Üretimin statik, bilginin ise dinamik yapısı düşünüldüğünde; bilgiye sahip insanların projelerini, üretimin kalbi olan Organize Sanayi Bölgeleri’nde bulunan TGB’lerde hayata geçiriyor olmaları süreci hatırı sayılır derecede kolaylaştırıyor. İVEDİK OSB ve Teknopark Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, bunu daha iyi anlamak için TGB’lerde var olan firmaların yapısına odaklanmak gerektiğini aktarıyor. Çünkü bu firmaların büyük bölümünü KOBİ’ler oluşturuyor. Gültekin, “KOBİ’leri kendi arasında incelersek en yüksek orana sahip olan sınıfın mikro ölçekli KOBİ’ler olduğu görülmektedir. Yüksek teknoloji ürün (fiziksel) çıktısı vermeyi hedefleyen mikro ölçekli KOBİ projelerinin büyük bölümü yeni kurulmuş firmalar, onların kurucularının da büyük kısmı genç girişimcilerden oluşmaktadır” diyor. Bu girişimcilerin, yatırım gücü ve tecrübesi sınırlı ama yaratıcı, becerikli ve idealist ekipler olduklarının rahatlıkla söylenebileceğinin altını çizen Gültekin, “Proje çıktılarının yani prototiplerinin ürünleşmesiyle, ülkemizin cari açığını kapatmamıza katkı sağlayacak olan bu genç girişimciler baz alındığında; Ar-Ge ve ürünleşme sürecinin birçoğu tarafından tamamlanamadığı ve hedeflenen başarının gösterilemediği anlaşılmaktadır” diye konuşuyor.
Bu süreç incelendiğinde KOBİ’lerin prototipleri için gerekli olan parçaların üretiminde direnç ve sorunlar ile karşılaştıkları, üreticilerin maliyeti yüksek butik üretime sıcak bakmadıkları görülüyor. Bu direnci kırmak adına, OSB bünyesindeki TGB’ler tarafından, üreticileri bilgilendirmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenirken gerekli bilinçlendirme çalışmaları da yapılıyor. Bu sayede KOBİ’ler sanayinin sahip olduğu eko-sisteme girebiliyor; kolay (hızlı) ulaşabiliyor ve en önemlisi butik üretimler için sorunsuz hizmet alabiliyor. Gültekin konuya ilişkin görüşlerini şöyle detaylandırıyor: “Prototip üretimi konusunda sıkıntı yaşayan çok sayıda KOBİ’nin hayalini kurduğu bu avantajın, OSB TGB’ler sayesinde sağlanması hem üreticiye hem de KOBİ’ye uzun vadeli ve kazançlı bir çözüm ortaklığı şansı tanımaktadır. Bütün bu bilinçlendirme çalışmalarının ve oluşturulan çözüm ortaklıklarının sağladığı sinerji, OSB bünyesindeki Ar-Ge ve inovasyon kabiliyeti düşük üretici KOBİ’lerin de eksikliklerini gidererek TGB bünyesine katılmalarına katkı sağlamakta, bölgede filizlenen proje sayısını arttırarak nitelikli ürün arzının ve talebinin artmasını sağlayarak eşsiz başarı hikayelerinin oluşmasına imkân vermektedir.”
Yeni nesil bir ekosistemin artıları fazla
Bu yeni nesil ekosistem hem üniversitelerin akademik anlamda olgunlaştırılan fikirlerin projelendirilmesine ve üretilmesine uygun ortam sağlarken hem de sanayi bünyesinde bulunan firmaların fikirlerini hayata geçirebilecek yüksek beceriye sahip personele erişim imkânı sağlayarak bölgedeki akademisyen ve Ar-Ge personeli sayının artmasına katkı sağlıyor. Gültekin’e göre bu sinerji, 2000’li yılların başından beri hedeflenen üniversite sanayi işbirliğinin en başarılı örneklerinden birisini oluşturuyor. Başarı hikayesine sahip ürünlerin ve firmaların ulusal veya uluslararası düzeyde başarıya erişebilmesi için ürünün başarılı olmasının tek başına yeterli bir güç olmadığına dikkat çeken Gültekin, “Bu güce erişebilmek için genellikle çevre ve yatırım konusunda dışarıdan destek alınması gerekmektedir. Yatırımcıların arasında en yüksek orana sahip sanayicilerin hemen yanı başında bulunan teknoloji merkezlerindeki firmaları görmeleri ya da OSB TGB’lerinin bu firmaları tanıtmaları sayesinde hedeflenen destek alınabilmektedir” diyor.
