Müşteri dijitale kayıyor Bankacılık sektörü de kabuk değiştiriyor
Türk Katılım Bankaları, dijital dönüşüme hızlı adapte oldu, pandemi döneminde büyümesini sürdürdü.
Bankaya gitmek istemeyen müşteriler işlemlerini dijitale kaydırdı. Türkiye’de Ocak-Mart 2020 dönemi içinde toplam (bireysel ve kurumsal) aktif dijital bankacılık müşteri sayısı 56 milyon 324 bin kişiye ulaştı. Artan talep bankaların altyapı yatırımlarına yoğunlaşmasına neden oldu.
Dijitalleşmenin hız kazandığı bir dönemden geçiyoruz. Değişen ve dönüşen iş yapış modellerine uyum birçok işletme için olmazsa olmaz. Finans sektörü bu değişime ve dönüşüme en hızlı tepki veren sektörlerden biri. Sektörün dijital dönüşüm süreci her ne kadar pandemi öncesinde yürütülen altyapı projelerine dayansa da ‘yeni normal’ denilen süreç aynı zamanda buradaki gelişim ivmesini artırıyor.
Önce rakamlara bir göz atalım: Ocak-Mart 2020 dönemi içinde toplam (bireysel ve kurumsal) aktif dijital bankacılık müşteri sayısı 56 milyon 324 bin kişiye ulaştı. Bu sayının yaklaşık 4 milyonu “sadece internet bankacılığı” işlemi yaparken, 44 milyonu “sadece mobil bankacılık” işlemi yapıyor. Hem internet hem mobil bankacılık işlemi yapan kullanıcı sayısı ise 8 milyon 412 bin. Toplam (bireysel ve kurumsal) aktif dijital bankacılık müşteri sayısında bir önceki döneme göre 3 milyon kişi artışı gözüküyor. Aktif bireysel dijital bankacılık müşterileri, 37 milyon 125 bin kişi erkek (yüzde 69), 16 milyon 857 bin kişi kadın (yüzde 31) müşterilerden oluşuyor. Ocak-Mart 2020 dönemi içinde aktif bireysel dijital bankacılık müşterilerinin yaş grupları bazında dağılımında ilk sırayı 21 milyon 152 bin kişi ile 36-55 yaş grubu alıyor. Bunu, 15 milyon 976 bin kişi ile 26-35 yaş grubu, 11 milyon 274 bin kişi ile 18-25 yaş grubu izliyor. 56-65 yaş grubundaki aktif bireysel dijital bankacılık müşteri sayısı ise 3 milyon 896 bin.
İnternet bankacılığı yapmak üzere sistemde kayıtlı ve en az bir kez giriş işlemi yapmış bireysel müşteri sayısı Mart 2020 itibariyle, 69 milyon 339 bin. Son bir yıl içerisinde en az bir kez giriş işlemi yapmış bireysel müşteri sayısı ise 21 milyon 792 bin. Ocak-Mart 2020 dönemi içinde en az bir kez internet bankacılığı giriş işlemi yapmış aktif bireysel müşteri sayısı 10 milyon 920 bin. Bu miktar kayıtlı olan toplam bireysel müşteri sayısının yüzde 16’sını oluşturuyor.
Ocak-Mart 2020 dönemi itibariyle internet bankacılığı hizmeti kullanılarak yapılan finansal işlemlerin toplam adedi 111 milyon, tutarı ise 1.5 trilyon TL’dir. EFT, havale ve döviz transferi işlemlerini kapsayan para transferleri işlemleri, 1 trilyon TL işlem hacim ve 56 milyon işlem adedi ile finansal işlemler arasında en büyük paya sahip (finansal işlem hacminin yüzde 67’si). İkinci sırada 364 milyar TL’lik işlem hacmi ve 17 milyon işlem adedi ile yatırım işlemleri bulunuyor. Ocak-Mart 2020 dönemi itibariyle gerçekleştirilen yatırım işlemleri hacminde birinci sırayı, 125 milyar TL ve yaklaşık 11 milyon işlem adedi ile hisse senedi işlemleri alıyor. Bunu, 69 milyar TL ve 2 milyon adet ile döviz işlemleri izliyor.
