banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

Bilişim büyüme istikrarını sürdürecek

Bilişim sektörü 83 milyar TL hacme ulaştı. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) küresel ekonomik kriz, artan jeopolitik riskler ve darbe girişimi sonrası ekonomide durağanlaşma beklentisi olmakla birlikte büyümenin istikrarını sürdüreceğini savunuyor.

BİLİŞİM 01.10.2016, 08:57 01.10.2016, 13:32
15120
Bilişim büyüme istikrarını sürdürecek
banner625

TÜBİSAD Başkanı Kübra Erman Karaca, “Sağlanacak güven ortamı ve demokratik gelişmelerle Türkiye ekonomisi ile birlikte sektörümüz de hızla olağan seyrine dönecektir” diyor.
Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü Türkiye ekonomisinin 4 katı bir büyüme gösteriyor. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) küresel ekonomik kriz, artan jeopolitik riskler ve darbe girişimi sonrası ekonomide durağanlaşma beklentisi olmakla birlikte büyümenin istikrarını sürdüreceğini savunuyor. TÜBİSAD Başkanı Kübra Erman Karaca, “Bu gelişmelere bağlı olarak yaşanan ekonomik zorluklar BİT harcamalarını dolayısıyla sektörü de geçici olarak etkilemektedir. Kamu ve özel sektördeki büyük projelerin geçici olarak askıya alınması söz konusu olabilir ancak teknoloji projelerinin bu süreçte öneminin daha çok görülmesi açısından farklı fırsatları doğuracaktır” diyor. Karaca, ayrıca uyarıyor: “Bunun yanısıra Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında değer kaybetmesi, BT harcamalarının ağırlıklı ithal ürünlere dayalı olması ve maliyetlerin Türk Lirası bazında artmış olması kurumların bütçe yönetiminde daha dikkatli olmalarını gerektirmektedir.”
Sektör 83 milyar TL’lik hacme ulaştı
TÜBİSAD’ın Mayıs’ta yayınladığı rapora göre sektör, Türk Lirası bazında yüzde 18’lik büyüme ile 83.1 milyar TL’lik hacme ulaştı. Toplam sektör büyüklüğünü oluşturan iki ana unsurdan birisi olan bilgi teknolojileri, Türk Lirası bazında yüzde 19'luk büyüme ile 27.4 milyar TL'ye iletişim teknolojileri ise yüzde 17'lik büyüme ile 55.7 milyar TL’ye ulaştı. Böylece bilgi teknolojilerinin toplam pazar içindeki payı yüzde 33 oldu. Bilgi teknolojilerinin alt kategorilerinde, donanım 13 milyar TL’lik, yazılım 9.7 milyar TL’lik, hizmet 4.7 milyar TL’lik hacme ulaştı. Bir önceki yıla göre en yüksek büyüme yüzde 25.1 ile hizmet kategorisinde gerçekleşti. Bu sayede yazılım ve hizmet sektörünün toplam bilgi teknolojilerindeki payı yüzde 53 oranına ulaşmış oldu.
Teknokentlerin nicelik ve niteliğindeki artış yazılım sektörünün büyümesine olumlu katkıda bulundu. İletişim teknolojileri alt kategorilerinde, donanım 16.1 milyar TL’lik, haberleşme ise 39.6 milyar TL’lik hacme ulaştı. 2015 yılında ‘Bilgi Teknolojileri Hizmet ve Yazılım’ kategorilerinde yerlilik oranı ortalama yüzde 83 iken bu oran ‘Bilgi ve İletişim Teknolojileri Donanım’ kategorisinde ortalama yüzde 18 olarak gerçekleşti.
Erman Karaca, bahsi geçen gelişmeler yaşanmadan önce de sektör oyuncularının 2016 yılı büyüme beklentisinin yüzde 15 ila 20 civarında olduğunu hatırlatarak, “Sektörümüz bu olumsuz havadan da hızla ve daha kuvvetli sıyrılıp beklenen büyüme etkisini gösterecektir” diyor.
