banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

Altın ışıldıyor

Yıllarca yastık altı yatırım aracı olarak görülen altın, artık finans sektörünün önemli yatırım araçlarından biri oldu. Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin ortak çalışmalarıyla özendirilen altın bankacılığına bankalar büyük ilgi gösteriyor. 2008 yılından buyana zaten Altın Bankacılığı Yasası da mevcuttu. Dünya ekonomik konjönktürü bu ‘değerli taşı’ ışıldatınca Türkiye’de 2011 yılından itibaren servet biriktirme vasıtası olan altın yatırım aracı olarak yoğunlaştı: 2011 yılında altın fiyatları 108 TL/gram, 1.925 USD/Ons gibi tarihi rekor seviyelere kadar çıktı.

BANKACILIK 01.12.2012, 12:38 29.09.2014, 17:37
3313
Altın ışıldıyor
banner625


Bankalarda bulunan altın depo hesaplarının büyüklüğü 2011’in 3. çeyreğinde 2011 yılı başına göre yüzde 400 artış ile 140 tona fırladı. Türkiye'nin, 2011'in 4. çeyreğinden bu yana yükseliş kaydeden altın rezervi, 2012 yılının ilk yarısında 2011'in aynı dönemine göre yüzde 110.4'lük artışla 244.2 tona erişti.

Korkmayalım ya da umutlanmayalım; altın paraya dönmüyoruz. Cebimiz ‘Hamidiye’ veya ‘Mecidiye’ görecek değil. Çünkü günümüzde yeryüzünde çıkarılan altının yüzde 52’si hala kuyumculuk sektöründe tüketiliyor. Merkez bankalarının rezervlerindeki altın miktarı ise yüzde 18.

Altının tarihi fiyat rekorları kırmasında elbet konjonktürün payı büyük. Dünya piyasalarında yaşanan dalgalanmalar, gelişmiş ülkelerin yaşadığı borç sorunları nedeniyle izlenen düşük faiz politikaları, piyasalara yüksek likidite verilmesi gibi nedenler yatırımcıyı altına sevkediyor ve yüksek getiri sağlıyor. Dünyanın durumuna bakıldığında “altına hücum!” geçici görünmüyor. Gerilimler, savaşlar, belirsizlikler görünüyor. Bu ahval ve şeraitte altın fiyatlarının ancak 3.000 USD/Ons durağında stabilite kazanacağını varsayanlar da az değil.

Altın riskten koruyan yatırımdır
Riski sevmeyen yatırımcılar için güvenli liman olarak görülen altın nedeniyle birçok ülkenin merkez bankası, yabancı para rezervlerinde altının ağırlığını daha artırma yoluna gidiyor. Türkiye’de durum farklı değil. Merkez Bankası’nın 2011 yılı Ekim ayından başlamak üzere bankaların TL yükümlülükleri için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların yüzde 10'una kadarki kısmının altın cinsinden tutulmasına olanak tanıması ve daha sonra bu oranı yüzde 30’a kadar arttırması hem bankalara ilave likidite sağladı, hem de karlılıklarını arttırmalarına destek oldu.

Vak vak amcalar
Dünya Altın Konseyi verilerine göre, Ekim 2012 sonu itibarıyla 8 bin 133 ton ile ABD, dünyada elinde en fazla altın rezervi bulunduran ülke olmayı sürdürüyor. ABD'yi geçen yılın ikinci çeyreğine göre altın rezervi yaklaşık 5 ton gerileyerek 3 bin 395 tona düşen Almanya ve 2 bin 451 tonluk rezerv miktarını korumayı başaran İtalya izliyor. Listede 7. sıradaki yeri değişmeyen Rusya altın rezervlerini 934 tona çıkarırken, 11. sıradaki Tayvan 423 tona yükseltti. Verilere göre, 2011 Eylül sonuna göre Ekim 2012 sonu itibarıyla Türkiye Merkez Bankası'nın altın rezervleri yüzde 160'lık artışla 302.4 tona yükselirken, Türkiye, miktar artışındaki liderliğini koruyor.

Altın Bankacılığının eksikliği mevzuat
Gerekçesi ne olursa olsun Türkiye’de bankacılık sektörü için altın artık önemli bir araç. Hatta bu alanda rekabetin yoğunlaşması nedeniyle bankalar müşterilerine farklı çözümler sunuyor. Altının yastık altında değil, sistem içinde yatırım aracı olarak talep görmesinin yolunu bulmaya çalışan bankacılık sektörü, altına dayalı yatırım fonları, altın depo hesapları gibi enstrümanları etkin kılarken, bunlarla yetinmeyip halkın elindeki hurda altınları direkt toplamaya başladı. Bunun için şubelerinde altın günleri düzenleyen bankalar, ekspertiz görevlendirerek halkın güvenini kazanmaya çalıştılar. Ancak bütün bunlar, henüz mevzuat temeli bulunmayan, ama önemi ve hacmi bakımından çok ciddi bir ekonomik faaliyet alanı olarak dikkat çekiyor.

