Söyleşi: Dr. Evrim İldem DEVELİ
İşletmeler için çok önemli bir varlık olan buluş, patent gibi kavramların önemi fikrin ticarileşmesi anlamında oldukça büyük. Bu ay patent, fikri mülkiyet hakları ve KOBİ’ler için oluşturulan Hezarfen Teknoloji Geliştirme Projesi’ni, TÜRKPATENT (Türk Patent ve Marka Kurumu) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan ile konuştuk.
Sınai mülkiyet ve KOBİ’ler
KobiEfor: TÜRKPATENT’i kısaca tanıtırmısınız? Bir KOBİ hangi amaçla TÜRKPATENT’e başvurur?
Habip Asan: Türk Patent ve Marka Kurumu ‘TÜRKPATENT’, ülkemizin teknolojik ilerlemesine katkıda bulunmak, ülkede serbest rekabet ortamını oluşturmak ve araştırma geliştirme faaliyetlerinin gelişmesini sağlamak üzere kuruldu. Patent ve markalar ile sınaî mülkiyet haklarının tesisi, bu konudaki korumanın sağlanması ve sınaî mülkiyet haklarına ilişkin yurt içi ve yurt dışında var olan bilgi ve dokümantasyonun kamunun istifadesine sunulmasından sorumludur, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı bir kamu kuruluşudur. KOBİ’ler, oluşturdukları veya lisans, devir, satınalma v.b. izin ile elde ettikleri herhangi bir patent, faydalı model, marka ve tasarımdan en yüksek seviyede fayda sağlamak amacıyla, Kurumumuza başvurarak, sınai mülkiyet koruması temin edebilirler; böylelikle, izinsiz ticari kullanımları engelleme yetkisine sahip olarak, hak tecavüzlerine karşı kendilerini etkili şekilde savunabilirler.
Ayrıca dikkat çekmek isterim: Tarım ve gıda ile diğer geleneksel ürünleri üreten KOBİ’ler, piyasada oluşabilecek haksız rekabeti önlemek ve tüketicilerin ilgili ürünleri kolaylıkla tanımaları amacıyla coğrafi işaretli ürünler için sağlanan ortak sınai mülkiyet hakları koruması ve bu yönde zorunlu olan amblem kullanımından yararlanabilirler. Bu da onlara daha fazla değerin kendilerinde kalması fırsatını sunar.
Yeni Projeler:
- Hezarfen Projesi
- Teknoloji Transfer Platformu
- İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı
KobiEfor: Marka, patent, tasarım ve belgelendirme konusundaki çalışmalarınız hakkında bilgiler verir misiniz?
Habip Asan: TÜRKPATENT, araştırma geliştirme faaliyetlerinin gelişmesini sağlamak ve serbest rekabet ortamını oluşturmak amacıyla, üniversiteler, Ar-Ge merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, tasarım merkezleri ile buralarda üretilenlerin ticarileşmesini destekliyor. Bu faaliyetlerin ana aktörleri olan girişimciler ile firmalar için başvuru, inceleme, yayım, itiraz ve sicil kaydı yaparak tescil belgelendirmesi aşamalarından oluşan tescil ve sınai mülkiyet koruması hizmetlerini sağlıyor. En az tescil işlemleri kadar önemli olan, yurtiçi ve yurtdışı bilgi ve dokümantasyonu kamu hizmetine sunuyor. “Hezarfen Projesi” gibi farkındalık ve ticarileştirme programları yürütüyor. “Teknoloji Transfer Platformu” oluşturarak veya Kurumumuz evsahipliğinde yapılmakta olan “İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı” benzeri, paydaşların bir araya geldiği ve sınai mülkiyet ürünlerinin ticarileşmesini desteklediği faaliyetler düzenleyerek potansiyelin ticari değere dönüşmesine katkı sağlıyor.
Sınai mülkiyetin sağladığı
KobiEfor: TÜRKPATENT’in verdiği belgelerin etki alanı, koruma süresi ve özellikleri nelerdir?
Habip Asan: Patent, Türkiye sınırları içinde 20 yıl süreyle buluşun izinsiz olarak üretilmesini, satılmasını, kullanılmasını veya ithal edilmesini engeller. Faydalı model belgesinde ise bu süre 10 yıldır. Entegre devre topoğrafyaları ile entegre devreler de 10 yıl süreyle korunmaktadır.
