KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Otomotiv sanayi 2017’den umutlu

OTOMOTİV

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, 2016 yılında 1.5 milyon adetlik üretim ve 1.1 milyon adetlik ihracat rakamıyla yeni bir rekora imza atan ‘Türk Otomotiv Sanayi’nin 2017’ye tüm zamanların en büyük ihracat hedefi ile başladığını belirtti. Sektör 2017’de üretimde 1 milyon 650 bin araç, ihracatta 1 milyon 350 bin araç ve 27 milyar dolar ihracat hedefliyor.

Dünyada 2016 yılında otomobil ve ticari olmak üzere toplam 95 milyon araç üretildi ve 93.9 milyon araç satıldı. Türkiye’de ise otomotiv sanayinin kapasite ve yeni ürün yatırımlarına hızla devam etmesi sonucunu verdi ve üretimde 1 milyon 486 bin rakamına ulaşıldı. Türkiye bu rakamla Avrupa’daki 5. sırasını korurken dünyada ise 1 basamak yükselerek 14. sıraya yükseldi. İhracatta ise 1 milyon sınır aşılarak toplam 1 milyon 141 bin 382 araç ihraç edildi. Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen “Geçtiğimiz yıl üretilen her 100 aracın 77’si yurtdışına gönderildi. AB pazarlarındaki istikrarlı büyümenin devam etmesinin yanı sıra otomobil sınıfında üretimine başladığımız yeni ürünlerin etkisiyle sanayimiz hem üretim hem de ihracatta rekorlara koştu. Rakamlarla ifade etmek gerekirse, ihracatımız adet bazında yüzde 15, dolar bazında da yüzde 12 arttı.  Otomotiv sanayiimiz, tek başına Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 16.8’ini oluşturarak sektör sıralamasında 11’inci yılında da ilk sıradaki yerini korudu” dedi. Önen, 2016 yılında birçok yeni otomobil projesinin hayata geçirildiğinin altını çizerek, “Uzun bir süre Avrupa’nın önde gelen ticari araç üretim üssü olarak anıldığımız konumumuzu aşarak, yeni binek otomobil projeleriyle birlikte toplam otomotiv üretiminde önde gelen bir üretim merkezine dönüştük. 2016 yılında kapasitemiz 1.7 milyon adetten 1.9 milyon seviyesine, ana sanayi istihdamımız 48 bin 700 çalışandan 53 bin 400 çalışan seviyesine yükseldi. Ülkemizin dış ticaret dengesine ve vergi gelirlerine sağladığımız olumlu katkı, sanayimizin stratejik önemini ön plana çıkartıyor. Teşvikler ile desteklenen yeni projelerin etkisi ile 2017 yılında ihracat bazlı üretim artışına devam edeceğimize inanıyoruz. Bu noktada hep ifade ettiğimiz gibi sanayimizin rekabetçiliğini sürdürülebilir kılmak için istikrarlı bir iç pazarın yanı sıra ekonomide yatırım ve satın alma kararlarının olumsuz etkilenmeyeceği bir seyrin büyük önem taşıdığını hatırlatmakta yarar var” diye konuştu.
Otomotiv sektörünün başarısının en önemli nedenlerinden biri sektörün yatırım ve Ar-Ge’ye ciddi pay ayırmasından geçiyor. 2012 ve 2016 yılları arasında toplam 5.9 milyar  dolar yatırım yapıldı. 2016 yılında tek başına yapılan yatırım tutarı 1 milyar 131 milyon dolar oldu. Türkiye’de toplam 408 Ar-Ge merkezinin 83 tanesi otomotiv sanayicilerinin. Sadece OSD üyeleri 2016 yılında 624 patent başvurusu gerçekleştirdi. OSD üyelerinin Ar-Ge merkezlerinde çalışan sayısı ise 4 bin 111 oldu. Kudret Önen, 2016 yılında bölgesel siyasi sorunlar, darbe girişimi, turizmde yaşanan yavaşlama ve vergi artışları, Brexit olmak üzere, sanayicinin ihracatını etkileme potansiyeli olan ciddi gelişmelere, otomotiv sanayinde küreselleşme akımında yavaşlamanın başladığı olumsuzluklara rağmen sektörün yeni ürün ve kapasite yatırımlarına devam ederek ihracat ile üretimini arttırdığının altını çizdi.
