Türk yazılımın ‘stratejik’ bir sektör olduğunu belirten YASAD Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Kamalı, “81 ilimizi kapsayan ‘KOBİ Sıçraması’nı başardığımızda orta vadede Türkiye’nin en büyük ihracatçı sektörü olacağız” dedi.
Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD), sektörün çatı kuruluşu olarak; Türkiye’nin dijital dönüşümüne odaklandı. Ocak 2020’de görevine başlayan yeni Yönetim Kurulu, pandemi sürecine rağmen çalışmalarını hızlandırarak üyelerinin ürün ve hizmetlerini görünür kılacak çalışmalara imza atıyor.
YASAD Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Kamalı, sektörün envanter çalışması için hummalı bir çalışma yürüttüklerini söylüyor. Sektörünün ‘üretimin aklı’ olduğunu belirten Gönül Kamalı, günümüz dünyasının ve geleceğin en önemli konusu olan dijital dönüşümün ancak yazılım sektörüyle mümkün olacağını vurguluyor: “Türk yazılım sektörünün en güncel verisi 2019 yılına ait. Büyük ve orta boy şirketler ve 81 ildeki teknokentler dahil toplam 1000 firmanın yer aldığı veriye göre sektörün ciro büyüklüğü 7 milyar dolar, ihracatı ise 3 milyar dolar. İlk 1000 çalışmasında aslan payını oyun, savunma, telekomünikasyon, mobil, finans ve sektörel yazılımlar alanında faaliyet yürüten firmalar alıyor. Sözkonusu 1000 firma özelinde sektörün ihracat büyüklüğü ise 3 milyar dolar. 2020’ye ilişkin ihracat öngörüsü ise 5 milyar dolar.”
Türk yazılım sektörünün dünya yazılım sektöründen çok küçük bir pay aldığını hatırlatan Gönül Kamalı, “Türkiye içerisinde yerli yazılım kullanımı ve sanayide dijital dönüşüm son 2 yıldır Türk yazılım sektörünün önünü açan yeni bir transformasyon, yeni bir dijital atlama oldu. Pandemiyle birlikte iletişim altyapıları, uzaktan işletme yönetimi, uzaktan eğitim, uzaktan sağlık gelişmelerinin öncelikli ihtiyaçları iç pazardan temin sürecini hızlandırdı. Yerli yazılıma olan ilgi ve yerli yazılım sektöründe ticarileşme potansiyeli hızlı arttı. Bu başarı bizi uluslararasında da önemli noktaya taşıyacak” diye konuşuyor.
Yazılım sektörünün stratejik önemi
Sadece iletişim değil, iş yapış şekillerinin yazılım sektörüyle gerçekleştiği bir dönemde sektörün stratejik olduğu tüm paydaşlar tarafından kabul ediliyor. Ancak kamu tarafında halen daha bu yargıya ulaşılmadığını ifade eden Kamalı, “Pandeminin özellikle ilk 3 ayında görüldüğü gibi yazılım hayatın sürmesini sağlayan yegane sektör oldu. Ne yazık ki istediğimiz desteği alamadık ve istediğimiz sesi çıkaramadık. Ama sektörün önemi oyun sektöründe iki firmamızın yurtdışı başarısıyla fark edildi. Oysa sanayinin dijital dönüşümünde çok ciddi bir sınav bizi bekliyor. Eğer rekabetçi dijital dönüşüm yazılımları (yapay zeka, arttırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik) hızlı bir şekilde üretim sanayisine entegre edilemezse ciddi bir zafiyetin bizi beklediğini aktarmaya çalışıyoruz” uyarısını yapıyor.
Gönül Kamalı, yazılımın stratejik ve kritik kısmının yatırım alanına dahil olması için kendi başına sektörün bir ‘Bakanlık’ altında değerlendirilmesini istediklerini ifade ediyor: “Yazılım adı altında onlarca dikey alan var; oyun, siber güvenlik, savunma sanayi, üretim, telekomünikasyon, finansal, sektörel yazılımlar gibi büyük bir organizma. Politikalar ve stratejiler bu organizmaya göre şekillenmeli.”
Yazılım sektörünün en önemli özelliği kullanıldığı her bir ürün ve hizmette katmadeğer sağlıyor olması. ‘Her türlü üretim sektörünün aklıyız’ diyen Kamalı, şunları dile getiriyor: “Biz üretim sektörünün olmazsa olmasıyız. Akıllı üretimin tek yoluyuz. Farklı düşünebilen, yorumları sentezleyen multi inovatif yoruma dönük bir döneme giriyoruz. Soru; ‘Bu dünyada İngiltere’den daha ileri mi olacağız geri mi? Dolayısıyla bu dünyada var olmak için; yapay zeka ile entelektüel düşünme, farklı açılardan karar verebilme, dijital araç ve gereçlerden yararlanma belirleyici olacak. Ben ülkem adına pozitifim.”
