Page 30 - KobiEfor_Ocak_2012
P. 30
KAPAK
nirken verimlilik art›fl›ndan beslenmesi, do¤rudan-
Yalç›n Sönmez d›r. Çünkü yat›r›mlar›n somut getirisi verimlilik nok-
TOSYÖV Baflkan› tas›ndad›r. Türkiye’de iflgücü verimlili¤i 1999 – 2005
y›llar› aras›nda yüzde 5’in üzerinde artm›fl, bu art›-
Dünya yavafllasa da fl›n yaklafl›k yüzde 40’› iflgücünün sektörler aras› da-
Türkiye h›zlanabilir ¤›l›m›nda meydana gelen yap›sal de¤iflimden kay-
naklanm›flt›r. ‹flgücü befleri sermayedir. Girdisi e¤i-
Türkiye ekonomisi krizdeki ge- timdir. Türkiye’de lise ve özellikle yüksek ö¤retimin
liflmifl ekonomilerle aras›nda ya- getirisi dünya ortalamalar›n›n çok üzerindedir. Bu da
ratt›¤› farkl›laflmaya dayanarak bu alandaki açl›¤›m›z› gösterir.
büyüme temposunu 2012 y›l›nda Ülkelerin hangi tür ürünlerde uzmanlaflt›klar› ile
da, biraz yavafllayarak sürdüre- büyüme performanslar› aras›nda da bir iliflki vard›r.
cektir. Avrupa’n›n krizi ise Türkiye Uzmanlaflma örgüsü “karmafl›k”, teknoloji veya ve-
ekonomisi için ne oranda risk yarat›yorsa, o oran- rimlilik içeri¤i daha yüksek ürünler ülkelerin orta ve
da f›rsat da yaracakt›r. Türkiye ekonomisi için bu uzun vadeli yüksek büyüme oranlar›na ulaflmas›nda
momentte as›l f›rsat, s›radanl›ktan kurtulmak, ka- tayin edici olmaktad›r. Bu ölçütler yönünden Türki-
b›na s›¤mayan dinamiklerinin önünü açarak her ye ihracat yap›s›n›n geliflmifllik düzeyi Meksika, Çin
durumda sürdürülebilir olan bir büyüme yap›s›na ve Romanya gibi ülkelerin gerisindedir ve Türki-
kavuflmakt›r. Bu da, ifli flansa ve hatta piyasaya ye’nin ihracat yap›s›nda a¤›rl›k s›radanl›ktad›r. Türki-
b›rakmayan, kamu iradesini ve kamusal nitelikte ye sadece Brezilya, Meksika, Polonya, Macaristan gi-
hizmetler üreten sivil toplum gücünü devreye sok- bi ülkelere göre de¤il, ayn› zamanda kifli bafl›na ge-
makla olur. 2012 y›l›nda dünya ekonomisi yavafl- liri daha düflük olan Hindistan, Endonezya ve Tay-
layacak olsa bile, giriflimci KOB‹’lerinin de¤iflim land gibi ülkelere göre de daha s›radan ürünler ih-
talebine cevap verebilirse, Türkiye h›zlanabilir. raç etmektedir. ‹hracat yap›s›n›n ortalama verimlilik
düzeyi ve s›radanl›¤›, piyasa mekanizmas›n›n bu ko-
nuda özendirici olmamas› ile aç›klanmaktad›r. Böyle
nüflüyor. AB ve KA+YOD’ya ihracat›n yüzde 95’ini
imalat sanayi karfl›l›yor, yüzde 3.5’ini ise tar›m, or- olunca, kriz döneminde kimi makro göstergeler ba-
manc›l›k ve bal›kç›l›k sektörü. k›m›ndan kendini kriz bölgelerinden ayr›flt›ran Türki-
AB ülkelerine yap›lan ihracat›n yüzde 49,4’ünün ye’nin elde etti¤i bu avantaj›, reformlarla de¤iflim
tüketim mallar›ndan, yüzde 38.7’sinin ara mallar›n- yönünde kullanmas› en ak›ll›ca yoldur. Madem ki bu
dan olufltu¤u görülüyor. Buna karfl›l›k KA+YOD ülke- yolu piyasa özendirmiyor, kamu özendirecektir?
lerine yap›lan ihracat›n yüzde 59.2’si ara mallar›n-
dan, yüzde 31.9’u tüketim mallar›ndan olufluyor.
Türkiye’nin ihracat›n› artt›rmas› için hem co¤rafi
çeflitlendirmeye hem de ürün çeflitlendirmesine ge-
reksinimi var. Di¤er sanayilerin de ihracat içinde
önem kazanmas› ve mevcut önemli sanayilerin için-
deki ürün çeflitlili¤inin artmas›, ihracat› daha iyi bir
noktaya getirebilir. Bu noktada Türkiye ekonomisi-
nin de¤iflmekte olan ana karakterine göz atmam›z
laz›m.
Türkiye ekonomisinde de¤iflimin k›s›tlar›
Bilimsel bir yaklafl›mla bakt›¤›m›zda flunlar› görü-
yoruz: Türkiye istikrarl› bir büyüme kulvar›na sahip
de¤ildir. Kriz dönemleri d›fl›nda görece yüksek büyü- Türkiye iki fley bir arada gerçeklefltirmelidir:
mesi Türkiye’nin belli bir efli¤e yaklaflt›¤›n›n iflareti- 1. E¤itimin düzeyi ve kalitesi ile bilgi ve iletiflim
dir. Ancak bu efli¤i mevcut k›r›lgan yap›s›yla aflmas› becerilerinde önemli bir iyileflme,
zor olaca¤› için, ekonomisindeki k›r›lganl›k yaratan 2. Türkiye’de üretim ve ihracat›n teknolojik içeri-
faylardan kurtulmas›, bunun gerektirdi¤i iflleri ba- ¤inde ciddi bir iyileflme.
flarmas› gerekmektedir. Türkiye’nin istikrarl› büyü- Demek ki Türkiye kaynaklar›n› bu iki hedefe yön-
mesinin yap›sal engelleri mevcuttur. Yat›r›mlar› k›s›t- lendirmek durumundad›r. fiafl›rt›c› gelecektir ama
layan esas etkenin ne oldu¤u noktas›nda tablo aç›k- gerçeklik odur ki, hem e¤itimin düzey ve kalitesinin,
t›r. Türkiye’nin zaten düflük olan tasarruf oran› özel- yükseltilmesi, hem de üretimin teknolojik içeri¤inin
likle 2000’li y›llarda daha da düfltü. Yeterli say›da iyileflmesi, kamusal müdahaleyi kaç›n›lmaz k›lmak-
getirisi yüksek yat›r›m yapamad›. Getirisi yüksek tad›r.
olaca¤› varsay›lan yat›r›mlar›n da her zaman ayn› so- 2012’de de¤iflim hedefine kilitlenmifl olarak kamu
nucu vermesi beklenemez. Ancak ekonomik büyü- hizmetlerini geniflletecek ve etkinlefltirecek reformla-
me tasarruf oran›ndan sadece dolayl› olarak besle- ra olan gereksinimimiz fliddetlenecektir.
30 KobiEfor Ocak 2012