Gebze Teknik Üniversitesi Öğrenci memnuniyetinde A Plus

Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün 22 yıllık birikimine sahip çıkarak 2014 yılında TBMM kararıyla kuruldu. Türkiye’nin 10 araştırma üniversitesinden biri olan GTÜ, 4 yıl gibi kısa sürede Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması (TÜMA-2018) raporuna göre devlet üniversiteleri arasında öğrencilerin en memnun olduğu 5 üniversite arasına girdi. Bu rapora göre A Plus üniversite olan GTÜ, Kariyer ve Yetenek Yönetimi Derneği (CALIBRE) verilerine göre ise mezunları en hızlı iş bulan 4. devlet üniversitesi.
Gebze Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne Haziran ayında atanan Prof.Dr. Muhammed Hasan Aslan, “Gebze Teknik Üniversitesi’nin vizyonu; temel, mühendislik ve sosyal bilimlerdeki bilginin gelişimine yön veren ve yüksek kalitede eğitim ve araştırma yapan dünya çapında lider bir üniversite olmaktır” diyor. GTÜ’den mezun olan öğrencinin ‘girişimcilik kimliğiyle’ mezun olmasını hedeflediklerini söyleyen Aslan, “İş arayan değil, iş yaratan, araştırma yönü kuvvetli, lider, cesur, risk alabilen mezun yetiştiriyoruz” diyor.
Gebze Teknik Üniversitesi'nde eğitim faaliyetleri 4 fakülte, 17 bölüm ve 9 enstitü ile sürdürürken 4 lisans öğrencisine 1 öğretim elemanı düşüyor. 3 bin 814 lisans, 4 bin 963 lisansüstü olmak üzere 8 bin 777 öğrenci eğitimini sürdürüyor. Lisansüstü öğrenci sayısının lisanstan fazla olduğunun altını çizen Aslan, “Araştırma üniversitesi olmanın sorumluluklarını taşıyoruz. TÜBİTAK tarafından açıklanan Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi’nde 3. sırada yer alıyoruz. Öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı ise 2.47 ile devlet üniversiteleri sıralamasında 2. sıradayız” diye konuşuyor.

Türkiye’nin tematik teknoparkı kuruluyor
Rektör Aslan, GTÜ’nün en önemli farkının; uluslararası yapısı ve üniversite-sanayi işbirliğinde yarattığı örnek model olduğunu söylüyor. Bu iki alana daha fazla yoğunlaşacaklarını aktaran Aslan, önümüzdeki dönem işbirliğini daha da iyi noktaya taşıyacak teknopark projesini de hayata geçireceklerini duyuruyor: “Bilişim Vadisi’nin ortaklarından biriyiz. Ama GTÜ olarak kendimize ait 170 dönüm bir alan üzerinde Türkiye’nin enerji ve savunma sektörüne yönelik ilk tematik teknoparkını kuracağız. GTÜ Teknopark’a her gelen yatırımcıyı kabul etmeyip bu alanda seçici olacağız. Ulusal ve uluslararası kuruluşların ilgi göstereceğini düşünüyorum” diyen Aslan, binaları inşa ederken de farklı bir model kurgulayacaklarını açıklıyor. Şöyle ki; binaların dışı üniversite tarafından yapılacak ancak binaların içi yer alacak şirketin ihtiyacına uygun olarak şirket tarafından yapılabilecek. Yatırımın bölgedeki Ar-Ge ekosisteminde önemli bir yatırım olacağının altını çizen Aslan, “Sabiha Gökçen Havalimanı’na 15-20 dakika uzaklıktayız. Hızlı Tren üniversite arazisinden geçiyor. Karayollarının yanındayız. Konum olarak çok avantajlıyız. Kuruluş çalışmaları tamamlandıktan sonra hızlı bir yükseliş gerçekleştireceğimize inanıyorum. Ayrıca GTÜ olarak teknoparkta yer alan tüm işletmeler GTÜ’nün altyapısından da yararlanabilecek” bilgisini veriyor.

