Page 29 - KobiEfor_Kasim_2010
P. 29

geride kald› ancak kriz sonras› dönemde yüksek bü-  kat hala uygulanmayan yüzde
           yüme için gerekli yap›sal iyileflmenin iflaretleri henüz  15 fiyat avantaj› kural› sa¤lan-
           ortada gözükmüyor. Büyümedeki yüksek performan-  mal›.
           s› sürdürebilmek için flu tedbirlere ihtiyaç var:   l  Tafl›mac›l›k maliyetlerinin
              l Yat›r›mlardaki ve ihracattaki art›fl teflvik edilmeli.  düflürülmesi için “vergisiz ya-
              l Tüketici ve yat›r›mc› güvenini artt›r›c› önlemlere  k›t” temini sa¤lanmal›.
           ve yap›sal reformlara devam edilmeli.              l Enerji üzerindeki kamusal
              l Yat›r›m ortam› iyilefltirilmeli.             yükler (ÖTV, TRT pay› vb.)
              l  Ekonomide 2007'den beri ötelenen reformlar  azalt›lmal›.
           hayata geçirilmeli.                                l Eximbank sigorta sistemi
              l Sanayinin rekabet gücü art›r›lmal›.         özelikle yeni pazarlara yönelik
              l Reel sektörü güçlendirecek yasal düzenlemeler  olarak geniflletilmeli.
           (Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Perakende Sektö-  l  Firmalar›n vergi ve prim
           rünün düzenlenmesi gibi) yap›lmal›.              borcu ödenebilecek bir vade
              l Kamu al›mlar›nda yerli üretime getirilen ve fa-  içinde taksitlendirilmeli.

                          YEN‹ EKSEN PERSPEKT‹FLER‹ NELER GET‹RECEK
                1  ‹hracat› olumsuz etkileyen tek faktör, düflük kur ve yüksek faiz uygulamas› de¤ildir. “De¤erli yerel pa-

                   ra”n›n etkisi s›n›rl›d›r. ‹hracat›m›z kurlardaki hareketten ziyade as›l olarak global ekonomik konjonktür-
             den etkilenmektedir. ‹hracatım›z›n yurt dıflı gelire duyarlılı¤ı artarken kura duyarlılı¤ının zay›flad›¤› gözleniyor.
               2   Cari a盤›n tek müsebbibi olarak ithalat› göstermek de olay› eksik görmektir. Arz ve talep esnemeleri,
                   teknolojik ilerlemeler, uluslar arası rekabetin artması, gümrük tarifelerinin kaldırılması ve endüstri içi
             ticaretin a¤ırlık kazanması ile birlikte tüm dünyada ihracatın içinde ithalat payının arttı¤ı gözlenmektedir. ‹h-
             racattaki ithalat pay›n› düflürmenin tek seçene¤i düflük de¤erli ulusal para de¤ildir. Rekabetçili¤in bir çok bi-
             lefleni vard›r ve Türkiye bu bileflenlere odaklanmal›d›r.
                3  Türkiye’nin ihracat pazarlarını çeflitlendirmesi, Avrupa ekonomilerinde yaflanan sorunların ihracatımız
                   üzerindeki etkisini sınırlamıfltır. AB ekonolerinin krizden sonraki süreçte düflük büyüme h›zlar›nda sey-
             redece¤i düflünülürse “ihracatta eksen kaymas›” Türkiye için büyük avantajlar sa¤layacakt›r. Ama tam da dü-
             flük kur bu noktada sorun ç›karmaktad›r. Avro bölgesine ihracat›m›z düflük kurdan zarar görmemektedir.
               4   TL’nin geliflmifl ülkelerin para birimlerine karflı reel olarak de¤er kazandı¤ı do¤rudur ama reel kur en-
                   deksinin yine bu geliflmekte olan ülkelere kıyasla istikrarlı bir çizgi izlemesi Türkiye’nin dıfl ticarette re-
             kabet gücünü korumasına katk› sa¤lam›fl, keza bu ülkelere göre çalıflan baflına verimlili¤in artmas›yla sonuç-
             lanm›flt›r.
               5   Bat›l› geliflmifl ülkelerin paras›na karfl› de¤er kazanan TL’nin de¤erinde di¤er geliflmekte olan ülkelerle
                   kıyaslandı¤ında önemli bir de¤iflim olmad›¤› görülmektedir. Örne¤in Brezilya de¤erli Riyal ile bafletme-
             ye u¤raflmaktad›r ama ihracat›nda bir t›kan›kl›k yaflamamaktad›r. Türkiye’nin izlemekte oldu¤u Dalgalı Kur Re-
             jimi dünya ihracatı içindeki payın› azaltmak flöyle dursun, bu rejime geçildi¤i 2001 tarihinden sonra istikrarl›
             biçimde art›rm›flt›r.
               6   Di¤er yandan Küresel Kriz ve Uygulanan Dalgalı Kur rejimi, küresel sermaye akımlarının yüksek oynaklık
                   gösterdi¤i durumlarda ekonominin aflırı tepki vermesini önleyen bir emniyet sübab› olabilmifltir. Küre-
             sel kriz sırasında sabit kur rejimi uygulayan ülkeler, Türkiye gibi ülkelere göre daha fazla etkilenmifllerdir.
               7   Dövize müdahale ile döviz kuruna müdahale bire bir ayn› fley de¤ildir ve bu nedenle yüksek miktarda ger-
                   çeklefltirilen dövize müdahalelerinin döviz kuruna etkisi her zaman umulan amac›n gerisinde kalm›flt›r.
                8  Makro büyüklüklere kategorik aç›dan bak›lmazsa yan›lt›c› olabilmektedir. Geliflmekte Olan Ülkeler ka-
                   tegorisi ile kıyaslandı¤ında Türkiye’de reel faizlerin oldukça düflük bir düzeyde oldu¤u görülmektedir.
                9  Türkiye’nin cari a盤› da kendine özgü bir karakter tafl›maktad›r ve buna uygun olarak ele al›nmal›d›r.
                   Örne¤in 2010 y›l› Ocak-A¤ustos döneminde Çin, Rusya ve ABD’ye 25 milyar doların üzerinde döviz
             akıttık. O halde d›fl ticaret a盤›m›z›n yüzde 60’› bu üç ülkeyle olan ticaretimizden do¤uyor. En çok dıfl ticaret
             açı¤ı verdi¤imiz 12 ülkeye kapt›rd›¤›m›z kaynak ise ayn› dönemde 43 milyar 918 milyon doları buldu.
             10    D›fl ticaretimizde ekseni mümkün mertebe kayd›rd›¤›m›z zaman elde etti¤imiz ticari avantajlar› görmek
                   için flu rakamlar› da kaydedelim. Ocak-A¤ustos 2010 döneminde Irak'a 2 milyar 915 milyon dolar, Bir-
             leflik Arap Emirliklerine 1 milyar 633 milyon dolar, Libya’ya 1 milyar 10 milyon dolar, M›s›r’a 989 milyon dolar-
             d›fl ticaret fazlas› verdik.

                                                                                       Kas›m 2010 KobiEfor 29
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34