Medeniyetlerin buluşma noktası, sanayi, ticaret, turizm, gastronomi kenti; Hatay, Türkiye’nin en büyük OSB’sine ev sahipliği yapacak 

Demir-çelik ve mobilya üssü, 420.2 megavat ile  Türkiye’nin rüzgar enerjisi kurulu gücünde 6., pamuk üretiminde 4. olan, erkek ayakkabı üretiminin yüzde 40’ını, filtre üretiminin yüzde 65’ini tek başına karşılayan, Türkiye’nin 2. büyük ovasına sahip Hatay, 2’si planlama, 1’i altyapı, diğerleri işletme aşamasında olmak üzere 8 Organize Sanayi Bölgesi (Antakya OSB, Hatay Erzin OSB, Hatay İskenderun OSB, Hatay İskenderun II. OSB, Hatay Payas OSB, Hatay Hassa OSB (planlama), Hatay Altınözü-Enek TDİ (Süt) OSB (planlama), Hatay Kırıkhan OSB (altyapı)), 5 Küçük Sanayi Sitesi, 2 üniversitesi (Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, İskenderun Teknik Üniversitesi), 2 teknoparkı (TeknoparkHatay, TeknoparkİSTE), 3 Ar-Ge Merkezi, 1 Tasarım Merkezi, İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2021 Listesi’nde yer alan 5. büyük sanayi kuruluşu çelik devi İSDEMİR ile birlikte 12 firması, İSO İkinci 500’de (2020) 6 firması, Türkiye’nin 4. büyük ve Akdeniz’in önemli bir hub limanı İskendurun Limanı (LimakPort İskenderun), Hatay Havalimanı, demiryolu, liman ve enerji nakil hatlarına, sınır kapılarına ve komşu ülkelere yakınlığıyla sunduğu ciddi lojistik avantajları, ortalama güneşlenme süresinde Türkiye’nin en yüksek potansiyeline sahip olmasıyla güneş enerjisi elde etme ve güneş tarlası kurma potansiyeli, HES; RES ve TES yatırımlarıyla enerji ve madencilik sektörlerinde sunduğu avantajlar, kalifiye ve ucuz işgücü, tarım ve hayvancılık sektöründeki gücü, organik tarım ve tarımsal sanayideki büyüme potansiyeli, dünyaca ünlü mutfağı, zeytincilik ve zeytinyağı ihracatındaki büyüme potansiyeli, endemik bitki türleri ve tıbbi aromatik bitki varlığındaki zenginliği, 14 km boyuyla Türkiye’nin en uzun sahili Samandağ Sahili, kaplıcaları ve şifalı sularıyla termal turizm ile ekolojik yayla turizmindeki potansiyeli ile sanayi, ticaret, gastronomi ve turizm kenti.  Hatay, gelişmiş demir-çelik endüstrisi ve bu endüstrinin en önemli ürünü olan yassı mamul üretimiyle boru sanayi, beyaz eşya, otomobil sanayi ve gemicilik sektörlerine yatırım imkanı sağlıyor.