Diğer yandan TÜRKPATENT, uluslararası patent başvuruları (PCT) için uluslararası nitelikte araştırma ve ön inceleme raporları düzenlemektedir. Markalarda koruma süresi ise 10 yıl olup bu süre onar yıllık dönemler halinde yenilenebilmektedir.TÜRKPATENT’e başvurusu yapılan ve tescil ettirilen tasarımların koruma süresi ülkemizde 5 yıldır. Bu süre beşer yıllık dönemler hâlinde yenilenip toplam yirmi beş yıla kadar uzatılabilmektedir. Modası hızlı değişen tekstil, giyim ve ambalaj gibi tasarım ömrü kısa ürünler için üç yılla sınırlı, masrafsız, doğrudan elde edilebilen tescilsiz tasarım koruması da mevcuttur.
Coğrafi işaret: Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adlarındaki sınai mülkiyet koruması ortak bir mülkiyet hakkı olduğu için tescil süresizdir, koruma süresinin yenilenmesi de yoktur. Ancak bazı durumlarda koruma mahkeme kararıyla sona erebilir.
Hezarfen Projesi
KobiEfor: Patent almış buluşların Türkiye’de ticarileşme oranı ne düzeydedir? KOBİ’lerin fikri ve sinai mülkiyet hakları konusundaki sorunları için TÜRKPATENT’in çözüm önerisi nedir?
Habip Asan: Dünyada patent başvurularının yaklaşık yüzde 30’u tescile dönüşebiliyor. Bu tescillenen patentlerin ise yaklaşık yüzde 2-3’ünün ticarileştiği görülüyor. Ülkemizde de durum bu merkezdedir. TÜRKPATENT, bu oranı artırmak amacıyla“Hezarfen Projesi”, “Teknoloji Transfer Platformu” ve “İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı” gibi, paydaşların bir araya geldiği ve sınai mülkiyet ürünlerinin ticarileşmesini desteklediği faaliyetler düzenlemektedir. Hezarfen Teknoloji Geliştirme Projesi’ni KOBİ’ler için uyguluyoruz. Proje ile belirli sayıda KOBİ’ye patent, marka ve tasarım gibi sınai mülkiyet konularında eğitimler veriyoruz. Bire bir danışmanlık hizmeti sunarak sorunlarına çözümler sağlıyoruz.
Hukuksal koruma
KobiEfor: Korumanın hukuksal boyutu nasıldır?
Habip Asan: Sınai mülkiyetlerdeki hak tecavüzleri, şikayete bağlı olarak, Kanun’da belirtilen, cezai müeyyideler ile maddi ve manevi tazminata tabidirler. Diğer ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de sınai mülkiyet koruması, ulusal sınırlar içerisinde geçerlidir. Ancak, firmalarımız, bu tür hedef pazarlardaki başvurularına dair Ticaret Bakanlığımızın destek programlarından yararlanabilmektedirler.
Marka ve Tasarımda Türkiye
KobiEfor: Sınai mülkiyetin korunmasında Türkiye’nin performansı nasıldır?
Habip Asan: Sınai mülkiyet hakları, dünyada ve ülkemizde yaşanan büyük ölçüde dijitalleşme ve teknolojik gelişme ile yenilik temelindeki ekonomik ve toplumsal dönüşümün en önemli kesişim alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu alandaki performansımız da durumu daha açık şekilde ortaya koymaktadır.
2002 yılında bir yılda yapılan toplam yerli patent başvurumuz 414 iken her yıl ortalama yüzde 21’lik bir artış hızı ile 2018 yılında 7.300 seviyesine ulaşılmıştır. Bu süreçte, başvuruların niteliği de artmış, patent tescil sayısı 38 katına çıkarak, 2002 yılındaki 73 tescilden 2018 yılında 2.800 civarı bir seviyeye ulaşmıştır.
Türkiye’nin yenilik ve fikri ürün kapasitesindeki artışa ilişkin önemli göstergelerden biri de uluslararası patent başvurularıdır. Türkiye 2002 yılında 85 olan yıllık uluslararası patent başvuru sayısını 2018 yılında 1.088’e çıkararak 12 katlık bir artış ortaya koymuştur.
Türkiye bu dönemde, 2018 yılı itibarıyla toplam 120.000 olan marka başvurularında 1’inci sıraya, yine 2018 yılı itibarıyla 42.000 seviyesindeki tasarım başvurularında 2’nci sıraya yükselerek her iki alanda da Avrupa’nın en iddialı ve en aktif ülkelerinden biri haline gelmiştir.
Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) Raporu temelinde, Türkiye ulusal düzeyde patent başvurularında dünyada 13’üncü, marka başvurularında 9’uncu, tasarım başvurularında 4’üncü sırada yer alıyor. Ulusal düzeyde genel sınai mülkiyet sıralamasında ise Türkiye 8’inci sıradadır.
