Ekonomideki pozitif yapıyı değerlendiren ve “Her şey güzel de bankalar niye faizleri bu kadar yüksek tutuyor? Yüzde 14'ten parayı toplayacaksın, sanayiciye, işadamına kaçtan kullandıracaksın? Yüzde 18, 19, 20 insaflıysa 25'e kadar gidiyor. Bu sürdürülebilir bir şey değil” diyen Yıldırım, trenin kalktığını ve kendisinin hareketten önce son çağrıyı yaptığını ifade etti ve “Ya adam gibi makul bir faiz oranı benimsersiniz veya biz bunun tedbirini alırız” uyarısını yaptı. Yıldırım, görüşlerini şöyle açıkladı: “Bunu bankacılarımız bir tehdit olarak algılamasın. Elimizde araçlarımız var. Ellerinden parayı falan alacak değiliz. Aracımız olduğunu bilsinler. İstiyoruz ki doğal seyrinde işler düzelsin. Nasıl kredi garanti fonuyla kaynak ürettiysek, diğer tedbirlerimizle iş alemini rahatlattıysak, bankalar da çaresiziz diye düşünmesinler. Elimizde araçlarımız var, o araçları kullanmaktan çekinmeyiz. Ama istiyoruz ki bu, tatlılıkla olsun. Şimdi bu Hükümet, bu kadar yükünüzü aldı, temerrütte düşecek kredilerinizi yeniden yapılandırdı, sizi rahatlattı, rasyolarınz arttı, karlarınız uçtu gitti. Bizde bir tabir var; el eli yıkar, el de döner yüzü yıkar. Şimdi yüz yıkama zamanıdır. Bankaların görevlerini yapmalarını sanayiciler adına bekliyoruz. Çok da zamanımız yok. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz yani böyle bir kar sanayide var mı? Yok. Çalış, çabala, terle, akıl teri, alın teri... Sonunda bakıyorsun el elde baş başta. Her şart altında kazanan bir sektör olur mu kardeşim? Her seferinde dört ayak üstüne düşüyor. Böyle bir şey olmaz. Bu işin karı da var, zararı da var. Kar, zararın kardeşi. Zarar etme, risk olunca 'aman Hükümet bize sahip çıkın.' Tamam çıktık. Şimdi de paralar geliyor, siz de millete, sanayiciye sahip çıkın.” Yıldırım, finansman meselesinin sanayinin gelişmesinin önündeki en büyük engel olduğunu dile getirdi.
KDV konusunun yeni baştan çalışıldığını, gözden geçirileceğini söyleyen Yıldırım, "Burada çelişkiler var. Bu kayıtdışılığa da sebep oluyor, mahsuplar, geri ödemeler vesaire... Bunlarda maalesef sıkıntılar yaşanıyor. Zamanında almanız gerekeni almıyorsunuz, bir yerde yüzde 1 KDV var aynı üründe yüzde 8 var, onların arasını dengesini tutturamıyorsunuz, siz detayları daha iyi biliyorsunuz. Bunu da yeni baştan ele alacağız" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, kamu alımlarında yerlilik ve milliliğin esas alınacağını, burada da sanayicilerin beklentilerini göz önünde bulunduracaklarını belirtti: "Niye olmuyor bu iş ben size söyleyeyim, yine bürokrasiden dolayı. Bürokrat risk almak istemiyor. 'Ne lüzumu var kardeşim? İşte bilinen, kendini ispat etmiş ürün varken filanca şu işi yapıyormuş. Ya olmazsa ya çalışmazsa, benim başım belaya girerse' diye, gidiyor öyle karar veriyor. Ben bunu yaşamış biri olarak bunu söylüyorum." ifadesini kullandı.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ise “Son dönemde arzu etmediğimiz bir şekilde kredi faizlerinde yüzde 15-16’lık oranlara varan bir yükselişe tanık oluyoruz. Faiz oranlarının yüksek seviyesi, üretim ekonomisine geçişin önünde ciddi bir engeldir. Bankaların reel sektörü paydaş olarak görmeleri ve uzun vadeli, sağlıklı bir işbirliğini kısa vadeli çıkarlara kurban etmemeleri gerekiyor” diye konuştu.