Mobil bankacılık yapmak üzere sistemde kayıtlı olan ve en az bir kez giriş işlemi yapmış toplam müşteri sayısı Mart 2020 itibariyle yaklaşık 83 milyon. Bunların 52 milyon 481 bini (yüzde 63’ü) Ocak-Mart 2020 dönemi içerisinde en az bir kez giriş işlemi yapmış. Son bir yıl içerisinde en az bir kez giriş işlemi yapmış mobil bankacılık müşteri sayısı ise 62 milyon 617 bin. Toplam (bireysel ve kurumsal) aktif müşteri sayısında bir önceki döneme göre 3 milyon 203 bin kişi artış sağlamış gözüküyor.
Katılım Bankacılığı hem büyüyor hem gelişiyor
Veriler sektörün gelişim hızını görmek adına önemli. Şimdi Katılım Bankacılığı tarafındaki gelişmeye bakalım. Yaklaşık 35 yıldır faizsiz bankacılık prensibiyle hizmeti veren ‘Katılım Bankacılığı’nın aktif toplamı Eylül 2020 itibariyle 426 milyar TL’ye ulaştı. Sektörün Eylül 2020 toplam fon büyüklüğü ise 315 milyar TL. Katılım bankalarının kullandırdığı fon büyüklüğü ise 240 milyar TL’ye ulaştı. Sektörde faaliyet yürüten 6 bankanın yurtiçi ve yurtdışı şube sayısı 1221 iken personel sayısı ise 16 bin 701.
Pandemi sürecinin katılım bankacılığının rakamlarına olumsuz bir yansıması bulunmuyor. Türkiye Katılım Bankaları Birliği verilerine göre ilk 8 ayda yüzde 40 büyüme sağladı. Büyümede; dijital teknolojilerin etkisiyle hayata geçirilen ürün ve hizmetlerin de etkisi büyük. Dolayısıyla sektör temsilcisi bankaların hayata geçirdiği ürün-hizmet ve yürütülen projeler, banka müşterisine şubeye gitmeden işlemlerini kolayca yapma imkanı tanıyor. Daha fazla kişinin katılım bankacılığını tercih etmesini sağlıyor. Ve şubeye gitmeden yürütülen işlemlerle sektör hem maliyetlerini düşürürken hem de büyümesini sürdürüyor. Katılım Bankacılığı temsilcisi 6 bankanın kullandığı yenilikler arasında; “internet bankacılığı, mobil bankacılık, telefon bankacılığı, ATM bankacılığı, senin bankan, kağıtsız bankacılık, kurye hizmeti, masrafsız bankacılık, QR kodla para çekme/yatırma” gibi yenilikler yer alıyor.
• Albaraka bu süreçte mobil cüzdan uygulamasının yanı sıra Avrupa’da dijital bankacılık hizmeti vermek üzere ‘Insha” projesini hayata geçirdi. Şubesiz ve tamamen dijital bankacılık hizmeti verecek olan“Insha”, Albaraka’nın yurtdışında dijital katılım bankacılığı alanındaki ilk adımı olurken Türkiye katılım bankacılığı sektöründe de ilk olma özelliği taşıyor.
• Kuveyt Türk, faizsiz dijital şubesiz bankacılık platformu olan Senin Bankan uygulaması ile şubeye gitmeden bankacılık hizmeti almayı sağlıyor. İnternet veya mobil şubeden finansman kullanma imkânı veren Online Finans Sistemi önemli uygulamalardan biri.
• Ziraat Katılım ise cep telefonundan veya bilgisayardan mobil bankacılık uygulaması olan Katılım Mobil’i sunuyor.
• Vakıf Katılım, mobil şube uygulamasını sunuyor.
