Küresel ekonomide son 10 yılın sihirli kavramlarından biri “Startup”. İngilizce bir kavram. Türkçe karşılığı “fikir işletmesi”, “yeni girişim”, “kendinde girişim” olabilir. Bu yazının konusu ‘Türkiye’nin örnek startup destekçilerini tanıtmak. Çünkü ülkenin gelişimi yolunda startup’lara büyük umut bağlanıyor. Türkiye’de birçok kurum elini taşın altına koyarak umudun yeşermesi için hizmet veriyor.
Bu kurumlardan biri Etohum. Etohum kurulduğu 2008’den bu yana yürüttüğü faaliyetler, hayata geçirdiği projelerle Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin önemli kurumlarından biri oldu. Kurucusu Burak Büyükdemir, 2008 yılından bu yana 12 bin girişimci başvurusu aldıklarını, bu başvurular arasından 1.900 girişimciyle yüz yüze görüştüklerini aktarıyor. Büyükdemir, “Zorlu süreçler sonunda seçtiğimiz sosyal medyadan mobil ve yazılım alanlarına kadar farklı alanlarda uzmanlaşan 250 girişimin yüzde 50’si yedi yılın sonunda hala ayakta kalmayı başarırken ortak olduğumuz girişimlerin neredeyse yarısı önemli bir konuma ulaştı. Şu anda Etohum Yatırımcı Ağımız’a 40’a yakın ülkeden de başvuru alıyoruz. Türkiye başta olmak üzere en çok Pakistan ve Mısır gibi ülkelerden, Ortadoğu ve Doğu Avrupa’dan başvuru geliyor. Bugüne kadar 80 girişime yatırım yaptık ve 300 girişime de destek olduk” bilgisini veriyor.
Etohum’un sunduğu hizmetleri Büyükdemir şöyle anlatıyor: “Yatırımcı üyelerimizin ve uluslararası ağımızın da katkılarıyla yaratıcılıkla beslenen ve yeni çözümler ortaya koyan “katmadeğerli” girişimlerin belli bir aşamaya gelmesine yardımcı olduktan sonra daha büyük yatırımlar almaları için girişimcilere kapsamlı bir mentorluk desteği sağlıyoruz. Etohum süreçleri sonunda belirlenen girişimlerin, sermaye desteği sağlama ve ortaklık kurmaları amacıyla Etohum Melek Yatırımcı Kulübü üyesi yatırımcılar ile toplu ve birebir görüşmeler yapmaları sağlanıyor. Bu görüşmeler ile birçoğunun ihtiyaç duyduğu iş bağlantısı ve sermaye desteğine ulaşması amaçlanıyor.
Aynı zamanda her yıl seçtiğimiz girişimcilere iş planı, proje yönetimi, sunum yöntemleri gibi konularda da eğitimler sunarak onları her yönden destekliyoruz. Girişimlere ise maddi destek sağladığımız noktalarda en fazla 20 bin dolar yatırım yapıyoruz. Etohum Yatırım Ağı'ndaki melek yatırımcılar olarak daha çok teknoloji ve internet girişimleriyle yakından ilgiliyiz. Önümüzdeki yıllarda odak noktamız, SaaS ve mobil alandaki girişimler, giyilebilir teknolojiler, sağlık, oyun ve iletişim teknolojileri olmaya devam edecek. Özellikle bu alanlarda çalışmaları olan başarılı girişimlere destek olacağız.
Bunun dışında 3D printerlardan m-ticarete, oyundan e-ticarete, online eğitim rehberliğinden bulut teknolojilerine, sosyal sanal gardıroptan online sinemaya, interaktif dijital kitaplardan medikal simülasyon sistemlerine kadar birbirinden farklı girişimler ile irtibat halindeyiz. Bu girişimlerin yeni ekonomiyi büyütecek ve zenginleştirecek sağlam adımlar atmaları için her anlamda onlara destek oluyoruz.
2016'da da 20 girişime daha ortak olmayı planlıyoruz. Önümüzdeki beş yıl içinde ise en az 100 projeye daha yatırım yapmayı ve ortak olmayı hedefliyoruz.”
İTÜ Arı Çekirdek için ‘ticarileşebilmek’ şart
Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine en iyi desteklerden birini İTÜ Arı Teknokent veriyor. İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan, “Ülke ihracatına katkı sağlayacak teknoloji girişimlerine destek vermek ve girişimci firmaları bir adım daha öteye taşıyarak uluslararası markalara dönüştürmek öncelikli hedeflerimizi oluşturuyor” diyor.