Uluslararasılaşmamız
KobiEfor: Uluslararası başvurumuz ne düzeydedir?
Habip Asan: Uluslararası patent başvurularında (PCT) 2017’de yüzde 16 gibi çok yüksek bir artış kaydettik ve dünyada 21. sırada yer aldık. Malatya Kayısısı, Antep Baklavası, Aydın İnciri, AB’de de korunmak üzere tescil edildi. Ayrıca mevcut durumda, TÜRKPATENT nezdinde 260 mahreç işareti, 140 menşe adı olmak üzere 400 adet coğrafi işaret tescil edilmiştir. Bunların üçü Avrupa Birliği’nde de korunmak üzere tescil edilmiş, 14 tanesi ise halen AB nezdinde incelenmektedir.
Kamu destekleri
KobiEfor: Türkiye’de fikri ve sinai mülkiyethaklarının gelişimine yönelik 2019 yılına ilişkinve uzun vadeli öngörüleriniz nelerdir?
Habip Asan:“Sanayiciler İçin Destek Paketi” kapsamında, Kurumumuzun patent, marka ve tasarım başvurularıyla ilgili yaklaşık 40 ücret kaleminde yüzde 25 oranında indirim yapıldı. Aynı şekilde; patent, marka ve tasarımla ilgili gecikme cezalarındaki kurum paylarını kaldırdık. Böylelikle sanayicilerimize 2018 yılının son dört ayı için 15 milyon TL sınai mülkiyet desteği sağlanmış oldu.
Başvuru ve tescilde, 2019 Ücret Tebliği kapsamında, Kurum ücretlerinde yüzde 40 indirim uyguladığımız kalemler başta olmak üzere 2018 yılında geçerli olan diğer ücretler büyük ölçüde devam ettirilmektedir.
TÜRKPATENT’in patent ve faydalı model tescilinde, araştırma ve inceleme rapor taleplerine büyük oranda indirim uygulanmaktadır. E-Devlet üzerinden gerçekleştirilen taleplerde, 590 TL olan araştırma raporu ücreti ve 355 TL olan inceleme raporu ücreti 100 TL’ye çekilmiştir. 2019 yılında da gelişme aksamadan sürecektir.
TÜRKPATENT olarak üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediğimiz “Ulusal Üniversiteler Patent Yarışması”nı düzenlemeyi sürdüreceğiz. Tasarım Stratejisi ve Eylem Planı (2018-2020) kapsamında önümüzdeki yıllarda ülkemizde Tasarım Vadisi kurulması için çalışmalar yürütülecektir. Tasarım Vadisi’nde; tasarım stüdyoları, ortak çalışma alanları, iş geliştirme merkezi, prototip üretim atölyeleri, ulusal tasarım araştırma merkezi, tasarım ve malzeme kütüphanesi, sergi alanları vb. yapılar kurularak tasarımcıların ve sanayinin etkileşim içerisinde faaliyet göstermesi sağlanacaktır.
Ayrıca 2019 yılında kültür coğrafyamızdaki Türk tasarımının değerlendirilmesi ve etkinliğinin artırılması amacıyla Türk Dünyası Tasarım Şurası düzenlenecektir.
Sermayesi TÜRKPATENT tarafından karşılanan ve kuruluş çalışmaları tamamlanmak üzere olan Sınai Mülkiyet Değerleme Şirketi (TÜRKSMD) ile sınai mülkiyet sisteminin en önemli aşaması olan değerleme ve ticarileştirme faaliyetleri konusunda ülkemizin kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir.
Ayrıca, beş yıllık dönemi kapsayan ‘Türkiye’nin Fikri Mülkiyet Stratejisi” hazırlanmakta ve tüm paydaşlar için faydalı olacak bir sınai mülkiyet ekosisteminin oluşturulması hedeflenmektedir.
Sınai mülkiyet haklarının tescili, korunması ve bilgi paylaşımı ile “Akıl teri”ni koru
Sınai mülkiyet haklarının tescili, korunması ve bilgi paylaşımı ile “Akıl teri”ni koru
Türkiye ekonomisi tasarım, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinde dikkat çekici bir dinamizm gösteriyor. Bilişimde gelişme ve Sanayi 4.0 kapsamında yaratıcılık daha bir önem kazanıyor ve bu sahada yüz milyarlarca dolarlık bir katmadeğer dolaşıyor. Akıl ürünü varlıklarımızı titizlikle koruyan bir “koruma sektörü ve ekosistem” gelişiyor.