• Türkiye Finans Katılım Bankası, dijital bankacılıkta ‘Masrafsız 3’lü’ ürünleriyle müşterisine avantaj sağlıyor. Kampanya kapsamında ATM, Mobil ve İnternet Şube kanallarından EFT/Havale işlemi yapan müşteriler para transferi işlemlerini ücretsiz olarak gerçekleştiriyor.
‘Geleceğin Dijital Bankacılığı’
Sektörün nasıl bir değişim ve dönüşümden geçeceğini yürütülen araştırmalar gözler önüne seriyor. KPMG’nin hazırladığı ‘Geleceğin Dijital Bankacılığı’ araştırmasına göre; 2030’ların bankalarının en önemli mevduatı müşterilerinin kişisel verileri olacak.
KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Kerem Vardar, geleceğin bankacılık sisteminin tamamen müşteri ihtiyaçları üzerine şekilleneceğini söyledi. “Bankacılık sektöründe önümüzdeki 10 yıl boyunca, son 100 yılda gördüğümüzden daha fazla değişiklik göreceğiz” diyen Vardar, bunun sebebi olarak da teknolojik gelişmelerin yanı sıra yapısal faktörler, demografik değişim, sosyo-ekonomik koşullar, regülasyonları ve çevre değişiklerini gösteriyor.
Vardar, şunları söyledi: “Geleceğin bankaları, müşterilerinin finansal refahlarını sağlamak, bunu daha da iyileştirmek üzere yapılanacak ve tamamen müşterilerin ihtiyaçlarına göre tasarlanacak. Müşteriler, yetersiz zaman ve bilgi sahibi olmadıkları işlemler nedeniyle bankalarının kendileri için en doğrusunu yapma konusunda yüksek güven duyacakları özel hizmetler talep edecek. Bankalar sadece düzenlemelere uyum için değil aynı zamanda sundukları hizmetin değerini artırmak için müşterilerinin verilerini işleyecek. 2030’lu yılların bankaları, yapay zeka ve robot otomasyonu ile desteklenen kanallar üzerinden veri odaklı müşteri deneyimi konusunda uzmanlaşacak.”
KPMG araştırmasından öne çıkanlar:
• Geleceğin bankaları, müşterilerinin hayatını kolaylaştıran, günlük ihtiyaçlarına cevap veren, önerilerini yaşam tarzlarına göre kişiselleştirebilen, finansal hizmetlerden daha fazlasını sunan bankalar olacak.
• Geleneksel bankacılıkta sınırlar kalkacak: Bankalar için yeni bir iş modeli olan; ‘Fintech’lerle bankacılık sistemlerinin ortak sinerjiler oluşturdukları ve perakende sektöründe örneklerini gördüğümüz ‘Platformlaşma’ yaygınlaşacak. Bankalar müşterilerine ihtiyaçlarına yönelik olarak etkileşimli geniş seçenekler sunarak hizmetlerini kişiselleştirme imkanı tanıyacak.
• Açık bankacılık, fintech şirketlerini ve sistemlerini güçlendirecek. Geleceğin bankaları; fintech ekosistemlerini, müşteri için iletişimde olduğu tedarikçilerini yönetebilen yapılar olacak.
• Güven sağlayan bankalar başı çekecek: Gelecekte veri gizliliğinin korunmasında öncü adımlar atmaya devam eden bankalar diğer sektörlere yol gösterici bir rol oynayacak.
• Yapay zeka için etik uzmanlar gelecek: Teknolojinin getirdiği bilinmezlik ve yeni alanlar müşteriler için riskli olabiliyor. Yapay zekanın her zaman bir uzman gibi etik, tarafsız davranması beklenmiyor. Bu nedenle, yapay zekanın kararlarını denetleyecek, teknolojiyi yönlendirecek, yapay zekayla birlikte çalışacak uzmanlar bankacılık sisteminde görev alacak.