Çolpan, bu amaçla özellikle son birkaç sene içerisinde kendi içlerinde farklı yapılanmalara gittiklerini ve girişimcileri geliştirecek dünya standartlarında projelere imza attıklarını anlatıyor. Bu projelerin en başarılarından birinin İTÜ Çekirdek olduğunun altını çizen Çolpan, şu bilgileri veriyor: “4 yıl önce kurduğumuz ‘İTÜ Çekirdek’ Erken Aşama Kuluçka Merkezimiz Türkiye’den dünya ve Avrupa kuluçka merkezleri sıralamasına giren ilk merkez oldu. İTÜ Çekirdek ile ticarileştirilebilir bir teknoloji fikri ya da projesi olan girişimcilere, teknoloji şirketlerini kurup, geliştirmelerine olanak tanıyacak her tür desteği sağlıyoruz. Ayrıca büyük potansiyele sahip özel kategoriler açarak sektörlerin gelişimine de ön ayak olmaya çalışıyoruz. İTÜ Çekirdek’in 2015’teki “özel” kategorisi ise yeni nesil akıllı ulaşım araçlarıyla Otomotiv Teknolojileri oldu.”
İTÜ Çekirdek’in çalışma prensibi hakkında bilgi veren Çolpan, şu noktalara dikkat çekiyor: “İTÜ Çekirdek’in ön etap elemesi sonucunda belirli sayıda girişimci Ön Kuluçka adı verilen sürece kabul ediliyor. Bu aşamada İTÜ Çekirdek’in tüm olanaklarını kullanarak projelerini geliştirme imkanına sahip oluyor. İTÜ Çekirdek süreci Big Bang adı verilen ve girişimcilerin aldıkları eğitimler sonucunda ortaya çıkardıkları projelerin değerlendirildiği ödül etkinliği ile taçlanıyor.
Başarılı ekipler İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’ne dahil edilerek 1 yıl boyunca ücretsiz olarak Kuluçka Merkezi’nin sunduğu tüm olanaklardan yararlanabiliyor.”
İTÜ Çekirdek’e ilk 3 yıl boyunca gelen başvuru sayısı toplamı 2500. 4. yılında 3900 başvuru aldıklarını anlatan Çolpan, 4 yıl boyunca toplamda 7 milyon TL’yi İTÜ Çekirdek’i kurmaya ve girişimcilere destek olabilmek amacıyla sürdürmeye ayırdıklarını açıklıyor.
Çolpan, tüm bu süre zarfında hiçbir girişimciden hisse veya bedel talep etmediklerini kaydetti: “Rekor katılım aldığımız 2015 yılında ise Big Bang sonucunda 20 firmaya toplam 1.2 milyon TL’lik ödül ve 1.5 milyon TL değerinde bulut bilişim altyapısı fonu dağıttık. İTÜ Çekirdek istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. 2016 yılı 3. dönem başvurularını 3 Haziran’da sona erdiriyoruz. Otomotiv Teknolojileri için son başvuru ise 15 Nisan 2016. İTÜ Çekirdek’in 5. senesinde ayni ve nakdi toplam 3 milyon TL’lik ödülü girişimcilere aktarıyoruz. Hedefimiz önümüzdeki 10 sene içinde elektrik, elektronik, yazılım ve enerji üzerine odaklanarak gelişecek otomotiv sektöründe Türk markalı teknolojiler üretecek girişimcileri desteklemek.”
Kenan Çolpan, teknoloji firmalarının Amerika pazarına açılmasını destekleyen “İTÜ GATE Uluslararası Girişimcilik Hızlandırma Programı” ile toplamda 60 firmaya ‘uluslararası pazara açılma eğitimi ve danışmanlığıı’ hizmeti verdiklerini ve 27 firmayı Amerika’da potansiyel müşteri, partner ve yatırımcılarla buluşturmaya götürdüklerini duyuruyor. Çolpan, “Çok da uzak olmayan bir gelecekte daha fazla başarılı startup’ın ülkemizden çıkacağını düşünüyoruz. Ülkemizden bir dünya markası çıkacaksa bunun startuplar arasından çıkacağına inanıyoruz” diye konuşmasını tamamlıyor.
GBA, başarı için eğitime inanıyor
2016’da 5. yılına giren Galata İş Melekleri’nin (GBA) kuruluş amacı girişimlere rehberlik ederek inovatif iş fikirlerine finansman havuzu oluşturmak ve girişimcilik ekosistemini hem yurtiçinde hem yurtdışında yatırımcılar ve ortaklıklarla büyütmek.
