01.12.2014, 08:30
8512
Birlikten doğan sinerji
Burdur, ilk tarih çağlarından günümüze kadar taşıdığı kültürel varlıklarıyla gölleriyle ve doğal güzellikleriyle insanlarımızın huzurla yaşadığı ülkemizin şirin kentlerinden birisi...
TOSYÖV tarafından, KGF, Konrad Adenauer Stiftung ve Burdur Doğaltaş ve Madenciler Derneği’nin desteklediği ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) evsahipliğinde düzenlenen “KOBİ’lerin Orta Gelir Tuzağından Kurtarılmasında Kalkınma Politikaları” temalı toplantıya moderatör olarak katılmıştım.
Toplantı öncesi vilayeti ziyaretimizde Vali Hasan Kürklü, “Burdur ekonomisi, öncelikle tarım ve hayvancılığa, tarım makineleri ve gıda sanayisine dayanmaktadır. Önceki yıllarda bedelli askerlik nedeniyle gelenler kentimizin ekonomisine ciddi katkılar vermekteydi. Bedelli ve temel eğitimin kaldırılmasıyla sıkıntıya düşen kentimizin ekonomisinde son 4 yıldır lokomotifi durumuna gelen mermercilik ise ‘Burdur Beji’ markasıyla ilimizin en hızlı gelişen sektörüdür. Bugün 22 bin civarındaki öğrenci sayımızla üniversitemiz şehrimize ekonomik katkının yanısıra sosyal ve kültürel anlamda da ciddi katkılar vermektedir. Bununla birlikte toprak (çimento vb.) sanayisi, orman ürünleri ve mobilya sanayisi, mermer işleme makineleri, inşaat yapı ve iskele sanayisi, tekstil makineleri, silah, plastik damla sulama sanayileri, hazır giyim ve dünyaca aranan müzik aletleri üretimi de gelişmiştir” sözleriyle kentin sanayisini özetleyen bilgileri bizlerle paylaştı.
Toplantıya dönersek, TOSYÖV Başkanı Yalçın Sönmez, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik, MAKÜ Rektörü Prof.Dr. Mustafa Saatçi, Burdur Valisi Hasan Kürklü ve Kalkınma Bakanı Yardımcısı Mehmet Ceylan açılış bölümünün konuşmacılarıydı. Konuşmaların ardından gerçekleştirilen iki oturumda da kendi alanlarında uzman kişilerin değerlendirmelerini ve önerilerini katılımcılar keyifle izlediler.
Toplantı sonrası düzenlenen yemekte biraraya geldiğimiz Burdur Doğaltaş ve Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ekinciler Mermercilik Yönetim Kurulu Üyesi Nasuh Ekinci, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Gür Mermercilik’in Sahibi Ali Gür, TOSYÖV Burdur Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanayici Hasan Hüseyin İçoğlu ve TOSYÖV Burdur Destekleme Derneği Başkanı Hasan Akçay ile Burdur ekonomisi ve ‘Burdur Beji’ hakkında konuşma olanağı bulduk.
Nasuh Bey sözlerine; “Kentimizde faaliyet gösteren 120 mermer ocağı ve 90 mermer fabrikasında 7 bini aşan çalışanı (912’si kadın eleman olmak üzere) ile Türkiye’de mermercilik sektöründe önemli konuma sahip Burdur, ABD, Çin, İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi çok sayıdaki ülkelere ihraç ettiği ‘Burdur Beji’ olarak tanınan mermer türü ile adından sözettiriyor. Bilim, Teknoloji ve Sanayi ile Ekonomi bakanlıklarımız, valilik, üniversite ve belediye başkanlarımızın destekleri, sanayicilerimizin müthiş çabaları ile ‘Burdur Beji’ni uluslararası pazarlarda en fazla aranılan mermer çeşidi haline getirdiğimizi gururla söylemeliyim” diyerek başladı.
“Burdur Beji’nin özelliği nedir?” soruma ise “Burdur Beji dünyada marka olmuş bir taştır. Marka olmasındaki en önemli sebep, kendine ait özelliklerinin olmasıdır. Bu özellikler arasında taşın çok sert bir dokusu olması ve suyu emme özelliği sayılabilir. Böylece taş deforme olmuyor. Ayrıca üzerine basıldığında aşınma meydana gelmiyor, Burdur Beji renginden dolayı mimarlar ve dekorasyoncular tarafından çok tercih ediliyor” yanıtını aldım.
