KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Türkiye merkezli temassız ticaret

PAZAR/ÜLKE

COVİD-19 Salgını dünya ekonomik nizamını kökten değiştirecek; daralacak olan tedarik zinciri Türkiye’yi Avrupa’ya yakınlaştıracağı gibi bölgesel tedarik zincirinin de merkezine oturtacak. Dış ticarette Türkiye özelinde yeni bir fırsat penceresi açılacak.

Şunu artık bütün dünya biliyor:
• Son yüzyılın en büyük küresel krizini yaşamaktayız.
• Kriz sonrası dünya kriz öncesi dünyaya benzemeyecek.
• COVİD-19) Salgını ekonomik alanda kalıcı güç değişimleri yaratacak.
• Her ülke belli stratejik sektörlerde yerli üretim ve rezerv yaratma yolları arayacak.
• Tedarik zincirleri ülkelerin daha yakınına taşınacak.

Bu yeni dünya tablosunu Türkiye açısından yorumlayarak bazı sonuçlara ulaşmamız mümkündür:
• Türkiye için komşuları ve yakın çevre ülkeleri ile ekonomik işbirliği ve dış ticaretini öne alması zorunlu olacak.
• Türkiye endüstriyel birikimi ve gelişkin insan kaynakları açısından, güçlü ve dönüşerek daha da güçlenmekte olan onbinlerce KOBİ’sini kapsayan güvenilir bir üretim altyapısı ile kendini ‘Merkez Ülke’ olarak konumlandırma kapasitesine ve perspektifine sahip.

Bu çözümleme yoluyla şu sonuca ulaşıyoruz: “Türkiye merkezli yakınlaşan bir bölgesel tedarik zinciri oluşturmak”; hedefimiz bu olmalı, işletmelerimiz ve girişimcilerimiz şimdiden bu hedefe odaklanmalıdır.
Yakınlaşan bölgesel tedarik zinciri Türkiye merkezli bakıldığında karşımıza şu üç ülkeler kategorisini çıkarmaktadır: 1) Türkiye’nin kara komşuları 2)Türkiye’nin deniz komşuları 3) Yakın çevre ülkeler.
Bu ülkelere nüfus, ürettikleri GSYİH, dış ticaret hacimleri ve Türkiye ile gerçekleştirdikleri ticaretin büyüklüğü yönünden ayrı bakarsak, toplamda nasıl bir ekonomik alandan, nasıl bir “yakınsanmış ticaret zinciri”nden söz edildiğini kolayca görmüş olacağız (Hesaplamalar TÜİK, IMF, Dünya Bankası verilerinden yararlanılarak KobiEfor tarafından yapılmıştır.)

Türkiye’nin kara komşuları:(İran, Yunanistan, Bulgaristan, Azerbaycan, Irak, Suriye, Gürcistan, Nahcivan, Ermenistan.)
Nüfus: 176 milyon
GSYİH: 1.trilyon 060 milyar dolar
Ticaret hacmi: 580 milyar dolar
Türkiye’nin bu ülkelere ihracatı: 26 milyar dolar
Türkiye’nin bu ülkelerden ithalatı: 23 milyar dolar
Türkiye’nin deniz komşuları: (Rusya Federasyonu, Ukrayna, Romanya, Moldova, Libya, Mısır, Tunus, İsrail, Lübnan)
Nüfus: 345 milyon
GSMH: 2.trilyon 154 milyon dolar
Ticaret hacmi: 1 trilyon 483 milyar dolar
Türkiye’nin bu ülkelere ihracatı: 23.5 milyar dolar
Türkiye’nin bu ülkelerden ithalatı: 44 milyar dolar

Yakın çevre ülkeler: (Polonya, Çekya, Slovenya, Macaristan)
Nüfus: 61 milyon
GSMH: 1 trilyon 114 milyar dolar
Ticaret hacmi: 1 trilyon 258 milyar…
Türkiye’nin bu ülkelere ihracatı: 6.8 milyar dolar

Türkiye’nin bu ülkelerden ithalatı: 8.3 milyar dolar

Yakınsanmış Tedarik Zinciri toplam ekonomisi:
Nüfus: 582 milyon
GSMH:  4 trilyon 328 milyon dolar.
Ticaret hacmi: 3 trilyon 321 dolar.
Türkiye’nin bu ülkelere ihracatı: 50 milyar 900 milyon dolar.
Türkiye’nin bu ülkelerden ithalatı: 72 milyar 6oo milyon dolar.
Kritik noktalar: Türk işletme sahipleri ve girişimciler;
• Yeni küresel ekonomide “Temassız” işbirlikleri ve ticaretin öne çıkacağını,
• e-ticaretin başdöndürücü bir ivmeyle yükseleceğini,
• Gelişmekte olan üretici ülkelerin daha da güçleneceğini,
• Düşük kar oranlı ama istikrarlı bir ekonomik büyüme dönemine girileceğini,
• Endüstri 4.0 uygulamalarının hakim olacağını,
• Uzaktan /evden çalışmanın ve yönetmenin işletmeleri yeniden yapılanmaya sevkedeceğini hesaba katmalıdırlar.