KOBİ’lerin Ar-Ge uygulamasının merkezi: Teknopark Ankara
Bütün bu avantajlara rağmen, üretim imkânı sağlamayan bir TGB’nin ve firmalarının başarı oranının istenen kadar yüksek olmayacağı öngörüsüne sahip olan ve uzun yıllardan beri bunu savunan İvedik OSB, 30 yıllık sanayi tecrübesinin eseri olan, Türkiye’nin ilk üretim imkânı tanıyan uygulamalı TGB’si olan Teknopark Ankara ile başarı oranını yükseltmeyi hedefliyor. Bu amaç uğruna taşın altına elini sokan İvedik OSB, emeklerinin karşılığını yapılan yatırım tutarını 2 yıldan daha önce ekonomiye girdi olarak sağlamasının haklı gururunu yaşıyor. Sahip olduğu bu vizyon ile ana aktörleri bölgeye çekmeyi başaran Teknopark Ankara aynı zamanda ulusal & küresel çapta yürüyen projelerdeki partnerlikleri sayesinde KOBİ’ler için ulusal & küresel pazara açılan bir kapı niteliğinde.
Teknopark Ankara’nın farkını Hasan Gültekin şöyle anlatıyor: “Boşa giden emek ve fikirlerin ekonomimize katabileceği fayda potansiyelinin farkında olan Teknopark Ankara “Nar Kuluçka Merkezi” sayesinde gelecek vadeden, yaratıcı fikirlerin yeşermesi için gerekli bütün imkanları sağlamaktadır. Yeni mezun gençlerden üniversite hocalarına, fikir aşamasındaki projelerinin hayata geçmesi için işlik, eğitim ve üretim desteklerinin sağlandığı bu merkezde ürünleşme ve prototip üretimi sorununa “NAR Atölye Projesi” ile çözüm sunmakta, firma ve girişimcilere 3 boyutlu yazıcı & tarayıcıdan CNC’ye kadar çok çeşitli prototipleme ekipmanı hizmeti verilmektedir.”
Teknopark Ankara proje ve fikirde öncü
Kısa vadeli riskleri atlatarak prototipini ürünleştirmiş ve belirli bir miktarda ciro yapabilmiş KOBİ’lerin birçoğu yaratıcı ilk ürünün sağladığı rüzgârın etkisi geçene kadar her şeyi doğru yaptığı yanılgısına düşüyor. Bu pozitif doping ortadan kalktığında; ya rakipleri tarafından geride bırakıldığını fark ediyor ya da bir sonraki geliştirdiği ürün bir önceki kadar başarılı olmuyor. Bu başarısızlığın arkasında; seri üretime geçmek için gerekli olan yatırımı bulma, üretim maliyetlerini düşürme, uygun olan hedef pazarı ve pazarlama yöntemlerini seçme, ekonomik verilere göre yatırım yapma, dış ticaret için gerekli bağlantıları sağlama, doğru personel seçimi, risk analizi yapma ve yatırımcının dilinden kendini anlatabilme vb. birçok konuda verilen yanlış kararlar ya da başarısızlıklar yer alıyor. Gültekin, “Bu soruna çözüm olması amacıyla Teknopark Ankara çatısı altında geliştirilen “Nar Dikey Hızlandırıcı ve Ticarileşme Programı” ile firmaların dikey büyüyebilmesi için gerekli rehberlik (mentörlük) hizmeti verilmekte, düzenlenen özel eğitimler ile personel kabiliyetlerinin gelişmesine katkı sağlamakta ve ekonomiye daha güçlü KOBİ’ler ve kendini geliştirmiş çalışanlar kazandırılmaktadır” bilgisini veriyor.
Gültekin, İvedik OSB’nin gücünü de arkasına alan Teknopark Ankara’nın yaratıcı fikirleri ve eşsiz projeleri ile yine öncü olacağını; ‘İnsansız Sistemler, Medikal ve Savunma Sanayi’ gibi milli hedefleri yüksek alanlarda ülke firmalarına eşsiz tesis imkanları oluşturmaya devam edeceğini sözlerine ekliyor.
Teknopark Ankara, Teknolojinin Başkenti
Teknopark Ankara, Teknolojinin Başkenti
Ülkemizde bilimin merkezi olarak görülen üniversitelerin çatısı altında kurulan teknoloji geliştirme bölgelerindeki KOBİ’ler ile proje çıktısı prototiplerin üretimi noktasında sanayi ile yolu birçok defa kesişiyor.