Hatay Hassa OSB, rezerv genişleme alanıyla Türkiye’nin en büyük OSB’si olma potansiyeline sahip
Hatay’ın keşfedilmeyi bekleyen en önemli projelerinden biri Hatay Hassa OSB Projesi, 2013’te 86 bin dekar alanda kurulması için ön çalışmalarına başlandı ve ilk etapta 13.700 dekar üzerine kuruldu. Bugün Türkiye’nin alan itibari ile 10. en büyük OSB’si olan Hatay Hassa OSB, sahip olduğu rezerv genişleme alanı ile birlikte Türkiye’nin en büyük OSB’si olma potansiyeline sahip. OSB, Hassa Tüneli  (Hassa- Dörtyol Tüneli /Amanos Tüneli) Projesi’nin tamamlanmasıyla; Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Adıyaman, Siirt  gibi Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinin ve şehrin sanayisinin İskenderun Limanı’na ulaşımını kısaltmasıyla ciddi bir lojistik avantaj sağlayacak. Ortadoğu’ya transit ticaretin açılacak bu yol güzergahından yapılması sağlanacak. Yatırımların tamamlanmasıyla Hassa, Güneydoğu ve Ortadoğu için lojistik üs ve antrepo bölgesi olma özelliğiyle sanayiciler, yatırımcılar ve girişimciler için bir cazibe merkezine dönüşecek.
İnsanlığın ilk yerleşim yerlerinden, 8 bin yıllık geçmişiyle Hititler’den Huriler’e Akatlar’a kadar toplam 13 medeniyete evsahipliği yapmış, tek tanrılı ve çok tanrılı inançların, cami, havra ve kilisenin, farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığı, barış, kardeşlik, hoşgörü, huzur, birlik ve beraberlik kenti Hatay, ‘ilk küresel şehir’ olma özelliğine sahip. Hatay, 23 Temmuz 1939’da Türkiye topraklarına katıldı.
Ezan, çan, hazzan: Şehirde aynı caddenin bir köşesinde Hristiyanlığın ilk yıllarında kilise olan Habib-i Neccar Camii, Katolik Kilisesi ve Yahudi Sinagogu bulunuyor, günün bazı saatlerine ezan, çan ve hazzan sesleri birbirine karışıyor. Dinlerin ve kültürlerin kardeşliğini simgeleyen, Musevi, Hristiyan ve Müslüman toplumların birarada yaşadığı, 23 yüzyıllık geçmişiyle kentte 3 semavi dinin mensuplarının mezarları da yan yana bulunuyor.  İsa’ya inananlara Hristiyan kelimesinin ilk kez verildiği St. Pierre Kilisesi (mağara kilise), Papa VI. Paul tarafından hac yeri ilan edilmiş, ayrıca eski bir Antakya evi restore edilerek bir Katolik Kilisesi ve bir Ortodoks Katedrali bulunan Antakya, Vatikan ve Kudüs’le birlikte Hristiyanlar’ın 3 dini merkezinden biri.
Hatay Arkeoloji Müzesi, Habib-i Neccar Cami, St. Pierre (Aziz Petrus) Kilisesi, Antakya Katolik Kilisesi, Antakya Ortodoks Kilisesi, Antakya Protestan Kilisesi, İtalyan Katolik Latin Kilisesi, Antakya Ulu Cami, Sarı Selim Cami, Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Simon Manastırı, Vakıflı Ermeni Kilisesi, Vespasianus-Titus Tüneli, Harbiye (Daphne) Şelalesi, Payas Şelalesi, Payas Kalesi, Bakras Kalesi, Kızlar Sarayı, Koz Kalesi, Antakya Kalesi ve Surları, Kanuni Külliyesi, Antakya’nın tarihi Uzun Çarşısı ve içindeki Kurşunlu Han, Türkiye’nin tek Stylite Manastırı, İlk Kurşun Müzesi, Hatay Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi, Samandağ Beşikli Mağara, Karamağara, Sincan Mağarası, Sarıseki Mağarası, Kisecik Şifalı Suyu, Traianus Su Kemeri (Kandra), Vakıflı Köyü, Çevlik (Selucia Pierra), Soğukoluk Yaylası, Batıayaz Yaylası, Asi Nehri’nin kıyısında 52 bin m²’lik Antakya Belediye Parkı, eski Antakya evleri, Musevi Havrası, İssos Antik Kenti, Yenişehir Gölü, İskenderun, Dörtyol, Arsuz, Yayladağı sahilleri  görülmesi gereken önemli yerlerden…
Dünyaca ünlü mutfağıyla gastronomide iddialı kentlerden Hatay’ın en ünlü lezzetlerinin başında Künefe geliyor. Camın ilk elde edildiği yerleşim bölgelerinden, camcılığı ve ipekçiliğiyle de bilinen Hatay’ın ünlü lezzetleri ve ürünleriyse coğrafi işaretli ürünlerinde gizli: Antakya Carra Peyniri, Antakya Kağıt Kebabı, Antakya Küflü Sürkü (Çökeleği), Antakya Künefelik Peyniri, Antakya Künefesi, Antakya Sürkü (Antakya Çökeleği), Antakya Tuzlu Yoğurdu, Belen Kömürçukuru Pekmezi, Dörtyol Mandarini, Hatay Ceviz Reçeli, Hatay Defne Sabunu, Hatay Kabak Tatlısı, Hatay Kaytaz Böreği, Hatay Oruğu, Hatay İpeği, Kırıkhan Kavunu, Samandağ Biberi, Samandağ Ney-i. Hatay’da; hasırcılık, heykelcilik, sikkecilik, defne sabunu, ahşap oymacılığı ve yakma resim (dağlama resim) de oldukça ünlü el sanatları arasında yer alıyor.

Demir-çelik üssü İskenderun
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, tarihi milattan önceye dayanan Hatay’ın stratejik konumu ve coğrafyası, Dünya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri oluşu, iklimi ve zengin kültürel varlıklarının; kentin turizm potansiyelini oluşturduğunu söyledi. Yılmaz, tarihi dokusu, doğal güzellikleri, gastronomi konusundaki zenginliği bakımından oldukça zengin bir coğrafyada yer alan şehrin, Türkiye’nin önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden biri olduğunu da belirtti. Hatay İskenderun bölgesinde faaliyet gösteren firmaların, ham çelik üretiminde önemli başarılar gösterdiğini ve yassı çelik üretiminde Hatay’ı Türkiye genelinde ilk sıraya taşıdığını vurgulayan Yılmaz, İskenderun 2. OSB’nin yatırımlarının tamamlanmasının ardından, sektörün güçleneceğinin, üretim ve ihracat kapasitesinin artacağının da tahmin edildiğini kaydetti. Filtre sektörünün Türkiye’deki üretim merkezinin Hatay İskenderun olduğunu ve ülkede üretilen otomotiv ve yan sanayi filtrelerinin yaklaşık %60-65’lik bölümünün burada üretildiğini ve ihraç edildiğini aktaran Yılmaz, “Hassa Tüneli ve diğer yatırımların tamamlanmasının ardından, bölgemizin lojistik sektöründeki öneminin artacağı düşünülmektedir” dedi.

