İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Salih Aynural, “Sürdürülebilir başarıyı ilke edinen bir akademik anlayışla bilgiyi kullanmasını bilen, nitelikli, sosyal ve girişimci gençleri ülkemize ve insanlığa kazandırmak istiyoruz” diyor. Üniversitenin vizyonunda; 2040 yılına kadar dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasında yer almak bulunuyor. Bunun için çalışmalara başladıklarını kaydeden Aynural, en önemli farklılıklarının ise Türkçe eğitim dili olacağını söylüyor. Aynural, görüşlerini şöyle açıklıyor: “Bu konuda bir ilke imza attık. Türkiye’de yabancı dille eğitimin eğitim kalitesini çok düşürdüğüne inanıyoruz. Araştırmalar yabancı dilde eğitim verildiğinde kaliteden ve nitelikten ödün verildiğini gösteriyor. Şunu da belirtmeliyim: İngilizce bölüm eğitimi Türkiye’ye büyük zarar veren modellerden biri olmuştur.”
Yüzde 100 Türkçe eğitimi yaklaşımına ‘evet’ diyen ve cümleyi ‘ama’ ile bağlayan Aynural, İngilizce’yi eğitim dili olarak değil ama mesleğe hazırlayacak şekilde pratik odaklı bir yaklaşımla sunduklarına değiniyor: “Lisans ve ön lisans programlarında, müfredatta yer alan İngilizce eğitimine ek olarak, pratik İngilizce eğitimini destekleyici dil programı uyguluyoruz. Mezunlarımıza, ulusal iş imkanlarının yanı sıra uluslararası alanda çalışabilmelerini sağlayacak Pratik Mesleki İngilizce Eğitimi veriyoruz. Dil ve İçerik Bütünleştirilmiş Eğitim (DİBE) metodunun uygulandığı İstanbul Rumeli Üniversitesi’nde yoğun mesleki pratik yabancı dil eğitimi seçmeli olarak ders programında bulunuyor.”
Kaliteli eğitim için okulun aynı zamanda önemli bir fedakârlık yaptığının da altını çizen Aynural, “İngilizce bölümler aynı zamanda gelir kaynağıdır. Ama biz bu gelirden vazgeçtik. Hiçbir vakıf üniversitesinin yapmadığı bir şeyi yapıyoruz. Burada Mütevelli Heyeti’nin ciddi fedakarlığı var. Modelimiz başarılı olursa Türkiye’yi bu garabetten kurtarmak istiyoruz. Bizim nitelikli ve kaliteli eğitim noktasında ciddi duruşumuzun kanıtı bu anlayışımızda yatıyor. Derslerimizde de dışarıdan hocalar getirerek eğitimizi zenginleştiriyoruz. Zaman içinde kaliteli hocaları burada tutarak her yıl daha iyi noktaya gitmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.
Avrasya Bölgesi hedefleniyor
Salih Aynural’a göre İstanbul Rumeli Üniversitesi’nin diğer bir önemli yanı; kurulduğu ilçesiyle bütünleşmiş olması. Ortak projeler yaptıklarını ve yılda 7-8 festivale katılım sağladıklarını paylaşan Aynural, şunları ifade ediyor: “Silivri’ye katkı sağlama noktasında tüm çalışmalara maddi ve manevi katılıyoruz. İşbirliğimiz artık birbirini sahiplenme noktasındadır. Silivri’de 2 yıl içinde 70-80 sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdik. Diyabet Günleri projesinde 1000’nin üzerinde kişiye şeker testleri yaptık. Birçok insan şeker hastası olduğunu orada öğrendi. Acil yardım eğitimleri verdik. Huzurevlerini ziyaret ediyoruz. Birçok hastalığın farkındalığı gibi çalışmalara imza attık. İlk hedefimiz; Silivri ile bütünleşmekti. Bunu muazzam şekilde yaptık. Sonra Trakya Bölgesi, Türkiye ve daha sonra ise uluslararası bir üniversite olma hedefimiz var.”
Uluslararası noktada Türk dünyasına yönelik öğrenci almak istediklerinin altını çizen Aynural, Balkanlar’dan başlayarak bölgenin eğitimde çekim merkezi olmayı hedeflediklerini açıklıyor: “Türkçe eğitim yapacağımız için hedefimiz Avrasya Bölgesi’nden öğrencileri iyi yetiştirmektir. Bu coğrafya ülkemiz için çok önemli. Türk dünyası müthiş zengin bir ailedir. Ama bu aile üyeleri birbirini çok iyi tanımıyor. Çeçenler’den Çerkezler’e kadar da akraba topluluklarımız var. Neredeyse 15 milyon kilometrekareye yayılmış Türk Coğrafyası var ve burada 200 milyonun üstünde kitle var. Burada tüm akraba birliklerini biraraya getirirken gelen öğrencilere de nitelikli eğitim vermek istiyoruz. Ücretlerimizi de yüksek tutmuyoruz. Bölgenin ekonomik koşullarını da bildiğimiz için 3 bin dolara öğrenci kabul ediyoruz.”