Yabancı yatırımcı ilgisi sürüyor
Sektörün 2015 yılında toplam ihracat rakamı TL bazında bir önceki yıla göre iki kat artarak 2.2 milyar TL’ye, istihdam ise yüzde 2.2 artarak 113 bin kişiye ulaştı. Karaca, en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında; Azerbaycan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu söylüyor. Bilişim sektörünün diğer bir özelliği ise yabancı yatırımcıların ilgisini çekmesi. Bilişim sektöründe önemli sayıda uluslararası şirket ve yabancı yatırım bulunuyor. Yabancı yatırımların da son dönemde sektöre ilgisi oldukça arttı. Henüz Türkiye'ye gelmemiş, dağıtıcılar aracılığıyla ürün ve hizmet sunan firmaların da Türkiye'ye gelmek istediği tahmin ediliyor. Bazı firmalar da mevcut operasyonları için yeni yatırım planları yapıyor.
Erman Karaca, şunları söylüyor: “Darbe girişiminden sonra yatırım yapmak isteyen firmalarda da güvenlik ve piyasa endişeleri oluşmuş olabilir fakat bunun geçici bir dönem olduğu görüşündeyiz. Sağlanacak güven ortamı ve demokratik gelişmelerle Türkiye ekonomisi ile birlikte sektörümüz de hızla olağan seyrine dönecektir.”
BİTS ülkelerin kaldıracıdır
Erman Karaca’ya göre ‘Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü’nün (BİTS) gelişmesi, Türkiye’nin büyüme hedefinin gerçekleştirilmesini de mümkün kılacak nitelikte. Çünkü BİTS, gerek firmalara sağladığı verimlilik artışı, gerekse katmadeğer üretme konusundaki kaldıraç etkisi ile sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak özelliklere sahip. “Son 10-20 yılda dünyada fark yaratan ülkelerin başarı hikayelerinde BİTS’in rolü açıkça görülebiliyor” diyen Karaca, görüşlerini şöyle aktarıyor:
“Geleceğe baktığımızda ürünlerde, üretim süreçlerinde, toplumsal hayatta BİTS’in olanaklarının kullanımı giderek artacak ve gelişecektir. Bu yarışta geri kalan ülkeler, kalkınma yarışında da geri kalmaya mahkum olacaklardır. Turizm, imalat sanayisi, inşaat, finans, Türkiye’nin kişi başına 10.000 dolar gelir yaratmasında en fazla güç veren sektörleri arasındadır. Bu sektörlerin kişi başına geliri 25.000 dolara çıktığında da rekabet gücünü korumaları, ‘bilgiyi ve teknolojiyi’ iş süreçlerinde etkin kullanmaları ile mümkün olacaktır.”
Sektör siyasi olarak sahiplenilmeli
Türkiye’nin, bilgi ve iletişim teknolojilerinde kapasite geliştirebilmesi durumunda 2023 yılında en büyük 10 ülke arasında yer almasının mümkün olduğunun altını çizen Karaca, sektöre dönük bütüncül, sistemli, sürekli ve tüm toplum tarafından benimsenen bir politika ile Türkiye’nin gerekli büyümeyi sağlayacağına inanıyor. Karaca, “Aslında uzun zamandır dile getirdiğimiz ama bu dönemde önemini daha da iyi anladığımız bir konu; sektörün siyasi olarak sahiplenilmesidir. Türkiye’nin Bilişimle Kalkınma Stratejisi hazırlanmalı ve tek bir icracı Bakanlık, müsteşarlık, gibi güçlü bir siyasi sahiplenme gereklidir. Bilişim stratejisi de büyüme stratejisinin ayrılmaz bir parçası olmalı, bilişimin çarpan etkisi göz ardı edilmemelidir” diye konuşuyor.
Türkiye'nin bilişim ve iletişim teknolojilerini öne alan bir öncelikler planı oluşturulmasını isteyen Karaca, bilişim ürün ve hizmetlerini kolay ve ucuz ulaşılabilir hale getirecek adımların atılması gerektiğini vurguluyor.
