Mikro Yazılım Genel Müdürü Alpaslan Tomuş; “Çalışmadan başarı olmaz”

Mikro Yazılım Genel Müdürü Alpaslan Tomuş için başarının sırrı; çok çalışmak. “Çalışmadan başarı olmaz. Çok çalışmazsan şansın olmaz, şansın olmazsa seçimlerin önüne gelmez. ‘Çalışmadan ben başarılıyım’ diyen, çalıştığını gizlemeye çalışıyordur, öyle bir adam yoktur” diyen Tomuş, kariyerini şekillendiren kişilik özelliklerini şöyle sıralıyor: “Birinci erdem; dürüstlük. Çalışkanlık, adalet ve adil davranmak, mütevazılık.”
Alpaslan  Tomuş, “Herkes hata yapar, ancak insanlara ikinci hatta üçüncü bir şans verilmesi gerektiğine inanırım. Kim kusursuz ki? Bana da hayatım boyunca o şanslar verildi. Yeter ki karşınızdaki insanın niyeti iyi olsun. Bir de her insanın kapasitesi aynı değil. İyi bir yönetici elindeki malzemeyle en iyisini yapabilen kişidir” diyor.
Hayalperest olduğunu söyleyen Tomuş’un farkı hayallerini realiteye çevirmesindeki azminde yatıyor: “Hayalperestimdir, uçları hayal edip yaparım. Çalışırım, çok hayal kurarım ve mutlaka aksiyona dönüştürürüm, lafta kalmaz. Hedef odaklıyımdır. Hayat, insana öğretiyor. Zaman planlamasını iyi yaparım. Zamanını iyi planlamak çok önemlidir.”
Alpaslan Tomuş’un yaşam mottosu; dürüst insan olmak üzerine kurulu: “Dürüst olacaksın, öncelikle kendine. Gerçek olanı göreceksin, yaptığın işte hata yapabilirsin mühim olan onu kabul edebiliyor olmaktır. İnsanlarla ilişkinde de hayatın her alanında da bu, böyledir. Gözlerin açık yaşamalısın, bu otomatikman seni iyi bir gözlemci yapar.”
Alpaslan Tomuş’a göre iyi bir CEO, örnek bir kişi olmalı. Tomuş anlatıyor: “Sen kendini geliştiriyorsun, bir de seni yöneten insan geliştiriyor, bu büyük bir kazanç. İyi bir CEO, çalışkan ve konusunda işine hakim olmalı. Örneğin; bizim işimiz teknoloji. Dünya çok hızlı değişiyor, güncel kalmak çok önemli. Vizyonu olmalı, doğru zamanda, doğru aksiyon alabilmeli. Lider, iyi bir hikaye anlatıcı olmalı, kendini iyi anlatmalı. Hızlı değişime ayak uydurmalı, dinlemeyi bilmeli, aksiyon merkezli olmalı, söylediklerini eyleme çevirebilmeli. Öyle bir ekip oluşturulmalı ki bir bütünmüş gibi çalışmalılar. Herkes aynı tarafa bakarsa arka tarafa kim bakacak? Önemli olan farklı bakış açılarını uyum içinde çalıştırabilmek. Korkuyla çalışmak bir insanın başına gelebileceklerin en kötüsü. Ekibimde hiyerarşi olmaması için çalışıyorum, insanlar korktuğu için değil, saygı ve sorumluluk duyduğu için çok çalışmalı. Benim amacım bu.”
“Çok çalışmak başarıyı getirir”: Dünyaya İstanbul’da, 1974’te “merhaba” diyen Alpaslan Tomuş’un ailesi Balıkesirli. Annesi, iktisat mezunu evhanımı, babası polis, kızkardeşi avukat. Çiftçi bir aileden gelen Tomuş’un başarı öyküsünün mimarlarından biri annesinin babası; Prof.Dr. Hasan Önal. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ilk profesörlerinden. Balıkesirli çiftçi ailenin çocuğu Hasan Önal, okula gidebilmek için her gün 15-16 km yol yürürmüş. Köyden İstanbul’a ve profesörlüğe uzanan Hasan Önal’ın başarı öyküsü, Alpaslan Tomuş’un hayatını şekillendiren önemli öykülerden biri.
İstanbul’da, Beşiktaş’ta büyüdü, Şişli Terakki İlkokulu, ardından İstek Vakfı’na bağlı Semiha Şakir Ortaokulu ve Semiha Şakir Anadolu Lisesi, İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu. Yeditepe Üniversitesi’nde E-Business ve MBA çift dalda yüksek lisansını tamamladı. Tomuş için hayatının en öğretici dönemlerinden biri; ilkokul 4. sınıf ile lise 1 arasındaki yıllar... Görevi gereği babası tayin olunca dedesi Hasan Önal ve anneannesi ile yaşamaya başlar. İlkokuldan sonra ortaokulu Göztepe’dedir, her gün Esentepe’den Göztepe’ye otobüsle gider. Otobüs yolculuğuyla geçen saatler Alpaslan Tomuş’u iyi bir gözlemciye dönüştürür: “Her insanın kendi hikayesi var. Herkesin tavrı, giyinişi, konuşması, düşüncesi birbirinden bambaşka. Farklı farklı hayatlar... Bu deneyim ayağımı yere değdirtti. İnsanları ve hayatı anlayabilmemi sağladı. Özel okulda ben burslu okudum. Büyükbabam hem beni yetiştiren insan olarak, hem de sıfırdan gelip başardıkları anlamında benim rol modelim oldu, örnek aldığım birçok özelliği vardı: azim, dürüstlük, zorluklar karşısında yılmamak, çok okumak, kendini sürekli geliştirmek, çalışkanlık ve özgüven.”
