banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

30.06.2015, 08:00 5599

Başarının Yolu “Biz” Olabilmek

Mükemmellik aslında çoğumuzun algısında soyut bir kavram olarak yer almaktadır. Oysa tam tersi bir kuruluşun neyi yaptığına, nasıl yaptığına, çıktılarına, sonuçlarına ve bunların gelecekte nasıl sürdürülebilir olduğuna ilişkin güven duygusu ile algılanmalıdır. Artan küresel rekabet ortamı, teknolojik gelişmelerin hızı, ekonomide siyasal ve sosyal yaşamda değişmeler bu sürecin gerçekleşmesini ve sürdürülmesini zorlaştırmaktadır.
Başarı tanımında finansal sonuçlar önemli bir yer tutar ve bununla ilgili kanıtları ararız. Ancak günümüzde büyük kuruluşlarda başarılı finansal performans değerlerinin yanısıra toplumdan geri dönüşler, paydaşlardan bildirimler ve kurumun değişimlere ayak uydurabilme yetkinliği ve performansı geleceğini belirleyen göstergeler arasına girmiştir. Başarı artık sadece finansal sonuçlarla değerlendirilmemekte, müşteri tatmini ve bağımlılığı, çalışan memnuniyeti ve yetkinlikleri, diğer yanda ise toplumun memnuniyeti pazar tarafından aranılan göstergeler haline gelmiştir. Bunlar arasında bilginin şeffaflığı, sürdürülebilirlik kavramlarının algı değerleri pazarın görmek istediği kavramlardır.
Güven ortamı günümüzde sonuçların sürdürülebilirliğine direkt etkili kavramlardan biridir. Tüm çabaların ve yapılan faaliyetlerin sağlam temelli ve sistematik bir biçimde uygulandığına inanmamız gerekmektedir. Elbette ki konunun bir diğer ayağı bunların düzenli bir biçimde ve sürekli olarak gözden geçirilip iyileştirildiğine dair kanıtlar sunmaktır.
Bütün bu kavramlar ve yaklaşımlar bir organizasyonun, kaliteyi sürekli ve verimli bir şekilde sağlamak üzere seferberlik ilan etmesi ile başlayan bir süreci anlatır. TQM Toplam Kalite Yönetimi mükemmellik yolculuğunun dayandığı ana temelleri oluşturmaktadır. İşletmeler insanların belirli bir hedef ve vizyona odaklanarak o vizyonu başarmak için yaptığı çalışmalarla ileriye giderler. Bu felsefenin özünde ve mükemmellik modelinin içeriğinde katılımcı ve paylaşımcı bir yaklaşım öngörülmektedir.
Tıpkı özel sektörde olduğu gibi, kamuda da modelin özü; vatandaşlarla başarma, ihtiyaçlara odaklanma ve dengeli bir stratejik planlamadır. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorabilirlik, etkililik, kamu yararı, etik değerler bu içeriği tamamlar. Sağlıklı işbirlikleri ve kaynak kullanımı, doğru tanımlanmış ve sürekli iyileştirilen süreçler modelin girdileri olup ana kriterleridir. Ülkelerin ve toplumların yönetiminde en önemli noktalardan biri vatandaşların ayrıştığı ortamlarda vizyon ve hedefleri saptama güçlüğüdür. Böyle ortamlarda müzakere ve ortak akıl süreçlerine ihtiyaç vardır. Dengelemeler ve denetlemeler önem kazanır. Bu ortamların ortak bağlayıcı özelliği BİZ OLMA İHTİYACIDIR. Ortak faydayı bulmak için ve BİZ kavramı her türlü münakaşa ve çekişmenin ötesinde uzlaşabileceğimiz bir üst değerdir.
Yaşam kalitesi birçok ana faktörün yaşama olan olumlu veya olumsuz etkileri ile şekillenir. Yaşam kalitesini kurarken denge önplana çıkar. Yaşamda denge hep SİZ üzerine, BEN üzerine kurulursa sürdürülebilirliği tartışma konusudur. Yaşamda denge BİZ üzerine olmalıdır.

Gerek kişisel, gerek kurumsal, gerek toplumsal olsun, öz değerlendirme yapabilmek iyileşmenin öncelikli ve ilk adımlarından biridir. Kendimize ayna tutabilmek cesareti bize daha iyiye gitme fırsatlarını yaratacaktır. Onun içindedir ki mükemmellik yolculuğunda ilk adım öz değerlendirmeyi yapabilmekten geçmektedir.
KalDer olarak 25 yıldır üyelikle başlayıp ödül sürecine kadar uzanan bu yolculuğun her aşamasında birlikte olduk. Bu yolculuğu hem ülkemizde, hem de Avrupa’da yaşamış kişi olarak kurumumda yaşadığım ve başarılı kuruluşlarda gözlemlediğim ortak nokta, “kurumsal kültür” anlayışının başarıya olan katkılarıdır. Bu kültürü BİZ olarak paylaştığımız her süreçte ve kriter de doğru yolda olduğumuzu gördük. Kaldıramadığımız büyük masaları, hedefleri beraberce omuzladığımızda hem birlikte omuzlamanın hem de başarının keyfini yaşadık. Kurumsallık bir kimlik olarak kafamıza yerleşti, işlerimize yansıdı. Performanslarımız arttı, motivasyon yaygınlaştı, paylaşım gelişti. BİZ olmak başarının ilkelerindendir. 

Yorumlar (0)