Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), 19 fakülte, 2 yüksekokul, 2 enstitü ve 12 meslek yüksekokulunda 50 binin üzerinde öğrencisi ve 2 bin 600’ün üzerinde akademisyen ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yavuz Ünal, üniversite olarak hâlihazırda eğitim odaklı faaliyetlerini sürdürürken aynı zamanda araştırma üniversitesi niteliğini kazanmanın gereklerini de yerine getirmeye önem verdiklerini söyledi.
Ünal, “Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim alanındaki hedeflerinin gerçekleşmesi için Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak üzerimize düşeni lâyıkıyla yapma gayreti içerisindeyiz. Bu motivasyonu öğrencisinden akademik ve idari personeline kadar bütün çalışanlarımız arasında geliştirmek ve yerleştirmek noktasında kararlıyız” dedi.
Eğitimde elde edecekleri başarının her alanda ciddi ilerlemeler elde edilmesine katkı sağlayacağının da farkında olduklarının altını çizen Ünal, şunları söyledi: “Bu amaçla Ondokuz Mayıs Üniversitesi bünyesinde eğitim faaliyetlerinin daha nitelikli biçimde sürdürülmesi için gereken önlemleri almakta tereddüt göstermedik. Söz gelimi Pandemi şartlarında eğitim faaliyetlerine en verimli şekilde devam eden üniversiteler arasındayız. Diğer taraftan eğitimde ciddi bir revizyon gerçekleştirebilmek için bütün imkânlarımızı seferber ettik. Zira eğitimde iyileştirme gayretleri çerçevesinde eğitim-öğretim faaliyetlerinin Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi noktasında gözden geçirilmesinin gerektiği kanaatindeyiz. Bu perspektifle somut bir adım daha atarak Üniversitemiz bünyesinde eğitimde güncelleme çalışmalarının gerçekleştirilmesi çalışmalarında sistematik ve uyumlu bir akışın sağlanması maksadıyla ‘Eğitimde Revizyon Kılavuzu’nu hazırlayıp yayımladık.” Araştırma üniversitesi niteliğini kazanmanın gereklerini yerine getirmeye önem verdiklerini söyleyen Ünal, bu amaçla akademisyenlerini araştırma geliştirme faaliyetleri noktasında teşvik edici birtakım düzenlemeler ve yenilikler yaptıklarını, projelere verilen desteklerin ciddi oranlarda artırılmasının bu noktada önemli ve somut adımları olduğuna dikkat çekti.
OMÜ’nün kurumsal olarak uzaktan eğitime hazır olan Türkiye’deki sayılı üniversitelerden biri olduğunu hatırlatan Ünal, 2019 yılında Pandemi ile yüzleştiğimiz 1 hafta gibi kısa bir süre içinde uzaktan eğitime adapte olduklarını açıkladı: “Çevrimiçi eğitim önümüzdeki süreçte belli oranlarda zorunlu gözüküyor. Ancak gelişimi, mesleki yeterliliği ortaya koyan süreç uygulama alanıdır ve bu hiçbir şekilde göz ardı edilmemelidir. Bizim ortaya koyduğumuz performans bunun üzerinden yürüyen bir stratejidir. 2019 yılındaki Pandemi’yi fırsata çeviren nadir üniversitelerden biriyiz. Kampüste öğrencinin olmaması boşluğunu kurumsal revizyonla değerlendirdik. Eğitim açısından sistemin revize edilmesi gerekiyor zira dünya değişiyor, bilgi çok hızlı bir şeklide eskiyor. Yeni dünyada var olmanın temel şartı ise hızlı bilgi üretmeye bağlıdır. Dolayısıyla biz eğitim politikası olarak balık tutmayı öğretmeyi benimsedik, felsefemiz bu yönde gelişti.”
Sağlık alanında yeni bölümler açılıyor
OMÜ’de yenilikler devam ediyor. Önümüzdeki dönem Eczacılık Fakültesi’nin açılarak faaliyetlerine başlamasını önemsediklerini kaydeden Rektör Ünal, ayrıca Hemşirelik Fakültesi, Eczacılık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Ladik Meslek Yüksekokulu’nun faaliyetlerine başlamasını planladıklarını aktardı. Ünal, “Bunların yanı sıra Veteriner Hizmetleri Teknisyenliği, Çevre Koruma Hizmetleri bölümleri, Tıp Fakültesi’nde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp, Bağımlılık Merkezi ve Spor Hekimliği bilim dalları açılacaktır. Şehir merkezinde ikinci bir poliklinik açarak burada diş, göz, KBB, iç hastalıkları ve çocuk hastalıkları klinikleri olacak. Bafra ilçesinde fizik tedavi, diyaliz, aile hekimliği gibi bölümlerin açılması planlanmaktadır” dedi.
