İTÜ ARI Teknokent; 330 firması, 8 bini aşkın personeli, 3 bin 600’ün üzerinde Ar-Ge projesi, 367 patent, 2 bin 178 akademisyen ile işbirliği ve toplamda 1 milyar dolara yakın ihracatıyla uluslararası rekabeti zorluyor. İTÜ ARI Teknokent, dünyanın ilk 5 teknoparkından biri olarak tanımlanıyor.
İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof.Dr. Attila Dikbaş, hikayeyi başından itibaren takip ettiğini belirterek, 2021 yılında 8.5 kat büyüdüklerini bu başarıyı daha da yukarı taşıyacak projelere odaklandıklarını söyledi. ARI Teknokent’in özgün bir model olduğunu belirten Dikbaş, değerlendirmesini şöyle yaptı: “20 yıl önce yola çıktığımızda 80 milyon dolar bağış toplamıştık ve devlet-kamu yardımı almadan ARI Teknokent’in temellerini atmıştık. Bugün 9 binada 130 bin metrekare kapalı alana ulaştık. Süreçte ARI 2 binasının finansmanı için Dünya Bankası’na hazırlamış olduğumuz fizibilite raporu önemlidir. Raporumuzda; üniversite-sanayi işbirliğinin teknopark ile ilintisini, kuluçka merkezini ortaya koymuştuk. Raporumuz ile Hazine garantisi olmadan Dünya Bankası’ndan kaynak alan ilk devlet üniversitesi olduk. O fizibilite raporunda yazdığımız her bir projeyi gerçekleştirme fırsatı yakaladık. İlk olarak TTGV, İTÜ ve İTÜ ARI Teknokent olarak Genç Girişimci Geliştirme Programı’nı hazırladık. 480 projeden 180’ini seçtik ve mini MBA programı kapsamında eğittik. Hocaların üniversite öğrencileriyle birlikte hazırladığı 3 proje 1 yıl içinde firmasını kurdu. 2011’de ise İTÜ Çekirdek’i hazırladık.”
Özgün bir model olan İTÜ Çekirdek programının 10 yıl içinde kendi başına anılan bir markaya dönüştüğünü kaydeden Dikbaş, “Çekirdek’te bugüne kadar 3 bin 598 girişim desteklendi. 1172 girişim şirketleşti. Girişimcilerin aldığı toplam yatırım tutarı 812 milyon TL’yi aştı. Girişimlerin toplam değerlemesi ise 5.6 milyar TL’yi aştı. Yaklaşık 40 kurumsal paydaşın yer aldığı İTÜ Çekirdek’te sadece 2 yılda 2 bine yakın istihdam sağlandı. Sadece 2 yılda girişimcilerin cirosu, 50 milyon TL’ye ulaştı, ihracat rakamı ise 500 milyon dolara yaklaştı” dedi.
2006 yılında Bilişim Vadisi Fizibilite raporunu hazırlarken ‘Açık Teknopark-Serbest Girişimci’ kavramını ele aldıklarını ve ülkemizde teknoparkların bu yöne evirilmesine katkı sağladıklarını kaydeden Dikbaş, bugün İTÜ ARI Teknokent’te bu modeli uygulayarak uluslararası nitelikte başarıya ulaştıklarını açıkladı. Dikbaş, “İTÜ Çekirdek’e toplam 10 yılda 60 bin 500 tane başvuru oldu. Desteklenen girişim sayısı ise 4 bine yakın. Buradan da 1200’e yakın girişim firma olarak kuruldu. Dünyadaki diğer kuluçka merkezleri ile kıyaslandığında dünyada 4. sıradayız. İTÜ Magnet ile girişimciyi işini büyütecek noktaya getiriyoruz. Küresel ölçekte ise Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı kapsamında ise yurtdışına gönderiyoruz. Bu program girişimlerin desteklendiği ve belirli firmalarla da işbirliği yapabildiği bir ortam yaratıyor. Girişimcilerimizi tüm teknoparklara gitmesini sağlayacak kavramsal algıyla yetiştiriyoruz” diye konuştu.
Yurtdışı girişimler ITU SEED programıyla büyüyor
Yatırımcının İTÜ ARI’nın ekosistemine çok güvendiğini söyleyen Dikbaş, “2020’den itibaren otomotiv, uzay ve havacılık, sürdürülebilirlik ve dijital sağlık girişimlerine odaklandık. Geçen yıl 8.5 kat büyümemizin temel nedeni bu tematik sektörlerde yürüttüğümüz çalışmalardır. Bundan sonra ise ITU SEED ile küresel ölçekte yabancı girişimcilerle büyüyen ve o girişimlerin buradan ihracat yapan hale gelen örnek bir model oluşturmak istiyoruz” dedi. Şu ana kadar 35 farklı ülkeden 100’ün üzerindeki başvuru aldıklarını ve 18 girişimin kabul edildiğini aktaran Dikbaş, şunları ifade etti: “Bu model İTÜ ARI Teknokent’i dünyada 1 numaraya taşır. Uluslararasılaşma yolunda ABD ve Avrupa’nın önemli üniversite & ekosistemleriyle iş birlikleri sağlandı. Oradaki girişimciler ve buradaki girişimciler serbest dolaşım sağlayacak. Almanya, ABD ile benzer işbirliklerine imza atacağız.”
İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof.Dr. Attila Dikbaş: “2023’te dünyada ilk 3’te anılmak istiyoruz”
İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof.Dr. Attila Dikbaş: “2023’te dünyada ilk 3’te anılmak istiyoruz”
İstanbul Teknik Üniversitesi’ne 1981 yılında öğrenci olarak giren ve İTÜ ARI Teknokent’in kuruluş çalışmalarında Koordinatör görevinde bulunan Prof.Dr. Attila Dikbaş, günümüzde ise Genel Müdür olarak teknokentin gelecek vizyonuna katkı sağlıyor. İTÜ ARI Teknokent’in özellikle kuluçka modeliyle dünyanın en iyi 4. teknoparkı olduğunu söyleyen Dikbaş, en büyük amacının 2023’te uluslararası rekabette İTÜ ARI Teknokent’i ilk 3’e yükseltmek olduğunu açıkladı.