Karaca, yapılması gerekenleri ise şöyle özetliyor: “Vergi indirimi, kimi alanlarda teşvikler, son kullanıcılara ve KOBİ’lere yaygın bilişim kredileri vb. verilmeli ve en önemlisi bilgisayar okuryazarlığını tıpkı okuma yazma seferberliği gibi ele alarak, bilgisayar kullanma ve edinme seviyesini artıracak önlemler alınmalıdır. İletişim sürekliliği, siber güvenlik ve yüksek teknoloji için gereken teknoloji altyapı ve projeleri hızla hayata geçirilmelidir.”
İlker Tabak: “Bilişim ve iletişim teknolojileri ayrı merkezlerde toplanmalı”
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı İlker Tabak, bilişim ve iletişimin demokrasinin teminatı olduğunu söyledi. 15 Temmuz darbe girişiminde TÜRKSAT ve televizyon kanallarının hedef alındığını hatırlatan İlker Tabak, Türkiye’nin bir daha böyle bir tehdit yaşamaması için bilişim ve iletişim teknolojilerinin doğru yönetilmesinin önemine dikkat çekti. Tabak, TBD olarak 8-10 Aralık’ta gerçekleştirilecek 33. Ulusal Bilişim Kurultayı’nın (Bilişim 2016) ana temasını ‘Bilişim ve Demokrasi’ olarak belirlediklerini söyledi. Tabak, “Kurultayımızda, devletimizin üst düzey yetkilileri, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, kamu ve özel sektör karar vericileri ile medya temsilcilerinin de katkısı ile demokrasi, insan hakları, özgürlükler, milli birlik ve beraberlik kavramlarına vurgu yaparak ‘Tam Bağımsız, Lider ve Güçlü Türkiye’ için yapılması gerekenleri değerlendireceğiz” dedi.
Bilişim alanında çoklu altyapı yatırımlarının ve birden fazla iletişim ve bilişim kanalının bulunmasının önemine işaret eden İlker Tabak, şu bilgileri verdi: “Ülkemizde fiber altyapı hizmetlerini ve uydu iletişimini farklı operatörler sağlıyor. Altyapıların paylaştırılıyor olması, darbe gibi ulusal güvenliği tehdit eden sıkıntılı durumlar karşısında önem kazanıyor. Altyapının farklı kaynaklardan sağlanması iletişimin sürdürülebilir olmasını mümkün kılıyor. Darbe girişimi sırasında bilişim ve iletişim merkezlerine yapılan saldırılar bilişim ve iletişim teknolojilerinin tek merkezde toplanmaması ve yönetilmemesi gerektiğini kanıtladı.” Yaşananların bir kez daha bilişim ve iletişim kanallarının önemini ve doğru yönetilmesinin önemini ortaya çıkardığının altını çizen Tabak, “TBD olarak bilişim teknolojilerinin gelişmesi için birçok çalışmaya öncülük etmekteyiz. Ayrıca gerekli teknik ve yasal düzenlemelerin yapılması konusunda da her türlü desteği dün olduğu gibi, bugün ve yarın da vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim” diye  konuştu.
MES üreticileri ve
hizmet sağlayıcıları ilk kez biraraya geldi
Kurumsal Dönüşüm Platformu’nda yer alan ERP, e-Dönüşüm, CRM ve PLM komitelerinden sonra Üretim Yönetim Sistemleri (MES) Komitesi’nde üreticiler ve hizmet sağlayıcılar, ilk kurul toplantısında bir araya gelerek pazarın geliştirilmesi çalışmalarına start verdi. MES Üreticiler Kurulu’nun bu ilk toplantısı PROJESİS ev sahipliğinde İstanbul Marriott Hotel Asia’da, 21 Eylül’de gerçekleşti ve toplantıya ACD, Akdatasoft, Armolis, DORUK, Ege Bimtes, FoodIndustry4.0, İletişim Yazılım ve PROJESİS firmalarını temsilen üst düzey yöneticileri katıldı.