Nasuh Bey, “Burdur’da doğaltaş çeşidimiz sadece bejimizle sınırlı değil. Bucak ilçemizde çıkarılan traverten de bütün dünyada beğenilen özellikleri taşıması bizlere ayrı bir kıvanç kaynağını oluşturmaktadır. Derneğimiz ve Kalkınma Ajansımız’la (BAKA) geliştirdiğimiz proje ile Isparta ve Burdur’un tam ortasında Mermer İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuruluyor. Müteşebbis Heyet kurulumu tamamlanan kısa adı MERİH olan İhtisas OSB için Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’na başvuruda bulunuldu” sözleriyle projelerini anlattı.
Sanayici Ali Gür’de Burdur’daki doğaltaş sektörüne yönelik yeni çalışmaları ve Burdur Beji’nin tanınırlığını bakın nasıl anlattı: “Önce 15 yıldır uğraş verdiğimiz 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışmalar son aşamaya geldi. Ön tahsisleri tamamlama noktasına geliyoruz. Altyapı projelerimizin yapımını devlet desteği almadan kendi yarattığımız finansman modeli ile karşılayacağız. Mermerciler Araştırma Geliştirme Merkezi açılacak. Bölgenin avantajlarını da saymam gerekirse bölgesel teşviklerden yararlanma bağlamında 4. bölgede yeralıyor. Burdur Beji’ne gelirsek Burdur Beji’nin kendine özgü özellikleriyle dünyanın her yerinde giderek beğenilmekte büyük yapılarda ve villalarda kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Örneğin 2013 Ekim ayında dünyanın en yoğun havalimanı olan Amerika’nın JFK Havalimanı 6700 m2 Burdur Beji’yle kaplandı. Havaalanı yönetiminin diğer holler için de Burdur Beji’ni tercih etmesi bizleri mutlu etmektedir.” Ali Bey’in anlattıkları da kısaca bunlar…
Bir kentte valisinden belediye başkanına, üniversitesinden odasına ve sivil toplum kuruluşlarına varan güç ve işbirliğinin yarattığı sinerjiye Burdur’da bir kez daha tanık olduk.
TOSYÖV tarafından, KGF, Konrad Adenauer Stiftung ve Burdur Doğaltaş ve Madenciler Derneği’nin desteklediği ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) evsahipliğinde düzenlenen “KOBİ’lerin Orta Gelir Tuzağından Kurtarılmasında Kalkınma Politikaları” temalı toplantıya moderatör olarak katılmıştım.
Toplantı öncesi vilayeti ziyaretimizde Vali Hasan Kürklü, “Burdur ekonomisi, öncelikle tarım ve hayvancılığa, tarım makineleri ve gıda sanayisine dayanmaktadır. Önceki yıllarda bedelli askerlik nedeniyle gelenler kentimizin ekonomisine ciddi katkılar vermekteydi. Bedelli ve temel eğitimin kaldırılmasıyla sıkıntıya düşen kentimizin ekonomisinde son 4 yıldır lokomotifi durumuna gelen mermercilik ise ‘Burdur Beji’ markasıyla ilimizin en hızlı gelişen sektörüdür. Bugün 22 bin civarındaki öğrenci sayımızla üniversitemiz şehrimize ekonomik katkının yanısıra sosyal ve kültürel anlamda da ciddi katkılar vermektedir. Bununla birlikte toprak (çimento vb.) sanayisi, orman ürünleri ve mobilya sanayisi, mermer işleme makineleri, inşaat yapı ve iskele sanayisi, tekstil makineleri, silah, plastik damla sulama sanayileri, hazır giyim ve dünyaca aranan müzik aletleri üretimi de gelişmiştir” sözleriyle kentin sanayisini özetleyen bilgileri bizlerle paylaştı.
Toplantıya dönersek, TOSYÖV Başkanı Yalçın Sönmez, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik, MAKÜ Rektörü Prof.Dr. Mustafa Saatçi, Burdur Valisi Hasan Kürklü ve Kalkınma Bakanı Yardımcısı Mehmet Ceylan açılış bölümünün konuşmacılarıydı. Konuşmaların ardından gerçekleştirilen iki oturumda da kendi alanlarında uzman kişilerin değerlendirmelerini ve önerilerini katılımcılar keyifle izlediler.