Peki 2017 ne getiriyor?
- Korumacılık ve "satacağın yerde üret" yaklaşımının öne çıktığı,
- Dijitalleşmenin gerek üretim gerek ürün teknolojilerinde ciddi değişimlere sebebiyet vermeye devam edeceği,
- Müşteri beklentilerinde değişikliğin artarak sürdüğü,
- Teknik mevzuatın gittikçe sıkılaştığı,
- Değişen, gelişen teknolojiler sebebiyle sürekli yatırım ihtiyacı olan,
- Küresel otomotiv üretimi ve pazarın büyümeye devam edeceği,
- Rekabetin sürekli artmaya devam edeceği bir çalışma ortamı öngörülüyor.
‘Otomotiv Ekosistemi’çok ciddi değişikliklerle karşı karşıya
1. Dijital Dönüşüm 2. Alternatif Güç Aktarma Teknolojileri (EV, HEV) 3. Bağlılık/Bağlı Araçlar 4. Büyük Veri 5. Yenilikçi Malzeme Teknolojileri/Hafifleştirme dikkat çeken konular.
Değişen otomotiv ekosistemi ve küresel otomotiv pazarlarındaki yapılanma karşısında, yeni yatırımların, yeni projelerin çekilebilmesi ve sanayimizin sürdürülebilir rekabetçiliğini geliştirmek için önlemler alınması gerekiyor. Kudret Önen, bunları şöyle sıralıyor: “Otomotiv lojistiğinde iyileştirme yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bunlar; Liman Demiryolu Bağlantıları,  Otomotiv Fabrikalarının Demiryolu Şebekesine Bağlanması, Marmara Bölgesi Feribot Taşımacılığı, Liman Elleçleme Kapasiteleri Ve Ücret Politikaları, Boğaz Geçişleri  ile Blok Tren Uygulamasıdır. Teknolojideki hızlı ve dinamik değişim sonucu, tedarik sanayiinin geleneksel ürün gruplarının yanı sıra yeni ürün gruplarında da gelişmesi kritik önem arz ediyor.” 
KPMG açıkladı: Dizel motorlar ömrünü tamamlıyor
KPMG, 42 ülkede yaklaşık 1000 otomotiv sektörü yöneticisiyle görüştüğü ‘Uluslararası 2017 Küresel Otomotiv Sektörü Yönetici Anketi’nin sonuçları açıklandı. Buna göre, otomotiv sektörü teknolojik devrimin eşiğinde. Otomotiv şirketlerinin başarısı artık araç satarken değil, aracın ömrü boyunca yaratılan müşteri değeriyle ölçülecek. Çünkü teknoloji çağında, para kazanıp kar etmek için sadece ürün satmak yetmiyor. Yapılan işle ilgili bilgi üretmek, bilgiyi işlemek kazancın en önemli parçası oluyor. Araştırmadan çıkan sonuçlara göre otomotiv endüstrisinin de tek hedefi, üretim-dağıtım-satış kanallarındaki tüm bilgileri bir dijital ekosistem içinde entegre etmek. Yani üreticiden tüketiciye, bayiden tedarikçiye tüm taraflar bulut sistemiyle birbirine bağlanacak. Üreticilerin çevre stratejileri, geleceklerini belirleyecek. Bu nedenle dizel motorlar çok kısa bir sürede üretimden kalkacak. Araştırmayı yorumlayan KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Ergün Kış, “Ankete katılanların yaklaşık yüzde 80’i bağlantılı bir otomobilin kullanım ömrü boyunca bağlantısız 10 otomobilden daha fazla gelir sağlayacağına inanıyor” diye konuştu.