Kurul ilk toplantısının moderatörlüğünü, MES Komitesi Koordinatörü M. Göker Sarp yaptı. Türkiye pazarında faaliyet gösteren MES üreticileri çoğunluğunun katıldığı bu toplantı ile ilk defa bir araya gelerek pazarın mevcut durumunu, pazarın gelişim projeksiyonunu ve geliştirilmesine yönelik atılabilecek adımları konuşurken bu toplantı vesilesi ile kendi aralarındaki iletişimi de sağlamış ve geliştirmiş oldular.
Ayrıca Türkiye’deki MES kullanım oranları, kullanıcıların MES satın alma ve kullanımı sırasındaki süreçlerin analizi, Türkiye’deki sanayide var olan OEE oranları, ERP üreticileri ile var olan ilişkileri, ERP üreticilerinin MES kavramı ve MES projelerine olan yaklaşımları da ele alındı. İlk toplantıda sanayide MES farkındalığını artırma, MES’in tanımının, unsurlarının ve ERP’den farklarını ortaya koyulmasının gerekliliği, Endüstri 4.0 ile birlikte gündeme gelecek ve geliştirilecek olan projelerin ele alınması ve bu anlamda sanayiye çizeceği yol haritasında yardımcı olmaya yönelik adımların atılması ve sanayinin bu konuda farkındalığını artırılması konuşulan konular ve planlanan faaliyetler arasında yerini aldı.
MES üreticileri, periyodik olarak bir araya gelme, iletişimi ve işbirliklerini sürdürme yönünde karar aldılar.
HP, A3 baskı portföyünü tanıttı
HP Inc., 55 milyar dolar büyüklüğe sahip geleneksel A3 fotokopi makinesi kategorisinin tüm ezberlerini bozmayı hedefleyen, A3 çok işlevli yazıcı (MFP) serisini duyurdu. HP’nin A3 MFB baskı çözümlerinin öne çıkan artıları: 16 adet yeni nesil HP PageWide ve LaserJet platformu fotokopi makinesi segmentine yenilik getiriyor, cihazlar, belgeler ve veriler tarafında birinci sınıf baskı güvenliği sağlıyor, servis ve sarf malzeme ihtiyaçlarını tespit etmek için bulut ve büyük veri analizi tabanlı gelişmiş izleme sistemleri sunuyor ve uygun maliyetli.
HP Türkiye Baskı Sistemleri Kategori Müdürü Serkan Bayır ve Görüntüleme & Baskı Grubu Başkanı Enrique Lores, konuyla ilgili şu görüşü paylaşıyor: “Geleneksel fotokopi makinelerinin karmaşıklığı, tamir ve bakım süreçlerini müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için verimsiz hale getiriyor. Baskı teknolojimiz sayesinde, genel müşteri ve iş ortağı deneyimini geliştirirken yönetilen baskı ve belge servislerinin büyümesi için bir sıçrama tahtası görevini görecek yeni nesil A3 çok işlevli yazıcılarımızla bu statükoyu değiştirebiliriz. Baskı deneyimini yeniden tamamlamaktan kastımız da tam olarak bu.”
KYOCERA BLI’dan 6 ödül daha kazandı
A4 renkli lazer yazıcı KYOCERA ECOSYS P6130cdn ve A4 renkli çok fonksiyonlu fotokopi makinesi KYOCERA ECOSYS M6535cidn BLI’nın ‘Dayanıklı’ ve ’Çok Tavsiye Edilir’ sertifikalarını aldı. Ayrıca KYOCERA yeni A3 modellerinin çevre dostu atık toner tasarımı, ‘Inovasyonda Öne Çıkan Başarı’ ödülünü, A3 renkli çok fonksiyonlu fotokopi makinesi TASKalfa 406ci önceden aldığı ödüllere bir yenisini daha ekleyerek ‘Orta Ölçekten Geniş Ölçekliye uzanan iş grupları için Öne Çıkan Renkli Çok Fonksiyonlu Fotokopi Makinesi’ ödülünü kazandı. 