Temassız ticaret hızlandı: Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı dış ticarette başlatılan “temassız ticaret” formülünü başarıyla sürdürdüklerini, bu uygulamanın devreye girdiği Mart ayından bu yana gümrüklerden geçiş yapan ticari araç ve vagon sayılarının arttığını belirtti. Pekcan, Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını Türkiye’ye gelmeden önce Ticaret Bakanlığı olarak Sağlık ve İçişleri bakanlıklarıyla koordinasyon halinde gümrük kapılarında önleyici tedbirler aldıklarını söyledi.
Bakan Pekcan, bu kapsamda öncelikle İran ve Irak sınır kapılarının yolcu giriş çıkışlarına kapatıldığını anımsattı: “Dünyayı etkisine alan Kovid-19 pandemisinin ticaretimiz üzerinde etkisini en aza indirmek ve dış ticareti mümkün olduğu kadar etkin ve yüksek kapasiteyle sürdürmek için hayata geçirdiğimiz ‘temassız ticaret’ uygulamalarımızı başarıyla sürdürüyoruz.”
Bakan Pekcan, Türkiye'nin dış ticaretinin kontrollü şekilde devamının sağlanabilmesini temin için yürüttükleri bu uygulama çerçevesinde Irak’a açılan Habur Gümrük Kapısı’nda tampon bölgede temassız şekilde “konteyner, dorse ve şoför” değişimi yapıldığını, işlemler gerçekleştirilirken her türlü sağlık ve dezenfeksiyon tedbirlerinin de sıkı şekilde alındığını anlattı.
Pekcan, temassız ticaret konusundaki çalışmaların başarıyla gerçekleştirilmesine katkılarından dolayı Uluslararası Nakliyeciler Derneği ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birliklerine, tüm gümrük personeline ve nakliyecilere teşekkür ederek, “Tampon bölgede bizim şoförümüz aracı bırakıyor, karşı taraftan şoför gelip alıyor. Dönen araçlar da tamamen dezenfekte edilerek, sahamızda bekleyen Türk sürücüler tarafından girişi yapılıyor” dedi.
Bakan Pekcan, temassız ticarete geçilen Mart’tan bu yana Habur Gümrük Kapısı’ndan toplam 55 bin 208 tırın giriş, 50 bin 386 tırın ise çıkış yaptığı bilgisini paylaştı: “Kovid-19 pandemisinden önce, Irak’a açılan Habur Sınır Kapımızdan Şubat’ta günlük ortalama tır çıkış sayısı 1613 düzeyindeydi. Habur'dan çıkış yapan ticari araç sayısı 24 Nisan'da 1449 oldu. Bu sayıyla pandemi öncesi dönemdeki günlük rakamlara oldukça yaklaştık.” Pekcan, Kapıkule Gümrük Kapısı’ndan da Mart’tan bu yana çıkış yapan tır sayısının toplam 43 bin 213 olduğunu aktardı.
Bu süreçte Türkiye'nin geleneksel ticaret ortakları niteliğindeki sınır komşularıyla ticarette demiryollarına ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayan Pekcan, İran’a açılan Kapıköy Demir Yolu Gümrük Kapısı’nda, mal alışverişinin insan teması olmaksızın vagonlarla gerçekleştirildiğini ifade etti. Pekcan, burada işlemlerin, vagonların Türkiye tarafından lokomotiflerle itilip, İran tarafından yine lokomotiflerle çekilerek gerçekleştirildiğini, gelen boş vagonların da dezenfekte edildiğini anlattı: "Kapının kapanmasından önce günlük yaklaşık 261 tır İran varışlı olarak çıkış yapmaktaydı. Pandemiye ilişkin önlemler kapsamında kara hudut kapılarımızı kapatmamız ve İran'a ihracatımızda tampon bölge bulunmaması nedeniyle Kapıköy Demir Yolu Gümrük Kapımız alternatif olarak öne çıkmıştır. Bu hatta Ocak-Şubat döneminde aylık ortalama 289 vagonla taşımacılık yapılıyordu. Temassız ticaret kapsamında Mart’ta ise Kapıköy’den 781 vagon çıkış yaparken bu sayı 24 Nisan itibarıyla 2 katına çıkarak 1633 vagona ulaştı. Taşınan yük miktarı da bu dönemde 27 bin 384 tondan 41 bin 913 tona yükseldi. Vagonla işlem hacmimizdeki artış memnuniyet verici.”
Bakü-Tiflis-Kars hattını da daha yoğun kullanmak için çalıştıklarını vurgulayan Pekcan, Ocak’ta toplam 121 vagon, 4 bin 219 ton olan eşya taşıma değerinin, 1-24 Nisan tarihlerinde 344 vagonla 10 bin 194 ton olarak gerçekleştiğini aktardı. Pekcan, Azerbaycanlı ve Gürcü muhataplarla da yoğun şekilde video konferans ve telefon görüşmeleri yaptıklarını kaydetti: “Mevcut süreç tüm ülkeleri alternatif şekillerde ticaretin devamı için çalışmaya itiyor. Tedarik zincirlerinin devamı, günlük ihtiyaçların sürekli ve etkin karşılanması için mümkün olan her türlü çalışmayı muhataplarımızla beraber koordineli bir şekilde gerçekleştirmeye uğraşıyoruz.”