• Yeni nesil teknolojiler bankacılık anlayışını değiştirecek: Teknoloji, bankacılığı yeni aygıtlar ve uygulamalar sayesinde daha kişisel hale getirecek ve “her zaman her yerde” kullanılabilir kılacak. Yapay zeka (AI), makine öğrenmesi (ML) ve Nesnelerin İnterneti (IoT) başta olmak üzere çağımıza damga vuran birçok yeni nesil teknoloji bir bütün olarak bankaların müşterilerle kurduğu ilişkiyi dönüştürecek. Yüksek derecede bağlantılı bir dünya artık norm haline gelecek ve tüketiciler sesli ve kişisel asistanlar, yüz tanıma sistemi ve giyilebilir aygıtlar aracılığıyla bankalarla daha etkili bir şekilde etkileşime girecek.
Albaraka yatırımını yaptı, müşterisini dijitalleştirdi
Genel olarak finans sektörü ve finans sektörü içerisinde özel olarak bankacılık dijital dönüşümü en çok tetikleyen sektörlerin başında geliyor. Albaraka Türk Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Fatih Yorulmaz, Albaraka olarak tüm iş birimlerinin dijital dönüşümde üzerine düşen geliştirmeleri yaptığını belirterek, geleceğin bankacılığını yakalamaya çalıştıklarını söyledi.
Albaraka, dijital bankacılığı; müşterinin ihtiyacı olmadıkça şubeye gelmesini gerektirmeyecek ve gerek duyduğu tüm işlemleri dijital bankacılık kanallarından sunmak üzerine konumlandırıyor.
Fatih Yorulmaz, “Dijital kanallarımızdan başvuru ile uzaktan müşteri olma projemizi geçtiğimiz ay devreye aldık. Dijital ortamdan müşteri olma taleplerinin, şubelerimizde fiziki yapılan başvurulara oranla 10 kat kadar fazla olduğunu gördük. Bu kanaldan müşteri olan kişileri fiziki bir şube olmayan 501 numaralı dijital şubenin müşterisi yaptık. Diğer şubelerden farklı olarak dijital şubeyi pazarlama stratejisi, iletişimi, önerilecek ürün ve hizmetleri ile farklılaşan bir yapıda kurguladık. Böylece daha en başında müşterilerimize talep ettiği dijital bankacılık dünyasını proaktif şekilde ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Dijital müşteri sayısını değerlendirirken hem webden başvuran müşterileri hem de fiziksel şube müşterisi olup davranış olarak dijital müşteri davranışı sergileyen müşterileri göz önüne aldıklarını kaydeden Yorulmaz, şunları söyledi: “Bu minvalde baktığımızda müşteri kitlemizin içerisinde ciddi manada bir dijital müşteri sayısına ulaştığımızı görüyoruz. Bu durumun uzaktan müşteri olmanın yeni mevzuatsal değişiklikler ile görüntülü görüşme ile yapılabilir hale gelmesiyle çok daha hızlanarak dijital müşteri sayımızda ciddi artışlara imkan sağlayacağını düşünüyorum.”
Albaraka FinTech ve açık bankacılığa odaklandı
Albaraka, dijital dönüşüm ekosisteminde FinTech‘lere ve açık bankacılık uygulamalarına önemli ölçüde yatırım yapan ve bu anlamda girişimci olan bankalardan biri. Özellikle Albaraka Garaj bünyesinde her sene düzenlenen FinTech ve StartUp‘ları bir araya getiren etkinliklere çok sayıda başvuru alan banka, başvurular arasından jürinin seçtiği belirli sayıda girişime Albaraka Garaj bünyesinde çeşitli eğitimler verilerek dijital dönüşüm ekosistemi içerisinde destek vermeye gayret ediyor. Hatta bu girişimler Albaraka Garaj’daki yolculukları sonrasında Albaraka’dan yatırım alabiliyor. Bu firmalar arasında; Vomsis, İnooster, Kronnika, Tam Entegre gibi girişimler bulunuyor.