KYOCERA Bilgitaş İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Türkay Terzigil konu ile ilgili görüşlerini, “Bu sadece sektör bilinirliği ile değil, aynı zamanda çeşitlilik ile de ilgili. Amacımız ürün tasarımı ve dayanıklılığının her alanında sınıfının en iyisi olmaktır ve bu ödüller ileri derecede bir onaylamadır.
KYOCERA için büyük resme odaklanmak devam edecektir. Her cihaz için şu soruyu soruyoruz; ‘Bu nasıl daha da iyi olabilir?’ Bugünün ödül kazanma özelliği yarının standart özelliğidir. Amaç sürekli gelişim olmalıdır” diye açıkladı.
KYOCERA Bilgitaş bayileri Lviv gezisinde
KYOCERA Bilgitaş bayileri, 2016 geleneksel bayi toplantısı kampanyası kapsamında bu yaz Ukrayna‘daki Lviv şehir gezisi ile ödüllendirildi. 25-28 Ağustos 2016 tarihleri arasında toplam 84 kişinin katılımı ile gerçekleşen geziye KYOCERA Bilgitaş personelinden de bir grup katıldı. Katılımcılar, gezi kapsamında organize edilen şehir turunda Rynok Meydanı, Town Hall’da bulunan saat kulesi, Barok Katedraller Bernardines ve Latin Gotik Katedrali gibi şehrin simge yapıtlarını görme şansı elde etti. Grup, Uluslararası Folklor Festivali ‘Etnovyr‘ etkinliğine de katılma şansı buldu.
Türk Telekom, Selfy ile gençlere farklı bir dünyanın kapılarını açıyor
Türk Telekom, Selfy markası ile gençlerin kendi yaşam tarzlarını, tercihlerini, zevklerini iletişime gönüllerince yansıtmalarına imkan verecek yepyeni bir dünyanın kapılarını gençler için açtı. Bu yeni dünyada 25 yaş ve altındaki gençler, hayatlarına nasıl yön vermek istiyorlarsa iletişim ve eğlence tercihlerini de o yönde kişiselleştirebilecek. Selfy’ye gelenler, kendi iletişim ve eğlence dünyalarını diledikleri gibi tasarlayabilecekler. Örneğin; eğer bir Selfy’li müzik dinlemeyi daha çok seviyorsa onun iletişim dünyasının merkezinde Türk Telekom Müzik Premium fırsatları olacak. Gençler, internet erişimi olmadan diledikleri şarkıları çevrimdışı dinleyerek, müzik keyfine kesintisiz devam edebilecek. Selfy’nin renkli dünyasına adım atanları ilk kez Türk Telekom’un hayata geçirdiği Avatar Servisi karşılayacak. Avatar Servisi’nden faydalanan Selfy’liler, cep telefonu ekranındaki operatör isminin bulunduğu alana, 15 karaktere kadar istedikleri bir ifadeyi yazabilecekler.
Türk Telekom Bireysel Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Hakan Dursun, Selfy’yi gençlerin istek ve beklentileri doğrultusunda geliştirdiklerini söyleyerek, onlara Selfy ile kendi yaşam tarzları ve zevklerine göre tasarlayabilecekleri ve hayatlarına renk katacak yepyeni bir dünyanın kapısını açtıklarını belirtti. Dursun, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye’nin en büyük marka dönüşümü sonrasında genç müşterilerimize yeni Türk Telekom markasının değerleriyle onların hayat tarzı ve tercihlerini buluşturduğumuz yepyeni bir gençlik markasıyla seslenmek istedik. Söylemimizden logomuza, fikirlerimizden kampanyalarımıza kadar, her adımda gençleri dinledik, onların sesine kulak verdik.  Gençlerin en büyük taleplerinin; kendi kurallarını kendilerinin belirlediği dünya içinde, kendi tercihlerini yapabilmek olduğunu gördük. Biz de gençlerin bu talebine en uygun şekilde yanıt vermek için çalıştık ve  “Kuralları sen koy!” mottosuyla yola çıktık. Gençlerden ilham aldık ve bu nedenle de ‘Selfy’ ifadesinin bu yeni dünyayı en doğru şekilde tarif edecek marka ismi olacağına inandık.”