Bakan Pekcan, Halkalı-Kapıkule-Avrupa hattındaki tren frekanslarının sayısını artırmak için de çalışmaların devam ettiğini, Kapıkule Garı’ndan vagonlarla yapılan sevkıyatın sayısının da 35 bin 800’den 50 bine çıkarılmasını hedeflediklerini dile getirdi. Pekcan, demiryoluyla dorse taşımacılığı kapsamında Çerkezköy-Plovdiv tren sefer sayısını da 26 Mart itibarıyla ikiye çıkardıkları bilgisini verdi.
Türkiye'nin en önemli ticari partneri olan Avrupa'ya açılan deniz kapıları limanlarda da her türlü önlemi aldıklarına dikkati çeken Pekcan, İtalya ve Fransa başta olmak üzere, bazı ülkelere Tuzla, Çeşme, Ambarlı, Mersin ve Yalova limanlarından Ro-Ro gemisi kullanarak deniz yolu ile tır ve dorse sevkini de güvenli ve temassız şekilde sürdürdüklerini paylaştı. Pekcan, 2019’da Türkiye’den Avrupa ülkelerine Ro-Ro hatları vasıtasıyla 222 bin 951 araç taşındığını ve bu taşımaların 165 bin 74’ünün (yüzde 74’ü) Trieste Limanı’na gerçekleştirildiğini kaydetti.
Bu işlemlerde, gerekli sağlık kontrolleri ve dezenfeksiyonu harfiyen uyguladıklarını vurgulayan Pekcan, taşımacılıkta görevli mürettebatın veya personelin kesinlikle kara ile temasına izin verilmediğini söyledi. Pekcan, Köstence Ro-Ro hattında da ilk geminin 2 Nisan'da deneme seferini gerçekleştirdiğini, 15 Nisan'dan itibaren haftada bir olmak üzere düzenli seferlere başlandığını, yakın zamanda haftada 4 sefere çıkılmasına yönelik çalışmaların yapıldığını sözlerine ekledi.
“Doküman ve ödeme işlemleri de temassız ve kağıtsız yapılmalı”UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, dergimiz KobiEfor’a özel yaptığı açıklamada; lojistik sektörünün taşıma modu bazında farklı zorlukları yaşamaya başladığını, ülkelerin aldığı önlemlerin taşımacılık sektörü üzerindeki etkilerinin de bir hayli fazla olduğunu söylüyor: “Demiryolunun temassız taşımacılık açısından önemi bir kez daha ortaya çıktı, ancak donanım yetersizliğinden kaynaklanan eksiklikler yaşanmaya devam ediyor. Sınır kapılarının kapatılması, yolcu uçuş iptalleri, gemilerin karantina sürelerinin dolmayışı sebebiyle limanlarda bekletilmeleri sektörü yeni ve güvenli çözüm arayışlarına sevk etti. Temassız sınır geçişlerine yönelik çalışmalar sürüyor. Kapıkule ve Habur gümrük kapılarında ülkeye giriş yapan tırların treylerlerinin değiştirilerek aracın tekrar yurt dışına çıkışı sağlanıyor. Şu an için İran’a sadece demiryolu üzerinden çok kısıtlı taşıma gerçekleştirebiliyoruz. Temassız taşımacılık sistemi Gürbulak sınır kapısında devreye alınabilirse saatte 10 aracın geçişinin sağlanabileceği düşünülüyor.”
Eldener, taşımacılık süreçlerinde mümkün olan tüm doküman ve ödeme işlemlerinin temassız ve kağıtsız yapılması gerektiğini vurguluyor. Havayolunda kargo uçaklarına yönelik talep artışı yaşandığını, hava kargo acentelerinin Atatürk ve İstanbul Havalimanları’nda yer alan ofisleri için kira ödemek durumunda olduğunu kaydeden Eldener, “Oysa hava kargo hacmi çok düşmüş ve bu ofisler neredeyse işlevsiz olarak durmaktadır. Hatta alınan son bilgiye göre Turkish Cargo 20 Nisan 2020 tarihi itibarıyla tüm kargo seferlerinin İstanbul Havalimanı’ndan yapılacağını bildirmiştir. UTİKAD olarak hem İstanbul Havalimanı için İGA’dan hem de Atatürk Havalimanı için THY ve DHMİ’den havalimanlarındaki ofislerin kiralarının geçici süre ile durdurulmasını talep ettik” diyor.
Eldener, gemi taşımacılığında ödemelerle ilgili olarak armatörlere verilen yüz milyonlarca dolarlık teminat mektupları bulunduğunu, armatörlerin sağladığı vadelere ilave 30 gün vade eklemesiyle forwarderların bu süreçte bir nebze olsun rahatlatılabileceğini aktarıyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.