Doruk Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Tülay Özden; Üretimin ‘Doruk’unda

Doruk Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Tülay Özden’in yaşam mottosu; “Dünyayı ve yaşantımızı güzelleştirmek için sürekli bir üretkenlik içinde olmak.” Özden, “Titiz, mükemmeli detayların oluşturduğunu düşünen, birlikte çalıştığım kişilerin sürekli gelişimine özen gösteren, alanlarında en iyilerden biri olmalarını teşvik ederek destekleyen ve sürekli gelişimi, daha iyiye ulaşmayı hedefleyen, vazgeçmeyen bir yönetici olmaya çalışıyorum” diyor.
En çok önem verdiği konuları; “dürüstlük, paylaşım, dostluk ve güven ortamı” diye sıralayan Özden, akademisyenlikten de gelen alışkanlıklarla her konuda literatüre, standartlara uygun iş yapılmasını, birlikte çalıştığı kişilerin amaçlar, yöntemler konusunda ortak inanca ve fikre sahip olmasına büyük önem veriyor. Hata yapılmasını destekliyor ancak aynı hataların tekrar oluşmaması için sistemler kurulmasını bekliyor: “Takım çalışmasını, takımda fikir ayrılıklarının olmasını, ortamı, bakış açılarını zenginleştirdiği ve kapsama alanını büyüttüğü için destekliyorum. Sorumlulukların eksiksiz taşınmasını, gerektiğinde hiç çekinilmeden ve tabii geç kalınmadan yardım talep edilmesini savunuyorum.”
İyi bir yöneticinin tek başına değil ekibiyle başarıya ulaşabileceğini vurgulayan Özden, “Bizim de şirketimizde imza attığımız başarılar, her zaman iyi bir ekip olmanın sonucunda gerçekleşiyor. İyi bir yönetici, ekibine ilham veren, sürekli ilerlemeleri için onları yüreklendiren, teşvik eden, görüşlerini, beklentilerini ve vizyonlarını geliştirmeleri için onlara emek veren, vizyoner bir lider olmalı” diyor.
Doruk’un ‘Türkiye’de üretim yönetiminde dijitalleşme’ pazarını inşa eden firma konumunda, 22 yıllık bir teknoloji şirketi olduğunu vurgulayan Özden, şu bilgileri paylaşıyor: “Türkiye’de Teknopark İstanbul’da yer alan merkez ofisimiz, Antalya Teknokent ofisimiz ve İzmir Depark Teknokent ofisimizin yanı sıra Amerika’nın Chicago kentinde ProManage Smart Manufacturing Solutions Corp. isimli şirketimiz bulunuyor. Amerika’da üretim endüstrisini kuvvetlendirmek için kurulan MxD’nin Ar-Ge partneriyiz. Amerika’daki şirketimizde Japonya merkezli ITO Corporation ile partnerlik anlaşması imzalayarak Asya Pasifik pazarına giriş yaptık. ABD, Rusya, Belçika, Romanya, Bulgaristan, Cezayir, Sırbistan ve Tataristan’a ihracat gerçekleştiriyoruz.
Gelecek hedefimiz ise akıllı üretim yönetim sistemleri alanında ‘dünya markası’ olmak. Yakın zamanda pazara sunacağımız ‘ProManage Cloud’ ile KOBİ’lerin de dijitalleşmelerini ve pandemi döneminde üretim yönetiminin uzaktan yapılarak verimli ve kârlı üretime devam etmelerini desteklemeyi hedefliyoruz. Cloud’u oyun kurallarını değiştirici bir ürün olarak pazara sunacağız. EFQM modeli çalışmalarıyla şirketimizi dengeli sonuçlarla yöneteceğimiz kurumsal sistemi kurma çabası içindeyiz. Geçtiğimiz yıl 3 yıldız seviyesine ulaştık, bu yıl hedefimiz 4 yıldız.
Türkiye’nin ve dünyanın sanayide dijitalleşme alanındaki ilk Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştirdik. Dünyadaki ilk IoT (Nesnelerin İnterneti) temelli cihazlardan birini 1998’de TÜBİTAK TEYDEB (O zamanki adıyla TİDEB) tarafından desteklenen bir proje olarak tasarladık, ticarileştirip sanayide kullandık, ürünü geliştirip, uluslararası korumalı patentini aldık. Cihaz, 2001’de Interpro Donanım Ödülü dalında başarı plaketi aldı. Cihazı kullanarak 1999’da dünyadaki ilk otomatik üretim planlama (data analytics) yazılımlarından birini de yine TÜBİTAK TEYDEB projesi olarak tamamlayarak ticarileştirdik. Bu uygulamalarımızla 2008’de İstanbul Ticaret Odası tarafından ‘Yılın Yenilikçi KOBİ’si’ ödülünü aldık. Sanayicileri geleceğe hazırlayan Akıllı Üretim Yönetim Sistemi ProManage’ın görüntü işleme teknolojisi, ‘TÜBİTAK TEYDEB 1501-Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı’ kapsamında 24 ay süreyle desteklenecek. IIoT (Endüstriyel Nesnelerin İnterneti), artırılmış gerçeklik, yapay zekâ ve makine öğrenmesi teknolojileriyle tamamen entegre olan dünyadaki tek üretim yönetimi sistemi ProManage ile dünya genelinde binlerce üretim yöneticisinin know-how ve taleplerini karşılıyoruz.”

