Aşırı terleme (Hiperhidroz)
Danışmanımız ve Yazarımız Dr. Gülsemin Güloğlu, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü Dr. Mehmet Karaca ile aşırı terleme (hiperhidroz) üzerine konuştu.
Aşırı terleme (Hiperhidroz) nedir?
Aşırı terleme sık görülen ve tıp dilinde “hiperhidroz” olarak adlandırılan bir durumdur. “Hava sıcaklığından, endişe ve fizik aktiviteden bağımsız olarak normalden çok terleme” anlamına gelmektedir. Aşırı terlemenin üç tipi bulunmaktadır:
Birincil bölgesel aşırı terleme (Primer fokal hiperhidroz): Terleme el ayaları, ayak tabanları, koltukaltları ve yüz/saçlı deriden biri veya birden fazlasında görülür ve simetriktir. Vücudun geri kalan kısımlarında terleme miktarı normal seviyededir. Bilinmeyen bir sebeple bu bölgelerdeki terbezleri fazla çalışmaktadır. Aynı ailede birden fazla kişide görülebilir. Genellikle 25 yaşından önce başlar. Endişe, duygusal tepkiler, baharatlı yiyecekler ve hava sıcaklığı gibi faktörler terlemeyi arttırabilir. Terlemenin neden olduğu utanma ve endişe bile terlemeyi arttıran bir unsur haline gelebilir.
İkincil bölgesel aşırı terleme (Sekonder fokal hiperhidroz): Daha nadir görülen bir tablodur. Terleme vücudun bir bölgesi ile sınırlıdır. Sıklıkla asimetriktir (yüzün bir tarafının terlemesi, tek bir avucun terlemesi gibi.) Çoğunlukla altta yatan başka bir hastalığa bağlı gelişir. Örneğin; bir omurilik hastalığı veya yaralanması sonucu tek bacakta aşırı terleme görülebilir.
Yaygın aşırı terleme: Vücut genelinde aşırı terleme görülür. Altta yatan bir hastalığın belirtisi olabilir. Pek çok hastalık yaygın terleme artışına neden olabilir. Endişe bozuklukları, kimi kalp hastalıkları, omurilik hastalıkları, ilaç yan etkileri, enfeksiyonlar, kanserler ve hormonal rahatsızlıklar bunlardan bir kısmıdır. Tedavi altta yatan sebebe yönelik olduğundan kapsamlı değerlendirme gerektirir.
Birincil bölgesel aşırı terlemenin komplikasyonları nelerdir?
Terlemeye bağlı psikolojik sıkıntı kişinin toplumsal etkileşimini ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Aşırı terleyen bölgelerde irritasyon, egzema ve enfeksiyon gelişimi riski az da olsa artmaktadır.
Birincil bölgesel terleme için tedavi seçenekleri:
- Alüminyum klorür – Güçlü bir antiperspiran: Reçetesiz antiperspiranların yetersiz kaldığı durumlarda güçlü bir antiperspiran olan alüminyum klorür içeren tıbbi ürünler denenebilir. Bu ürünlerin doktor denetiminde kullanılması önemlidir. Alüminyum klorür koltukaltı terlemesinde en iyi sonucu vermektedir ancak ayak ve el terlemelerinde de kullanılabilmektedir. Yüz ve saçlı deride kullanımları önerilmemektedir.
- Diğer tedavi seçenekleri: Yukarıda saydığımız tedavi seçenekleri aşırı terlemeyi kontrol altına almakta yetersiz kalırsa doktorunuz diğer tedavi seçenekleri için sizi bir dermatoloğa (deri hastalıkları uzmanı) yönlendirebilir.
- İyontoforez: Eletriksel uyarı kullanan bu yöntemden sıklıkla el, ayak ve bazen koltukaltı terlemesinde yararlanılmaktadır. Haftada 3-4 kez seanslar halinde uygulanır. 6 ila 10 seanstan sonra terlemede farkedilebilir bir azalma görmektedir. Belirli aralıklarla idame seansları gerekmektedir.
- Botulinum toksini enjeksiyonları: Bu seçenek özellikle koltukaltı terlemesi için oldukça etkilidir. Botulinum toksini koltukaltında terbezlerinin bulunduğu alanlara küçük ciltaltı enjeksiyonlar ile uygulanır. Botulinum toksininin terlemeyi azaltıcı etkisi 4 ila 12 ay kadar sürer. Etkisi geçtiğinde tekrarı gerekmektedir.
- Cerrahi: Terlemenin kontrolüne yönelik cerrahi tedavi yöntemleri de bulunmaktadır. Cerrahi tedavi seçeneği, diğer tedavi alternatiflerinden yarar görmeyen veya yan etkiler nedeniyle tedaviye devam edilemeyen hastalara sunulmaktadır.