X. KOBİ Zirvesi, Türk KOBİ’leri açısından nasıl bir dünya ve Türkiye ortamında toplanıyor?
Rahmi Aktepe: Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik gelişmeyi KOBİ’lerin performansı belirliyor. TOSYÖV kurulduğu günden buyana KOBİ’lerin rekabet güçlerini artıran çalışmaların odağında yeralmış bir sivil toplum kuruluşu. 10 yıldan bu yana KOBİ politikalarının belirlenmesinde KOBİ Zirveleri etkili oldu. TOSYÖV ile gelenekselleşen KOBİ Zirveleri yarattığı tartışma ve bilgi paylaşım ortamı ve zirve sonunda yayınlanan sonuç bildirgeleri ile geçmiş dönemin KOBİ’ler için bir değerlendirmesini sağlarken yeni dönem için de karar alma mekanizmalarına etki eden öneriler getirmiştir. Sosyal, siyasi ve ekonomik açıdan bakıldığında dünyada küreselleşme ile birlikte her alanda hızlı bir değişiklik söz konusu. Ayrıca bilim ve teknolojide meydana gelen değişimin KOBİ’lerin uluslararası pazarlardaki rekabet edebilirliğinde, izlenmesi gereken önemli fırsatlar ve tehditler yarattığını da söyleyebiliriz. Değişimin KOBİ’lerin temelinde pozitif yönde gerçekleşebilmesi açısından KOBİ politikaları için bilgi paylaşımına daha fazla ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. İç ve dış faktörleri dikkate aldığımızda ülkemiz içerisinde de, dünyada da ekonomiye etki eden önemli gündem maddeleri ile karşı karşıyayız. Son dönemde gerek uluslararası ortamda gerekse iç politikada yaşanan sorunların ekonomiye negatif etkilerine maruz kalmaktayız. Özellikle iç politikada yaşanan siyasi ayrışmacı tartışmaların bir an önce uzlaşıyla sonuçlanarak istikrarlı bir yatırım ortamının tesis edilmesi gerekiyor. KOBİ’ler açısından yatırım ortamında iyileşmeler arzu etmek, çalkantılı gündemlerde bile ekonomiyi olumsuzluklardan korumak için 10. KOBİ Zirvesi’nin özellikle Türkiye’de KOBİ’ler için politika belirleyici kurumlara ve girişimcilere önemli mesajlar vereceğini umuyoruz.
KOBİ’lerde ciddi bir know-how var Zirvenin ana teması ne olacak ve
Rahmi Aktepe: 10. KOBİ Zirvesi’nin bu yılki teması “Rekabet Gücü İçin Uluslararasılaşma ve Bilgi Deneyimi.” Küreselliğin dünyada yarattığı birçok etki var. Sınırların kalktığı bir dünyada rekabetin zorluklarından çok varolan potansiyellerini KOBİ’lerin önüne koymak gerekiyor. Türkiye’de KOBİ’lerin dış ticaret yapabilirliği gün geçtikçe ivme kazandı. Uluslararasılaşmak KOBİ’ler için kayıtsız kalamayacakları bir süreç ve bu sürecin mutlaka planlı yönetilmesi gerekiyor. Bu konuda KOBİ’lerin kendilerini yenilemeleri gerektiği gibi kamunun da üzerine önemli görevler düşüyor. Kayıtsızlığa ve kararsızlığa düşmek gibi bir lüksümüz yok. Hızlı davranmak zorundayız. İşte bu noktada “Bilgi Deneyimi” kavramını KOBİ Zirvesi için önemli bir kavram olarak seçtik. KOBİ’lerde ciddi bir know-how var. Bunun deneyimlendirilmesi ve geleceğe dönük üzerine inşa edilecekler için yapıtaşı olarak kullanılması, zamansal açıdan da ekonomik yöntemlerin uygulamaya konulması gerektiğine inanarak bu yıl 10. KOBİ Zirvesi’ni bu temayla tasarladık.
Sağlam bir eylem planı şart Türkiye’de uygulanageldiği söylenen KOBİ politikalarının Avrupa Birliği (AB) KOBİ politikalarından eksiği, fazlası, sapması v.b. gibi nelerdir?
Rahmi Aktepe: KOBİ politikalarında aslında son 10 yılda özellikle AB sürecinin etkilerini görebiliriz. Müktesebata uygunluk ve fasıllar çerçevesinde Türkiye’de ekonomik faaliyetlerin AB sürecine de uygun, hatta AB ülkelerinden çok daha hızlı bir ivme ile yaşama geçirilmesi sözkonusu. KOBİ’lerin rekabet gücünü geliştirmek için öncelikle araştırma ve inovasyon alanında çok sağlam bir eylem planı şart. Bu eylem planı kapsamında, iş çevresinde yapısal değişiklikleri gerçekleştirecek, kaynakların yeniden tahsisini kolaylaştıracak, ekonomik yenilikleri, eğitim ve öğretim politikalarını, araştırma ve inovasyon alanlarını koordine edecek düzenlemeler öncelik taşıyor.