Pozitif bakış açısının temel nedeni olarak da ülkenin potansiyelini örnek gösteren Kamalı, şunları söyledi: “Her potansiyel başaracağız anlamına gelmiyor ama biz bu dönüşümü gerçekleştirmek için nelere ihtiyaç duyduğumuzu biliyoruz. Dijital okur yazarlık, bilişim okur yazarlık, dijital araç ve gereçlerin kullanımını hayata entegre edebilir, yapay zeka kullanımını ne kadar küçük yaşta tabana yayarsak bu dünyada bilgi tutmayı, bilgi üretmeyi başarmış ülkeleri yakalayabiliriz. Örneğin; İngilizler muhafazakardır. Biz ise dünyada teknoloji tüketiminde ilk 5’teyiz. Dünyada yeni bir beyaz sayfa açılıyor. Bu beyaz sayfayı yazılım sektörümüzdeki başarı hikayeleriyle doldurabiliriz. Türk sanayisinin dünyadaki beyaz sayfada yer alması stratejik kalkınma hareketidir.”
“5 yıl içinde istihdam açığı yıllık 2.5 milyon”
Yazılımın bir meslek olduğu gerçeğinin tüm ülkede kabul görmesi ve eğitimin tabana yayılması gerektiğinin altını çizen Gönül Kamalı, üniversite okumadan da yazılım yapılabileceği gerçeğinin herkes tarafından kabul edilmesini istedi: “Yazılım bir dijital düşünme yöntemidir. İlkokul müfredatına girmeli. Ağrı, 81. ilin en az gelişmiş şehridir. Yürüttüğümüz işbirliği ile başarı hikayesi yarattık. Bu gerçeklikle Türkiye’nin potansiyeli konusunda kuşkumuz olmamalı” dedi.
İstihdamda dünyada önü açık sayılı mesleklerden birinin yazılım olduğunu dile getiren Kamalı, şu bilgileri verdi: “Sektörün istihdam açığı için eğitimi meslek yüksekokulu ve liselere kadar yaygınlaştırmalıyız. Yazılım Meslek Lisesi, Bilgisayar Programcılığı kadar katmadeğer yaratacak potansiyel güce sahip. Tahmini olarak teknoloji şirketlerinin istihdam açığı 50 bin. Diğer sektörlerin ihtiyaçlarıyla talep 250 bine ulaşıyor. 5G gibi yeni teknolojilerin hayata geçmesiyle de 5 yıl içinde istihdam açığının yıllık 2.5 milyon olacağını öngörülüyor.”
“Yerli ve milli yazılım desteklenmeli”
Dünya çapında marka yaratmış firmaların yerli yazılım kullanım oranı yüksek. Türkiye’de sektörel yazılımlarda da dünya ile rekabet edebilecek ürünler mevcut. Ancak dünya çapında bir Türk yazılım markası için daha yapılması gerekenler var. Kamalı, telekomünikasyon, finans alanında dijital dönüşümün eş zamanlı yürütüldüğünü hatırlatarak, “Savunma ve oyun sektörlerinde de teknoloji üreten firmalarımız güçlü. Potansiyel var ancak neden dünya çapında marka çıkmıyor? Yazılım sektöründe inovatif ürünleri olan ve global yaygınlaşabilecek şirket sayımız az değil. Ama skalaları düşük kalıyor. Temel sorun sermayedir. Bireysel sermayeye dayalı şirketler istenilen atağı gerçekleştiremiyor” diye konuşuyor. Kamalı, özellikle kamu ihalelerinde yüzde 60 yerli zorunluluğunun önemli bir katkı olacağını paylaşıyor.
“YASAD olarak, 2021’i KOBİ Sıçrama Yılı ilan ettik”
Avrupa’da büyük şirketlerin regülatif olarak devlet tarafından mecburen girişim sermayecisi olarak yönlendirildiğini açıklayan Kamalı, “Devlet tarafından şirketler girişim sermayesi yapması için zorlanmalı. Bizim değerli ve marka yaratma potansiyeli olan KOBİ’lerimiz yatırımcı almıyor ve büyümek istemiyor. Oysa KOBİ’lerin genişlemesi ve büyümesi gerekiyor. YASAD olarak bu alanda bir aksiyon alarak 2021’i ‘KOBİ Sıçrama’ yılı ilan ettik. Bu alanda yapılması gerekenleri kamuoyu ile paylaşarak süreçte öncelik alarak yönlendirme yapmak amacındayız” diyor.