Otomotiv sektöründeki şirketlerin geleceğinde, çevreyle ilgili strateji ve duyarlılıkları da etkili olacak. Bu nedenle çevre ve insan sağlığına zararı uluslararası raporlara giren dizel motorların devri çok yakında kapanacak. Araştırmaya katılan her iki yöneticiden biri, dizel yakıtlı motorların kısa süre içerisinde üretim portföylerinden kalkacağını düşünüyor. Dizel yakıtlı araçların piyasadan silinmesinin kolay olmadığı bir gerçek. Ancak yöneticiler, dizel motorların kırsal alanlarda ve daha az gelişmekte olan ülkelerin pazarlarında uygulanabilir bir seçenek haline geleceğini düşünüyor.
Teknoloji şirketleri boş durmayacak
Otomotiv sektörü yöneticileri, sektöre giren “Silikon Vadisi” oyuncularının boş durmayacağı konusunda emin. Google başta olmak üzere teknoloji şirketlerinin 2020 yılına kadar otomotiv sektörüne el atacağı düşünülüyor. Ankete katılanların yüzde 82’si Silikon Vadisi’nde önümüzdeki dört yıl içinde teknolojik bir araç üretileceği görüşünde.
Bulut sistemini hayata geçiren “Silikon Vadisi oyuncuları”nın otomotiv üretimine girmesiyle birlikte sektörde de taşların yerinden oynaması bekleniyor. Geleceğe yönelik planlarda Avrupa’nın otomotivde pazar payını kaybedebileceği net bir şekilde görülüyor. Sektör yöneticilerinin yüzde 65’i 2030 yılında dünya otomobil üretiminin yüzde 5’inden az bir bölümünün Batı Avrupa’da gerçekleşeceğine inanıyor. Yani bugün 13.1 milyon olan üretimin 2030 yılında 5.4 milyona düşmesi bekleniyor.
Ayrıca ankette dikkat çekici sonuçlardan biri de 2025 yılında Avrupa Birliği’nin tamamen biteceğine olan inanç… Otomotiv yöneticilerinin yüzde 60’ı, 2025 yılında Avrupa Birliği’nin dağılacağını düşünüyor. Otomotiv sektörü değişirken, Çin’in yerini Hindistan’a kaptırabileceği tartışmaları da araştırmanın konularından biri. Ancak KPMG’nin anketine katılan yöneticiler Çin’in 2030 yılına kadar hızlanarak zirvedeki yerini sağlamlaştıracağına inanıyor. Yöneticilerin sadece yüzde 12’si nüfusu hızla artan Hindistan’ın Çin’in tahtını sallayabileceği görüşünü savunuyor. Yüzde 65 ise Hindistan’ın ikinci bir Çin olabileceği görüşüne soğuk bakıyor.
Sanayinin geleceği için öneriler
2016 yılında ihracat ve üretimde ulaşılan rekorlara karşın yurtiçinde meydana gelen gelişmelerin iç pazarı doğrudan etkilediğini belirten Önen, “2016 yılındaki üretim rakamlarına bakıldığında ticari araç grubunda üretimin bir önceki yıla göre yüzde 6 oranında daraldığı ve hafif ticari araç grubundaki daralmanın da yüzde 2 seviyesinde olduğu görülüyor. Diğer taraftan ağır ticari araç grubunda bu oran yüzde 44 seviyesinde” dedi.