Fatih Yorulmaz, şu bilgileri verdi: “Açık bankacılık uygulamaları anlamında iletişime geçtiğimiz, ekosistemimize uygun firmalara açık bankacılık paylaşımlarımızı yapabiliyor ve bu anlamda işbirlikleri kuruyoruz. Albaraka Portföy Yönetimi A.Ş. bünyesindeki Startup Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (Startup GSYF), Borsa İstanbul’da gerçekleşen gong töreniyle, nitelikli yatırımcılar pazarına dahil oldu. ‘APYVC’ koduyla ‘nitelikli yatırımcılar pazarında’ işlem görmeye başlayan Startup GSYF, emeklilik fonları başta olmak üzere kurumsal ve bireysel nitelikli yatırımcılar için alternatif bir yatırım enstrümanı sunuyor.”
Türkiye’deki katılım bankaları:
• Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.
• Türkiye Emlak Katılım Bankası A.Ş.
• Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.
• Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.
• Vakıf Katılım Bankası A.Ş.
• Ziraat Katılım Bankası A.Ş.
Türkiye’de Ar-Ge Merkezi olan Katılım Bankaları:
• Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.
• Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.
• Vakıf Katılım Bankası A.Ş.
Açık Bankacılık nedir?
Dijital bankacılığın önümüzdeki dönem ağırlık kazanacak bir diğer uygulaması ise Açık Bankacılık çalışmaları olacak. PwC’nin ‘Açık Bankacılık: Dünya ve Türkiye’ çalışmasına göre; ‘Açık Bankacılık’: Üçüncü kişi hizmet sağlayıcılara, kullanıcıların izinleri dahilinde finansal bilgilerine erişmelerini ve işlem gerçekleştirebilmelerini sağlayan güvenli bir yöntem” olarak tanımlanabilir.
Bu sayede bu bilgilere erişen üçüncü kişi hizmet sağlayıcılar tarafından müşteriler için yeni finansal ürün ve hizmetlerin geliştirilebilmesi, finansal ürün ve hizmetlere ilişkin şeffaflık ve rekabetin artırılması ve böylece müşteriler için finansal hayatın kolaylaştırılması ve müşteri deneyiminin artırılması hedefleniyor.
Açık bankacılık servisleri ise; “Müşterilerin ya da müşteriler adına hareket eden tarafların API, web servis, dosya transfer protokolü gibi yöntemlerle bankanın sunduğu finansal servislere uzaktan erişerek bankacılık işlemlerini gerçekleştirebildikleri veya gerçekleştirilmesi için bankaya talimat verebildikleri elektronik dağıtım kanalı” olarak tanımlanıyor ve elektronik bankacılık hizmetlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Şubeleşme yavaşlayacak
Dijital bankacılığın yıllar öncesinden başlasa da her geçen gün getirdiği yenilikler ile hala emekleme aşamasında olduğunu dile getiren Mehmet Fatih Yorulmaz, dijitalleşmenin doğası gereği yeni şube açılma hızını yavaşlatacağını, hatta var olan şubeleri daha verimli lokasyonlara taşıma, şubelerin dijitale uygun olarak konseptinin değiştirilmesi gibi unsurların da konuşulduğu bir döneme geçildiğini söyledi.
Yorulmaz, “Bu konuda bankaların verdiği hizmet çeşitliliğine göre müşterilerin, bankalarını daha hızlı değiştirebileceğini ve geleneksel yapıdaki müşteri kitlesinin yerini daha dinamik bir müşteri kitlesine bırakacağını düşünüyorum. Çalışanların ise niceliğinden çok niteliğinin daha çok konuşulacağı bir döneme girdiğimizi söyleyebilirim” dedi. Albaraka olarak bütün bu değişimlerin içerisinde çalışanları yeni dünyanın gereksinimlerine göre yeni yeteneklerle donatmaya çalıştıklarının altını çizen Yorulmaz, “Ayrıca şirket stratejimiz olarak olabildiğince şube personellerimizi kurum içerisinde farklı rollerde değerlendirmeye gayret ediyoruz. Bizim için her müşterimiz gibi her çalışanımız da çok kıymetli” diye konuştu.
