Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 44’üncü kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’, Demirdöküm ve İzocam’ın katkılarıyla ‘Yeşil’ gerçekleştirildi. Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın yaptığı ‘Yeşil Mutabakata Hazır mıyız?’ başlıklı toplantı, inşaat malzemesi sanayicileri, iş dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından ilgiyle takip edildi. Toplantının konuşmacısı Horizon Consultancy Yönetici Ortağı Eser Erginoğlu, Yeşil Mutabakat ile ilgili merak edilen konuları katılımcılarla paylaştı.
AB ile işbirliği içindeki ülkeler doğrudan etkilenecek: Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “En etkili ve kapsamlı planların başında bizi çok güçlü bir şekilde etkisi altına alacak olan Yeşil Mutabakat geliyor. AB yeşil dönüşümü yasal bir boyuta da taşıyor. AB ile işbirliği içindeki tüm ülkeleri doğrudan ve derinden etkileyecek” dedi.
‘Az ile çok’ anlayışı ile az kaynakla daha fazla üretmeliyiz”: Küçükoğlu “Günümüzde yükselen rekabet dolayısıyla ‘az ile çok’ yapabilmenin önemi daha da artıyor. ‘Az ile çok’un anlamı; sınırlı kaynaklarımızı daha iyi kullanarak, az kaynak ile daha çok iş ve ürün üretebilmektir. Enerji, hammadde insan ve sermaye gibi… Yeşil Mutabakat sürecinde yapılması gerekenleri ertelemek, geleceğe yürürken gözlerimizi kapatmak olacaktır. Zaman varken tedbirlerimizi almak önceliğimiz olmalıdır” diye konuştu.
İnşaat sektörü 3 kat büyüyecek: “Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilgili söylenebilecek en doğru şey, bunun bize karşı oynanan bir oyun olmadığıdır” diyen Eser Erginoğlu, “Avrupa’da binaların çoğu eski, altyapıları kötü durumda olduğu için yüzde 97’sinde tadilat gerekiyor. Binalar üzerinde bir değişim dönüşüm süreci başlatılıyor. Mevcut inşaat sektörünün çok hızlı bir şekilde üç kat büyüyeceği öngörülüyor. ‘Yenileme Dalgası’ stratejisi ile 2030’a kadar 35 milyon binanın yenilenmesi gibi bir hedef koydular. Herkesin bu değişime ayak uydurabilmesi için 72 milyar Euro’luk değişim ve dönüşüm paketi de 2032’ye kadar belli dönemlerde kullandırılacak” açıklamasını yaptı.
Avrupa’da kamu binalarının yüzde 3’ünün 2030’a kadar her yıl yenilenmesi gerektiğini söyleyen Erginoğlu, “Bu önümüzdeki 10 yıl boyunca kamu binalarının yüzde 30’unun yenileneceği anlamına geliyor. Bu da inşaat malzemesi sektörümüz için önemli bir fırsat yaratıyor. Aynı zamanda coğrafi konum olarak AB ülkelerine çok yakın olmamız da önemli bir avantaj. Dolayısıyla bu avantajları görmek ve şirketlerimizi bu sürece hazırlamamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
“En büyük pazarımız olan AB’den vazgeçemeyiz”: Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan ise “Sadece dış ticaret değil, Ar-Ge, inovasyon, tasarım konularında da bilgi ve insan gücü yönünde işbirliğimiz var. Onun için AB’nin rekabette bizim rekabet gücü ortağımız olduğunu söyleyebiliriz. AB’den vazgeçebilir miyiz? Böyle bir konfor sahamız var mı? Sanayiciler olarak tabii ki vazgeçmek gibi bir düşüncemiz yok. Bizim teknolojik dönüşüme daha çok para ve zaman ayırmamız, insan gücü yetiştirmemiz, Ar-Ge ve tasarım konularında taklitçilik yapmak yerine sektörel işbirliklerini artırmak; dikey entegrasyon yerine yatay entegrasyona odaklanmak gerekiyor. Türkiye’nin toplam ihracatı 160-170 milyon ton ve bunun önemli bir kısmını inşaat malzemeleri gerçekleştiriyor. Bu ihracatın da büyük bir kısmını AB’ye yapıyoruz. En büyük pazarımız AB ülkeleri” mesajını verdi.
Üretim yılın ilk 7 ayında yüzde 27.5 arttı
‘Türkiye İMSAD Eylül 2021 Sektör Raporu’na göre, iç ve dış pazarda artan talebin etkisiyle 2021 yılının ilk 7 ayında inşaat malzemeleri sanayi üretiminde yüzde 27.5 artış gerçekleşti.
İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan ‘Eylül 2021 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: İnşaat malzemeleri sanayi üretimi, uzun resmi tatiller nedeniyle çalışma günü sayısının önemli ölçüde azaldığı Temmuz ayında, geçen yılın Temmuz ayına göre yüzde 0.4 geriledi. Üretimde 2021’in ilk aylık üretim gerilemesi Temmuz’da gerçekleşti. Bununla birlikte inşaat malzemelerine yönelik iç ve dış talepler Temmuz ayında da devam etti. Talep tarafında olumsuz bir gelişme yaşanmadı. 2021 yılının ilk 7 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre üretim artışı yüzde 27.5 olarak gerçekleşti. İç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışı, üretimde etkili olmaya devam etti.
En yüksek artış seramik sağlık gereçlerinde oldu: 2021’in ilk 7 ayında 22 alt sektörün tamamında üretim, 2020 yılının aynı dönemine göre arttı. Yılın ilk 7 ayında yine tüm alt sektörlerin üretimi aynı zamanda çift haneli ve yüksek oranlarda gerçekleşti. En yüksek üretim artışı yüzde 59.6 ile seramik sağlık gereçlerinde oldu.
TÜİK inşaat güven endeksi anketi verilerine göre kısıtlayan faktörler Eylül’de gerilemeye devam etti. Kısıtlayan faktörler 2019 yılı başından bu yana en düşük seviyeye indi. Özellikle tam açılma ile işlere geri dönüş talep tarafında iyileşme sağladı. Finansman konusunda da göreceli rahatlık devam ediyor. İnşaat sektöründe 2021 yılının genelinde talep ve finansman alanında pandeminin yol açtığı sıkıntıların büyük ölçüde geride bırakıldığı görülüyor.
İstihdam Temmuz’da 1.72 milyon olarak gerçekleşti: 2020 yılında salgın nedeniyle sektörde istihdam Nisan ayında 1.12 milyon ile en düşük seviyesine inmiş, ardından artışa geçmişti. Yeni yılda ise Mayıs’ta istihdam 1.85 milyon üzerine çıkarak sektördeki toparlanmaya işaret etti. Haziran’da istihdam 1.84 milyon ile büyük ölçüde korundu. Temmuz’da ise 1.72 milyon kişiye indi.
Mevcut inşaat işleri seviyesi Eylül’de 4.5 puan yükseldi: İnşaat sektöründe mevcut işler seviyesi Eylül ayında bir önceki aya göre 4.5 puan daha yükseldi. Eylül’de, inşaat sektöründe mevsimsellik ile mevcut işler seviyesinin yüksek olduğu aylardan biri olmasının da katkısı ile mevcut işler seviyesinde uzun süredir yaşanan durağanlaşma şimdilik geride kaldı.
Hareketlilik için konut yatırımlarının artması bekleniyor
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan ‘Hazır Beton Endeksi’ 2021 Eylül Ayı Raporu’na göre, 2021 yılı Ağustos’tan sonra Eylül’de de faaliyette yükseliş görülmekte. Faaliyette görülen bu harekete rağmen Beklenti Endeksi son bir ayda azalma göstermiş bulunuyor. Uzun dönemli toparlanmanın göstergesi olan Güven Endeksi ise Eylül’de eşik değerin hemen altında bir değer almış durumda.
2021 Eylül ayında bütün endeksler, pandemi sonrasında Türkiye ekonomisinde toparlanmanın etkilerinin görüldüğü geçen yılın Eylül ayına kıyasla düşük görünmekte. Geçen yıl görülen konut talebinin bu yıl ortaya çıkmaması nedeniyle bütün endekslerdeki yıllık değişim negatif tarafta kalıyor.
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Üçüncü çeyrek verileri ile inşaat sektörünün yoluna devam ettiği ancak sektörün potansiyelini bu yıl hâlen gösteremediği anlaşılmaktadır. Sektör oyuncularının ekonomiye olan güvenlerinin ve geleceğe yönelik beklentilerinin olması gereken seviyenin altında olması, üzerinde önemle durulması gereken bir noktadır” diye konuştu.
İnşaatın güveni en hızlı zayıflayan, buna karşılık normalleşmesi en çok zaman alan sektör olduğunu vurgulayan Işık, “Ekonomik gelişmelerden ve başta faiz olmak üzere makro değişkenlerden ani bir şekilde etkilenen inşaat sektörünün kısa zaman içinde yoluna devam etmesi için konut yatırımına olan mevcut ilginin artması gerekmektedir. Bu noktanın cazip hâle getirilmesine yönelik her türlü kamusal girişim sektör açısından kıymetlidir” dedi.
Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu: “Yapılması gerekenleri ertelemek, gözlerimizi kapatmak olacaktır”
Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu: “Yapılması gerekenleri ertelemek, gözlerimizi kapatmak olacaktır”
KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi
İNŞAAT
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Yeşil Mutabakata yüksek uyum sağlamak ve rekabet gücümüzü artırmak için bu süreci iyi anlamak ve hazırlanmak zorundayız” dedi.
Paylaş: