3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürünleri Ülke Direktörü Kerem Kürklü; Lider; ‘yeniliği cebinde’
Kerem Kürklü, başarılı bir CEO’nun sahip olduğu iş yapış felsefesiyle organizasyona katkı sağlaması, etkilemesi, uzun vadeli bakışa ve belli senaryolar dahilinde odağını büyük resimden almadan, detay hakimiyetine sahip olması gerektiğini söylüyor.
Kürklü, CEO’nun iletişimi güçlü, empatik, iş yapış şeklini her zaman sorgulayan, ekibinin görüşlerine değer veren ve yeniliği cebinde tutan bir lider olması gerektiğini de vurguluyor.
Mimar anne, doktor babanın tek çocuğu Kerem Kürklü, 1980 yılında Konya’da dünyaya “merhaba” der. Çocukluk yılları Ankara’da geçen, ilkokul eğitimini Konya’da alan Kerem Kürklü 10 yaşında Galatasaray Lisesi’ni kazanır.
Sokakta özgürce büyüyen bir çocuk için yatılı okul zordur, serttir, hiyerarşi ağırdır, hemen kaçmak ister. Ama okul öğrencisine sahip çıkan çok iyi bir okuldur.
Galatasaraylılık
Türk eğitim sisteminin dışında bir okul, Fransız kültürünün içine giriş: Fransız edebiyatı, Fransız Devrim tarihi ve Fransız ekolü, varoluşçuluk; Albert Camus, Jean Paul Sartre… vs. ile tanışma. İstanbul’daki okul yıllarında anneanne ve dedenin yanında geçirilen haftasonları…
Kerem Kürklü ile Türkiye’nin ilk serbest veteriner hekimi ve Konya eski milletvekili dedesi: “Benim hayat tercihlerimi belirlememde dedem çok önemlidir, onun prensiplerini aldığımı düşünüyorum. Kendini yoktan yetiştirmiş, hayattaki prensiplerini hiçbir taviz vermeden korumuş bir insandır. Çok sosyal bir adamdı, hayatın her alanında vardı, üretirdi, zihinsel üretimde olan bir adamdı. Savunduğu şeyleri kendisi için değil, inandıkları için savunan bir adamdı, prensiplerini hayatına yansıtan bir adamdı. Beni de öyle yetiştirdi.”
Kerem Kürklü, insanlardan çok felsefi akımlardan etkilendiğini söylüyor. Kürklü’nün yaşamında önemli kişilerden biri de felsefeyi ilk öğreten Cezayir asıllı Fransız öğretmeni Mösyö Zitouni. Kürklü, o dönemde; dersle hayatı biraraya getiren öğretmeninden oldukça etkilenir.
Varoluşçuluk
Varoluşçuluk ilgisini çeker, sorumluluk ve sorumluluğun bilincinde olma, onunla yüzleşme. Kendi yaptıklarının sonuçlarıyla yüzleşme, kendi hayatına hakim olma. Sorumluluğun bilincinde saklı bireysel özgürlüğü öğrenir. Ancak Kürklü, sorumluluk alma ile insanın bireysel özgürlüğüne sahip çıkmanın dengeli olması gerektiğine gönülden inanır. O dengeyi varoluşçulukta bulan Kürklü’nün yaşamı bu dengeyi yakalamak üzerine kuruludur.
ODTÜ’lülük
Fransızca ve Fransız ekolü ile geçen ilk gençliğin ardından Kürklü’nün hayatı, İngilizce eğitim veren ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünü kazanmasıyla tekrar değişir. Kendi deyimiyle ODTÜ onu fanustan çıkarır, Anadolu’nun her yerinden öğrencinin geldiği kozmopolit bir yerdir üniversite. Türkiye ve gerçekleriyle yüzleşme burada başlar.
Kerem Kürklü; ODTÜ yıllarında arkadaşlarıyla kurduğu heavy metal müzik yapan Soulitary müzik grubu ile festivallere katılır, Kızılay’da da birkaç yerde sahne alır. Kürklü, yıllar sonra grubun solistinin müzik hayatına devam ettiğini de ekliyor.
İsveç ve çok kültürlülük
Özellikle yenilik ekonomisine ilgi duyan Kürklü’nün hayatı üniversite sonrasında İsveç’e, Göteborg’da ekonomi yüksek lisansı eğitimi almak için adım atmasıyla tekrar değişir. Yenilik ekonomisidir artık Kürklü’nün ilgi odağı. Hem çalışır hem okur İsveç’te. Bir Batı ülkesinde genç bir insan olmanın anlamını kavrar Kürklü. Daha zor ve yalnız bir hayat. Çok kültürlülük, İtalyan, Fransız ve İsveçli arkadaş çevresi, İsveç kültürünün milliyetçilikten uzak, hümanist, önyargısız, dünyanın bütün kültürlerine açık bir toplum olması güzeldir, sıcak bir ülkenin insanı içinse iklim zordur.
