Bahçeşehir Üniversitesi 17 yılda başardı: Uluslararasılaştı
Bahçeşehir Üniversitesi 17 yılda başardı: Uluslararasılaştı
“Vizyoner bakış açısına sahip, inovatif, girişimci, kendine güvenen öğrenci yetiştirmek” mottosuyla 17 yıldır eğitim sektöründe faaliyet gösteren Bahçeşehir Üniversitesi, Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına girmeyi hedefliyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Şenay Yalçın, Bahçeşehir markasıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde, Japonya’da, Almanya’da ve Gürcistan’da üniversite kurduklarını, yakın zamanda Kıbrıs’ta da eğitime başlayacaklarını duyurdu.
Yurtdışında üniversite sürecini Türkiye’de başlatan ilk kurum olduklarını altını çizen Yalçın, süreci şöyle anlattı: “Vizyoner bakış açısına sahip, inovatif, girişimci, kendine güvenen öğrenci yetiştirmek temel amacımızdı. İlk aşamada öğrencilerimiz için çok sayıda üniversite ile anlaşmalar imzaladık ama yetmediğini farkettik. Avrupa’da İngilizce eğitim veren üniversite sayısı azdı. ABD’de ise maliyetler yüksekti. Bu nedenle kendi sorunumuzu kendimiz çözmeye karar verdik. İlk aşamada yurtdışında eğitim merkezleri açmaya başladık. Baktık oluyor. Çok fazla öğrencimizin yararlanmasını istediğimiz için Amerikan yasalarına göre BAU International University Washington D.C.’yi, ardından Almanya’da BAU International Berlin University Of Applied Sciences’ı kurduk. Japonya’nın Hong Kong şehrinde ve son olarak da Gürcistan’nın Batum şehrinde sağlık alanında eğitim verecek BAU International University Batumi’nin kurulmasına katkı sağladık.”
Kuruldukları ülkelerin yasalarına tabi olan üniversiteler, dünyanın her yerinden öğrenci kabul ediyor. Berlin’de 5 program yürütülüyor. Türkiye’de okuyan öğrencilerin yurtdışındaki BAU’larda eğitim alması ise değişim programıyla mümkün oluyor. Yalçın, öğrencilerin 2 yıl İstanbul’da 2 yıl ise yurtdışında eğitiminin mümkün olduğunu ve çift diploma almaya hak kazandığını dile getiriyor.
Bahçeşehir yeterli doluluğa ulaştı
Bahçeşehir Üniversitesi 3’te 1’i yüksek lisans ve doktora olmak üzere toplam 22 bin öğrencisi, 700 tam zamanlı 600 yarı zamanlı toplam bin 300 öğretim üyesiyle faaliyet yürütüyor. 104 ülkeden 2 bin 700’den fazla yabancı öğrencilerinin bulunduğunu belirten Yalçın, şunları aktarıyor: “Kontenjan olarak yeterli doluluğa ulaştık. Kaliteli eğitim vermek için şartların iyi olması önemli. Rağbet olmayan bölümlere öğrenci almamaya başladık. Almanya’daki üniversitemizde 10 bin öğrenci, Washington’da 5 yıl içinde 10-15 bin öğrenci, Batum’da 3 bin öğrenci, Kıbrıs’ta ise yine 10 bin öğrenci hedefliyoruz.” Yalçın, aynı zamanda geçen yıl farklı amaçlı 10 öğrencilerinden 1’ini yurtdışına eğitime gönderdiklerini ve öğrencileri en azından bir yarıyıllarında yurtdışında eğitim görmeye teşvik ettiklerini açıklıyor.
ApplyBau ile her yıl 350-400 öğrenci destekleniyor
Dünyanın önde gelen üniversitelerinde uygulanan “Admission”(Başvuru-Kabul) sisteminin bir benzeri olan ApplyBau Bahçeşehir Üniversitesi tarafından 2013 yılında hayata geçirildi.
Apply Bau, adayların merkezi sınav sistemi ile bir üniversiteye yerleştirilmeden önce aday öğrenciye kişisel özelliklerini, hayallerini, projelerini ve hangi bölümü neden istediklerini anlatma şansı tanıyarak, burslandırarak üniversite eğitimi alma şansı tanır. ApplyBau’yu iş dünyası ile geliştirdiklerini aktaran Şenay Yalçın, “Entelektüel sermayenin en iyi unsuru insandır. İnsanımızı boşa harcamak istemiyoruz. Akademik olarak yeteri kadar başarılı değil ama yaratıcı, girişimci, inovatif öğrencilerimize burs veriyoruz. Doğru alana doğru insanı seçmek için elektronik ortamda öğrencilere 4 tane soru soruyoruz. Sonra dikkat çekici olanları görüşmeye çağırıyoruz. Her yıl 350 ile 400 öğrenciyi ApplyBau sistemi ile çağırıyoruz. Bu sistemde bursluluk oranımız yüzde 42. Geçen yıl Tıp, İletişim ve Mühendislik Bilimleri Fakültesi’nde uyguladık. Bu yıl yelpazeyi genişletmek istiyoruz” bilgisini veriyor.