İhracatçı KOBİ sayısı arttıkça artıyor
Uluslararasılaşma denilince KOBİ’ler açısından özellikle hangi yöntemler ve araçlar sözkonusudur? Ve bu konuda KOBİ’lerin genel olarak kamudan talepleri nelerdir?
Rahmi Aktepe: Son yıllarda kamunun KOBİ’lere sağladığı desteklerde işlevsellik açısından önemli değişiklikler oldu. Sağlanan desteklerin özellikle ihracata yönelik olması KOBİ’lerin uluslararasılaşmasında önemli bir farkındalık yarattı. Ekonomi Bakanlığı başta olmak üzere Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın KOSGEB eliyle sağladığı desteklerden yararlanarak uluslararası rekabetçiliğin artırılması çalışmalarında KOBİ’ler kendilerine önemli imkanlar sağladılar. Kümelenme çalışmaları ile sektörel birliktelikler yaratılması, KOBİ dayanışması ile rekabette avantajlı işbirlikleri sağlanması sözkonusu oldu. Bugün ihracatta KOBİ’lerin payının artmış olduğunu görüyorsak bu politikaların etkisinin varlığından bahsedebiliriz. Bunu bir gelişme olarak değerlendirirsek devamının yeni işlevsel uygulamalarla mutlaka desteklenmesi gerekiyor. 10. KOBİ Zirvesi’nin buna da ön ayak olacağına inanıyoruz.
KOBİ’lerde bilişim altyapısını güçlendirmeliyiz
Bilgi teknolojilerine geçişte Türk KOBİ’lerinin başarısız olduğu kanaati egemendir. Bunun kamu politikalarında ve KOBİ’lerin kendilerinde yatan nedenleri sizce nelerdir ve bugün KOBİ’ler için bir bilişim gündemi yazsanız bunu nasıl yazardınız?
Rahmi Aktepe: Özellikle ülkemizde bilişimi KOBİ’lere anlatmak için biraz KOBİ dilini bilişim diline, bilişim dilini de KOBİ’lerin diline çevirecek tercümanlara ihtiyaç var. Bunu sağlayabilmek için KOBİ’lerin ve girişimcilerin de daha fazla öğrenmeye açık olmaları gerekiyor. Sadece elektronik ticaret açısından baktığımızda dünyada ticaretin mahiyetinde önemli bir değişim olduğunu, bunu da bilişimin sağladığını söyleyebiliriz. Bilişim sektörüne iki açıdan bakmak gerekiyor. Bugün ülkemizde faaliyet gösteren bilişim firmaları da birer KOBİ’dir. KOBİ’lerde bilişim derken yerli bilişim şirketlerinin desteklenmesini de algılamak gerekiyor. Ülkemiz KOBİ’lerinin bilişim altyapılarını güçlendirecek uygulamaları ihtiyaç duydukları donanım ve yazılım ihtiyaçlarını kendi bilişim sektörümüzü güçlendirerek çözmemiz için kamunun bu sektörü daha aktif desteklemesi gerekiyor. 10. KOBİ Zirvesi’nde bilgi deneyimi derken aslında bilginin organizasyonu açısından bilişimin önemini de vurgulamak istedik. KOBİ’lerde Ar-Ge, inovasyon ve rekabetçilik için bilişimi daha aktif bir noktada değerlendirmeliyiz.
X. KOBİ ZİRVESİ DESTEKÇİLERİ
İş Bankası’nın ana sponsor, KobiEfor’un medya sponsorluğunu üstlendikleri X. KOBİ Zirvesi’ni destekleyen diğer kuruluşlar: Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD), Türkiye Genç İş Adamları Konferedasyonu (TÜGİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı, Türkiye Kalite Derneği (KalDer), İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV).