Şirketlerin ihtiyaçlarına özel “Autodesk Sektörel Çözüm Paketleri”
1982’de tek bir yazılımla; (AutoCAD) çıkılan yol, geçen zaman içinde endüstrilerin gereksinimlerine uygun olarak 150’ye yakın masaüstü ve bulut bazlı yazılım ve servisleriyle genişlemeye devam ediyor. Penta Teknoloji İş Geliştirme Yöneticisi Selim Ertuğ Tuğran, “Bugün Autodesk’in sunduğu herhangi bir çözüm sayesinde tasarım ve tasarım işbirliği çalışmalarında fevkalade hız kazanabiliyoruz. Bugün müşterilerimizin sorduğu soru şu? ‘Peki, bu çözümlerin sektörümüze uygun olanlarına esnek bir şekilde ve uygun maliyetle nasıl ulaşırız?’ İşte bu noktada Autodesk’in müşterilerine cevabı; Sektörel Çözüm Paketleri ve ‘kullandıkça öde’ olarak bilinen Abonelik Sistemi” bilgisini veriyor. Sektörel Çözüm Paketleri sadece ilgili yazılımların kullanımını garanti altına alırken diğer yandan yeni lisanslama yöntemi olan Abonelik Sistemi’nin şirketlerin üzerindeki finansal yükü dramatik biçimde azaltması Autodesk’in sektörü dinleyen, değişime açık, teknolojiye yön veren bir global oyuncu olmasının yegane sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Autodesk sektörel çözüm paketleri şu avantajları sağlıyor: 
- Sektörlere yönelik en temel Autodesk yazılımlarını içeren ve zamanla gelişip daha iyi hale gelecek olan geniş bir ürün yelpazesine erişim,
- En son yazılım sürümlerine ve geliştirmelere sürekli erişim,

- Esnek uzunluklu lisans dönemleri (üç aylık, yıllık veya çok yıllık),

- Hem tek kullanıcı (bireysel) hem de çoklu kullanıcı (paylaşılan) için erişim sunulmaktadır, 

- Önceki Sürümü Kullanım Hakları,
- Global Seyahat Kullanım Hakları,

- Daha fazla bulut hizmetine erişim,

- Teknik destek,

- Yönetim araçları.
Tuğran, Autodesk Sektörel Çözüm Paketi’nin, sektörde kullanılan en temel Autodesk yazılımlarını içeren geniş bir ürün yelpazesine erişmenin en kolay ve esnek yolu olduğunu aktarıyor. Tuğran, “Sektörünüze uygun tüm temel yazılım araçlarınızı aşağıdaki üç çözüm paketinden birinde bulabileceksiniz: l Mimari, Mühendislik ve İnşaat Çözüm Paketi, l Ürün Tasarımı Çözüm Paketi ve l Medya ve Eğlence Çözüm Paketi” diye konuşuyor.
Yeni versiyon IFS Applications 9 daha çevik, esnek ve hızlı
IFS yeni versiyonu IFS Applications 9, ERP dünyasına dinamizm kazandıracak. IFS Türkiye Pazarlama Müdürü Öznur Tekiner,
IFS  Applications 9 ile işletmelerin tam kontrol, anlık veriler ve izlenebilir süreçlerle karar alırken yararlanacakları etkin bir araçla dijital dönüşüme uygun tam engegre süreçlere sahip olduklarını söyledi.