Sanayinin sürdürülebilir geleceği için tedbirlere yönelik önerilerini üç gruba ayırdıklarını söyleyen Önen, şunları söyledi: “Türk Otomotiv Sanayii’nin güçlü konumunu hem içeride hem de dünyada koruyabilmesi için Hükümetimiz’e kısa; orta ve uzun vadeli önerilerimiz oldu. Kısa vadede iç pazarın istikrarlı büyümesini sürdürmesinin önemli olduğunu biliyoruz. Bu konuda özellikle ticari araç pazarında yaşanan ciddi daralma dikkate alınmalı. Ticari araç pazarının canlanmasıyla sağlanabilecek üretim artışı için kiralama sisteminin açılmasına yönelik düzenleme yapılması son derece önemli. Otomotiv pazarının canlandırılması için yaşlı araçların bir hurda teşviki çerçevesinde yenilenmesi de çok önemli bir fırsat olacaktır. Sektörümüzün uzun vadedeki sürdürülebilirliği için özellikle otomotiv sanayindeki küresel teknolojik dönüşüme dikkat etmemiz gerekiyor. Küresel otomotiv sanayii ‘Dijital Dönüşüm’ sürecinde çok hızlı ilerliyor ve yeni yatırım çekebilmek adına rakiplerimiz çok çalışıyor. Elbette Türkiye’de de ‘Dijital Dönüşüm Platformu’ gibi oluşumlarla bu konuda atılan önemli adımlar var. Ancak bunların verimli çalışması konusunda hep birlikte daha fazla çaba sarf etmeliyiz. Sanayimizin önemli bir sürecin arifesinde olduğunu dikkate almamız gerekli.”
Automechanika Istanbul 6 Nisan’da kapılarını açıyor
Automechanika Istanbul, 11. kez İstanbul TÜYAP Fuar Merkezi’nde 6-9 Nisan 2017 tarihleri arasında kapılarını açacak. Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel, son yıllarda, yerli firmaların yanı sıra yabancı firmaların da yoğun ilgi ve talebi ile fuarın büyümeye devam ettiğini, bu sene de pek çok yeni katılımcının fuarda yer alacağını söyledi.
TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hayri Kaya şunları söyledi: “Otomotiv sektörü olarak dünya üretiminde 14. sırada, ihracatta ise birinci sıradayız. İkinci sırada Japonya, üçüncü sırada ise Güney Kore var. Geçen yıl 843.000 araç Türkiye’de üretildi ve ihraç edildi. Bu araçların üretiminde tedarikçilerimizin parçaları var. 23.9 milyar dolar toplam ihracatı olan sektörümüz Ocak 2017 ise tüm zor koşullara rağmen yüzde 30’luk bir üretim artışı yakaladı. Hedefimiz ise tedarik konusunda dünyada ilk ona girmek.”
Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Başkanı Mesut Urgancılar ise “Bundan 15 yıl önce satış sonrası dendiğinde yedek parça akla gelirken artık yeni teknoloji ve tekniklerin, sistemlerin ve hizmetin satın alındığı bir pazar haline geldik. Fuar denildiğinde akla hep yeni model otomobillerin sergilenmesi geliyor. Oysa parça üreten yan sanayi yoksa otomobil de yok aslında.  Size sektörün en önemli yapı taşı olan yan sanayiyi keşfetmenizi öneriyorum. Tamirciden servise kadar onlarca başarı öyküsü sektörümüzün içinde saklı” diyerek sözlerini tamamladı.
13 salonda, 7 özel alan
Türkiye'nin Lider Uluslararası Otomotiv Endüstrisi Fuarı olan Automechanika İstanbul, Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve CIS ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda ülkeden sektör profesyonelini bir araya getirecek. Toplam 13 salonda düzenlenecek olan Automechanika Istanbul’da, ziyaretçilerin aradıkları ürün ve firmaları kolayca ve yorulmadan bulabilmeleri amacı ile bir araya getirilen Parça ve Sistemler, Onarım ve Bakım, Yağ, Akü, Aksesuar, Reifen Jant ve Lastik, El Aletleri, Oto Yıkama ve Truck Competence özel alanlarında ziyaretçilerini bekleyecek.

