KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

​​​​​​​Türkiye Gürcistan ilişkileri 100 yaşında

HABER

Türkiye ile Gürcistan arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılındayız. Ankara’nın  ilk diplomatik misyon şefi olan Gürcistan’ın Ankara Büyükelçisi Simon Mdivani’nin 8 Şubat 1921 günü Mustafa Kemal’e itimatnamesini sunmasının üzerinden 100 yıl geçti.

O günden bugüne Türkiye ile Gürcistan arasında siyasi ve ekonomik ilişkilerde her zaman artan bir grafik görülmektedir. Özellikle de; son otuz yıl içinde, ortak ekonomik, ticari ve kültürel birlikteliklerimiz yüksek bir düzeye ulaşmış bulunmaktadır. Kobi Efor’un bu sayısında, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver’le Türk-Gürcü ekonomik ve sosyal ilişkilerini konuştuk.

KobiEfor: Bize kalın çizgilerle Türkiye ile Gürcistan arasındaki ticari ilişkileri özetler misiniz?
Dr. Akkan Suver: Bugün, Gürcistan’da 2 bin civarında Türk şirketi bulunmaktadır. Ülkemizde de Gürcistan sermayesine sahip 300 civarında şirket faaliyet göstermektedir. Gürcistan’da bugüne kadar, Türk müteahhitlik firmaları tarafından yaklaşık 5 milyar dolar değerinde 258 proje üstlenildiği de bilinmektedir. Türk şirketlerinin Gürcistan’da üstlenmiş olduğu projeler içerisinde enerji santrali kurulumu yüzde 34’lük pay ile ilk sırada yer almaktadır.
21 Kasım 2007 tarihinde ülkemiz ile Gürcistan arasında Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) imzalanmasını müteakip Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) mekanizmasının yanı sıra 23 Mayıs 2017 tarihinde Tiflis’te gerçekleştirilen YDSK II. toplantısı sonucunda, Türkiye-Gürcistan Karma Ekonomi ve Ticaret anlaşması imzalanmıştı.
TİKA tarafından Gürcistan’da bugüne kadar 600’ün üzerinde proje gerçekleştirilmiş ve bu projeler için yaklaşık 33 milyon ABD Doları harcanmıştır.
Kuşak ve Yol ticaret koridorları kapsamında ‘Lapis-Lazuli’ hattı yeni bir güzergâhtır.

KobiEfor: Son zamanlarda gündeme gelen Lapis-Lazuli projesini bize anlatır mısınız?
Dr. Akkan Suver: Lapis-Lazuli projesiyle Afganistan-Türkmenistan-Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye Transit Taşımacılığı, Afganistan-Türkmenistan-Hazar Denizi-Azerbaycan-Gürcistan arasında Karadeniz’deki limanlar kullanılarak veya Bakü-Tiflis-Kars demiryolu üzerinden Boğaz Köprüleri ve Marmaray aracılığıyla Avrupa’ya kadar uzanan bir transit koridoru oluşturacaktır.
Lapis Lazuli Güzergâhı’nın (Afganistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye Transit Taşımacılık Koridoru) çalışmalarına 2012 yılında başlandı. Asya Kalkınma Bankası tarafından finanse edilen Lapis Lazuli Güzergâhı transit projesinin bütçesinin 2 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Lapis Lazuli koridoru ile Afganistan, Türkmenistan, Hazar Denizi, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında ulaşım bağlantılarının gelişimi ile ticari ilişkiler daha da derinleşecektir.
Kafkas’larda Türkiye’nin ve Gürcistan’ın Koridor Girişimi ile buluşan Lapis Lazuli Güzergâhı, Asya ve Avrupa’yı bağlayan iki önemli Kara Kuşak Yol ticaret koridorlarından biri olacaktır. Bu kapsamda Hazar Denizi’nin rolü daha da stratejik hale gelmektedir. Nitekim çok yakın bir zamanda tamamlanan Türkmenbaşı Uluslararası Limanı Projesi, Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Projesi ve Azerbaycan’ın Alat Serbest Bölgesi ile Hazar Denizi tarihi stratejik roller üstlenmiştir. Hazar Denizi sayesinde Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu ile de bütünleşen Lapis Lazuli Güzergâhı ile Afganistan,  Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Mersin Limanı üzerinden de Afrika’ya bağlanacaktır.

KobiEfor: Bizleri birbirimize bağlayan ekonomik birliktelikleri nasıl özetlersiniz?
Dr. Akkan Suver: Türkiye ve Gürcistan işbirliğinin son zamanlardaki en önemli göstergelerinden biri Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’dir. Kısa adı (TANAP) olan proje 1 Temmuz 2019 tarihi itibarıyla tamamlanmıştı. 2006 yılında devreye giren Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının yanı sıra açılışı 30 Ekim 2017 tarihinde yapılan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu projesi de gene Türkiye ile Gürcistan arasındaki bölgesel işbirliğinin ayrı bir somut göstergesini teşkil etmektedir. Bu projeler ulaştırma alanında Türkiye ve Gürcistan arasındaki işbirliğine katkı sağlamanın yanı sıra iki ülke arasındaki ticaretin artırılmasına da yardımcı olmaktadır. Projenin, 2034 yılında 3 milyon yolcu ve 17 milyon ton yük taşıyacağı öngörülmektedir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.