Üniversite sanayi işbirliği kurumsallaşıyor
OMÜ, üniversite–sanayi işbirliği kapsamında üniversitelerdeki bilgi birikimi, yetişmiş insan gücü ve araştırma potansiyeli ile sanayinin deneyimi ve finansal gücünü birleştirerek gerçekleştirilen kurumsallaştırılmış faaliyetlere önem veriyor. Rektör Ünal, yürüttükleri çalışmaları şöyle anlattı: “Bunu gerçekleştirmek için öncelikle akademisyen ile sanayi arasında bir güven ortamı oluşturmak temel hedefimizdir. Üniversitemiz bünyesinde bulunan teknoloji transfer ofisinde yer alan üniversite-sanayi işbirliği biriminin, yeni dönemde personel sayısı 2 katına çıkarılarak zenginleştirilmiş, süregelen çalışma anlayışının yanı sıra farklı tarzda bir modelle çalışmalarına başlamıştır. Temel hedefi ‘bölgedeki firmalar Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına yönlendirilerek üniversitedeki akademisyen ile sanayici arasında işbirliği sağlama ve üniversitedeki bilimsel potansiyelin sanayiye aktarılarak ekonomik değere dönüştürülmesi’ olan birim, yeni dönemde sanayinin çeşitli ihtiyaçlarına yönelik danışmanlık hizmetleri de vermektedir.”
Öğrencilerin önünü açıyor, çekim merkezi oluyor
OMÜ’nün iddialı olduğu alanlar şehrin doğal potansiyeli ve geliştiği alanlarla yakından ilintili. Samsun’un bir sağlık kenti olmasından dolayı Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri önemli bir çekim merkezi. Ayrıca Türkiye’nin en önemli iki ovasını içeren bir şehir olması dolayısıyla Ziraat Fakültesi bölgede öne çıkıyor. ‘Ondokuz Mayıs’ şehri olması dolayısıyla da Spor Bilimleri Fakültesi’nin şehrin ve üniversitenin fiziki koşullarıyla birlikte ön plana çıktığını aktaran Rektör Ünal, üniversiteler için tercih edilirliğin çok önemli bir motivasyon kaynağı olduğunun altını çizerek şunları ifade etti: “Çünkü tercih edilirlik, her şeyden önce üniversitelere eğitim-öğretim faaliyetlerinde niteliği yakalama noktasında avantaj sağlamaktadır. Potansiyeli ve kapasitesi yüksek öğrencilerle eğitim alanındaki hedeflerinizi gerçekleştirmeniz ve ülke hedeflerine katkı sağlamanız çok daha kolay olacaktır. Bizim tercih edilirlik noktasındaki temel motivasyonumuz budur. Şüphesiz tercih edilirlik için de öğrencilere ciddi fırsatların ve imkânların sunulması gerekir. Bu aşamada üniversitenin yanında şehrin imkânlarının da önemli bir etken olduğunu unutmamak gerekir.”
Mevzuatta öğrencilerin lehinde düzenlemeler yaptıklarını ve onların önünü açacak, daha iyi bir eğitim almalarına imkân sağlayacak geliştirme faaliyetleri yürüttüklerini aktaran Ünal, “Bu bağlamda ön lisans, lisans ve lisansüstü düzeyde öğrencilerimizi yakından ilgilendiren yönetmeliklerimizi onlara yeni imkânlar ve fırsatlar sağlayacak biçimde güncelliyoruz. Öğrenci profilimizi geliştirebilmek için de birtakım önlemler alıyoruz. Bu kapsamda müfredatlarımızı güncelliyor, öğrencilerimize çift ana dal uygulaması ile iki diploma fırsatı veriyor, sosyal ve kültürel faaliyetlerinde öğrencilerimizi Üniversitemizin her türlü imkânından yararlandırıyor, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması adına her türlü yöntem, araç ve gereçten yararlanmaya önem veriyoruz” diye konuştu.
Samsun Teknopark, girişimcilik ekosistemine katkı sağlıyor
Samsun Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin kuruluş çalışmalarına 2009 yılı Temmuz ayında alınan Bakanlar Kurulu kararı ile OMÜ’nün Atakum Yerleşkesi’ndeki 80 bin 753 metrekare arazi üzerinde başlandı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, özel sektör ve STK’ların ortaklığı ile 2010 yılı Haziran ayında Samsun Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş. kurularak faaliyete geçti. OMÜ Rektörü Prof.Dr. Yavuz Ünal, “Üniversitemiz öncülüğünde kurulan Samsun Teknopark, 2015 yılı ‘Erken Aşama Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ kategorisinde 3.’lük, 2017 yılı ‘En İyi Gelişme Gösteren Teknoloji Gelişme Bölgesi’ kategorisinde 3.’lük ve son olarak da 2018 yılı ‘Erken Aşama Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ kategorisinde 1.’lik ödülllerini kazandığını anlattı: “Bölgenin ilk TÜBİTAK BİGG (Bireysel Genç Girişimci) Programı uygulayıcı kuruluşu olarak sadece Karadeniz Bölgesi’ne değil, tüm Türkiye girişimcilik ekosistemine katkı sağlamaktadır."
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yavuz Ünal: “Eğitim sistemini revize ediyoruz”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yavuz Ünal: “Eğitim sistemini revize ediyoruz”
Eğitimin yanında araştırma geliştirme faaliyetlerine de önem veren Ondokuz Mayıs Üniversitesi, eğitim sistemini revizyonlarla geliştiriyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yavuz Ünal, “Eğitim alanındaki başarı ülkemizin her alandaki başarısını doğrudan etkiliyor. Bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yıl hedeflerini gerçekleştirebilmesinin de öncelikle eğitim alanındaki hedeflerin gerçekleştirilebilmesiyle mümkün olacağına inanıyoruz” dedi.