TEB altın bankacılığında iddialı
TEB Altın Bankacılığı Satış Direktörü Selami Erten, altın bankacılığında TEB’in köklü bir kuruluş olduğunu belirtiyor; Altın Bankacılığı’nı Türkiye’de başlatan bankalardan biriyiz diyor. 17 yıldan bu yana kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren perakendeci, imalatçı, toptancı ve ihracatçı işletmelere Altın Bankacılığı ürünleri ile hizmet verdiklerini söyleyen Erten gelinen noktada TEB’in Altın Kredileri’ndeki pazar liderliğinin devam ettiğini paylaşıyor.

TEB, sektörün büyümesine katkı sağlayacak işbirliklerine imza atmayı da ihmal etmiyor. Sadece İstanbul’da değil Anadolu’nun da her noktasındaki kuyumculara “Altın Kredisi”, “Kuyumcu Paket Sigortası” hizmetlerini sunarak ve sektöre özel bilgilendirme toplantıları düzenleyerek destek verdiklerini kaydeden Erten, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Kuyumculuk sektörünün ihtiyaç duyduğu hammadde olan altını cazip fiyatlardan ve uygun kredi koşulları ile sunarak uluslararası piyasalarda rekabet edebilmelerinin önünü açıyoruz. Aynı zamanda ‘taksitli altın kredisi’ alternatifi ile kuyumcu müşterilerimiz aylık eşit taksit anapara ve devre faizi ödemeleri ile zorlanmadan sermayelerine sermaye katma imkanına eriştiler. Müşterilerimize altın kredisi, altın depo hesabı gibi finansal ürünler sunan bir banka olmanın yanı sıra finansal olmayan ürünler sunarak da sektörün ve müşterilerinin gelişimine katkı yapan bir banka olduk.”

Altın mevduat
TEB’in tasarruflarını ‘altın’ olarak değerlendirmek isteyen müşterilerine yönelik olarak sunduğu ‘vadeli-vadesiz altın depo hesapları’ da altın fiyatlarının yukarı yönlü seyri sonrası alternatif bir yatırım yöntemi ve güvenli liman olarak ciddi talep görüyor. Erten, vadeli altın depo hesapları aracılığıyla müşterilerinin altın fiyat artışlarından kazanç elde ettiğine, altın bazında cazip faiz oranları ile yüksek getiri sağladıklarına dikkat çekiyor.

Damla altın hesabı
TEB, Türkiye’de düşük seviyelerde olan tasarruf oranlarının artmasına katkıda bulunmak amacıyla yastık altında duran altın tasarruflarının ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalarına ağırlık veriyor. Diğer taraftan gram bazında düzenli olarak TL cari hesaplar ve kredi kartları üzerinden otomatik altın tasarrufu sağlayan “damla altın hesabı” gibi yeni ürünleri müşterilerinin kullanımına sunan TEB, yatırımlarını Altın ve Gümüş Depo hesaplarında değerlendirmek isteyen müşterileri için TEB ATM’lerinden de 7/24 altın ve gümüş alım-satım işlemlerinin yapılabilmesinin önünü açıyor. Erten, “Yatırımlarını nakde veya kıymetli madene dönüştürme imkanını sunduk. Aynı zamanda TEB ATM’lerinde güncel altın/gümüş fiyatlarını, portföylerinde bulunan kıymetli maden miktarlarını  ve işlem hareketlerini gözlemleyebilmelerine de imkan sunan kullanımı kolay menüler hazırladık” diye konuşuyor.

Getirisi ve götürüsü
Selami Erten, TEB olarak müşterilerine sundukları gerek ‘Vadesiz Altın ve Gümüş Depo Hesapları’, gerekse yatırımcılara getiri imkanı sunan ‘Vadeli Altın Depo Hesapları’ ve düzenli altın  birikimi yapmaya yarayan ‘Damla Altın Hesapları’ ile 700 milyon TL’yi aşkın bir tasarrufu sağladıklarını ve Türk ekonomisine kazandırdıklarını açıklıyor. Altın bankacılığı ürünlerini müşterilerine en rekabetçi, en hızlı ve en kaliteli şekilde TEB uzmanlığıyla cevap verme ilkesiyle faaliyetlerini sürdüren TEB, önümüzdeki dönemde de Altın bankacılığı alanında yeni ürünler geliştirmeye ve müşterilerine sunmaya devam edecek.