Üniversite 3. sınıftayken Mikro Yazılımevi’nde staja başlar. Gelecekte eşi olacak insanla tanışır. Üniversite 4. sınıftayken işe alınır, mezun olunca da evlenir. Tomuş, anlatıyor: “Stajyerken bir mavikart (bir ay boyunca ücretsiz otobüs seyahatini sağlayan kart) parasına işe başladım. Önce işi öğrendim. İngilizce kaynaklardan okuyarak çok çalıştım, 10. günün sonunda herkesten daha iyi bilgisayar kullanıyordum. İlk defa gerçek hayata dokunuyorsun. İlk iş deneyimim, hayatımız boyunca öğrendiğimiz ‘herşeyin bir bedeli vardır’ sözünün devam ettiğini gösterdi. Anadolu’yu öğrendim.”
Alpaslan Tomuş, çok çalışmanın başarı getirdiğini deneyimleyerek öğrenenlerden. Mikro Yazılımevi’nde önce bir üründen, sonrasında bayilerden sorumlu olur, beşinci yılın sonunda yüksek lisansa başlar, aynı yıl İnnova adlı bir start-up’ta işe başlar. Mikro Yazılımevi’nden ayrılışı kariyerinin önemli bir dönüm noktasıdır. Yurtdışı satışla burada tanışır. Start-up’tan 1200 kişi çalıştıran büyük bir şirkete dönüşen İnnova yolculuğunda kariyer basamaklarını tırmanırken rol modeli İnnova’nın Kurucusu Aydın Ersöz’dür: “15 yıl birlikte çalıştığım Aydın Bey, rasyonel, iyi plan yapan, zor koşullarda sakin kalabilen, çok iyi kriz yönetebilen, çalışanlarına her zaman değer veren özel bir insandır. Robert Koleji ve Stanford birincisidir, çok zeki olmasının yanı sıra bilişim sektörünün beyefendisidir, öyle söylerler. O kalitede bir insanın benim yöneticim olması benim için büyük avantajdı.”
İnnova, 2007’de Türk Telekom Grubu’na katılır, Tomuş, satış bölümünün başındadır ve yurtiçi pazarlardan sorumludur. İngilizce ve Almanca bilen Tomuş, 2008’de yurtdışı pazarlardan da sorumlu olur. Şirket 35 ülkeye ihracat yapar hale geldiğinde Tomuş aynı zamanda Dubai’de oturma ve çalışma iznine sahip Dubai Ofisi’nin de genel müdürüdür. 7 yıl boyunca haftanın 7 günü hiç durmadan çalışır.
“KOBİ’lerin en çok tercih ettiği ticari yazılım firması olmayı hedefliyoruz”: Yıl 2015. Mikro Yazılım’dan şirket ortağı olması ve aynı zamanda işlerin başına geçmesine dair gelen teklif çok caziptir. Kariyeri yeniden şekillenir. Ancak bir şartı vardır; şirketi uçtan uca yeniden şekillendirecek bir plan sunar ve kabul edilir. Tomuş’un şirkete gelişinin ikinci yılında kurucu ortak emekli olur, Turkven ve Earlybird’den yeni yatırımlar alınır. Tomuş anlatıyor: “Biz KOBİ’lere hizmet veren bir yazılım şirketiyiz. Bir şirketi dönüştürmek, eski alışkanlıkları değiştirmek çok zor, insanlar konfor alanlarından çıkmayı tercih etmeyebiliyor, gerçekten bir matriks içerisinde yaşıyoruz. Ortağım Murat Sakarya ile birlikte bu dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Biz iyi bir ekibiz, ben orkestra şefiyim. 4 yılda şirketimiz 5 kat büyüdü. Her yıl yüzde 35 büyüme hedefimizi tutturuyoruz, bu yıl daha da fazla büyümeyi hedefliyoruz. Yazılımlarımız Azerbaycan’da da yoğun kullanılıyor. Ortadoğu pazarını iyi biliyoruz ancak bölgenin en büyük pazarı Türkiye. Türkiye’de ticari yazılım kullanan şirket oranı yüzde 30. Hedefimiz ilk önce Türkiye. KOBİ’lerimizin en çok tercih ettiği ticari yazılım firması olmayı hedefliyoruz. Amacımız onları büyütmek.”
Tomuş’un yeni sevdası yelken: Okul yıllarında gitar çalan ve okul orkestrasının solisti olan, birçok konser veren Tomuş, bugün de müzikle ilgili. Spor ise hayatında önemli bir yer tutuyor. 15 yıldır haftada 4 gün, günde 1 saat spor salonunda spor yapıyor, asıl sevdası; koşmak. Uluslararası yarışlara katılıp dereceler almış.  Bir dönem haftada 90 km koşan Tomuş,  kendine meydan okumayı ve kendini zorlamayı seviyor: “Koşu, özellikle uzun mesafe koşusu, planlamayı, kendini tanımayı, sınırlarınızı, bazen yenilmeyi, kabul etmeyi öğretir. Kendini disipline etme anlamında spor çok faydalı.” Yeni sevdası ise yelken, yakın zamanda amatör kaptan ehliyeti alacak.
Favorisi; Rio:  Smart casual giyinmeyi, çok seyahat ettiği için sesli e-kitap okumayı tercih ediyor, ufuk açan farklı araştırmalar yayınlayan internet sitelerini ve Harvard Business Review dergisini yakından takip ediyor. Özellikle Ortadoğu tarihine dair İngilizce kitaplar ilgisini çekiyor. Favori şehri; Rio. Sonrasında Barselona ve Lizbon. Avrupa ülkelerini ve özellikle Güney Afrika’yı beğeniyor. Olmazsa olmazı ailesi. Tomuş, iş, aile ve özel ilgi alanlarına dengeli biçimde önem verilmesinin başarıyı sağladığını düşünüyor.