İlk gerçek iş deneyimi İsveç’in dünyaca ünlü firması SKF’de başlar. Kendi hayalleriyle tanışır, yeni iş geliştirme operasyonunda sahada bizzat sorumluluk alır erken yaşta. 3 proje yapar, hem yaptığı projeyi lisans tezi olarak kabul ettirir, hem de firmanın içinde çalıştığından ihtiyaçları biliyordur, o ihtiyaçlara yönelik projeler geliştirir. İsveç ilginç bir yerdir Kürklü’ye göre, sanayi ve üniversite iç içe çalıştığından öğrencilerin önü açıktır, çalışabilir ve okuyabilir. Uzay teknolojileri geliştiren Saab Ericsson’a da bir proje geliştirir. İki yıl süren yenilik iktisadı ve ekonomisi yüksek lisansının ardından 2006 yılında Türkiye’ye dönmeye karar verir.
İnovasyon koşucusu
Türkiye’de Ar-Ge yapan bir şirketin yeni ürünlerini yönetmek ister, ilgisi otomotiv sektörünedir. Kürklü, o dönem; aradığı fırsatı Sabancı Holding’in Gebze’deki yeni yatırımında yakalar: TEMSA. Erken yaşta kariyer basamaklarını hızla çıkmasını sağlayan iş fırsatıdır. İş geliştirme departmanında işe başlar, sonra Holding’in stratejik planlama ekibine girer. Holding’in yeni olan her işinin içindedir artık, özel sektör, kamunun her alanıyla tanışır, farklı iş modellerini görme imkanı yakalar. Holding’in en büyük şirketlerinden Kordsa Global’e geçer. Lastik sektöründe dünyanın en büyük kord bezi üreticisidir, dünyada 11 fabrikası vardır, 2 yıl boyunca orada çalışır. Sonrasında 3M. Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi’nde iş güvenliği ve ekipmanları yöneticiliğiyle başlar 3M yolculuğu. 28 ülke vardır bu çerçevede. Kordsa’da ve 3M’de bol bol ülke seyahatleri vardır.
Geçen yıl Temmuz ayında ise 3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürünleri Ülke Direktörü olur Kerem Kürklü. İnovasyonun diğer bir deyimle yeniliğin peşinde koşmak Kürklü’nün hızla kariyer basamaklarını tırmanmasını sağlar. Bu görevinde süreci inove ettiğini aktaran Kürklü yeni iş modelleri inove ettiğini, operasyonu yönettiğini ifade ediyor. Kürklü için 3M’in en çekici tarafı firmanın sürekli yenilik peşinde koşan yapısı. Yeni ürünler sürekli yeni iş modelleri gerektiriyor. Satın almalarla büyüyen firma, ürün grubunu sürekli yenileyerek geliştiriyor, sahada çözüm üretiyor. Örneğin 3M, iş güvenliği alanında yüksekte çalışma ürün grubunu getirmiş, ürünlerin yanısıra sahada çözüm üretilecek. Kerem Kürklü, 3M’in güçlü olduğu alanlarda büyümesini, sosyal görünürlüğünü artırmayı, Türkiye’de daha fazla sayıda ürün üretmeyi ve bölgesel üretim merkezi haline getirmeyi hedeflediklerini anlatıyor. 3M’in Türkiye’de büyüyen bir firma olduğunu vurgulayan Kürklü, kendi liderliğinde insanların iş yapış şekillerine katkı ve yeni alanlara daha cesaretle girmelerini sağladığını, akıllı risk yönetimi kültürünü yaşattığını dile getiriyor.
Empatik liderlik
Kerem Kürklü, kendini ekibindeki çalışanlara inisiyatif veren bir yönetici olarak tanımlıyor: “Herkesin potansiyelini ortaya koyabildiği, yeniliğe açık, iş yapış şeklimizi sorgulayan bir anlayışı yerleştirmeye çalışıyorum, etki gücüm yüksektir. Herkesin fikrini söyleyebildiği bir iklimi yaratmaya çalışıyorum.”
Kerem Kürklü’ye göre; başarılı CEO, sahip olduğu iş yapış felsefesiyle organizasyona katkı sağlamalı, etkilemeli, uzun vadeli bakışa ve belli senaryolar dahilinde odağını büyük resimden almadan, detay hakimiyetine sahip olmalı: “Daha empatik, iletişimi güçlü insanları gelecekte önü açık olacak. Lider, empatik olmalı, bu konuda koçluk hizmeti alıyorum.