Pandemi ile gelen değişim: Özden, Pandemi sürecinde sanayicilere dijital dönüşüm mentorluğu yapan bir teknoloji şirketi olarak ProManage Akademi adını verdikleri eğitim projesiyle dijital dönüşüm eğitimlerini online gerçekleştirdiklerini kaydediyor: “Geliştirdiğimiz yeni teknolojimiz; sosyal mesafe ölçüm ve uyarı uygulamamız ProManage KiT (Kontrollü İnsan Trafiği) sayesinde fabrikalar açık kalabilecek, ek yatırım gerekmeden işletmelerde çalışanların sosyal izolasyona uyup uymadıkları izlenip temas noktaları dijital ortamda tespit edilebilecek, uyarı üretilebilecek. Bedelsiz sunduğumuz uygulama, ‘Fabrikalar Açık Kalsın’ kampanyasına destek veren vakıf ve sağlık kuruluşlarına bağışla edinilebilir.”

Teknolojiye ilginin kaynağı; aileden: İstanbul’da, 1967’de, 3 çocuklu bir ailenin tek kızı olarak dünyaya gelen Aylin Tülay Özden’in babası; Cevher, Mita Kalıp gibi sanayi firmalarının kurucularından ve yüksek teknik öğretmeni Macit Mihri Usta. Annesi, Aysel Usta ilkokul öğretmeni. Babasının işleri nedeniyle ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini İzmir Karşıyaka’da, üniversite eğitimini İTÜ’de (İstanbul Teknik Üniversitesi) Kontrol ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde tamamlar, üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışma hayatına başlar, İTÜ Kontrol ve Bilgisayar Mühendisliği Kontrol ve Kumanda Sistemleri Anabilimdalı’nda yüksek lisansın ardından doktora çalışmalarına devam eder.

Akademisyenlikten sanayiye geçiş: Lise yıllarında Star Wars’ın ünlü robotlarının etkisiyle gönül verdiği meslek olan robot-bilgisayar mühendisliği eğitimini seçen Özden, robot tasarlamak ve üretmek idealinin, yıllar içinde fabrikalardaki üretim akışlarını yönetmek için yardım sunan yazılım robotlarını üretme gerçekliğine dönüştüğünü belirtiyor. İTÜ’de araştırma görevlisiyken doktora tezi, İTÜ’ye seminer vermeye gelen Amerikalı bir araştırmacının dikkatini çekince 1993’te ABD’de misafir araştırma mühendisi olarak çalışmaya davet edilir. ABD’den dönüşte, 1994’te üniversiteden ayrılarak özel sektöre geçer, bugünkü Siemens, o sıralarda Simko’da Ar-Ge mühendisi olarak çalışmaya başlar. Özden, “İTÜ’deki araştırma görevi yıllarından beri iyi bir arkadaşlığım ve dostluğum olan Cengiz Özden ile 1995’te evlendik. Cengiz Özden, Doruk Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknolojiden Sorumlu Yöneticisi CTO. 1997’de kızımız Sinem Özden, 2001’de oğlumuz Enis Özden doğdu” diyor.  Eşinin de hissedarı olduğu tekstil boya makinaları üreten İnterservis firmasında sanayi ve üretimin dinamikleriyle tanışan Özden, “Sanayideki üretim yapan fabrikalara üretimden sevkiyata kadar olan bütün süreci otomatik olarak organize edecek üretim yönetimi sisteminin gerekliliğine karar verdik ve 1998’de eşimle birlikte Doruk’u kurduk” diye konuşuyor. 1998’den 2017’nin başına dek şirkette Genel Müdür olan Özden, şimdi Doruk Uluslararası Genişlemeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi.
Teknoloji alanında 30 yılı aşkın süredir aktif faaliyet gösteren Özden, bu süreçte başarının bilgi, beceri ve sonuç üretme başarısıyla geldiğini gördüğünü söylüyor: “Deneyimlerim, teknoloji sektöründeki işlerin çoğunlukla beyin gücüne dayalı olduğu için kadınlara çok ideal bir alan sunduğunu gösterdi.”

STK’larda etkin: Aylin Tülay Özden, KalDer Üyesi, DEIK Japon ve Türk Amerikan İş Konseylerinin Yürütme Kurulları’nda Üye, TAYSAD Üyesi, ENOSAD (Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği) Üyesi ve Yürütme Kurulu Üyesi. MESA (Manufacturing Enterprise Solutions Association) Türkiye şubesi Üyesi ve kurum yöneticilerinden biri. ABD’de MESA Üyesi, Smart Manufacturing Work Grup’ta görev alıyor. ISA Üyesi. Women in Manufacturing Association Üyesi. Çeşitli eğitim kuruluşları, dernek ve kuruluşlarda gönüllü olarak dijital dönüşüm konulu eğitimler veriyor.

Seyahatler, hobiler, kitaplar: Özden’in favori seyahatleri; yurt içinde Kazdağları, Ayvalık çevresi, Bodrum-Antalya arasındaki sahil şeridininin denizden keşfedilmesi, yurdışında Uzak Doğu, Güney Amerika, Çin ve Japonya. İyi derecede İngilizce biliyor, kitap okumayı, değişik yemekler denemeyi, resim yapmayı, renklerle oynamayı, takı tasarımını, örgü örmeyi, gitar çalmayı çok seviyor. El işleri ağırlıklı, paylaşımlara dayalı bir hobi işletmesini hayata geçirmeyi düşünüyor. Emeklilik hayali; hobileriyle ilgilenebilmek ve gençlere destek olabilmek. KobiEfor’u, sektörel öncü dergileri, yemek, seyahat ve dekorasyon konulu üç ayrı dergiyi düzenli takip ediyor. İş kitapları ve fantastik romanları seviyor, Harry Potter serisini birkaç kez okumuş, Richard Bach, Dan Brown ve Wilbur Smith’in tüm kitaplarını okuyor.