Ar-Ge’ye öncelik verildi
Rektör Şenay Yalçın, Cumhuriyetin 100. Yıl kutlamalarında dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girmeyi hedeflediklerini, bunun Ar-Ge ve akademik altyapısını oluşturduklarını belirtiyor.
Ar-Ge’ye son 3-4 yıldır ciddi ağırlık verdiklerini belirten Yalçın, şunları söylüyor: “Dünyanın bu alandaki sayılı üniversitelerinden hocalar aldık. Araştırmalarını ve iddialarını Bahçeşehir’de sürdürüyorlar. Üniversitemiz önümüzdeki dönem Ar-Ge’de en fazla konuşulan kurumlardan biri haline gelecektir. Üniversitemiz laboratuvar ve hoca maliyetleri dışında bütçesinin yüzde 2’sini Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Bu yeterli değil. Zamanla artacaktır. Sağlık ve bilgi teknolojileri sektörü ile savunma sanayisine yoğun çalışıyoruz. Üniversite bünyesinde yürütülen proje sayısı 78. Yaklaşık 15 milyon TL’lik bir ekonomik karşılığı var.”
Yalçın, ortalama bütçelerinin yüzde 10’unu Ar-Ge projelerinin oluşturduğunu, bu oranı yüzde 25’lere çekmek istediklerini açıklıyor. Teknopark konusunun önemli olduğunu aktaran Yalçın, bu alanda kamu kaynaklarının verimli kullanılmadığını düşünüyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Teknopark’ı için bir süre daha beklemek gerektiğini ifade eden Yalçın, bazı çalışmaları yürütmek için İstanbul Teknopark’ta 5+5 bin metrekareden olmak üzere 10 bin metrekarelik alan kiraladıklarını, ayrıca yine 500 metrekare kapalı alan kiralayarak savunma sanayi ağırlıklı projeleri orada yürüteceklerini duyuruyor.
Yalçın, “Birkaç ay içinde İstanbul’un göbeği sayılacak bir alanda Bahçeşehir teknopark projemizi hayata geçirebiliriz” diyor.
CO-OP’da başarı kaçınılmaz
Bahçeşehir Üniversitesi’nin yaklaşık 6 yıldır yürüttükleri CO-OP; öğrencilerin lisans eğitimi sırasında bir işyerinde çalışmasına dayalı bir eğitimi kapsıyor.
Amaç; eğitim ile çalışma hayatını bütünleştirmek. Yalçın, CO-OP yaptıkları şirket sayısının bin 800 olduğunu, yurtiçi 2 bin 716, yurtdışı ise 151 CO-OP yapmış öğrencileri olduğuna dikkat çekiyor.
CO-OP kapsamında sektör bağımsız 113 markalı dersleri olduğunu, 12 öğrencinin seçmesi halinde sınıf oluşturduklarını belirten Yalçın, aynı zamanda Avrupa’nın en büyük girişimci hızlandırma programı olan Startupbootcamp hakkında bilgi veriyor: “Her dönem 10 girişimciyi üniversite bünyesine kabul ediyoruz. Toplam 15 bin avroluk kaynak sağlıyoruz. Ayrıca mentorluk dersleri veriyoruz. Özel kuruluşlar ile anlaşmalarımız var. Google veya Amazon gibi kurumlar kaynak sağlayabiliyor. Burada deyim yerindeyse kendi KOBİ’mizi oluşturuyoruz.”
Bau Global büyüyor
Üniversite olarak kuruldukları günden bu yana iş dünyası ile yakın olmanın kendileri için önemli olduğunu belirten Rektör Şenay Yalçın, bu amaçla Bau Global’i oluşturduklarını açıklıyor: “Bau Global, iletişim ağı tüm dünyaya yayılmış yüksek öğrenim kurumlarından oluşur. Bu uluslararası iletişim ağı, şehir, ülke ve milletin kalifiye yüksek öğrenim açısından kaynaklarını artırmakta ve tüm dünyadan öğrencilere kapılarını açmaktadır. BAU Global’in öğrencileri ve mezunları Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya gibi üç kıtaya ve yedi ülkeye yayılır. BAU Global iletişim ağı 4 üniversite, 2 dil okulu ve 6 uydu kampüsü içerir. BAU Global üniversiteleri, mimarlık, sanat, işletme, tasarım, eğitim, mühendislik, sağlık bilimleri, bilgi teknolojileri, hukuk ve tıp alanında yüzlerce lisans, yüksek lisans ve doktora programı sunar.”