Bu sebeple ülke olarak öncelikli konumuz KOBİ’ler olmalı. KalDer bu anlamda önemli bir partner, değerli bir pusula. Yaklaşık 1 yıl önce Kalkınma Bakanlığı ve UNDP ile önemli bir proje başlattık. Bu proje Mükemmellik Modeli’ni kullanan ve kullanmayan KOBİ’ler arasındaki farkı görmemizi sağladı. Raporu çok yakın zamanda sizlerle paylaşacağız. Şunun müjdesini verebilirim ki inanılmaz bir verimlilik artışı tespit ettik. Bu artış yüzde 50’nin üzerinde.
Verimlilik seviyesi ne olursa olsun bu artış çok ciddi bir rakam. KalDer olarak bu anlamdaki talebimiz EFQM Mükemmellik Modeli’nin teşvikler içinde kurgulanması. Mükemmellik Modeli her ölçekte başarıyla uygulanabilecek bir model. Ülke kalkınmasına da çok hızlı katkıda bulunabilecek bir yöntem. Yani şu anda ülkemizin tam da ihtiyacı olan şeyler.
Bunun yanı sıra KalDer olarak bir diğer odak noktamız da gençler. Eğitim sistemimiz gelişen dünyaya adaptasyon için ne yazık ki kolaylaştırıcı değil. Bu sebeple gençlerimiz okuldan mezun olduktan sonra şirketlerde çeşitli eğitimlere tabi tutuluyorlar. Yani üniversiteden mezun olan gençler çok da onları bekleyen işlere hazır olamayabiliyorlar.
Üyelerimizden aldığımız güçle KalDer olarak tam da bu noktada biz devreye girmek istiyoruz. KalDer çatısı altında ülkemiz ekonomisine yön veren birçok değerli kurum ve kuruluş var. Birlikte üniversitelerde özel MBA programları organize edip, KalDer 4.0 merkezleri kurmayı planlıyoruz. Gençler orada kaliteyi öğrensin, birer deneyim merkezi olarak kullansınlar. Kurum ve kuruluşların sponsorluğunda farklı modelleri görsünler, sürdürülebilirliği deneyimleyebilsinler. Üyelerimiz bu oluşuma çoktan hazırlar. Üniversitelere işbirliği çağrımızı KobiEfor aracılığıyla da yinelemiş olalım. Şüphesiz ülkemizin bu tarz yenilikçi yaklaşımlara ihtiyacı var.
Son olarak bu yıl 27.’sini düzenleyeceğimiz Kalite Kongresi’ni 13-14 Kasım tarihlerinde Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleştiriyoruz. Ana temamız Sürdürülebilir Ortak Gelecek. Bu temayı çok önemsiyoruz. Çünkü artık iş dünyasının sadece kendi işine bakmaması, ortak geleceğe bakması gerektiğini düşünüyoruz.