YASAD envanterinde 2019 yılına göre girişimciler hariç 5 bin 500 yazılım firması bulunuyor. Kamalı, yıllık cirosu 7 milyon ile 125 milyon TL arasında olan yazılım sektörü firmalarının yüzde 70’inin KOBİ sıçraması yapabilecek nitelikte olduğunu kaydediyor: “Türkiye’de en önemli nokta; diğer sanayi kuruluşlarının teknoloji şirketlerine yatırım yapmasıdır. Özetle; ülkenin en büyük 500 sanayi kuruluşunun Bilişim 100 şirketine yatırımcı olması, Bilişim 100 firmalarının da kendisini yatırımcıya açması lazım. Yatırım için yazılım sanayi cazibe merkezi haline getirilmelidir.”
“KOBİ’lerin dönüşümü için destek mekanizması olmalı”
Üretimin bel kemiği KOBİ’lerin dijital dönüşümü için destek ve teşviklerin sunulmasını öneren Gönül Kamalı, “İlk aşamada şirketlerin dijital dönüşüm için aydınlatılması, ikinci olarak da araç ve gereçlere ulaşımı desteklenmeli, üçüncü olarak da dijital araç ve gereçlerin kullanımı için doğru kişilerin istihdamı için destek verilmeli” diyor.
Gönül Kamalı, yazılım ürün ve hizmetlerinin ‘yatırım teşviki’ içinde verilmesini, makine yatırımı yapan KOBİ’ye bu makinenin dijital dönüşümünü sağlayacak yerli ve milli yazılımın da zorunlu olarak sunulmasını istediklerini anlatıyor. Teşviklerin şirketlere dönüşünün bazen 2 yılı bulduğunu aktaran Kamalı, oysa destek ve teşvikin ön ödemeli sunulmasının fayda sağlayacağını savunuyor.
“İhracatta Turquality yetersiz”
Türk yazılım sektörünün 81 ildeki 86 teknokent verileriyle ihracatının 2020 yılında 5 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor. 5 yıl içerisinde KOBİ Sıçrama programı ile bugünkü rakamların 10 katına çıkarılması hedefleniyor. Türk yazılım sektörünün çok başarılı olduğunu, ancak ihracatta istenilen düzeye ulaşamadığını paylaşan Kamalı, yazılım sektörü ihracat destek ve teşviklerinin mal ihracatını kopya alan bir yaklaşımla verildiğini, dolayısıyla istenilen etkiyi yaratamadığını söylüyor: “3 milyar dolar ihracat yapan 1000 yazılım firmasından yalnızca 5 firma Turqualiy (2 firma marka, 3 firma pazarlama desteği) desteği alıyor. Turqality, ‘Türk Markası’ yaratmak için önemli bir fırsat. İhracat Serbest Bölgelerini stratejik hale getiriyoruz. Turquality’i İhracat Serbest Bölgesi’nde faaliyet yürüten tüm işletmelere vermezsek bunu başaramayız. Yazılım ve bilişimin kendine özel dinamikleriyle, kendi markalaşma çalışmalarına göre değerlendirmek lazım.” Kamalı, yazılım ihracatı yapan ilk 100 firmanın bu program dahilinde desteklenmesini istiyor.
Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) 1992’de kuruldu ve şu anda 400’ün üzerinde firma YASAD üyesi. Ocak 2020’de göreve geldikten sonra 42 firmanın derneğe üye olduğunu açıklayan YASAD Genel Sekreteri Sevilay Özdemir Güven, üyelerinin gelişimine odaklanarak ilk olarak onların faaliyet alanına göre kümelenme grupları oluşturduklarını söylüyor.
Sevilay Özdemir Güven, 7-8 tane kümelenme konusu belirlediklerini, bunlardan 4 tanesinin ilgi gördüğünü açıklıyor. Akıllı Şehirler Kümesi, Sanayide Dijital Dönüşüm, Fintech-Insurtech Fintek: Finansal Teknolojiler- Insurtech: Sigorta Teknolojileri) Kümesi ve Kritik Teknolojiler Kümesi. Küme çalışmalarına daha sonra Uzaktan Yaşam Kümesi’nin eklendiğini ve sayının 5’e çıktığını anlatan Güven, bu kümelerle birlikte HİSER Programlarına başvurmayı planladıklarını duyuruyor.
Sevilay Özdemir Güven, HİSER Projesi ile kümelerin olgunluk seviyesini yükselttiklerini kaydediyor: “Pazar beklemez. Talebi görüp ihtiyaçların yerli karşılığını göstermemiz gerekiyor aksi halde yabancı hazırda bekliyor. Bunun için bu etkinlikleri yaptık, firmalarımızı görünür hale getiriyoruz.”
Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Kamalı: “Yazılım sektörü stratejiktir, desteklenmelidir”
Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Kamalı: “Yazılım sektörü stratejiktir, desteklenmelidir”
Yazılım sektörünün çatı kuruluşu Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD), 400’ü aşkın üyesi ve tüm Türkiye’deki yapılanmasıyla sektörün gelişimini sağlayacak projelere odaklanıyor.