X. KOBİ ZİRVESİ KATILIMCILARI
Zirveye şu isimler katılacak: KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, KOSGEB Başkan Yardımcısı Hüseyin Tüysüz, KOSGEB Başkan Yardımcısı Tuna Şahin, OSBDER Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, İkitelli OSB Başkan Vekili Nihat Tunalı, OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, TUSKON Başkan Vekili Ahmet Ciğer, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir, İÇASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Güçlü, ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, İÇASİFED-OSİAD Onursal Başkanı Mehmet Akyürek, ESBA (Avrupa Küçük İşletmeler İltifakı) Yönetim Kurulu Üyesi Dieter Ibielski, Hannover Kalkınma Ajansı Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Peter Eisenschmidt, Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Prof.Dr. Emre Alkin, TÜRMOB LUCA Programı Proje Müdürü Maviş İçöz, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Türkiye Kalkınma Bankası ESAM Müdürü Dr. Oktay Küçükkiremitçi, Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ünsal Ban, Türk Hava Kurumu Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Doç.Dr. Emin Akçaoğlu, İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Cumhur Coşkun Küçüközmen, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yavuz Odabaşı, ODTÜ Teknopark Müdürü Mustafa İhsan Kızıltaş, ODTÜ E-Devlet Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Ali Arifoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Öğretim Görevlisi Dr. Ayça Altay, DHL Express Türkiye Genel Müdürü Markus Reckling, Turkcell Kurumsal Pazarlama Direktörü Esra Süzme.
X. KOBİ ZİRVESİ KONUŞMALAR VE OTURUMLARANA TEMA:
Rekabet Gücü İçin Uluslararasılaşma ve Bilgi Deneyimi
1.gün
Açılış konuşmacıları:
Rahmi Aktepe (TOSYÖV Başkanı)
Adnan Bali (T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürü)
Mustafa Kaplan (KOSGEB Başkanı)
M. Rifat Hisarcıklıoğlu (TOBB Başkanı)
Cevdet Yılmaz (T.C. Kalkınma Bakanı)
Fikri Işık (T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı)
Çağrılı konuşmacı: Dr. Erdal Karamercan (Eczacıbaşı Holding A.Ş. Genel Müdürü)
Oturumlar:
1. KOBİ’lerin Uluslararasılaşması: İhracatçı KOBİ’ler ve Uluslararası Rekabet Gücü
Moderatör: Prof.Dr. Emre Alkin
2. Türkiye’de Sanayileşme Sorunları ve KOBİ’lere Yönelik Çözümler
2.gün
Açılış konuşmacıları:
İbrahim Çağlar (İstanbul Ticaret Odası Başkanı)
Ekrem Demirtaş (İzmir Ticaret Odası Başkanı)
Nurettin Özdebir (Ankara Sanayi Odası Başkanı)
Salih Zeki Murzioğlu (Samsun TSO Başkanı- TOBB Yönetim Kurulu Üyesi)
Çağrılı konuşmacı: Çiğdem ERTEM (Intel Türkiye Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı)
Oturumlar:
1. Yeni Pazarlar ve Yeni Pazarlama Stratejileri
Moderatör: Nur Demirok (Para dergisi yazarı)
2. KOBİ’ler İçin Bilim- Teknoloji-Bilişim Yenileşim
Moderatör: Dr. Ali Arifoğlu (ODTÜ E-Devlet Araştırma Merkezi Müdürü)
3. KOBİ’ler İçin Fırsat Yaratan Çözüm Önerileri
Moderatör: S. Tuna Şahin (KOSGEB Başkan Yardımcısı)
RAHMİ AKTEPE
TOSYÖV Yönetim Kurulu BaşkanıX. KOBİ ZİRVESİTüm dünyada özellikle yeni iş alanları yaratılması, yenilikçi iş fikirlerinin hayata geçirilmesi, kriz ve durgunluk yaşayan dünya piyasalarında girişimciliğin desteklenmesi, ciddi bir politik argüman haline geldi. Girişimciliğin kurumsal bir nitelik kazanması ise KOBİ’lerin çatısı altında gerçekleşiyor. KOBİ’lerin özellikle daralan işgücü piyasası içerisinde istihdam ve katmadeğer yaratan özel bir yerinin olması, ekonomiyi yönetenler gözünde hiçte azımsanmayan bir değer kazanmalarını sağladı.