Bugün, GBA’nın her biri farklı sektörlerde uzman, çoğu başarılı çıkış stratejileri (exit) gerçekleştirmiş eski girişimci olan 22 yatırımcısı bulunuyor. Bu yatırımcıların ortak özelliği ise Türkiye’nin teknoloji tabanlı girişimlerle büyüyeceğini düşünmeleri ve bu alanda melek yatırımcı olarak finansman ve mentorluk sağlamaları.
Galata İş Melekleri (GBA) Başkanı Emre Kurttepeli, girişimcilik alanında yaptıkları eğitimlere ek olarak şu ana kadar 600 yatırımcı adayına melek yatırımcılık eğitimi verdiklerinin altını çiziyor. Kurttepeli, yürütülen çalışmaları ise şöyle özetliyor: “Türkiye, Avrupa, Amerika ve Ortadoğu’dan 750 melek yatırımcıyı biraraya getirerek fikir alışverişi yapmalarına olanak sağlayan üç yatırımcı toplantısı (Investor Meetup) gerçekleştirdik. Toplamda yaklaşık bin girişimcinin alanlarında uzman mentorlarla birebir görüştükleri üç “Mentor Clinic” düzenledik. Bu etkinliklerin yanısıra şu ana kadar gelen yaklaşık 2 bin 10 başvuru arasından bin 80’i ile yüz yüze görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmelerin sonucunda 192 startup GBA Üyesi yatırımcılarımıza Venture Academy’de sunum yaptı. 5’i yabancı 14’ü yerli olmak üzere, toplam 19 startupa toplamda 6 milyon TL’lik yatırım yaptık.”
Galata iş Melekleri klasik melek yatırımcı ağlarından biraz farklı çalışıyor. Firma, yatırım yaptığı girişimlerle düzenli strateji toplantıları düzenliyor. Kurttepeli detayları şöyle anlatıyor: “Ayrıca ekosistemin girişimcilere sağlanacak ‘akıllı para’ ile büyüyeceğini düşündüğümüz için yaptığımız yatırımın akıllı tarafını da bahsi geçen şirkete yatırım yapan üyelerimiz tarafından verilen mentörlüklerle sağlıyoruz.
Girişimciliğin uzun ve zorlu bir yol olduğunu biliyor, şirketin emekleme döneminden kendi başına yürüyebileceği döneme gelene kadar elinden tutup maddi manevi destek veriyoruz. Orta vadede yatırım yaptığımız şirketlerden 1 veya 2 tane çıkış (exit) bekliyoruz. Girişimcinin yatırım alma sürecini kısaltmayı hedefliyoruz. Kurumsal işbirliklerimizi arttırmayı planlıyoruz. Uzun vadede (5 yıl içerisinde) ise Yemeksepeti gibi Türkiye’nin 5 yıl sonraki başarı hikayesinin bir parçası olmak istiyoruz.”
Dünyadaki başarılı ekosistemlerde şirketler, inovasyon konusunda geri kaldıklarını hissettikleri için ülkelerinde bulunan startup’larla birlikte çalışıyor. Kimi zaman onların müşterisi oluyorlar, kimi zaman iş ortakları, kimi zamansa bu startup’ları satın alıyorlar. Kurttepeli, “Maalesef Türkiye’de henüz sıkı bir startup ve kurumsal şirket işbirliği olgusu yaratabilmiş değiliz. Oysaki startup’lar dinamik yapıları itibariyle Türkiye’de neredeyse her gün değişen mevzuat ve regülasyonlara kurumsal şirketlerin hantal yapılarından çok daha hızlı şekilde cevap verebilir” diyor.
Girişimciliğin bir bankası var: TEB
“Günümüzde girişimcinin dünyayı değiştirecek bir fikri ve yeterli sermayesi olsa dahi; bir iş planı yoksa projesini ya da ürününü doğru zamanda, doğru yerde, doğru yöntemle, doğru hedef kitleye pazarlayamıyorsa; mevzuatlara hakim değilse, finansal kaynaklarını verimli değerlendiremiyorsa kısaca piyasa ve pazar tecrübesi ya da bu konuda sağlıklı bilgisi yoksa başarıya ulaşma şansı çok az.”
Yukarıdaki sözler TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz’a ait. Boz, girişimcilerin sadece finansmana değil, dört koldan desteğe, rehberliğe ihtiyacı olduğunu belirterek, “Biz de Türk Ekonomi Bankası (TEB) olarak, üç yıl önce hayata geçirdiğimiz Türkiye’nin en kapsamlı Girişim Bankacılığı ile girişimcilerimize projelerinin fikir aşamasından ticarileşme aşamasına kadar ihtiyaç duydukları her alanda bilgi, eğitim ve danışmanlık desteği sağlıyoruz” diyor. Boz, bu kapsamda, 2013 yılında İstanbul Ataşehir’de içinde Kuluçka Merkezi’nin de bulunduğu TEB Girişim Evi’ni açtıklarını burada katmadeğerli iş fikirleri olan tüm girişimcilere ‘Danışman Banka’ anlayışıyla hiçbir karşılık beklemeden ihtiyaç duydukları her konuda yol gösterdiklerini belirtiyor.
Yüksek potansiyel gördükleri sınırlı sayıdaki proje sahipleri içinse Kuluçka Merkezi’nin tüm imkanlarını seferber ettiklerini aktaran Boz, şunları söylüyor: “Eğitim, mentorluk ve ofis imkanının yanısıra müşteri ve yatırımcı buluşmalarından tanıtıma kadar birçok konuda ücretsiz destek sunuyoruz. Kısaca, elde ettikleri finansmanla fikirlerini nasıl ‘iş’e dönüştürebileceklerinden projelerini nasıl pazarlayacaklarına kadar her konuda girişimcilere yol gösteriyoruz.
TEB Kuluçka Merkezi’nde ‘Ticari Hızlandırılmış Büyüme Programı’ndan yararlanan girişimcilerimizin ihtiyaçlarına yönelik düzenli eğitimler veriyoruz. TEB Girişim Evi eğitim salonunda düzenlediğimiz ücretsiz eğitimler finansal tablo hazırlamaktan strateji oluşturmaya, satış/pazarlama tekniklerinden finansman yönetimine ve yatırımcı karşısında nasıl davranılması gerektiğine kadar kapsamlı konuları içeriyor.”
Banka’nın Girişim Evi konseptini İstanbul dışındaki girişimcilere de ulaştırmak amacıyla Anadolu’ya yayma kararı aldıklarını ve 2014 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile birlikte TİM-TEB Girişim Evleri açmaya başladıklarını hatırlatan Boz, “İstanbul, İzmir, Gaziantep ve Denizli’de hayata geçirdiğimiz TİM-TEB Girişim Evleri’nin sayısını bu yıl 10’a çıkarmayı planlıyoruz. Bu merkezlerde özellikle ihracat potansiyeli yüksek inovatif girişim projeleri destekleniyor, iş fikrinin hayata geçirilmesinden projenin tanıtımına, müşteri bulunmasından yatırımcılara sunumuna kadar her aşamada girişimcilere ücretsiz destek veriliyor” diyor.
TEB’in TEB Girişim Bankacılığı kapsamında, girişimcilere sunduğu finansal destekler 850 milyon TL’nin üzerinde. 2016 Şubat sonu itibarıyla toplamda 12 binden fazla girişimciye yaklaşık 2000 saat eğitim verdi. 2500 girişimciye yaklaşık 3000’den fazla saat danışmanlık hizmeti sağlandı. TEB Kuluçka Merkezi’ne şimdiye kadar yaklaşık 4500 kişi başvururken bunlardan 252’si kabul edildi. Desteklenen 14 girişimci toplamda 12.5 milyon TL yatırım aldı.
Turgut Boz, girişimciliğe inandıklarını belirtiyor: “Sürekli değişen ve gelişen dünyada, rekabet artarken girişimcilik ruhunun yükselmesi de her geçen gün daha büyük bir önem kazanıyor. Günümüzün bilgiye dayalı büyüyen ekonomilerinin temelinde inovasyon, inovasyonun temelinde ise girişimcilik bulunuyor. Parlak, inovatif fikirlerin girişimcilikle buluşarak ‘iş’e dönüştürülmesi ve ekonomiye kazandırılması artık daha büyük önem taşıyor.
TEB olarak, yenilikçi fikirleri desteklerken girişimcinin dünyayı değiştirecek bir fikri, bu fikri hayata geçirecek yeterli sermayesi olsa dahi doğru zamanda, doğru yerde ürün ya da hizmetini pazarlamıyorsa bir iş planı yoksa ayakta kalma şansının çok az olduğunun farkındayız. Gerçek bir katmadeğer sağlayabilmek için parlak fikirlerin doğru bir planlama ile ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Girişimcilik ekosisteminde üstlendiğimiz bu büyük sorumluluk ile hayallerinin peşinden cesaretle koşan girişimcilerimize destekler sunmaya ve ekosistemi geliştirmeye devam edeceğiz.”