Tıp ve hukuk fakültelerini açmak istiyor
İstanbul Rumeli Üniversitesi’nin mevcut ve yeni açılan bölümlerine ilişkin bilgi veren Aynural, tıp ve hukuk fakültesini açmak için YÖK’e başvurduklarını açıklıyor: “Bünyemizde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi’ni açmıştık. İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi bünyesinde; Uluslararası İlişkiler, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümlerini açarak yüzde 100 burslu öğrencilerimizi aldık. Bu yıl ilk kez Psikoloji Bölümü’ne öğrenci alacağız. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi bünyesinde; Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, İç Mimarlık, Mimarlık ve İnşaat Bölümleri’ni açtık. İkinci yılımızda Meslek Yüksekokullarını; MYO ve Sağlık Bilimleri MYO olarak ikiye ayırdık. Yeniliklerle Sağlık MYO’da 14 bölüm, MYO’da ise 11 bölüme ulaştık. ‘Grafik Tasarım, Bilgisayar ve Çocuk Gelişim’de ikinci öğretim bölümlerini açtık ve ön lisansta toplam 25 bölüme ulaştık. Ayrıca geçen dönem 4 yıllık Sağlık Yüksekokulu açmıştık. Onda da fizyoterapi öğrencilerini aldık. Bu sene Spor Bilimleri Fakültesi’ni açtık. Ama 3 bölümümüz var. Bir dahaki sene öğrenci alacağız. Yüksek lisansta Fen Bilimleri Enstitüsü’nde; İş Sağlığı ve Güvenliği Programımız var. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde: Siyaset Bilimi ve Ekonomi programını açtık önümüzdeki dönem bu bölüme MBA programı açmayı düşünüyoruz. Mevcut 25 ön lisans, 11 lisans programımız açılmış oluyor. 2 yüksek lisans bölümümüzde öğrencilerle buluşuyoruz.”
İstanbul Rumeli Üniversitesi’nde ön lisans, lisans ve yüksek lisans dahil öğrenci sayısı 2 bine yaklaşıyor. Öğrencilerin tamamının minimum burs oranı ise yüzde 25. Aynural, yeni kurulan üniversiteler arasında kampüs imkanı sunan ender kurumlardan biri olduklarını dile getiriyor: “40 bin metrekare kapalı alana sahibiz. 3 blok ve 8 kattan oluşan bir yapımız var. Şu anda öğrenci kapasitemiz 8-10 bin. Üniversite olarak çok yüksek öğrenci sayısı yerine kaliteli eğitim vererek 10 bin öğrenci kapasitesine ulaşmak istiyoruz. Uzun vadeli hedeflerimiz arasında bir Teknopark projemiz de bulunuyor.”
Eğitimde teori ile pratiği birleştiriyor
Üniversitenin niteliğinin mezunlarına bağlı olduğunun farkında olduklarını belirten Aynural, bunun için üniversite sanayi işbirliklerine ve teorinin yanında pratik uygulamaların önemli olduğuna inanıyor. Teorinin her zaman pratik ile örtüşmediğinin sanayi işbirliğinin ise bu sıkıntıyı giderdiğini kaydeden Aynural, Silivri’nin Çerkezköy, Çorlu İkitelli OSB gibi sanayi bölgelerine yakın olduğunu aktarıyor: “Fiziki olarak İkitelli OSB ile yakınlığımız 40 dakika. Yeter ki üniversite-sanayi işbirliğine yatkın akademik ve öğrenci kadronuz olsun. Hedeflerimiz içerisinde kesinlikle buna yönelik çalışma var. Öğretim üyemiz sadece makale yazmasın, aynı zamanda sanayiye iş yapan, ortak çalışma kültürü oluştursun istiyoruz. Ayrıca vali, başsavcı, kaymakam gibi üst düzey yöneticilerimizin de okulumuzda ders vermesini sağlayarak rol modelleri oluşturmaya çalışıyoruz.”
İstanbul Rumeli Üniversitesi lisans ve ön lisans öğrencileri, üniversite eğitim süresi boyunca İstanbul Rumeli Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından yürütülen Kariyer Planlama Programı uyarınca ilgili Anabilim dalında uzmanlaşmasını sağlayacak sertifika programları ile destekleniyor.