IFS Türkiye olarak hedeflerinin dünya ile rekabet edebilir Türk markaları yaratmak olduğunu vurgulayan IFS Türkiye Pazarlama Müdürü Öznur Tekiner, “Bunun için esnek, yalın ve verimli süreçler oluşturmak şart. IFS Applications 9 ile işletmeler tam kontrol, anlık veriler ve izlenebilir süreçler ile karar alırken yararlanacakları etkin bir araç ile dijital dönüşüme uygun tam entegre süreçlere sahip oluyorlar” diye konuştu.
Öznur Tekiner, IFS Applications 9’un; yeni mimarisi, sektörlere özel tasarlanmış kullanıma hazır  çözümleri,  görselliği en üst seviyeye taşıyan kişiselleştirilebilir arayüzleri,  ilk kez bir ERP sistemi içinde görebileceğimiz kullanıma hazır İŞ ZEKÂSI ÇÖZÜMÜ (IFS Lobby),  buluttan kullanılabilir web mimarisi, ERP projelerinin bütçesini azaltan kolay alan ve form ekleme gibi pek çok yeni özelliği bulunduğunu anlattı. 
Öznur Tekiner, “IFS Applications 9 ile birlikte müşteriye sunulan kullanıma hazır IFS Lobby İş Zekası çözümü ile IFS, ERP alanında bir ilke imza atıyor” dedi.
Öznur Tekiner, şirketlerde uzun süreçler alan ve çok yüksek yatırım maliyeti gerektiren ve pek çok firmanın ayrı bir proje olarak değerlendirdiği BI-İş Zekası projelerini ve bununla birlikte yaşanan sıkıntıları ortadan kaldıran IFS Applications 9 ile birlikte sunulan IFS Lobby İş Zekası çözümünün, kullanıcı ve rol spesifik olarak kolaylıkla dizayn edilebilen ekranları, dashboardlar ve portalları ile yöneticilere büyük kolaylık sağladığını ifade etti: “Son kullanıcılar için hiçbir kod bilgisine gerek kalmadan aynen bir gazete sayfası yapar gibi oluşturulabilen rapor ekranları ile maksimum görsellikte raporlar almak mümkün oluyor.”
“Dijital Dönüşüm’e IFS Applications ile hazır olun”
Dünyada dijital dönüşüm başladı. Öznur Tekiner, teknolojinin hızlı gelişimine bağlı olarak bulut bilişim, arttırılmış gerçeklik, büyük veri, nesnelerin interneti (IoT) ve Endüstri 4.0 gibi kavramların hayatımızın içine girdiğine dikkat çekerek, şunları dile getirdi:“İnternet teknolojilerinin gelişimi ile ‘nesnelerin interneti’ ve bu etkiyle 4. Endüstri Devrimi başladı. Bu konu dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gündemimize oturdu. Bu devrim en başta tedarik zinciri yönetimi, üretim yönetimi ve ürün geliştirme-ürün yaşam döngüsü yönetiminde büyük bir evrim yaşatacak.
Diğer bir yandan Endüstri Devrimi kullanıcı deneyiminden ateşleniyor. Kurumsal yazılımların iş süreçlerindeki verimliliği artırırken teknolojiyle paralel olarak gelişmesi ve kullanıcı deneyimini de yüksek tutması gerekiyor. Kurumsal iş yazılımına entegre olarak Google glass, iWatch  gibi giyilebilir teknoloji ve kurumsal sosyal medya entegrasyonları ve artırılmış gerçeklik uygulamaları da kurumsal yazılımların odaklanması gereken yeni trendlerden.
IFS olarak vizyonumuzun odağında kullanıcı deneyimini maksimuma çıkarmak olduğu için bu teknolojilere ilk geçen ERP yazılımlarından olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu teknolojik gelişmelerle birlikte şirketler verilerinin analizinde de daha hızlı olmak ve görsel olarak desteklenmek istiyor. Klasik sıkıcı gri ekranlar ve binlerce satırdan oluşan rakamlardan kurtulup görselliği maksimuma ulaştırılmış ve özelleştirilebilir iş zekası çözümleri kurumsal yazılım alanının yeni trendlerinden olacak.”

Yorumlar (0)