olmasa gerek.
                                            Önce arad›¤›m›z finansal dengeyi bulal›m. Durgunluktan ç›kal›m.
                                          Sonraki gündemimiz hastal›kl› yap›n›n tedavisidir. Bu da Ar-Ge’dir,
                                          inovasyondur, yüksek teknoloji ve giriflimciliktir. As›l gündemimize
                                          geçebilmek için ihtiyaç duyulan vitesi küçültürken ara gaz› verip fi-
                                          nansal operasyonlar› bir an önce gerçeklefltirmeliyiz.

                                                                                     Ekim 2012 KobiEfor 9
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14