Porsche performansı Macan ailesinden

Türkiye’de iki yıl önce satışa sunulan kompakt SUV Macan ailesi, her versiyonu ile Porsche prestiji ve performansında buluşan ancak farklı kullanım tercihleri olan Porsche tutkunlarının beğenisini kazandı. Porsche sürüş prestijini düşük yakıt tüketimiyle buluşturan yeni üyesi Macan 2.0 performansıyla da bir Porsche olduğunu her türlü yol koşulunda gösteriyor. 2.0 litre hacimli ve 4 silindirli benzinli motoruyla 252 HP güç ve 370 Nm’lik tork üreten Porsche Macan 2.0, 0’dan 100km/s hıza 6.7 saniyede ulaşırken saatte 229 kilometre azami hız yapabiliyor. Ortalama yakıt tüketimi de 100 kilometrede sadece 7.2 litre.
Kalabalık ailelere premium konfor: yeni Caravelle Highline
Volkswagen Ticari Araç’ın Caravelle model ailesi, Highline donanım seviyesindeki yeni üyesiyle genişledi. Daha önce Trendline ve Comfortline donanımlarıyla pazara sunulan Caravelle, Highline modeline eklenen ekipmanlarıyla sınıfında üst seviyede konfor sunuyor. Yeni Caravelle Highline’da gövde rengi ön ve arka tamponlar ile yan aynalar ve kapı kolları, köşe aydınlatmalı ön sis farları, elektrik kumandalı, katlanabilir, ısıtmalı yan aynalar ve karartılmış arka camlara ek olarak sunulan LED ön farlar ve arka stop lambalarıyla 17 inç Timaru alüminyum alaşımlı jantlar aracı dikkat çekici hale getiriyor. 2.0 lt TDI motora sahip Yeni Caravelle Highline, 204 PS güç üretirken 450 Nm tork sağlıyor. Standart olarak 7 ileri DSG şanzımana sahip olan Caravelle Highline, sınıfının en güçlü motoruna sahip olmasının yanında 6.2lt birleşik yakıt tüketimiyle ekonomik bir sürüş imkanı sunuyor.
Alfa Romeo Stelvio son çeyrekte Türkiye’de
Alfa Romeo Stelvio, Stelvio Super ve Stelvio Business olmak üzere üç farklı versiyonu tanıtıldı. Stelvio Türkiye yollarına yılın son çeyreğinden itibaren çıkmaya başlayacak. Şubat ayında Alfa Romeo Ailesi’ne katılan Giulia’dan sonra Stelvio’nun da ülkemiz pazarına girmesi ile markanın ürün gamı tamamlanmış olacak. Tüm Alfa Romeo modelleri gibi markanın ilk SUV modeli olan Stelvio da heyecan uyandıran bir sürüş deneyimi, yüksek performans ve son derece dinamik bir tasarımla rakiplerinden ayrışıyor. Alfa Romeo Stelvio, orta boy premium SUV segmentinin kurallarını yeniden yazmayı hedefliyor.
Hyundai’den yepyeni bir fuel cell: FE Concept
Hyundai, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıttığı yeni teknoloji ürünü FE Concept modeliyle eko-modeller programında yeni bir dönemi başlattığını ilan etti. FE Fuel Cell Concept, markanın gelecekte üreteceği yeni nesil hidrojen yakıt hücreli otomobiller hakkında ipucu verirken aynı zamanda bu tip otomobillerin performanslı kullanım özelliklerine de vurgu yapmış oluyor. 
Yeni konseptin en dikkat çekici özelliklerinden biri, daha konforlu bir kabin ortamı yaratmak için egzozundan çıkan suyu tekrar temizleyerek iç mekanda havayı nemlendirici olarak kullanması.
Hyundai ix35 Fuel Cell ile kıyaslandığında, daha yeni bir teknoloji ve şık tasarım anlayışı ortaya çıkarken aynı zamanda önceki seriye göre yüzde 20 daha hafif yapısıyla da dikkat çekiyor.