Kuveyt Türk dijitalleşmede 2021 hedeflerine 2020’de ulaştı
Kuveyt Türk, dijital bankacılığı; ‘rotamız dijital, odağımız insan’ yaklaşımıyla müşteri deneyimi ve yolculuğunu odağına alarak, en yeni teknolojilerle uçtan uca finans hizmeti sunmak olarak tanımlıyor. Ekim ayı itibarıyla dijital kanallarında 1.8 milyon müşteriye ulaşan Kuveyt Türk’ün 2020’nin ilk 9 ayında dijital işlem oranı yüzde 90 seviyesinde gerçekleşti.
Kuveyt Türk Stratejiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aslan Demir, “Geçtiğimiz yıl bu oran yüzde 86 seviyesindeydi. Yüzde 90 dijital işlem oranımızla 2021 yılı sonunda varmayı planladığımız hedefimize şimdiden ulaşmış olduk” dedi. Dijital kanalların önemini salgından çok daha önce fark eden ve 2012’den bu yana birçok dijital dönüşüm projesi hayata geçirdiklerini kaydeden Demir, şunları söyledi: “Dijitalleşme sürecini yıllar önce başlatmış bir kurum olarak bu dönüşümün salgın sürecinde ziyadesiyle faydasını gördük. Mobil ve internet şube, ATM, XTM ve Çağrı Merkezimiz aracılığıyla müşterilerimiz işlemlerini kolay, hızlı, kesintisiz ve güvenli bir şekilde gerçekleştirme imkânı buldu. Salgın süreci birçok sektörde olduğu gibi bankacılık sektöründe de müşteri tercihlerinde belirgin bir değişime yol açtı. Biz bu değişimin belli ölçülerde kalıcı hale geleceğini, daha doğru ifade etmek gerekirse zaten var olan dijitalleşme sürecinin salgının getirdiği fiziki temastan kaçınma yaklaşımı ile birlikte hızlanacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde, çoklu kanal yaklaşımı ile müşterilerimize kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmak en önemli önceliklerimizden biri olarak karşımıza çıkıyor.”
Dijital dönüşüm kalıcı olacak
Dijital dönüşüm sürecinin Kuveyt Türk için devam edeceğini ve bu alandaki hedeflerini paylaşan Demir, şu bilgileri verdi: “Şubelerde gerçekleştirilen operasyonel işlemlerin dijitalleştirilmesiyle ilgili çalışmalarımızı yeni dönemde hızlandırarak sürdürüyoruz. Bundan sonraki süreçte şube iş yükü içindeki operasyonel işlem payının giderek azalacağını ve şubelerimizin finansal danışmanlık rolünün arttığı daha deneyim odaklı bir iş modeline doğru dönüşeceğini ifade edebiliriz. Fiziki şube süreçlerimizin kağıtsız ve ıslak imza gereksinimi olmadan gerçekleştirilmesi de önceliklerimiz arasında. ‘Kâğıtsız Bankacılık’ konsepti altında gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ile yasal düzenlemelerin izin verdiği ölçüde geliştirmeler yaparak, şubelerde gerçekleştirdiğimiz birçok işlemde gerekli onayı dijital kanallardan almaya başladık ve ıslak imza ve kağıt kullanımını kaldırdık. Yeni dönemde mobil kanallarımızdan aldığımız işlem onayları artacak, ayrıca tabletler üzerinden elektronik imza geliştirmesi ile müşteri deneyimimizi bir üst seviyeye çıkardığımız bir döneme geçeceğiz.”
Mobil şube üzerinden görüntülü hizmet ile şubeye gelme zorunluğu kalkıyor
Mobil şube üzerinden görüntülü görüşme ile gerçekleştirdikleri hizmetlerin Kuveyt Türk’ü farklı bir boyuta taşıyacağını dile getiren Demir, “Bugüne kadar uzaktan gerçekleştirmenin mümkün olmadığı hesap açılış işlemleri başta olmak üzere, halihazırda şubeye gitme zorunluluğu bulunan birçok hizmeti görüntülü görüşme yolu ile müşterilerimize sunma imkânımız olacak. Ayrıca yapay zekâlı sesli yanıt sistemi ve yeni QR kod işlemleri başta olmak üzere çeşitli ürün ve hizmetlerin de mobil şube üzerinden müşterilerimize sunulması ve mobil şubemizin kişiselleştirilmiş uygulamalar ile hizmet vermeye başlaması da hedeflerimiz arasında” diye konuştu.
