KOSGEB, TOBB ve TOSYÖV’ün biraraya gelerek oluşturduğu geleneksel KOBİ Zirvesi’nin 10.’su “Rekabet Gücü İçin Uluslararasılaşma ve Bilgi Deneyimi” ana teması ile 13-14 Şubat tarihlerinde İstanbul Dedeman Otel’de gerçekleştirilecek.Programa göre Zirve’nin ilk gününün açılışında TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe, T. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, T.C. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Fikri Işık konuşacaklar. Çağrılı ilk konuşmacı ise Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ...
Zirve’de, “KOBİ’lerin uluslararasılaşması”, “İhracatçı KOBİ’ler, ve uluslararası rekabet gücü”, “Türkiye’de sanayileşme sorunları ve KOBİ’lere yönelik çözümler”, “Yeni pazarlar, yeni pazarlama stratejileri”, “KOBİ’ler için bilim-teknoloji-bilişim-yenileşim” başlıklarıyla düzenlenen oturumlarda konuşmacılar değerlendirme ve önerilerini katılımcılarla paylaşacaklar.
Bu yıl ki Zirve’ye TC Merkez Bankası’nın “Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 7.75’ten yüzde 12’ye, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 6.75’ten yüzde 11.5’e, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 3.5’ten, yüzde 8’e yükseltilmiştir. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 4.5’ten yüzde 10’a yükseltilmiştir” kararlarının ekonomiye, KOBİ’lere, reel sektöre, piyasalara etkileri damgasını vuracak.
Ekonomide yaşanılanlar ve bu gelişmelere ilişkin değerlendirmeler
Özellikle faizleri arttıran kararın hemen ardından başta İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan olmak üzere reel sektör ve KOBİ’lerin sektörel derneklerinin başkanları çok sert açıklamalarda bulundular… Bahçıvan; “Her zaman güvendiğimiz ve güvenimizi korumak istediğimiz Merkez Bankası’nın, bir hafta içinde birbirinden son derece farklı kararlar almasını düşündürücü buluyoruz. Merkez Bankası’nın bugün aldığı kararlarla bir güven ve itibar kaybına uğradığı görülüyor. Merkez Bankası’nın doğru zamanda doğru işler yaparak, güvenini ve itibarını koruması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Ekonomik gerçekler, doğru zamanda doğru ve cesur kararlar vermenin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha göstermiştir. Ekonomide bugün gelinen nokta, biz sanayicilerin her platformda söylediklerimizin ne kadar haklı gerçeklere dayandığını göstermektedir; sanayiyi, üretimi öne almayan bir büyüme modelinin sürdürülebilir olmadığı, alınan bu kararlarla ortaya çıkmıştır.
İşte görüyoruz; son yıllarda ağırlıklı olarak dış borçlanmaya dayalı büyüdük. Cari açık verdik.
Dış kaynak, yani döviz bitti. Döviz ihtiyacı doğdu ve sorunlar başladı. Alınan kararların bedelini sanayici ödeyecek” sözleriyle kararı eleştiriyor..
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, “Merkez Bankası, faiz konusunda baskı altında tutuldu. Faiz silahını erteleyen Merkez Bankası, beklenenin üstünde bir faiz artırımı yaptı. Merkez Bankası’nın reel kesim için daha cesur kararlar alması gerekiyordu. Gelinen noktada, hem yüksek faizin hem de döviz kurlarındaki oynaklığın bedelini reel kesim ödüyor. Mevcut şartlarda orta vadede ihracat hedeflerini tutturmak, artık büyük başarı olur” değerlendirmesini yapıyor.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi ise “Merkez Bankası yaptığı bu müdahaleyi değişik enstrümanlarla kararlı bir şekilde Merkez Bankası Ocak’ta yaptığı toplantıda müdahalede bulunsaydı Türkiye ekonomisinin ödediği fatura bu kadar ağır olmazdı. Faiz oranları beklentilerin çok üzerinde yükseldi. Merkez Bankası’nın faizi 10-12 olursa KOBİ’lerin kullandığı faiz 20’nin üzerinde olur. Bir yandan yüksek faiz, öte yandan yüksek kur reel sektörü ciddi sıkıntıya sokacak. Faiz maliyeti ciddi oranda artacak olan üretici KOBİ’leri zor günler bekliyor” diyor. Hikmet Bey de endişelerini bu sözlerle dile getiriyor.
TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, siyasi arenada yaşanan gerginliğin bedelinin ağır olduğunu vurgulayarak; “Bu ağır bedeli ödemekte en çok zorlanacak kesim ise KOBİ’ler olacak. Büyümenin etkileneceği yeni dönemde KOBİ’lerimizi zor günler bekliyor. Faizlerdeki bu sert artışı zorunlu kılan iki temel faktörden oluşuyor. Bunlardan birincisi Türkiye’nin kontrolü dışında olan uluslararası koşullar. ABD Merkez Bankası’nın varlık alımlarını azaltma politikası tüm dünyada faiz oranlarında artışı zorunlu kıldığı gibi Türkiye’de de faiz artışını zorunlu kılmaktadır. Ancak bu çapta bir faiz artışının ikinci nedeni ise siyası tansiyonun yüksekliğidir. Bu hiç şüphesiz ki Türkiye’nin kontrol edebileceği bir faktördü. Eğer Türkiye 17 Aralık sürecini daha iyi yönetebilmiş olsaydı, tansiyon bu kadar yükselmemiş, iş dünyası ile hükümet kavgalı hale gelmemiş olsaydı bugün daha düşük bir faiz artırımı yeterli olabilirdi. Bundan sonraki süreçte daha dikkatli davranmaya ihtiyacımız var” değerlendirmesini yapmış.
Değerli Okurlarımız, reel sektörün temsilcilerinin değerlendirmelerinden bir kısmını sizlerle paylaştım. Bu tedirginliklerin mutlaka giderilmesi gerekiyor… Zirve’ye katılacak sayın bakanların, reel sektörün, KOBİ’lerin tedirginliklerini giderici açıklamalarda bulunacağı beklentisi ve umuduyla Zirve’de buluşmak üzere…
KOBİ Zirvesi ve Ekonomide Yaşanılanlar…
Paylaş