FE Concept, hafif olmasının getirdiği avantajla yüzde 10 daha az yakıt tüketimi sergiliyor. Ayrıca geliştirilmiş yakıt hücreleri sayesinde de yüzde 30 daha fazla menzile sahip. FE Concept, tek dolumla 800 km’den fazla yol gidebiliyor. Kendine kendine şarj edilebilen pillerin yanı sıra aracın bagaj kısmındaki güç çıkışıyla da elektrikli scooter’ın şarj edilmesine de olanak sağlanıyor. Bu yepyeni özellikle Hyundai, geleceğin çevre dostu otomobil çözümlerine şimdiden ağırlık vermiş olduğunu kanıtlamış oluyor.
INFINITI’den Q50 ve Q60 Project Black S
INFINITI, Cenevre Otomobil Fuarı’nda, yenilenen spor sedan Q50 ile Formula 1’de edindiği deneyimlerini spor Coupé Q60 üzerine aktardığı Q60 Project Black S’in dünya prömiyerlerini gerçekleştirdi. INFINITI basın toplantısında tanıtılan yeni Q50, yenilenmiş gövde ve kabin detaylarıyla yepyeni sürücü destek teknolojilerine sahip. INFINITI Q60 Project Black S’te en büyük yenilik, INFINITI markasında ilk defa ERS teknolojisinin seri üretim bir otomobilde sunulması.
Gündelik kullanım için yarış pistlerinde doğdu; yeni 911 GT3
Porsche 911 Ailesi’nin en güçlü üyesi yeni 911 GT3’ü Cenevre Fuarı’nda tanıttı. Sıradışı bir otomobil olan 911 GT3 ile gündelik kullanımla yarış pistlerindeki bağ her zamankinden daha da güçlendi. Porsche’nin yarış otomobillerini ürettiği bantta üretilen 500 HP gücündeki yeni 911 GT3, 0’dan saatte 100 kilometre hıza sadece 3.9 saniyede ulaşıyor,  motor sporlarına özgü bir performans, sistematik hafif bir gövde ve dizginlenmemiş bir sürüş deneyimi sunuyor.  Otomobilde, gerçek zamanlı trafik bilgileri sunan çevrimiçi bir navigasyon modülü olan Porsche Communication Management (PCM) sistemi, Connect Plus modülü, sürücülerin sürüş bilgilerini akıllı telefonları üzerinden görüntüleme, kaydetme ve incelemelerine izin veren Track Precision uygulaması da standart özellik.
Yeni Audi Q5’in güvenliğine 5 yıldız
Avrupa’da satışa sunulan otomobillerin tasarımlarını, teknik yapılarını ve güvenlik performanslarını, çarpışma testleri sonrasında titiz biçimde denetleyen bağımsız güvenlik kuruluşu Euro NCAP, Audi’nin başarılı SUV modeli Q5’ in 2017’de satışa sunulan yeni neslini 5 Yıldız ile ödüllendirdi. Yeni Q5’in, yolcu, çocuk ve yaya güvenliği noktalarında da Euro NCAP tarafından tam not almasındaki en önemli güvenlik asistanı Audi Pre Sense Şehir (Audi Pre Sense City) oldu. Standart sunulan güvenlik sistemi gerektiğinde Audi pre sense basic kapsamındaki ek güvenlik önlemlerini devreye alıyor.
Yeni Toyota C-HR’a Euro NCAP’ten 5 yıldız
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye’nin Sakarya’daki fabrikasında üretilen yeni Toyota C-HR, bağımsız çarpışma testi organizasyonu Euro NCAP’ten en yüksek derecelendirme olan 5 yıldız aldı. Olası bir çarpışma anında üstün yolcu koruması sunan Toyota C-HR, en yüksek puanı yolcu koruması ve aktif güvenlik kategorilerinden elde etti. Bütün Toyota C-HR modellerinde “Toyota Safety Sense” güvenlik paketi standart olarak sunuluyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.