2008’de başlayan küresel krizde işletmelerimizin ayakta kalması, üretimin ve istihdam yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için gerekli olan tedbirlerin alınması, ülkemiz açısından krizin etkilerini en aza indirdiğini söyleyebiliriz. İşletmeler de krizin yarattığı koşulları özellikle Ar-Ge, inovasyon ve yeni pazar arayışları için değerlendirmeleri gerekiyordu. Bugün için bu hedefe uygun bir gelişmeden bahsedebiliriz. Bugün Türkiye’nin ihracatının yüzde 61’i KOBİ’ler tarafından yapılıyor. Ayrıca ilk 500 arasında varolan şirketler içerisinde KOBİ’lerin payında önemli bir artış olduğu da bir gerçek. Bu KOBİ’lerin ciddi teknoloji yatırımları yapabildiğini az adamla çok iş başarabildiklerinin bir göstergesi. Gelecek on yılda dünyada yüzde 9-10 gibi büyüme rakamlarının tutturulması zor görünüyor. Ama Türkiye’nin bir 2023 vizyonu var ve bu vizyona uygun bir faaliyet hızına ulaşmak için her kesimin üzerine düşen sorumulukları idrak etmesi ve ona göre çalışması gerek. Gelecek 10 yıl içerisinde 2023 vizyonuna ulaşılmak isteniyorsa bunu tetikleyecek en önemli faktör; KOBİ’lerimizin ve girişimcilerimizin performansı olacaktır. Alacağımız kararlarla ve yapacağımız uygulamalarla bunu ülke olarak hepimiz belirleyeceğiz.
KOBİ’ler açısından rekabetçilikte en önemli tehdit olarak istikarsızlığı mutlaka vurgulamamız gerekiyor. Bu istikrarın her türlü siyasi kriz tehdidinden uzak tutulmasında yarar var. Ekonomi, sosyal refah anlamına geliyor. Ülkesel çıkarların uluslararası gelişmeler içerisinde mutlaka gözetilmesi gerekiyor. Ülke imajımız rekabetçilikte son derece önemli. Büyümenin yolu dışarıya ne kadar açılabildiğimizle bağlantılı. Türk malları ve hizmetlerinin çok daha etkin pazarlanması durumunda içeride de rahat olacağız. KOBİ’lerimiz için fırsat dünyaya açılmaktır. Dünyadaki ve özellikle içerisinde yeraldığımız yakın coğrafyamızda meydana gelen çatışma kaynaklı siyasi ortam yanında, iç politikada yaşadığımız ayrışmacı siyasi gerilimlerin de KOBİ’lerin geleceği açısından dikkatle değerlendirilmesi gerekiyor. İç politikada yaşanan son gelişmeler ışığında kısa sürede ekonomik kazanımlarımızın nasıl hızla eridiğini görmek umutla baktığımız piyasalar açısından ne yazık ki üzücü. Şunu da özellikle ifade etmek isterim ki, ülkemizde ekonomiye etki eden son gelişmelerin bir an önce çözüme ulaştırılarak sadece suçlular için değil evinde oturan masum insanlar için de hukukun üstünlüğünün hissettirilmesi gerekiyor.
KOBİ Zirveleri TOSYÖV için geleneksel bir organizasyona dönüşmüştür. Bu Zirvelerin amacı; KOBİ’lerin mevcut sorunlarına dikkat çekmek ve KOBİ’ler için çalışan her kesimle bu sorunların ötesine geçerek çözüm yolları bulmaktır. Bugüne değin Zirvelerin sonuç bildirgeleri amaca ulaşmaya yardımcı tespitleri ve önerileri karar alma mercilerinin önüne koymuş ve birçoğu da uygulamaya geçirilmiştir. Bu anlamda bu yıl gerçekleştirilecek 10. KOBİ Zirvesi’nin etkili sonuçlar doğuracağına inanıyoruz. 10. KOBİ Zirvesi’nin bu yılki teması “Rekabet Gücü İçin Uluslararasılaşma ve Bilgi Deneyimi” olarak seçildi. Kamunun son yıllarda aldığı kararlar ve ortaya koyduğu başarılı uygulamaları yadsıyamayız. Gerçekten çok fazla destek ve teşvik mekanizması yaratıldı. Bazen bu mekanizmaların birbirleri ile çakıştığı noktalar da var. Çözüm odaklılık, bürokrasinin ağırlığından kurtulmak, sürat gibi kavramları kamuya yerleştirebilirsek kamusal açıdan girişimciliği ve uluslararası rekabette KOBİ’leri daha çok destekleyebileceğimizi düşünüyoruz. Ayrıca girdi maliyetleri, vergiler, çalışan yükleri de hala KOBİ’ler ve girişimciler açısından çok daha irdelenmesi gereken konular olarak önümüzde duruyor. Özellikle enerji sorununun daha etkin aşılması, maliyetleri düşürecek çalışmalara hız verilmesi gerek. 10. KOBİ Zirvesi’nin gözünü dünya pazarlarına dikmiş olan KOBİ’lerimize ve tüm ilgili kurum ve kuruluşlara yol göstereceğini umuyor, toplumsal ve ekonomik açıdan daha gelişmiş ve refah düzeyi yüksek bir ülke olmamız için önemli bir bilgi paylaşımı ortamı yaratacağına inanıyorum.