Demir, KOBİ ve kurumsal müşterilerin dijital kanallarda yaşadıkları tüm deneyimleri iyileştirmek için başta fon finansman, teminat mektupları, tüzel ödemeler ve tahsilatlar olmak üzere birçok ürün ve hizmeti dijital kanallara taşımaya devam ettiklerini söyledi. Demir, “Dijital dönüşüm programımız kapsamında sürdürdüğümüz Robotik Süreç Otomasyonu da merkezi operasyonlarımızın dönüşümü için örnek teşkil ediyor. Proje kapsamında manuel, birbirinin tekrarı ve öngörülebilen işler robotlara devrediliyor. Bu çalışmaların arka planda gerçekleşen müşteri işlemlerinin çok daha hızlı ve hatasız gerçekleşmesi anlamında büyük kazanımlar getirdiğini görüyoruz” dedi.
Aslan Demir, API ve Platform Bankacılığını stratejik bir yaklaşımın da ötesinde gördüklerini belirterek hedeflerini şöyle anlattı: “Alt yapı sağlayıcı banka konumunda olmak istiyoruz. Amacımızı FinTech’lerin ya da diğer firmaların ihtiyaç duyduğu temel bankacılık altyapısını sağlamak. Stratejimiz; platform bankacılığının ön yüzünde, diğer bir ifadeyle platform kısmında yer almak. Buradaki genel kurgu, her şeyi kendi kaynaklarımızla geliştirmek yerine müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu finansal olan ya da olmayan hizmetleri kendi platformumuz üzerinden sunmak diyebiliriz.”
Türkiye Finans, iş yapış biçimini dijital dönüşüme uygun düzenliyor
Türkiye Finans, dijital bankacılık anlayışıyla mevcut ürünleri inovatif bir yaklaşımla sürekli yeniliyor, uçtan uca dijital süreçlerden oluşan dijital ürünler ve kanallar geliştiriyor. Türkiye Finans Bilgi Sistemleri ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Fahri Öbek, “Müşterilerimize, ihtiyaç duydukları hizmeti, fiziksel bir mekana bağlı kalmadan, en hızlı, sorunsuz ve anında alabilmelerini sağlayan bütünleşik bir kanal deneyimi sunuyoruz. Odak noktamız müşterilerimizin farklı kanallar arasında kesintisiz işlem yapabilmelerini sağlayabilecek şekilde onların ihtiyaçlarını dinlemek ve bu ihtiyaçlara en kısa sürede cevap verebilmek” diye konuştu.
Türkiye Finans müşterileri, gelişmiş işlem seti ve kullanıcı dostu ara yüze sahip uygulamaları ile mevduat, para transferleri, otomatik fatura, döviz ve yatırım işlemlerini anında ve sorun yaşamadan halledebiliyor. Öbek, “Bu anlayışla ortaya koyduğumuz dijital bankacılık hizmetlerimiz sonucunda, geçen yılın aynı dönemine göre aktif dijital müşteri sayımızı yüzde 44 oranında artırdık” dedi.
Türkiye Finans, iş yapış biçimlerini dijital dönüşüme uygun bir şekilde yeniden düzenliyor. Öbek, bankanın yenilikçilik kültürünün sonuçları olan dijital yatırımlarını ise şöyle açıkladı: “Dünya piyasalarını anlık olarak takip etmeye imkan tanıyan yatırım platformumuz TFX Target mobil uygulamamız, faizsiz bankacılık prensiplerine uygun olarak geliştirilen dijital katılım hesabı E-Katılma; PTT ve Yapı Kredi ile yaptığımız anlaşma ile 8700 noktaya yayılan geniş ATM ağımız; QR kodla para çekme; web üzerinden gerçekleştirilen başvurularda kurye gönderimi ile müşteri edinimi ve ürün kullandırımı gibi pek çok ürün ve hizmetimiz bulunuyor.”