Üniversitenin potansiyeli enerji ve savunma
Üniversitenin kimlik kartının bir yerde enerji ve savunma sanayi olacağının altını çizen Aslan, üniversite sanayi işbirliğinde bu iki alana özel önem vereceklerini ekliyor: “Savunma sektörü ülkemizin ihtiyacı olduğu bir alan. Yerli ve milli birçok proje de ülkemizde yönetiliyor. Bu alanda ürün çıkarmak istiyoruz. Altyapı olarak da Savunma Teknolojileri Enstitümüz var. Yüksek lisans programını da açacağız ve doktoraya da devam edeceğiz. Enerji konusunda ise üniversitemizde katı atık pillerinden, güneş enerjisine geniş bir skalada çalışmalar yapılıyor. İki alanda da temelsiz değiliz. İki alanda farklılık yaratmayı planlıyoruz.”
Araştırma üniversitesi olarak öğretim üyelerine bu süreçte büyük sorumluluk düştüğünü belirten Aslan, şunları kaydediyor: “Bütün öğretim üyesi arkadaşlara sesleniyor ve ‘Bilimsel çalışmaya devam edersiniz ama sanayici ile problemleri çözecek araştırmalara ağırlık verin. Bu üniversiteye kaynak bulmak zorundayız. Sanayiciler ile sıkı işbirliği yaparak hem sanayicinin sorunlarını çözün hem de üniversiteye katkı sağlayın’ diyorum.”

Sanayi üniversite işbirliğinde ‘model’ oldu
Üniversite sanayi işbirliğinin Türkiye’de istenilen noktada olmadığını hatırlatıyoruz. Rektör Aslan, iki yapının birbirinden çok farklı olduğuna dikkat çekerek, “Bir tarafta riski sonsuz alabilen bir kesim, diğer tarafta ise riski hiç sevmeyen bir kesim var. GTÜ olarak iki farklı kesimi biraraya getiren örnek bir model oluşturmaya çalışıyoruz. Ve gururla söyleyebilirim ki bu model gayet başarılı işliyor” diye konuşuyor. Üniversite olarak sanayicilere seslendiklerini ve “Bize bağışta bulunmayın bize ortak olun” dediklerini kaydeden Aslan, “Sanayici taşın altına elini koyduğunda bu model daha sağlıklı oluyor. Araştırma üniversitesi olarak firmalarla ortak proje yapımında prototip üretimi yapıyoruz. Reçeteyi oluşturuyoruz. Firma ise üretime geçebiliyor. Üniversite olarak ben üretici değil yol göstericiyim. Ekosistemde benim görevim; Ar-Ge yapmak, prototip üretmek ve eğitimini vermek” açıklamasını yapıyor.
GTÜ’nün zaten OSB’ler, Teknoparklar, Ar-Ge merkezlerinin göbeğinde bir yapısı olduğunu dile getiren Aslan, şu noktalara değiniyor: “KOBİ ölçekli veya büyük ölçekli birçok şirket ile işbirliği için çalışmalar yürütüyoruz. Saha ziyaretleri yapıyorum. Şirketlerle ikili işbirliği için altyapı imkanlarımızı ve vizyonumuzu ortaya koyuyoruz. Ayrıca buradaki şirketleri yurtdışına tanıtma misyonu da üstleniyoruz. Her yurtdışı organizasyonumuzda kendi firmalarımızla yürüttüğümüz projeler başta olmak üzere şirketlerimize ilişkin bilgilendirmeler yapıyoruz.”

Kaynak yaratmak için projeler önemli
Araştırma üniversitesinin giderleri daha fazla. Bu gerçeklikle yüz yüze bulunan GTÜ, öğretim üyelerinin çabalarıyla kaynak yaratmaya yoğunlaşıyor. Bu dönem TÜBİTAK’ta  12 projenin kabul edildiğini açıklayan Aslan, “TÜBİTAK dışında büyük projelere ortak olmaya çalışıyoruz. Çeşitli firmaların başvurularına alt yüklenici gibi işbirliği yapıyoruz. Üniversite olarak yürüttüğümüz projelerin bütçesi 50 milyon TL’yi buluyor. Ayrıca unutmamak lazım devlet üniversiteyiz. Laboratuvar altyapımız devlet kaynaklarıyla oluşturuldu ve dışarıdan gelen her türlü talebe cevap vermek zorundayız. Sanayici bizden istediği konularda proje bazlı çalışma yapabiliyoruz” bilgisini veriyor.
Akademik altyapının önemli olduğunu ve başarıyı hedefleyen, akademik hayatı ön planda tutan nitelikli eğitimcilere ulaşmaya çalıştıklarını kaydeden Aslan, “Kadromuzu gençleştirmeye ve mümkünse doktorasını yurtdışında yapmış öğretim üyesini almaya çalışıyoruz” diyor. GTÜ’ye önümüzdeki dönem endüstri mühendisliği lisans bölümünü açmak istediklerini kaydeden Aslan, “İlk tercihte yüzde 100 doluyoruz. Üniversiteye kayıt yaptıran öğrencilerin ilk 5 tercihindeyiz. Bilinçli gelen bir kitlemiz var. En fazla 10-12 bin kişilik bir üniversite olmayı arzuluyoruz” eklemesini yapıyor.