Çıkanlara Öncelik…
Girişimci, girişken, öncü, tuttuğunu koparan, tutkulu, yaratıcı, tasarımcı, önder, lider, icatçı, isim veya sıfatlarla anılan ve varlıkları bir hazine olan insanları korumak, geliştirmek, saygı duymak ve öncelik tanımak tüm bireylerin sorumluluğudur ve bunlara bazı temel konularda pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Sayıları azdır, nitelikleri ve insanlığa kattıkları katmadeğer yüksektir. Dolayısıyla ‘inenlere değil’, ‘çıkanlara öncelik’ vermek önemlidir. Zira başarısızlık bir değer değildir ama başarı önemli bir değerdir…
Raylı ve tekerlekli sistemlerin hayatımıza girmesiyle birlikte kültür olarak yerleştirilmeye çalışan ve sık duyduğumuz sesli duyulardan birisi de ‘inenlere öncelik’tir. Zira otobüs, minibüs veya trenlere önce inmesi gereken yolcular inmeden yer kapma telaşıyla binmeye çalışanlar olunca, doğal olarak bazı tartışmalar ve kavgalar yaşanmaktadır. Her yeni şey kendi kültürünü de birlikte getirir ama o kültür ve kurallara uyum zaman alan bir olgudur ve zaman içerisinde yaşam normlarına dönüşürler.
Yaşam kavgası veya mücadelesi içinde bu olguyu düşünürsek, genelde başarısızlar yani aşağı giden, tepetakla olanlar başarılılara göre çoğunluktadır. Yukarı çıkanlar veya çıkmaya çalışanlar aşağı inenler tarafından kıskanılır; bunlar, başarının zor olduğuna veya mucize olduğuna inandırmaya çalışırlar. Hatta başarının normal olmadığını ve mutlaka farklı güçlerin devreye girdiğini normalde başarılı olunamayacağını anlatıp dururken içten içe kıskançlıkla kendileri gibi başkalarını da alaşağı etmeye çalışırlar. Allah’tan yukarı çıkanlar bazen onları dinlemez veya ‘sağır kurbağa’ misali söylenenlere kulak asmadıkları için tepe noktasına çıkarlar ve rüyalarını gerçekleştirirler.
Belki otobüste, trende, metroda veya metrobüste inenlere öncelik vermeli doğal olarak binenlere yer açmak için ama hayat merdiveninde; binenlere, yukarı çıkmak ve fark yaratmak isteyenlere öncelik verilmelidir. Girişimci, girişken, öncü, tuttuğunu koparan, tutkulu, yaratıcı, tasarımcı, önder, lider, icatçı, isim veya sıfatlarla anılan ve varlıkları bir hazine olan bu bireylere; el vermek, öncelik tanımak, işlerini kolaylaştırmak, sabır göstermek, yardımcı olmak, hoş tutmak, destek vermek, saygı duymak, önlerini açmak, olanak sağlamak daha değerlidir. Zira bu kişilerin bir tanesi, aşağı inenlerin bin tanesinden toplumsal açıdan daha değerlidir. Bu bir kişinin kuracağı, geliştireceği, bulacağı, yaratacağı herhangi bir şey toplumun büyük bir kesiminin işlerini kolaylaştıracak, onlara ekmek verecek, imkân sağlayacak ve toplumun refah ve zenginliğine katkı sağlayacaktır.
Böyle insanları korumak, geliştirmek, saygı duymak ve öncelik tanımak tüm bireylerin sorumluluğudur ve bunlara bazı temel konularda pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Bu kişiler diğerlerinden üstündür demiyorum ama görece daha korunması gereken önemli hazineler olarak görüyorum. Bu insanlar, ürettikleri şeyler ile kendileri dâhil toplumunu, ülkesini ve insanlığı geliştiren, değiştiren ve hatta dönüştüren kıymetlerdir. Sayıları azdır, nitelikleri ve insanlığa kattıkları katmadeğer yüksektir.
Dolayısıyla ‘inenlere değil’, ‘çıkanlara öncelik’ vermek önemlidir. Sloganımız da bu olmalıdır. Zira başarısızlık bir değer değildir ama başarı önemli bir değerdir…
Mutlu bir yaz dilerim.