Toplantı sonrası düzenlenen yemekte biraraya geldiğimiz Burdur Doğaltaş ve Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ekinciler Mermercilik Yönetim Kurulu Üyesi Nasuh Ekinci, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Gür Mermercilik’in Sahibi Ali Gür, TOSYÖV Burdur Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanayici Hasan Hüseyin İçoğlu ve TOSYÖV Burdur Destekleme Derneği Başkanı Hasan Akçay ile Burdur ekonomisi ve ‘Burdur Beji’ hakkında konuşma olanağı bulduk.
Nasuh Bey sözlerine; “Kentimizde faaliyet gösteren 120 mermer ocağı ve 90 mermer fabrikasında 7 bini aşan çalışanı (912’si kadın eleman olmak üzere) ile Türkiye’de mermercilik sektöründe önemli konuma sahip Burdur, ABD, Çin, İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi çok sayıdaki ülkelere ihraç ettiği ‘Burdur Beji’ olarak tanınan mermer türü ile adından sözettiriyor. Bilim, Teknoloji ve Sanayi ile Ekonomi bakanlıklarımız, valilik, üniversite ve belediye başkanlarımızın destekleri, sanayicilerimizin müthiş çabaları ile ‘Burdur Beji’ni uluslararası pazarlarda en fazla aranılan mermer çeşidi haline getirdiğimizi gururla söylemeliyim” diyerek başladı.
“Burdur Beji’nin özelliği nedir?” soruma ise “Burdur Beji dünyada marka olmuş bir taştır. Marka olmasındaki en önemli sebep, kendine ait özelliklerinin olmasıdır. Bu özellikler arasında taşın çok sert bir dokusu olması ve suyu emme özelliği sayılabilir. Böylece taş deforme olmuyor. Ayrıca üzerine basıldığında aşınma meydana gelmiyor, Burdur Beji renginden dolayı mimarlar ve dekorasyoncular tarafından çok tercih ediliyor” yanıtını aldım.
Nasuh Bey, “Burdur’da doğaltaş çeşidimiz sadece bejimizle sınırlı değil. Bucak ilçemizde çıkarılan traverten de bütün dünyada beğenilen özellikleri taşıması bizlere ayrı bir kıvanç kaynağını oluşturmaktadır. Derneğimiz ve Kalkınma Ajansımız’la (BAKA) geliştirdiğimiz proje ile Isparta ve Burdur’un tam ortasında Mermer İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuruluyor. Müteşebbis Heyet kurulumu tamamlanan kısa adı MERİH olan İhtisas OSB için Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’na başvuruda bulunuldu” sözleriyle projelerini anlattı.
Sanayici Ali Gür’de Burdur’daki doğaltaş sektörüne yönelik yeni çalışmaları ve Burdur Beji’nin tanınırlığını bakın nasıl anlattı: “Önce 15 yıldır uğraş verdiğimiz 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışmalar son aşamaya geldi. Ön tahsisleri tamamlama noktasına geliyoruz. Altyapı projelerimizin yapımını devlet desteği almadan kendi yarattığımız finansman modeli ile karşılayacağız. Mermerciler Araştırma Geliştirme Merkezi açılacak. Bölgenin avantajlarını da saymam gerekirse bölgesel teşviklerden yararlanma bağlamında 4. bölgede yeralıyor. Burdur Beji’ne gelirsek Burdur Beji’nin kendine özgü özellikleriyle dünyanın her yerinde giderek beğenilmekte büyük yapılarda ve villalarda kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Örneğin 2013 Ekim ayında dünyanın en yoğun havalimanı olan Amerika’nın JFK Havalimanı 6700 m2 Burdur Beji’yle kaplandı. Havaalanı yönetiminin diğer holler için de Burdur Beji’ni tercih etmesi bizleri mutlu etmektedir.” Ali Bey’in anlattıkları da kısaca bunlar…
Bir kentte valisinden belediye başkanına, üniversitesinden odasına ve sivil toplum kuruluşlarına varan güç ve işbirliğinin yarattığı sinerjiye Burdur’da bir kez daha tanık olduk.