Denizbank, altın pazar payını büyütüyor
Denizbank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Cem Turgut Gelgör, altın bankacılığı departmanını kuran bir banka olarak sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak, krediden mevduata tüm bankacılık ürünlerini sunan bir yapıda faaliyet göstermeyi hedeflediklerini söylüyor. Gelgör şu bilgileri veriyor: “Sektör dinamikleri göz önüne alınarak yapılandırılan özel kredi değerlendirme süreci ve sektöre sunulan yenilikçi taksitli altın ve gümüş kredileri sayesinde Altın Bankacılığına başladığımız gün itibarıyla 350 kg. olan kıymetli maden kredilerimiz 1.300 kg.’a ulaştı. Yüzde  2.4 olan pazar payımız da Eylül 2012 itibarıyla yüzde 9’a yükseldi.”

Yastık altındaki altına çağrı
Gelgör, mevduatta yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması yönünde hazırlanan yenilikçi ürünler ve altın mevduatının yanı sıra sunulan gümüş mevduatı ile toplam mevduatlarının 425 kg’dan 6 tona ulaştığını paylaşıyor. Böylelikle pazar paylarının ise da 1’den  yüzde 3.2’ye yükseldiğini açıklıyor. Denizbank’ın altın bankacılığında en geniş ürün yelpazesine sahip banka olma özelliği ile diğer bankalardan farklılaştığına dikkat çeken Gelgör, şu bilgileri veriyor: “Bunun yanı sıra sunduğu tüm kredi ürünlerinde dinamiklerini göz önüne alarak sektöre özel kredi değerlendirmesi yapmaktayız. İmalatçıdan toptancıya, küçük üreticiden perakendeciye kadar altın ticareti ile uğraşan tüm sektör müşterilerine hizmet veriyoruz. Sektöre özel odaklanma sonucunda Denizbank, eşit taksitli altın kredisi ile sektörde bir ilke imza atmış bulunuyor. Sunulan bu ürün sayesinde müşterilerimiz kredi geri ödemelerini 24 aya varan vadeler ile aylık eşit taksitli olarak yapabilmektedir.”
Denizbank’ın müşterilerine kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için sunduğu Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi önemli bir boşluğu dolduruyor.  Ürün max. 1 yıl vadeli olup faiz ve vade, kullandırım aşamasında bellirleniyor. Böylelikle müşteriler kredi piyasasındaki fiyat artışından etkilenmiyor. Bu kredide müşteriye sağlanan avantaj, kullandırımda belirlenen vadeden önce krediyi kapatma imkanının bulunması ve erken kapama sonucu herhangi bir kapama komisyonu ödememesi.  Gelgör, sundukları hizmetleri anlatırken gümüş kredilere de değiniyor: “Bankamızın sektördeki bir başka yeniliği ise altın sektörüne sunduğu gümüş krediler olmuştur.  Artan altın fiyatları, piyasayı gümüşe doğru yönlendirmektedir. Bu nedenle müşterilerimizin ihtiyacını karşılamak üzere sektörde bir ilk olan ‘Gümüş Kredi’miz de mevcuttur. Gümüş kredisi ile müşteriler ihtiyaçları doğrultusunda taksitli veya erken kapama opsiyonlu olarak kredilerini kullanabilmektedir.”

‘DenizBank Altın kredileri’nin şu avantajları var:

- Üreticiye hammadde, perakendeciye 
mamül sağlar.
- Finansman gideri oluşturur.
- Stok değerliliğini dengeler.
- Kredi külçe olarak alınır, külçe olarak geri ödenir.
- Peşin alım avantajı yaratır.
- Altın sermayesini kur riskine karşı korur.

DenizBank Taksitli Altın Kredilerinin avantajları 
ise şunlardır:

- Vadesi ve faizi başta bellidir.
- Kilo ile alınıp gram ile geri ödenir.
- Vade sonu geldiğinde vitrin bozmak zorunda kalınmaz.
- Vade sonu geldiğinde kredinin tamamı kapanmış olur.
- Risk azaldıkça kredi limit boşluğu artar.
- Artan altın fiyatlarında teminatlar erimez.

