Yazımın başlığını değerli arkadaşım Yalçın Sönmez’in konuşmasından esinlenerek kullanmak istedim...
Yaşamımın her alanında konulara yaklaşmada, sorunları çözmede; “Bardağın yarısı dolu” olarak görmenin ya da bakmanın daha olumlu olacağına, doğruları kabul eden, varsa eksiklikleri bu anlayışla giderebilmenin doğru bir yöntem olduğuna inanlardanım… “Pozitif gerçeklik” yaklaşımla hazırlanan bir raporu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ülkemizde COVID-19 vakası, ilk kez 11 Mart’ta görüldü. 13 Mart’ta, Cumhurbaşkanlığınca COVID-19’la ekonomide mücadele bağlamında alınan bir dizi kararlar kamuoyuna açıklanmıştı. Uygulamaya konulan desteklere ek yeni öneriler sunulmasında yarar gören kurum ve kuruluşlar, hazırladıkları çalışma ya da raporları kamuoyuna açıkladılar.
“Pozitif gerçeklik” olarak değerlendirdiğim rapor, Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı (TOSYÖV) “Ekonomi Çalışma Grubu”nu oluşturan “Devlet eski Bakanları; Prof.Dr. Işın Çelebi ve Ayfer Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji eski Bakanları; Ali Coşkun ve Ahmet Kenan Tanrıkulu, 20. dönem Milletvekili ve KOSGEB eski Başkanı Hilmi Develi (bendeniz), KOSGEB ve Rekabet Kurulu eski Başkanı Prof.Dr. Tamer Müftüoğlu, TOBB ETÜ İşletme Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ramazan Aktaş ve Dünya Gazetesi Ankara Temsilcisi Ferit Parlak tarafından hazırlanan “COVİD-19’un ekonomide ve sosyal yaşamda yarattığı olumsuzluklar, “KOBİ’lerimizin bu süreçte daha az hasarla çıkarak faaliyetlerini sürdürmeleri ve sorunlarının tespiti ve önerileri” içerikli raporu TOSYÖV Başkanı Ş. Nezih Kuleyin ve Prof.Dr. Ramazan Aktaş, Haziran ayı başlarında ASO Toplantı Salonu’nda kamuoyuna açıklamıştı.
Raporun hazırlanması sürecinde gerek dünya da gerekse ülkemizde COVID-19’la ekonomi alanında alınan tüm kararları, çeşitli kurum ve kuruluşlarca hazırlanan raporların, arkadaşlarımızın bilgi ve deneyimlerini ve özellikle sahadan edindikleri görüş ve önerileri webinar ortamında düzenlenen toplantılarda Cumhurbaşkanımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımızca alınan bir dizi ekonomi destek kararlarını olumlu karşılayarak, mevcut desteklere yeni öneriler yapılmasında yarar görüleceği görüşü ile “Pozitif gerçeklik” yaklaşımıyla hazırlanan çalışma/rapor sonlandırıldı.
Hazırlanan raporun öneriler bölümünü TOSYÖV Başkanı Nezih Kuleyin şöyle açıklıyor: “Biz bu krizi kısa vadeli gelip geçici bir olay olarak görmüyoruz. Bu nedenle odağına KOBİ’lerin konulduğu kısa, orta ve uzun vadeli bir kalkınma programına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Kısa vadeli kredi çözümlerinin pansuman etkisi yaratacağını, ödemesiz dönemi uzun veya faiz oranları ile uzun vadeli kredi olanaklarının yaratılması gerektiğini düşünüyoruz.
Krediler dışında çözümü sağlayacak olan itici gücün KOBİ’lere kaynak aktarımı olacağı kanaatindeyiz. Birçok KOBİ’nin ödemesiz olarak tanımlanan dönemden sonra başlayacak olan ödeme dönemini yönetemeyeceğini çünkü işlerin o kadar hızlı toparlanamayacağını görüyoruz.
Kullanılacak destek ve teşviklerin sektör öncelikleri ve firma analizi yapılacak dayanıklılık ve yaratıcılık özelliği taşıyan firmalara yönelmesi gerekiyor.
Borçlanma iş geliştirmeye yönelik olarak yapılmalı ve borç ödemeleri ise uzun vadeye yayılmalı. KOBİ’lerin aksayan teknik zincirlerini yeniden kurmaları için maddi ve yönetsel destek verilmeli. Sağlık sektörü özel olarak ele alınmalı ve gelişmesi için her türlü çaba gösterilmeli. E-ticaret hızla gelişmekte ve gelişecektir. KOBİ’lerin ürünlerini e-ticaret yolu ile satabilmeleri için yapacakları dönüşüm maddi olarak desteklenmeli. Özellikle bazı sektörler ve vergi ödemelerini aksaksız gerçekleştirmiş olan KOBİ’ler için vergi indirimi ve erteleme sürelerinin uzatılması gündeme alınmalı. İhracaat için yapılabilecek tüm çabalar desteklenmeli.
Girişimcilik, yeni dönemde çıkış yolumuz olabilir, daha etkin bir girişimci geliştirme programı gündeme alınmalı.”
“Ekonomi Çalışma Grubu”nda birlikte olmaktan onur duyduğum, arkadaşlarımızın özverili çalışmalarıyla “Pozitif gerçeklik” anlayışını yansıtan raporun ekonomi politikaları belirleyicilerine yararlı olacağı inancı ile COVID-19’un etkilerinin insanlarımızın yaşamalarında ve ülkeniz ekonomisinde en az hasarla sonlanmasını diliyorum.
“Pozitif Gerçeklik” Yaklaşımıyla Hazırlanmış Bir Rapor
Paylaş