Öbek’e göre günümüzde herkesin başlıca ihtiyaç ve beklentisi olan dijitalleşme bankalar tarafından sağlandıkça müşteri sayısının artması kaçınılmaz olacak. Türkiye Finans, dijital kanallarının yanı sıra şubelerin de dijitalleşmesi ve gelişmesi prensibiyle şubeleşme stratejisine devam edecek. Öbek, uzaktan daha fazla müşteriye hizmet sunabilecek, dijitalleşmenin öğretileriyle donanıp değişime ayak uydurabilen şube çalışanlarının daha başarılı olacağı bir döneme girdiklerini kaydetti.
Ülkemizde bankaların, pandemi dönemine hızlıca uyum sağlayabilmelerinde bankacılık sektörünün dijitalleşme yatırımlarının payı büyük. Burada fark yaratan unsur; bankaların bu kabiliyeti ne kadar etkili ve yenilikçi bir anlayışla uygulayıp uygulayamadığı oluyor. Türkiye Finans, dijital alt yapısı kuvvetli, rekabetçi gücü yüksek ürün ve hizmetler sunmaya devam ediyor.
Fahri Öbek, “Şube dışında müşterilerimizin ihtiyaçlarını yerinde finanse ettiğimiz Hızlı Finansman, Türk lirası mevduatı desteklemek için geliştirdiğimiz dijital E-Katılma hesabı, yatırım platformumuz TFX Target, ulaşılabilirliğimizi arttırmak için devreye aldığımız ATM işbirliğimiz gibi pek çok ürün ve hizmet, sektörümüze yeni müşteriler kazandıran yenilikçi ürünlerimiz arasında ön plana çıkıyor. Ayrıca KOBİ’lerimizin iş süreçlerini dijital dönüşüme dahil etmek üzere, ‘KOBİ’ye fobi yok’ sloganıyla başlattığımız e-dönüşüm destek paketleriyle KOBİ’lerimizin e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye, e-SMM, E-MM gibi elektronik onay ve güvenlik hizmetlerinden kolayca faydalanabilmelerini sağlıyoruz” açıklamasını yaptı.
Açık bankacılık uygulamaları gelişiyor
Dijitalleşme sürecinin önemli bir ayağını da açık bankacılık (API) uygulamaları oluşturuyor. Öbek, finansal ürün ve hizmetlerin herkese açık hale gelmesi, girişimcilik konusunda rekabetin yoğunlaşması, fintech’lerin teknolojik anlamda derinleştiği görüntü işleme, biometrik imza, bot ve yapay zeka gibi ileri teknolojilerde işbirliklerinin hızla artmasının açık bankacılığa olan ilgiyi her geçen gün artırdığına dikkat çekti.
Fahri Öbek, “Finans sektörünün ilk API marketini yapan banka olarak bu konuya çok önem veriyoruz. Günümüz bankacılık dünyasını geliştirmek, iş ortaklarımızdan aldığımız sinerji ile müşterilerimize gelişmiş ürün ve hizmetler sunabilmek için mevcut API portalımız ve Servis Gateway olarak tanımladığımız ortamlardan üçüncü parti geliştiriciler, girişimciler ve finansal kuruluşlara yenilikçi ürünler tasarlayabilecekleri multi fonksiyonel entegrasyon ortamları sunuyoruz” dedi.
Fahri Öbek, bankacılık ve finans sektörüne yeni açılımlar getirecek önemli yasal düzenlemelerin önümüzdeki yıl gündeme geleceğini öngörerek, “Müşterilerimizin fiziksel şubede olma veya ıslak imza verme zorunluluğu gibi pek çok prosedür artık dijital ortama taşınıyor. Farklı platformlardaki API entegrasyonları ile müşterilerimiz; banka uygulamasına veya internet sitesine girmeden o sırada bulunduğu alışveriş sitesi veya bir dijital iş ortağının internet sayfası üzerinden başvuruda bulunarak banka müşterisi olabilecekler.”