Endüstriyel haberleşme alanında faaliyet gösteren Japonya merkezli bir kuruluş olan CLPA’nın (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Tolga Bizel, ekonominin ve rekabetin çok hızlı değiştiği bu dünya düzeninde KOBİ’ler başta olmak üzere tüm sanayicilerin yeni üretim biçimlerine geçiş yaparak sürdürülebilir büyüme sağlayabilmesi için dijitalleşme sürecini bir an önce başlatmaları gerektiğini vurguladı.
Sanayi 4.0 sürecindeki en önemli unsurlardan birinin büyük verinin toplanması, paylaşılması ve işlenmesi olduğunu söyleyen Tolga Bizel, “Makinelerin birbiriyle iletişim kurabildiği akıllı fabrikalarda, iletişim verilerinin güvenilir bir şekilde yönetilmesi son derece önemli. Dijital fabrikalarda pek çok veri, çok sayıda cihaz tarafından gerçek zamanlı olarak oluşturularak süreçlerin şeffaf bir şekilde görüntülenmesini sağlamak üzere paylaşılıyor. Bu sürecin başarısında endüstriyel haberleşme sistemlerinin bant genişliği büyük önem taşıyor. Merkezi Japonya’da bulunan CLPA’nın en yeni teknolojisi olarak bu noktada devreye giren CC-Link IE TSN, Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network) teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olarak öne çıkıyor. Saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı olan bu yeni nesil teknoloji sayesinde, Sanayi 4.0’ın gereklerini yerine getirmek çok büyük ölçüde kolaylaşıyor ve sanayicilerin rekabet gücü artıyor” dedi.
CLPA Türkiye temsilciliği sanayicilere desteğe hazır
CLPA’nın dünya genelinde 3.600’ü aşkın üye şirkete sahip olduğunu belirten Bizel, Sanayi 4.0’a uyumlu dünya standartlarında akıllı üretime adım atmayı hedefleyen şirketleri detaylı bilgi almak için CLPA Türkiye temsilciliği ile iletişime geçmeye davet etti.
Yeni dünya düzenine adaptasyon için üretimde dijital dönüşüm şart
Yeni dünya düzenine adaptasyon için üretimde dijital dönüşüm şart
CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, sanayicilerin üretim süreçlerinde haberleşme sistemlerini kurarak akıllı fabrikalara dönüşmeleri ve tüketicilerin hızla değişen kişiselleştirilmiş üretim taleplerine cevap verebilecek şekilde stratejilerini oluşturmaları gerektiğini söyledi.