YASTIK ALTINDA 260 MİLYAR DOLAR
Merkez Bankası’nın Haziran 2012 raporuna göre Türkiye'de yastık altı altın varlığı 5 bin ton civarında tahmin ediliyor. Bunun rayiç fiyatla değeri ise 260 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
Yastık altı altın uluslararası literatürde “hurda altın” olarak adlandırılıyor ve bildiğimiz ziynet eşyasından oluşuyor. Bu atıl altın varlığını ekonomiye kazandırma stratejilerinden biri olarak ‘Altın Bankacılığı’ son dönemde ciddi biçimde canlandı.
Bazı bankalar fiziki hurda altın mevduatı da kabul ediyor. Bankalardaki altın mevduat hesaplarının son yıllarda çok hızlı artış göstermesi konuyu güncelleştiriyor. Bu atıl kaynağın aktif ekonomik varlığa dönüşmesi, hayal kurmaya değer bulunuyor.
Altın mevduatında hızlı artış 2008 yılında, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar kapsamındaki tebliğ kapsamında, bankalarca altın, gümüş ve platin depo hesabı açılması, bunların kredisinin kullandırılması ve kıymetli madenler aracı kuruluşlarınca yurt dışından bu nitelikte kredi sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmişti.
Bu düzenleme ile bankalar, gerçek ve tüzel kişiler adına, altın, gümüş ve platinin fiziken tesliminin yanında bankalarca satışı yapılması yoluyla da vadeli veya vadesiz olarak, altın, gümüş ve platin depo hesabı açabilme olanağına kavuşmuştu.
Mevduat bankalarındaki tamamına yakını altından oluşan kıymetli maden depo hesaplarının dolar cinsinden değerinin 2008 sonundan bu yana 21 kat, katılım bankalarındaki hacmin ise 120 kat arttığı dikkati çekiyor.
Mevduat bankalarında 2008 sonu itibarıyla sadece 313 milyon dolar olan kıymetli maden hesaplarının döviz tevdiat hesapları (DTH) içindeki payı yüzde 0.31 düzeyinde bulunuyordu. Anılan tarihten bu yıl 18 Mayıs'a kadar olan dönemde toplam DTH yüzde 22 artışla 122.2 milyar dolar olurken, kıymetli maden depo hesaplarının tutarı ise 21 kata yakın artışla 7 milyar dolar dolayında gerçekleşti ve bunun DTH içindeki payı yüzde 5.31'e ulaştı. Aynı dönemde katılım bankalarındaki toplam yabancı fonlar yüzde 49 artışla 7.7 milyar dolar olurken, kıymetli maden depo hesaplarının tutarı 120.4 kat artışla 2.2 milyar dolara, payı da yüzde 0.35'ten yüzde 22'ye yükseldi.
Bankacılık sektöründeki altın mevduatının yüzde 58'i biri katılım ve 3 mevduat bankası olmak üzere toplam 4 bankada yoğunlaşıyor. Kıymetli maden depo hesaplarının yüzde 44'ü İstanbul, yüzde 16.5'i Ankara, yüzde 5'i İzmir, yüzde 3.2'si Bursa, yüzde 1.8'i Antalya, yüzde 1.7'si Konya'da. Buna göre söz konusu hesapların yüzde 72.2'sinin bu 6 ilde olduğu dikkati çekiyor.
Bu arada bankalarca ihraç edilen B Tipi Altın Fonlarının da yatırımcı sayısı 2008 sonundan bu yana 7.3 kat artışla 8 bin 521'den 70 bin 334'e, Takasbank hesap sayısının da 1.8 kat artışla 630'a ulaştığı dikkati çekiyor.

BANKACILIK GÖZÜNÜ ALTINA DİKTİ
Düzenleme sonrası bankalar, gerek müşterileri adına açtıkları altın depo hesaplarına oldukça cazip oranlarda getiri imkanları sunarak, gerekse yastık altında bekleyen atıl altın tasarruflarının ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalarıyla toplam altın depo hesaplarını büyüttüler. Büyüklük 2012 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla 177 tona ve fiyat cinsinden yaklaşık 17 milyar TL’ye ulaştı. Bu sayede bankalar cari açık konusunda ekonomiye önemli bir miktarda kaynağın aktarılmasına katkıda bulundular.
Tüm bu gelişmeler sonrasında; Ekim 2012 sonu itibarıyla 302 tonu bulan altın rezervleri sayesinde Merkez Bankası’nın uluslararası piyasalardaki itibarı artarken Türkiye de dünyada oldukça ciddi altın rezervi olan ülkeler arasına girmiş oldu. Zorunlu karşılık uygulaması ile de uluslararası finans piyasalarında bir ilke imza atıldı. Ciddi bir kayıt dışı atıl kaynak, kayıt içine alınmış oldu. Kayıtdışı altının büyüklüğü ise tahminlere dayanıyor ve bir kesim 3 bin ton, farklı bir kesim ise 5-6 bin ton altından bahsediyor.

Yorumlar (0)