Kayseri TO ile Antakya TSO ‘kardeş oda’ oldu
Kayseri Ticaret Odası (KTO) ile Antakya Ticaret ve Sanayi Odası arasında ‘kardeş oda’ protokolü, KTO Toplantı Salonu’nda imzalandı. İmza törenine; KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan, Antakya TSO Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, Meclis Başkanı Selahattin Eskiocak ile iki odanın Yönetim, Meclis, Komite ve Disiplin Kurulu üyeleri katıldı. Başkan Ömer Gülsoy, bilginin, gelişme ve büyümenin paylaşıldıkça arttığını vurguladı.
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin iki oda arasındaki kardeşliğin imzalanan protokol ile resmilik kazandığını, protokolü lafta bırakmayacaklarını, heyetler göndererek, istişarelere devam edeceklerini söyledi.

Bölgede 15 milyon TL’lik 8 proje yürütülecek
Hatay Valisi ve DOĞAKA (Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı) Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Doğan, turizm altyapısının geliştirilmesi kapsamında bölgede toplam 15 milyon TL bedelli 8 proje yürütüleceğini bu projelere DOĞAKA’nın 10 milyon TL destek sağlayacağını söyledi. Vali Doğan, “Avrupa Birliği (AB) tarafından yürütülen FRIT Programı kapsamında, Hatay ilimizin dahil olduğu teklif çağrısına yapılan 2 başvuru uygun bulunmuştur. Deri sektörüne yönelik Kireçlik Yarma Ortak Kullanım Tesisi ile mobilya sektörüne yönelik ortak üretim ve eğitim tesisine ilave makine ve ekipman alımının gerçekleştirileceği projelerin toplam tutarı 500 bin Euro’dur” diye konuştu.  Ayrıca Hatay ilinin dahil olduğu Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı’na 21 milyon TL  tutarında proje teklifleri gönderildiğini belirten Vali Doğan, 2024-2028 yıllarını kapsayacak Ulusal Kalkınma Planı hazırlıklarıyla uyumlu aynı dönemi kapsayacak yeni Bölge Planı hazırlıkları başlatıldığını açıkladı: “Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde sosyo-ekonomik kalkınmaya yönelik tüm konuların ele alınacağı bu süreç sonunda hazırlanacak Bölge Planı, Cumhurbaşkanı onayı ile uygulanacaktır. Kalkınma Ajansları tarafından 2022 ve 2023 yılları teması olarak belirlenen ‘genç istihdamı’ çalışmaları kapsamında, 34 yaş altı gençlerin kendi işlerinde istihdam edilmelerine destek vermek amacıyla ‘Girişimci Geliştirme Merkezi Programı’ başlatılmıştır.” Vali Doğan, Bölge’nin yatırım ortamının tanıtımına yönelik faaliyetler de yürüttüklerini paylaştı.

“HADO; EXPO, kırsal kalkınma ve gastronomi adımları milli projedir”
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr. Lütfü Savaş, “Bizim elimizde tarım var. Biz bu değerlerimizi endüstri ile buluşturup iyi pazarlarsak kazanan biz oluruz. HADO, EXPO, kırsal kalkınma ve gastronomi adımları milli projedir. Tarım potansiyelimizi arttırırsak dünyada ilk 5’e gireriz” dedi. Hatay’ı Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kalesi olarak tanımlayan Savaş, “Karbon gazı ve yakıtları ile Orta Doğu arasındaki kavşak noktadadır. Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz bulunduğu konuşuluyor. Biz istedik ki şehrimizde bir hudut kapısı olsun, Hatay’da ilk kez bir deniz hudut kapısı kurduk. Hatay Deniz Otobüsü’müz (HADO) ile haftada 2 gün Hatay-Kıbrıs arasında yolcu taşıyoruz. Yeni hedefimiz Lübnan. İnşallah Lübnan seferlerimizi de başlatacağız. Hem HADO’yu hem EXPO’yu öz kaynaklarımızla yaptık. Kırsal kalkınma projeleri ile köyden kente göçün önüne geçmeyi amaçladık. Sözleşmeli tarım yaparak 12 bin aileye ekmek kapısı açıyoruz. İstiyoruz ki herkes kendi kendine yetebilsin ve artan işsizlik sorunundan etkilenmesin. Toprağın üretkenliğini azaltan kimyasal gübreler yerine organomineral gübre üretiyoruz.”